Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Mart Ayı Belediye Meclisinde yaptığı gündem dışı konuşmasında geçtiğimiz günlerde çıkarılan yeni zeytinlik yönetmeliğini eleştirdi. Zeytinlik alanlarında madenciliğin önünü açan son yönetmeliği değerlendiren ve çevre katliamlarına dikkat çeken Başkan Gökhan, Kadın katliamları gibi çevre tecavüzlerinin de bitmediğini belirterek “Çevre tecavüzleri bitmiyor arkadaş. Kadın katliamı gibi Çevre Tecavüzü de bitmiyor” dedi.
Çanakkale Belediyesi Mart Ayı Belediye Meclis Toplantısı önceki gün gerçekleştirildi. Sadece üç maddenin yer aldığı Belediye Meclisinde gündem dışı konuşmalara ağırlık verildi. Mecliste konuşulan en önemli konu ise Zeytinliklerle ilgili çıkan yeni yönetmelik ve Ukrayna-Rusya arasında yaşanan savaş oldu. Gündem maddelerinin az olduğu meclisin açılış konuşmasını yapan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan Rusya-Ukrayna arasında yaşanan savaşa değinerek “Bu günlerin en önemli olayı Ukrayna ile Rusya arasındaki bir çatışma ortamının olması. Şunu değerlendirmek istiyorum, hepimizn izleiği gibi bir çok masum sivil özellikle çocuk ve kadınların burada maalesef hayatlarını kaybetmeleri. Bu arada orada bulunan Türk vatandaşlarımızın da kötü durumlarda olmaları. Onların da bir an önce o topraklardan Türkiye’ye dönmeleri için çalışma yapılmasını temenni ediyoruz. Gelenler var ama orada kalanlar da ver, özellikle öğrenciler özellikle Kiev bölgesinde kalmaları canımızı sıkıyor. Ama onlar da inşallah bir an önce çıkarırlar. Burada konu haklı olarak yine döndü dolaştı Motrö’ye geldi. Bundan aylar önce Montrö tartışması vardı Türkiye’de ve Montrö’yü küçümseyenler her halde Montrö’nün anlamını anlamışlardır her halde. Çünkü Montrö Türkiye’nin mührü, güvencesidir. Bunu Mustafa Kemal Atatürk ve o günkü Silah Arkadşları bu anlaşma ile ilgili zamanlamayı ayarlamışlar. Lozan’da Boğazlar sorunu çözülmemişti, daha sonra ortam biraz daha rahatlayınca Boğazlar Konusunu tekrar gündeme getirerek o anlaşmayı imzaladırlar. Aslında Montrö bizim tam bağımsızlığımızın bir anlaşması” dedi.
Bu Katliamlar Durdurulmalı
Yeni yönetmelikle maden sahasına açılacak ve zeytin katliamının yaşanma ihtimali olabileceğini ve bu katliama geç olmadan ‘dur’ denmesi gerektiğini belirten Başkan Gökhan “Ayın birinde başımıza bir taş düştü, zeytinlik taşı. Yıllardır teşebbüs edilip meclisten geçirilemeyen bir yasa, arkadan dolaşılıp iki puan alarak Enerji ve Tabi Kaynaklarının yönetmeliği ile değiştirildi. Bunun altında Tarım ve Orman Bakanlığının imzası yok. Dünya fosil yakıt yakmaktan vazgeçiyor biz de fosil yakıt çıkartmaya çalışıyoruz. Ne pahasına? Güzelim zeytinliklerimiz yok etme pahasına. Enerji ve Tabi Kaynakları yapıyor gibi görünse de herkes var bu işin içinde fakat çok komik, çok enteresan bir şey var, yönetmelikte kamu yararından bahsediliyor. Yani bur zeytinliklerden kömür çıkınca kamu yararına olacak neiye? Çünkü buradan elektrik üretilecek. Burada zeytinlikler kesildikten sonra nasıl bir kamu yararı oluyor ben bunu anlamıyorum. Aklımızla alay ediyorlar. Buraları bir an önce bu yönetmeliğin iptal edilmesi gerekiyor. Türkiye’nin zaten yağ açığı var ve ithal etmek zorunda kalıyor. Bir tarafından delerseniz bu zeytin yasalarını, bunun sonu gelmez. Yırca’da termik santralleri için zeytinlikler kesilmişti. Burada biz zeytin dikerek bir bahçe yaptık. Yırca’da da oraları tekrar mahkeme kararı ile 666 tane zeytin dikildi ve o katliam durduruldu. Bu katliamın da durması şart” dedi.
Kadın Katliamı Gibi Çevre Tecavüzü de Bitmiyor
Başkan Gökhan Konuşmasının devamında Çevreye verilen zararlara da değinerek “Bu kamu yararına değil, kamu vicdanını zedeleyen bir durumdur. Bu duruma müdahil olmamız gerekirse oluruz. Çevre tecavüzleri bitmiyor arkadaş. Kadın katliamı gibi Çevre Tecavüzü de bitmiyor. Ne demek istiyorum? Biliyorsunuz, Terzilere- Serçeler Altın Gümüş Madeni projesi ÇED Raporunu iptal etmişti. Terziler-Serçeler niye önemli? Bizim su depomuza 1600 metre. Kirazlı ile ilgili yargılanıyorum. Hiç önemli değil, çevre mücadelesinde yargılanmaktan onur duyarım. Burada da bu mücadeleyi yapacağız ve suyumuzu korumamız lazım. Ama bu kadar da yüzsüzlük olmaz diye düşünüyorum” dedi.
Tek Ortak Noktamız Zeytinlere Sahip Çıkmak
Gündem dışı söz alan AK Parti Çanakkale Belediyesi Meclis Grup Başkan Vekili Esra Yüksel ise Koronavirüs döneminde yaşanan enerji açığına da değinerek yaptığı açıklamada “Covid -19 salgını sonrasında dünyada hızla artan enerji talebini yerli kaynaklarla karşılanma talebini küresel enerji piyasalarındaki ani dalgalanmalara karşı daha fazla önem kazandı. Ayrıca bu dönemde ülkeler enerji arz güvenliğini teminat altına alabilmek için yedi yirmi dört kesintisiz enerji sağlayan santralleri tekrar devreye almaya başladı. ülkemizin son dönemlerde çift hanelere ulaşan ekonomik büyüme sürecini sağlayacak en önemli ölçüt ise sürekli ve kaliteli enerji sağlayacak arzıdır. Böyle bir gerçek var. Özellikle elektrik üretirken dışa bağımlı olduğumuz ve doğalgazdan ürettiğimiz için Covid ve savaşlar gibi dünyada etkili olan olaylar esnasında ürünleri alırken çok fahiş dalgalanmalar oluyor bunun etkisini enflasyonla olarak görülüyor. Kurumlar kamuya hizmet eden ev ortak akla uyan yönetmelikler ve düzenlemeler yapar. Zaman içerisinde değişime ihtiyaç duyan, evrilmeye yönelen yeni yönetmeliklerle yöntemler ortaya çıkarırlar. Bu da kamuya bir hizmettir. Dünyada enerji üretim arz edildiği için ve dışa bağımlı olmamak için nasıl savunmada milli olalım diyorsak enerji üretiminde de milli olalım düşüncesi ile elektriği kömürden karşılama gibi bir düşünce hakim olmuş. Bu amaçla da yönetmeliği okuduğumuzda bu kömür madenlerinin olduğu yerde zeytinlikler varsa bunlar taşınacaktır. Bu durum karşısında ‘İktidar zeytinlikleri madencilere peşkeş çekiyor’ diye bir söylem de başlatmış. Böyle bir şey yok. Devletin dolayısı ile AK Parti hükümetlerinin zeytin konusundaki politikaları ile ilgili bilgiye dayanan birkaç şey söylemek istiyorum. AK Parti İktidara geldiğinde 80 milyon olan zeytin ağaçlarımızın sayısı şu anda 180 milyon. Zeytinliklerimizde %5 imar vardı. AK Parti İktidarında bu oran kalktı zeytinliklerin içine sadece zeytin tesisi kurabilme kararı getirildi. Ayrıca AK Parti zeytin ağaçları için hedef koydu ve İspanya’dan sonra en fazla zeytin ağacına sahip ülkeyiz. Yani zeytin kanunu diye kanun çıkaran devlet, zeytinliklerini korumak için de popilist söylemlerde bulunanlardan daha güçlüdür. Görüşlerimiz farklı da olsa tek ortak noktamız zeytinlerimiz çok değerli sahip çıkmalıyız. Ama aynı hassasiyeti körfez bölgelerinde CHP’ye ait olan, Kazdağlarındaki zeytinlikleri kurumlara sormadan imara açanlara karşı da hassasiyeti göstermelidir” dedi.
Çevreye Verdiğiniz Zararın Haddi Hesabı Yok
CHP Belediye Meclisi Grup Başkan Vekili Erdal Gezen ise gündem dışı yaptığı açıklamada, AK Parti Grup Başkan Vekili Esra Yükselin açıklamasına ithafen “Bu yönetmeliğin savunacak hiçbir tarafı yoktur. Türkiye dünyadaki normal zeytinyağının ve zeytin üretiminin küresel olarak %15’ini karşılıyor. Zeytin ağaçlarının sayısı artmış olabilir ama üretim azaldı. Dengeyi oluşturamıyorsanız şu anda mevcut zeytinyağının litresi markette 70 TL üretimi arttıramadığınız zaman istediğiniz kadar ağacı arttırın bir faydas olmaz. Bu ülkede çevreye verilen zararın haddi hesabı yoktur. Bunun tartışılacak bir tarafı da yok. Bunun en net örneği Çanakkale’de kirazlı” dedi.
Cuma Deren