Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı görüntülü basın açıklamasında tarım sektörünün 2022 yılını değerlendirdi ve 2023 yılı beklentilerini açıkladı. 

Bayraktar, 2022 yılının, pandeminin getirdiği sağlık sorunları açısından bir toparlanma fakat ekonomik anlamda zor bir yıl olduğunu söyleyerek açıklamasını şöyle sürdürdü “2020 yılında başlayan pandeminin bitmesi, ayrıca kuraklığın sınırlı kalması ülkemizin sosyo-ekonomik yapısına ve tarıma olumlu etkilerde bulunurken, Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte şubat ayında başlayan küresel ekonomik kriz, bu toparlanma sürecini olumsuz etkiledi. Artan enerji fiyatlarıyla birlikte dışarıya bağımlı olduğumuz tarımsal girdi ve hammadde fiyatlarındaki küresel ve ulusal dalgalanmalar, tarımsal ürün fiyatlarını artırırken, sonuçta gıda enflasyonu ile de tüketiciler mağdur oldu.  Pandemi nedeniyle tarımsal üretimin önemi ve asla ihmal edilemeyecek bir sektör olduğu ortaya çıkmışken, gıda ürünlerinde görülen yüksek fiyatların daha çok ürün maliyetlerinden kaynaklandığı ve bu sorun çözülmeden tüketici fiyatlarının da düşmeyeceği anlaşıldı” dedi. 
 
Bayraktar “Tarım sektörü, ülke ekonomisinde önemli bir yere sahiptir ve üretime, istihdama ve dış ticaretimize hatırı sayılır bir katkı vermeye de devam ediyor.  2022 yılının ilk 9 aylık verilerine göre tarım sektörü, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 6,6’sını sağladı. Tarım sektöründeki ilk 9 aylık büyüme 2022’de bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0,1 azaldı. 2021 yılında aynı dönemde de tarımsal Gayri Safi Yurtiçi Hasıla yüzde 4,6 azalmıştı.  2022 yılı toplam bitkisel üretimi TÜİK 3.tahmin verilerine göre, bir önceki yıla göre yüzde 9,1 artarak, 117,9 milyon tondan 128,6 milyon tona yükseldi.  Hayvansal üretimde ise Ocak-Ekim döneminde yumurta üretimi yüzde 9,5, tavuk eti üretimi yüzde 2,1 arttı. Sanayiye aktarılan süt miktarı ise bu dönemde yüzde 3,3 azaldı. Öte yandan tarım sektörü, istihdamdaki önemini koruyor. Üçüncü çeyrekler itibarıyla 2021’de yüzde 18,3 olan tarımın istihdamdaki payı, 2022’de yüzde 16,9’a geriledi. 2022 yılının üçüncü çeyreğinde ise tarım 4,9 milyon kişiye istihdam sağladı. Tarım üretici fiyatları enflasyonu kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 169,45 oranında artarken, enflasyon Aralık’ta yüzde 84,39, gıda enflasyonu ise yüzde 77,87 arttı.  Ocak-Kasım döneminde gıda ve tarım ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 20 artarak 22 milyar 303 milyon dolardan 26 milyar 822 milyon dolara yükseldi. Aynı dönemde gıda ve tarım ithalatı bir önceki yıla göre yüzde 36 artarak 15 milyar 624 milyon dolardan 21 milyar 231 milyon dolara yükseldi. Böylece tarım ve gıda dış ticareti fazlası Ocak-Kasım döneminde bir önceki yıla göre yüzde 16,3 azalarak 6 milyar 679 milyon dolardan 5 milyar 591 milyon dolara geriledi” dedi. 

Tarımsal Girdi Fiyatları 

Şemsi Bayraktar “2021/2022 sezonu tarımsal girdi kullanımı açısından zorlu geçti. Çiftçilerimizin bir kısmı gübre ve mazottaki yüksek fiyat artışları nedeniyle girdi kullanımı azalttı. Gübre fiyatlarındaki artışlar yüzde 400’leri aşarken, mazot fiyatlarındaki artışlar yüzde 250’leri geçti. Zirai ilaç ve yem fiyatlarındaki artışlar yüzde 100’ü aşarken, elektrik fiyatlarında yüzde 140 artış görüldü.  Bir önceki yıla göre sezonun büyük bölümünde gübre fiyatlarındaki yüzde 200-300 aralığındaki artışın etkisi devam etti. Hava koşullarının olumlu gitmesi yetersiz kullanılan gübrenin olumsuz etkisini hafifleterek verim kaybını azalttı. Yem fiyatlarındaki artış, çiğ süt ve karkas et fiyatlarının para etmemesi sonucu hayvansal üretim de daha zor günler yaşadı” dedi. 

Üretimin Devamı  İçin Çiftçiler Krediye Başvurdu  

2022’de artan girdi ve sabit üretim masraflarının üreticiyi her üründe yüksek maliyetlerle karşı karşıya bıraktığının altını çizen Bayraktar konuşmasını şöyle sürdürdü:  “Bu durum talep edilen tarımsal kredilerin beklenenin üzerinde artmasına neden oldu. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre, 2021 yılı ekim ayı sonunda, tarım ve balıkçılık nakdi ve takipteki toplam kredi bakiyesi, 159,1 milyar lira olarak gerçekleşirken, 2022 yılı ekim ayı sonunda 286,1 milyar liraya ulaştı. Son bir yıllık süreçte bankalardan tarımsal kredi kullanımı yüzde 79,8 oranında arttı.
Üretici üretime devam edebilmek için 2022 yılında kısa vadeli kredi kullanımına ağırlık verdi. 2021 yılı ekim ayı bakiyesi olarak 43,6 milyar olan kısa vadeli kredi miktarı 2022 yılında yüzde 146,1 artışla 107,4 milyara ulaştı. Orta ve uzun vadeli kredilerin aynı dönemde artışı ise yüzde 58,3 oranında gerçekleşti. Üreticilerimize kredi sağlayan kamu kurumlarının faiz oranları 2021 yılına göre 2022 yılında geriledi. Tarımsal kredilerde Ziraat Bankası tarafından en düşük uygulanan yıllık cari faiz 2022 yılı ocak ayında yüzde 14,5 iken, yıl içerisinde yüzde 12,5’a, 25 Kasım’dan itibaren ise yüzde 9,5’a kadar düştü. Tarım Kredi Kooperatifleri, düşük faizli kredi kullanımında, Ziraat Bankası cari faiz oranı üzerine Kredi Kullandırma Komisyon payı ve fon payı ekleyerek uyguladığı faiz oranını artırmaktadır. Diğer bankalarda da faiz oranları yılsonu itibarıyla yüzde 16-20 arasında değişiyor.
 Çiftçilerimiz Ziraat Bankasından devlet destekli olarak ise 25 Kasım itibarıyla yıllık yüzde 0 ile yüzde 7,1 arasında faiz oranları ile kredi kullanıyor. Ziraat Bankası 2022 yılında toplam kullandırdığı kredinin yaklaşık yüzde 88’ini düşük faizli kredi olarak kullandırdı” dedi. 
 
2023 yılı beklentileri

Ülkemizde girdi fiyatlarının üreticilerin alım gücünün çok üstünde olduğunu ifade eden Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2023 beklentilerini şu şekilde sıraladı “Girdi fiyatları makul seviyelere çekilmeli veya girdi destekleri üreticinin alım gücü göz önüne alınarak artırılmalıdır. Destek bütçesi, Tarım Kanunu’nda belirtildiği gibi Gayrisafi Yurtiçi Hasılanın en az yüzde 1’i oranında olmalıdır. Destekler ekimden önce açıklanmalı ve zamanında verilmelidir. Desteklerde adalet sağlanmalı, küçük aile işletmelerine öncelik verilmelidir. Tarımdan kaçışı önlemek için genç çiftçilere yönelik ek teşvik ve destekler getirilmelidir. Üzerinde tarımsal üretim yapılan fakat çeşitli nedenlerle Çiftçi Kayıt Sistemine dahil edilemeyen araziler de tarımsal destekleme sistemine dahil edilmelidir. Organik tarım ve iyi tarım uygulamalarında destekler artırılmalıdır. Organik, organomineral gübreler ve toprak düzenleyicilerin kullanımını yaygınlaştırmak için desteklemeye devam edilmelidir. Zeytinyağı ve pamuk prim desteğine getirilen dekara verim sınırlaması kaldırılmalıdır. Biyolojik ve biyoteknik mücadele desteği artırılmalıdır. Üretim fazlalığında veya krizlerde olduğu gibi talep azalışının yaşandığı durumlarda üreticimizin fiyatı düşüyor ve alıcı bulunamıyor. Bu durumda devletin kurumlarıyla piyasaya müdahalesi şarttır. Tohumda AR-GE çalışmalarına hız verilmeli, dışa bağımlılık azaltılmalıdır. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri çiftçimizin düşük faizli kredi ihtiyacının tamamını karşılamalıdır. Bu amaçla tarımsal kredi kullanımı için verilen destek miktarı artırılmalıdır.
Kredi maliyetlerinin düşürülmesi amacıyla bankalar ve tarım kredi kooperatifleri masraf, komisyon, ipotek, hayat sigortası, tarım sigortası gibi çiftçinin masrafını artıran taleplerde bulunmamalıdır. Her ne kadar tarım sigortasında sigorta prim oranları bazı risklerde düşürülse de artan ürün fiyatları poliçe fiyatlarını artırıyor. Bu amaçla sigorta prim oranlarında indirim devam etmelidir. Çiftçi Kayıt Sistemi’ne dahil olmayan çiftçiler de tarım sigortası yaptırabilmelidir. Köy bazlı olarak uygulanan kuraklık verim sigortasında tüm ürünlerde parsel bazına geçilmeli, tüm ürünler ve riskler kapsama alınmalıdır.

Sonuç olarak; “2022 yılında görülen rekor girdi fiyatları artışlarına rağmen, hava koşullarının da geçen yıla göre iyi gitmesiyle bitkisel üretimde önemli bir artış yaşandı. Çiftçilerimiz, bütün zor şartlara rağmen üretimini sürdürdü. Bu büyük bir şanstır. Başta girdilerin pahalılığı olmak üzere çözülmesi gereken sorunlarımız bulunuyor. Bu sorunlar çözülür ve yeterli destek verilirse çiftçilerimiz üretimden kopmaz ve 2023 yılında üretimde sıkıntı yaşamayız. Tüm halkımıza ve çiftçilerimize doğal afetlerden uzak, bereketli, sorunsuz bir yıl temenni ediyorum” dedi. 

Haber Merkezi