Özellikle kurtuluş savaşı sonrasında Anadolu’da eğitim veren öğretmenlerin büyük fedakarlıkları ile gelişen eğitimin ilk adımlarından bir olan Öğretmen Okulları’nın kuruluşunun 174.Yıldönümü Çanakkale’de de törenle kutlandı.

Ülke genelinde olduğu gibi Çanakkale’de de Öğretmen Okulları’nın kuruluşunun 174.Yıldönümü sebebiyle Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Eğitim-İş ve Eğitim- Sen Çanakkale Şubeleri tarafından bir tören düzenlendi.  Okulların kuruluşunun 174. Yıl dönümü dolayısı ile Cumhuriyet Meydanında düzenlenen törene  yoğun katılım yaşandı.   Törene Belediye Başkan Yardımcısı Rebiye Turan Ünüvar, Eğitim Sendikaları  şube başkanları, şube üyeleri ve emekli öğretmenler katıldı. Tören Atatürk Anıtı’na çelenk sunumuyla başlayarak saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın okunması ile devam etti.

Törende, dernekler ve şubeler adına ortak basın açıklamasını Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Başkanı Prof. Dr. Osman Demircan gerçekleştirdi.  Demircan Yaptığı açıklamasında “Ülkemizde ilk öğretmen okulu, dünyadaki ülkelerle aynı dönemlerde, 16 Mart 1848 tarihinde, rüştiyelere (orta okul) öğretmen yetiştirmek üzere üç yıl süreli ‘Darül Muallimin-i Rüşdi’ adıyla kurulmuştur. Bu nedenle her yıl 16 Mart tarihi, Öğretmen Okullarının kuruluş yıldönümü olarak kutlanmaktadır. Bir ülkedeki toplumsal, ekonomik, siyasal, kültürel ve teknolojik gelişmenin temeli eğitim sistemidir. Eğitim sisteminin en önemli unsuru ise öğretmendir. Nitelikli eğitim, nitelikli öğretmenlerle gerçekleştirilir. Nitelikli öğretmeni yetiştirebilmek için iyi bir öğretmen yetiştirme sistemine gereksinim vardır. Öğretmen yetiştiren kurumlar her türlü gelişmeyi yakından izleyen, yeniliklere açık, ilerici, sorgulayan, içinde yaşadığı çevreyi geliştiren ve toplumun kültür düzeyini yükseltebilen örnek eğitimciler yetiştirebildiklerinde nitelikli ve çağdaş olabilirler” dedi.

Köy Enstitülerinin Kapatılması İle Ülke Geleceği Karartıldı
Köy Enstitülerinin eğitimdeki önemine de değinen Osman Demircan “Eğitimin toplumsal kalkınmanın temeli olduğunun farkında olan Cumhuriyetimizin kurucuları, tüm dünyaya örnek olan bir öğretmen yetiştirme sistemini, Köy Enstitüleri ile gerçekleştirmiştir. Köy Enstitüleri’nde uygulanan iş içinde iş üreten eğitim modeli ile toplumun ihtiyaç duyduğu aydın eğitimciler yetiştirilerek genç cumhuriyette toplumsal kalkınmanın temeli atılmıştır. Ne yazık ki bu çağdaşlaşma hamlesi kısa ömürlü olmuş ve Köy Enstitüleri’nin kapatılmasıyla nitelikli öğretmen yetiştirme çabalarının önü kapatılıp ülkenin geleceği karartılmıştır.  Köy Enstitüleri’nden başlayıp öğretmen okullarına, oradan da eğitim fakültelerine uzanan dönüşüm süreci öğretmen yetiştirme sisteminde istenen olumlu etkiyi yaratamamıştır. Günümüzde uygulanan eğitim politikalarının sonuçları, eğitiminin toplumun kalkınması yönündeki temel görevini yerine getirmekte hala yetersiz kaldığını doğrular niteliktedir” dedi.

Köy Enstitülerinin Öğretmen Yetiştirme Sisteminden Faydalanmalı
Demircan Yaptığı açıklamasının devamında “Öğretmen yetiştirmede yaklaşık iki yüz yıllık bir deneyime sahip Türkiye’nin öncelikle Eğitmen kursları da dahil olmak üzere, Köy Enstitüleri ve Öğretmen Okulları gibi geçmişte başarısı kanıtlanmış öğretmen yetiştirme sistemlerinden faydalanması, Eğitim fakülteleri ile Millî Eğitim Bakanlığı arasındaki bağlantının işlevsel, bilim temelli ve organik hale getirmesi, Öğretim programlarını; evrensel ölçütlere ve yerelin koşullarına uygun bir biçimde yeniden yapılandırması, gerici ve cinsiyetçi unsurlardan arındırması, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu, tepeden inmeci değil, toplumun tüm kesimlerini temsil eden demokratik kitle örgütlerinin ortak kararı ile yapılandırması, Öğretmenlerin örgütlenmelerinin önündeki engelleri kaldırarak örgütlülük haklarını evrensel ölçütlere dayandırması, Öğretmen yetiştirme, atama, görevde yükselme ölçütlerinin hükümetlerin isteklerine göre değil, bilimsel verilere göre belirlemesi gerekir. Ülkemizin çağdaş, bilimsel, ilerici bir öğretmen yetiştirme sistemine ve Mustafa Necati, Hasan Âli Yücel, İsmail Hakkı Tonguç gibi kendilerini eğitime ve topluma adayacak eğitim yöneticilerine ihtiyacı olduğunu bir kez daha vurgulayarak; öğretmenlik yapan ve öğretmenlik mesleğine katkıda bulunan herkesi Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleriyle selamlıyoruz: “Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet henüz millet adını almak kabiliyetini kazanmamıştır” dedi.  Tören sonrası öğretmenler ve vatandaşlar Cumhuriyet Meydanı’nda zeybek oynadılar.

Cuma Deren