Ticaret Borsası Meclisinde sesini yükselten ve dikkat çeken uyarıya imza atan Abdullah Deniz günler önce şöyle demişti;
Kirazlı Köyü Balaban Tepe Mevkiinde gerçekleştirilen altın arama çalışmalarına ilişkin, Metalik maden karşıtı söylem, eylem, miting ve konserler ile ilgili birçok Çanakkale yaşayanı,
“Marka değerlerimize de bu sayede  zarar veriliyor” görüşünü savunmuş benzer ifadelerle Ticaret Borsasından da tepki gelmişti.
Önceki hafta, Borsa Meclisinde Maden Şirketi yetkililerini konuk eden Ticaret Borsası, yapılacak maden aramaları ile ilgili bilgiler almış, değerlendirmede bulunmuştu.
Ticaret Borsası Meclis Başkanı Abdullah Deniz, alanda yapılan provokasyonlara dikkat çekip, Çadır Kuranların Çanakkaleli değil,  il dışından gelen provokatörler olduğunu ve bu provokatörlerin asıl olarak Çanakkale Halkını protesto ettiklerini, bu provokatörlere gerekli dersin verilmesi gerektiğini söylemişti.
Borca Meclis Başkanı Deniz ayrıca;  “Kirazlı Köyü’nü bilmeyen vatandaşlar orada savunma yapmasın. Konuşacaksak, çile çeken insanlar olarak biz konuşalım.  
O yüzden provokatif hareketlerden vazgeçelim diyorum. Bunu yapanlara da ders verelim. Çanakkale’yi aşağı çekmeye çalışanlara fırsat vermeyelim” şeklinde ifadeler kullanmıştı.
-----------------------------------  
Çanakkale’de Metalik maden işletmeciliği karşıtı söylem, eylem, miting ve konserler yanı sıra, dillenene sloganlarla Şehrin Marka değerlerine zarar verileceği görüşü, her geçen gün artıyor.
CHP’ li Çanakkale Belediyesi imzalı afişlerin, Tarih, Kültür ve Turizm Şehri Çanakkale’nin en bilindik noktalarında,  billboard’ lara yerleştirilip, Marka değerlere zarar verecek algı oluşturulduğunu savunan birçok vatandaş; “Kazdağları ismi kullanılıp, Kazdağlarına 40 kilometreyi aşkın uzaktaki bir bölgede süren faaliyetten söz etmedeki ısrarcılık bir yana, Kazdağlarına daha da uzak mesafelerdeki markaların ismini karalayan anlayış, beğeniden çok eleştiri topluyor” şeklinde konuştu.
Şehrin marka değerlerinden bahisle,  dillenen sloganların, billboardları süsleyen afişlere dönüştüğünü, kordon boyundaki örnekleriyle gündeme getiren Çanakkaleliler, Ticaret Borsası Meclis başkanının önceki günlerdeki açıklamalarını hatırlatıp;
“Sanki inatlaşma başladı. Ak denilene kara, kara denilene ak deme ısrarı Çanakkale markalarına kurşun sıkmak gibi bir şey. Marka değerlerimizi siyanürle ilişkilendirmenin faydası kime?” diye de sordu.
BORSA MECLİS BAŞKANI DENİZ,
ENİNE BOYUNA KONUŞMUŞTU…
 Meclis Başkanı Deniz,  yaşanılanlar ve süreç hakkında, özellikle vurguladığı konu; ‘dışarıdan gelen provokatörler’ diye söz ettiği isimler olmuştu. 
Çadır kuranların Çanakkaleli değil dışarıdan gelen Provokatörler olduğu ısrarında buluna  Deniz “Bugün Çanakkaleli insanların bir tanesi Kazdağı’nda çadır kurmuyor.
Dışarıdan gelen provokatörler orada eylem yapıyorlar. Eylemi kime karşı yapıyorlar, bize karşı yapıyorlar” demişti.
KORDONDAKİ AFİŞLER KİME…?
Şehirde haftalardır devam eden Maden işletmesi karşıtı söylem ve eylemler için dikkat çeken sözler eden Ticaret Borsası Meclis Başkanı Abdullah Deniz,hayli konuşulan çıkışında soru yöneltmiş; “Eylemi kime karşı yapıyorlar, bize karşı yapıyorlar” diye de tespit yapmıştı.
Kordon boyunda, şehrin en bilindik bölgesinde, billboardları kaplayan afişlerle “Bu afişler kime…?’ sorusunu akla düşürdüğünü belirten birçok Çanakkaleli;
“Hatırlarsak, Meclis başkanı önceki günülerde; ‘Son günlerde ülkemin ve Çanakkale’min marka değerleri ile uğraşılan kara bir propaganda olduğunu görüyorum.’ demişti.
Bakan Deniz ayrıca; ‘ Çanakkale’de herkes bir telden konuşuyor. Bilgisi olmayan, fikri olmayan insanlar konuşuyor. Altın madeni gündemimizde, ben de Ticaret Borsası Meclis Başkanı olarak, tarımla uğraşan insanların temsilcisi olarak bir tarafım. Siyanür konuşuluyor, ağaç konuşuluyor.
Ülkenin altınları Kanada firmasına peşkeş çekilmiş gibi haberler çıkıyor. Özetle, ülkemin ve Çanakkale’min marka değerleri siyasi malzeme yapılamaz.’  Çıkışına imza atmıştı
Kordondaki o afişler, son derece  merak konusu. Kime ithafen oradalar? Kimin iddiasını çürütme çabası?”  şeklinde konuştu.
DENİZ NE DEMİŞTİ…?
Ticaret Borsası Meclis başkanı Deniz, önceki günlerde; “Şuanda zaten ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik kriz var. Bu krizi il olarak ne kadar az atlayabiliriz, ne kadar teğet geçebilir, biz bunun derdinde olmamız gerekirken, bakıyorum ki buharlaşması olmayan siyanürü, farklı mecralarda kullanıyorlar.
Ezine peyniri, coğrafi işaretleri olan bir markamızdır. Bugün Türkiye’nin her yerinde marka değeri olan Bayramiç beyazımız coğrafi işareti olan bir markadır.
Bugün Çanakkale Ziraat Odası başkanımızın uğraştığı Çanakkale domatesi bir markamızdır. Bugün bu markalarımızı hibe etmek adına siyanür kampanyasıyla Çanakkale’nin kirli havası varmış gibi, kirli yerde oluşuyormuş gibi, tarım arazilerinin hepsi gitmiş gibi bir kampanya yapılıyor. Bizim de iş dünyası olarak rakiplerimiz var. Bu rakiplerimiz, iş dünyasında farklı mecralara çekebilir. Çanakkale’deki bir esnafın sattığı malı kötüleyebilir, siyanürlü olarak. Bunu en başta Çanakkale Belediyesi yapıyor. Bu beni korkunç derece üzüyor. Çanakkale Belediyesi, bugün Borsa’nın arkasında yol yapıyor. Borsa 110 bin lira gibi bir para ödemek zorunda kalıyor. Ama bakıyorum ki, dışarıdan gelen vatandaşlara otobüs tahsis ediyor. Bakıyorum ki, burada festivali iptal edip oradaki insanların yemeklerini, erzaklarını, taşımalarını yapıyor. Çanakkale’deki su parası ödeyen, Çanakkale’de imar barışından yararlanıp da belediyemize imar parası yatıran, inşaat yapıp da emlak vergisi ödeyenler, bu paralara yazık günah değil mi? Çanakkale’mizi hüsnüniyeti olarak savunmuyorlar.” İfadelerini kullanmıştı.
Deniz ayrıca, “Ben siyaset yapmıyorum ama ben bir tüccar olarak bunu satan bir vatandaşım. Yarın deseler, ‘sizin ununuz siyanürlü biz almıyoruz’,
Çanakkale’ye ambargo koydukları zaman diğer illerde rakiplerimiz varken… Bugün Biga etimiz marka değerimizdir. Diğer illere baktığınızda etimiz daha yüksek fiyata gider.
Bugün Çanakkale etinin kalitesini ve değerini düşürmenin kimsenin hakkı olduğunu düşünmüyorum. O siyanürün orda ot bitecek, hayvan yiyecek, hayvan ölmeyecek, hayvanın etini yiyen insan ölecek, böyle bir algı sistemi yaratılıyor. Bu Çanakkale’nin acı bir kaybıdır, yazıktır. Herkesin duyarlı olması gerektiğini düşünüyorum” vurgusunda bulunmuştu.  
KORDONDA DİLLENEN O SLOGANLARA YANIT GİBİ SÖZLERİ, GÜNLER ÖNCESİNDEN ETMİŞTİ…
 Meclis başkanı Deniz; “Bilerek Konuşmamız Gerekir” delmiş, şimdilerde yine dillenen ididialara adeta günler öncesinden yanıt sunmuştu.
Abdullah Deniz “Atikhisar Barajı’na duyarlı olmak kadar, Menderes Çayı’na da duyarlı olmak lazım. Sırf Atıkhisar değil… Çanakkale’de yaşayan insan da Çan’da yaşayan insan değil mi?
Bayramiç’te yaşayan insan değil mi? O yüzden sırf Atıkhisar Barajı değil, orada su kirlenecekse hepimizin zararı var. Bir Atıkhisar Barajı ile değil. Bunu iyi araştırmamız lazım, sağduyulu olmamız lazım. Dünyada teknoloji gelişirken, teknolojiyle çıkacak madenin insan sağlığına ve çevreye en az zarar verecek şekilde çalıştırmamız gerektiğini düşünüyorum. Bugün Çanakkale’de madencilik bittiği zaman AKÇANSA’yı, İÇDAŞ’ı, Kale Seramik’i kapatmak lazım, yani bizim bazı şeylere duyarlı olmamız lazım. Bilerek konuşmamız gerektiğini düşünüyorum” demişti.
Haber; Erdem Sürek  Fotoğraflar: Cuma Deren