Yaşanan bu  zorlu süreç ile ilgili ve turizm alanında yaşanan gelişmeleri Belediye Meclisi Üyelerinin talebi ile bir sunumda değerlendiren  Çanakkale Belediyesi AK Parti Belediye Meclis Üyesi ve Cura Otel sahibi Nilgün Cura Gökser, konaklama sektörü ile ilgili önemli bir noktaya değindi. Çanakkale’ye çok turist geliyor diye otel sayısının artmasının yanlış olduğunu belirten ve Koronavirüsten daha tehlikeli olduğunu söyleyen Gökser “Talebe bağlı otel sayısındaki arz artışı  zamanla olası ters geri dönüşlerde  sürdürülebilir kalması için risk oluşturmaktadır. Mesela ‘Çanakkale’ye çok turist geliyor, haydi otel yapalım’ yaklaşımı  pandemi gibi ciddi zararlara yol açabilir” dedi.
 
2020 Yılının başında Çin’de ortaya çıkan ve tüm dünyaya yayılan  Koronavirüsünün turizmde yarattığı sıkıntılar ve beraberinde getirdiği değişimlerle ilgili Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ve Belediye Meclis üyeleri bilgilenmek istedi. Bu nedenle Çanakkale Belediyesi AK Parti Belediye Meclis Üyesi ve Cura Otel sahibi Nilgün Cura Gökser Turizm alanında yaşanan sıkıntılar ve gelişmeler için bir sunum talep ettiler. Bunun üzerine hazırlıklarını tamamlayan ve Mayıs ayı Belediye Meclisinde bir sunum gerçekleştiren  Gökser “Dünya ve Çanakkale’nin Turizm alanındaki değişimlere değindi.  Sunumunda dünyadan başlayarak sonra Çanakkale özelinde talep ve analizler doğrultusunda  turizmin genel durumu hakkında bilgiler vererek “Yayınlanan raporlara göre biz konaklama sektöründe 2023 yılına kadar eski günlerimizi göremeyeceğiz.  Türkiye’nin de dünya turizminden farklı bir durumu yok. Dünya turizminde  sektöründe daralma yüzde 75 iken ülkemizde de yüzde 71,2 seviyelerindedir.  Doğal olarak pandemiyi yaşadığımız 2020 yılında  yabancı turist sayımız 12 milyona kadar düşmüştür.  2019 yılında 45 milyon ziyaretçi sayımız varken pandemi nedeni ile 2020 yılında ziyaretçi sayımız 12 milyona düşmüştür.  Buna bağlı olarak yabancı turistlere bağlı gelirlerimiz de azalmıştır. 2019 yılındaki yabancı turist gelirimiz 34 milyar dolar iken  2020 yılında ne yazık ki 12 milyar dolara düşmüştür.  Çanakkale’miz nasıl etkilendi? 2020 yılına baktığımızda geçen bahardan yaza kadar konaklama tesislerin çoğu kapalıydı.  Ama yaz aylarında normalleşme ile beraber  bir doluluk yaşandı. Hatta bu doluluk oranı, kıyı kesimlerde yüzde 85’i buldu. Sonbahar döneminde yüzde 40-30 oranlarına geri dönüldü.  Ne yazık ki 2021 yılında da Mart ile Haziran dönemi arasındaki doluluk oranlarımız aynı şekilde gözlemlenmiştir” dedi.
Misafirlere Farklı Deneyimler Sunmayan Tesislere İlgi Azalacak
Turizmde yaşanan sıkıntıları da rakamlarla anlatan Nilgün Cura Gökser, turizm gelirlerinin düşüşüne işaret ederek yatakların yarısının boş olduğunu söyledi. Koronavirüs sonrası süreçte misafirlere farklı deneyim sunmayan tesislere ilginin de azalacağını belirten  Gökser  “2019 yılında 879 tane tesis vardır. Bu tesislerden  sadece 76 tanesi turizm işletme belgeli  803 tanesi de belediye belgelidir.  Oda sayısına baktığımızda 13 bin 15, yatak sayısı ise 29 bin 419’dur.  Konaklamaya il genelinde baktığımızda  662 bin, gecelemede  1.13’tür.  doluluk oranlarına baktığımızda oda sayızı yüzde 23, yatak ise yüzde 14’tür.  Sezonluk tesislerin yüzde 50 sinin  yani 6 aylık süreyi varsaydığımızda bir  yıllık oda doluluk oranlarına baktığımızda  yüzde 46, yatak  doluluk oranlarında da yüzde 25 doluluk var.  Biz bu oranlara sisteme giriş yapmamış hata payı da eklersek  maksimum elde ettiğimiz rakam yüzde 56’dır. Diğer bir değişle odalarımızın yarısı boş. Yaşanan Koronavirüs sonrasında güçlü karakteri olmayan  sadece konaklama hizmeti sunan, misafirlere farklı bir deneyim sunmayan tesislere olan ilginin her geçen gün azalması beklenmektedir.  Yeni süreçte  şehirle bir bütünlük sunan,  küçük kapasiteli, düşük yoğunluklu  karakteri yüksek tesislerin ön planda olacağı beklenmektedir.  Öellikle şehir merkezindeki otellerin bu süreçte zor bir sınav beklediğini söyleyebiliriz” dedi.
Kontrolsüz Artış Koronavirüs Kadar Tehlikeli
Çanakkale’deki Otel durumunu da değerlendiren Nilgün Cura Gökser “Diğer önemli bir konu da Çanakkale’deki oda fiyatlarının benzer şehirlere göre yeterli seviyede olmamasıdır.  Bu durum karlılık açısından sorun oluşturmaktadır.  Bu nedenle kontrolsüz arz artışının, fiyat baskısını olumsuz etkisi olacaktır.  Özellikle konaklama tesislerinde sayı değil,  kalite önemli olmalıdır. Talebe bağlı otel sayısındaki arz artışı  zamanla olası ters geri dönüşlerde  sürdürülebilir kalması için risk oluşturmaktadır. Mesela ‘Çanakkale’ye çok turist geliyor, haydi otel yapalım’ yaklaşımı  pandemi gibi ciddi zararlara yol açabilir.   Çanakkale’de yapılacak bir otel yatırımında  özellikle de bir otel yaparken, fizibilite değerlerinin özellikle değerlendirilmesi, toplam yatırım gideri, tesis geliri, tesisin faydalı ömrü değerleri dikkatle incelenerek yapılmalıdır” dedi.
 
Şerife Erdem