Gündem

Kara Savaşları'nın Başlamasının  109. Yıl Dönümü Törenlerle Kutlandı

Çanakkale Boğazını denizden geçemeyen itilaf devletleri  109 yıl önce karadan geçmeye çalıştı.

Mehmetçiğin büyük direnişi ile karşılaşan İtilaf devletlerinin başlattığı Çanakkale Kara Savaşları’nın 108’inci yıl Şehitler Abidesinde düzenlenen törenle bir kez daha anıldı.

Birinci dünya savaşında  ittifak devletlerinin yanında savaşa giren Osmanlı Devletini yıkmak için Çanakkale Boğazı önlerine gelen İtilaf devletleri  boğazdan geçmek için önce deniz yolu ile saldırıya geçti.  18 Mart’ta donanmanın ağır zaiyat vermesi ile deniz saldırılarından vazgeçen  itilaf devletleri bu kez   Gelibolu Yarımadasına çıkartma yaparak kara savaşı başlatmıştı. Boğazlarda olduğu gibi Düşman askerleri  karada da Mehmetçiğin süngüsüne takılmıştı. Tarihe Çanakkale destanı olarak geçen Kara savaşlarının başlangıcının  109. Yıldönümü  törenlerle kutlandı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da   Fransız, İngiliz mezarlık anıtlarının yanı sıra  yapılan törenlerin ilki Şehitler Abidesinde gerçekleştirildi.

Şehitler Abidesinde gerçekleştirilen törene    Kültür ve Turizm Bakanı Gökhan Yazgı, Çanakkale Vali vekili Hakkı Uzun, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, İkinci Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek ve çok sayıda vatandaş katıldı.

 Yabancı Konukların Katılımı Yoğun Oldu

Dünya harp tarihine Çanakkale destanı olarak geçen savaşın karadan yürütülmesinin 109. Yıldönümünde Şehitler Abidesinde gerçekleştirilen törenlere yabancı konukların katılımı da dikkat çekti.  Şehitler Abidesindeki törenlere Avustralya Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Richard Marles, Avustralya Büyükelçisi Miles Armitage, Avustralya Birleşik Güçler Komutanı John Frewen, Fransa Uluslararası İlişkiler ve Strateji Genel Müdür Yardımcısı Koramiral Christophe Lucas, Fransa Büyükelçisi Isabelle Dumont, Afganistan Büyükelçisi  Amir Mohammad Ramin, Avusturya Büyükelçisi Gabriele Juen, Yeni Zelanda Deniz Kuvvetleri Komutanı Tuğamiral David Proctor, Birleşik Krallık Büyükelçisi Jill Morris, Birleşik Krallık’tan Tuğamiral Robb Pedre, Pakistan Büyükelçisi Yousaf Junaid, ABD Büyükelçisi Jeffry Flake,  Belçika Büyükelçisi Paul Huynen, Malta Büyükelçisi Therasa Cutajar, İrlanda Büyükelçisi John Mccullagh, Sri Lanka Büyükelçisi Saranya Hasanthi U.Dissanayake, Kanada, Senagal, Macaristan, Hindistan ve Güney Afrika’dan da üst düzey yöneticiler katıldı.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı'nın Atatürk rölyefine çelenk sunmasıyla başlayan tören, saygı duruşunda bulunulması, saygı atışı ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Ardından Törende bir konuşma yapan Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, “Öncelikle Türk Milletine bu toprakları, vatan yapanları hayırla yâd ediyorum. Milletimizin tarih yolculuğunda bu uğurda emek verenlerin, can feda edenlerin aziz ruhları şâd olsun. Çanakkale şanlı müdafaasının tüm kahramanlarına bin selam olsun. En başta, Çanakkale mahşerinin muzaffer komutanlarından, Anafartalar Kahramanı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşlarının ve kahraman Mehmetçiklerimizin ruhları şad olsun. O büyük insanları rahmet, minnet ve şükran duygularımızla anıyoruz. 109 yıl önce bu topraklara gelip savaşan, hayatını kaybeden ve şimdi bu toprakların evlatları olan ve Mehmetçiklerimizle koyun koyuna huzur içinde yatan itilaf devletleri askerlerini de saygıyla hatırlıyorum. Şimdi barış, huzur ve güven diyarı olan bu müstesna topraklarda huzur içinde uyusunlar” dedi.

 

Dün Olduğu Gibi Bugünde Kalpler Çanakkale İçin Atıyor

Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Milyonların kalbinin Çanakkale için attığını belirttiği konuşmasında “Hepimiz için çok önemli olan bu törenleri yaptığımız Çanakkale Tarihi Alanı, büyük Türk Milletinin tarih yolculuğundaki en önemli merhalelerinden olan, şanlı Çanakkale Savunmasının yaşandığı müstesna bir yerdir. 109 yıl önce Türk Milletinin her bir ferdi koşarak, buradaki yangını söndürmeye geldiği gibi, şimdi de her millet evladı koşarak buraya gelmekte, ecdadını anmakta ve Çanakkale Ruhunu teneffüs etmektedir. 109 yıl önce nasıl vatan bellediğimiz toprakların her köşesinde yaşayanların kalbi Çanakkale için atmaktaysa, bugün de her bir millet ferdinin hatta şu anki sınırlarımızın dışında yaşayan akraba ve dostlarımızın kalbi Çanakkale denilince bir başka çarpmaya başlamaktadır. Çünkü Çanakkale ortak bir değerdir, ortak bir paydadır.  Dünyayı verseler de cennet vatanını vermeyenlerin ruhu olan Çanakkale Ruhu, yüksek karakterli insanların sahip olduğu bir şuurdur. Bu müstesna topraklar, toprağın kara bağrında sıradağlar gibi duran aslanların kefensiz yattığı topraklardır. Vatanına, milletine ve kutsal değerlerine kötü niyetli saldıranlara karşı, seller gibi ileri atılıp, göğsünden vurulup, bir gül bahçesine girer gibi, kara toprağa girenlerin ebedi istirahatgahıdır bu topraklar. O yüzden, biz bu topraklara basmaya kıyamayız. Bu toprakları gözümüz gibi koruruz” dedi.

Dünyanın En Büyük Açıkhava Müzesi Olmak İçin Kararlıyız

 Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir “Çanakkale Tarihi Alanı, Türk Milleti için çok müstesna bir vatan toprağı olduğu kadar, dünyada birçok ülke ve millet içinde ayrı bir değer ve öneme sahip olduğunu biliyoruz. Bu nedenle bu müstesna toprakları, Çanakkale Tarihi Alanı, dünyanın en iyi korunmuş savaş alanı ve dünyanın en büyük açık hava müzesi yapmaya kararlıyız. Çok yakın bir zamanda Tarihi Alan, ülkemizin hatta dünyanın en önemli buluşma noktalarından birisi olacaktır. Gün gelecek bu huzur diyarı toprakları ziyaret etmeyen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kalmayacak, milyonlarca yabancı ziyaretçimiz bu alanı ziyaret edecekler ve tarihin içinde adeta bir zaman tüneli içinde yolculuk yapacaklardır. O yüzden biz Tarihi Alan Başkanlığı olarak Türk Milleti’nin tüm evlatlarını Çanakkale’ye davet ediyor, yabancı misafirlerimizi daha büyük kalabalıklarla burada görmek istiyoruz. Bu toprakların hür havasını bizim teneffüs etmemize vesile olan, Çanakkale Boğazı’nın özgürce ve gururla akmasını sağlayan, 109 yıl önce memleketin kararan ufuklarında şafağı söktüren, Milletçe silkinip adeta küllerimizden yeniden doğmamıza sebep olan kahraman şehit ve gazilerimizin ruhları şâd olsun. Allah Onlardan razı olsun. Çanakkale’yi geçilmez yapanları, bu mübarek vatan topraklarını kurtaranları, Cumhuriyetimizi kuranları, rahmetle anıyoruz. Büyük Atatürk’ü, kahraman arkadaşlarını, aziz şehit ve gazilerimizi saygı ve şükranla anıyoruz. Onları asla unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız” dedi.

Kayıpları Ölçmek İmkansızdı

Koramiral Christophe Lucas ise yaptığı açıklamada “Çanakkale Savaşları’nın andığımız böylesi bir günde, çoğu çok genç yaşta üzerinde bulunduğumuz bu yarımadada hayatlarını feda eden cesur askerleri anmak üzere, Türkiye gök kubbesi altında sizlerle birlikte bulunmaktan onur duyuyorum. Bundan 109 yıl önce Birleşik Krallık, İrlanda, Avustralya, Yeni Zelanda ve Fransa’dan gelen on binlerce itilaf devletleri askerleri, vatan hizmetlerini yerine getirmek üzere ortak tarihimizin en trajik perdelerinden birinin oynandığı bu topraklara gelmişlerdir. Dokuz ay boyunca bugün izlerini halen görebildiğimiz çıkmaz siperlerde ateşlere maruz kalmış, yalnızca savaşın gazabına karşı değil sıcaklık, susuzluk, açlık ve hastalıklara karşı cesurca mücadele etmişlerdir. Bilanço her iki taraf içinde ağır olmuş kayıtları ölçmek imkansızdı. İtilaf devletleri en az 60 bin  kayıp vermiş bunlara 125 bin  yaralı ve hastalık sonucu ölen 100 bin  kişi eklenmiştir. Ne kayıpların miktarı, nede savaşın şiddeti burada mücadele eden erlerin gösterdikleri yiğitliği eksiltmemiştir. Cesaretleri ve fedakarlıkları asla unutulmayacaktır. Bugün burada Türkiye ve eski Osmanlı İmparatorluğu, Birleşik Krallık ve İrlanda, Avusturalya, Yeni Zelanda, İngiliz Milletler Topluluğu, Fransa ve deniz aşırı topraklarından gelen bu hiddetli savaşta mücadele eden hayatını kaybeden ve yaralanan askerleri anıyoruz” dedi.

Türk Askeri Yenilmeyeceğini Tüm Dünyaya Göstermişti

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, “Şu an içinde bulunduğumuz alan, Boğaz, topyekün Çanakkale, bundan 109 yıl önce bir büyük mücadeleye sahne olmuştu. Çıkarma gemilerine bindirilip, kıyılarımıza indirilen çeşitli uluslardan binlerce asker, daha ilk günden, nasıl zorlu bir harekâtın içinde düştüklerini çarpıcı bir biçimde anlamışlardı.  Adeta bir avuçluk bir toprak parçasında, birden çok milletten, binlerce muharip; önlerinde vatanını savunan kahraman Türk askeri, arkalarında tarih boyunca nice orduları yutmuş Çanakkale Boğazı olduğu halde, tam bir sıkışıp kalma hali yaşamaktaydılar. Tarih; hiç de eşit olmayan şartlarda başlayan, başlatılan bu muhabereyi, son tahlilde vatanını müdafaa edenlerin zaferiyle not edecekti. Yaklaşık 8,5 ay süren çok şiddetli çatışmalar, Türk askerinin ruhen de bedenen de yenilemeyeceğini tüm dünyaya göstermişti. Dünya Harp Tarihi’nin ilk modern amfibi harekâtında; vatan mücadelesi için siperlerde, tünellerde, menfezlerde, denizaltında, havada kısacası akla gelebilecek her zeminde verilen mücadele emsalsizdi. Başta, ‘Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum’ diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, her kademedeki subay ve askerlerin inanç ve irade yüklü duruşu, bu destansı mücadelenin en temel itici gücü, ufuktaki zaferin de teminatıydı. Bugün, burada, bu abidenin önündeyiz ama elbette söylemek gerekir ki, Müslüman Türk askerinin asıl abidesi bütün bu topraklardır. Mehmetçik; Kirte’de, Kanlısırt’ta, Zığındere’de, Bombasırtı’nda, Conkbayırı’nda, Gelibolu Ovası’nda mübarek kanını akıtarak en büyük abideyi bizzat inşa etmiştir" dedi.

Çanakkale Savaşı Türk Milletini Yeniden Dirilmeye İtmişti

 Verilen mücadele ile Türk Milletinin yeniden dirildiğine dikkat çeken ve kurtuluş savaşının zeminin Çanakkale Savaşı ile şekillendiğini belirten Bakan Yardımcısı Yazgı, "Çanakkale Muharebeleri, 600 yılı aşkın bir süre yaşamış ve ömrünü tamamlamış Osmanlı İmparatorluğu’nun son büyük destanıdır. Yine Çanakkale Muharebeleri, Türk Milleti’nin yepyeni bir diriliş, bir filizlenmeyle Millî Mücadele’ye, oradan da Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna uzanan taze başlangıcının da ilk büyük destanıdır. Binlerce yıldır akıp gelen tarih nehrinin dönemeçlerinde savaş da var, barış da. Hayatın devinimi acıları da taşıyor, umutları da. Ve elbette insanlık ailesinin, bu ailenin kadim değerlerinin en kıymetlilerinden birisi ise barışa, dostluğa olan inançtır, umuttur. İşte, 109 yıl önceki mücadelenin taraflarının, bugün burada dostluk adına, barış adına bir araya gelmiş olması bu inancın, umudun gücünü ve gerçekliğini ortaya koymaktadır” dedi.

Barışa Dair Kararlılığımızı Sürdürüyoruz

 Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı “Biz Türk milleti olarak, Çanakkale Zaferi’nin mümessilleri, bu güzel vatanın sahipleri olarak, tarihi iyilik ve güzellikle dolu bir millet olarak, barışa dair kararlılığımızı her zaman korumaktayız. Bizim inancımız, kültürümüz, tarihimiz; iyilik, güzellik ve barışla örülü bir ekosistemdir. Ne diyor büyük şairimiz Yunus Emre? ‘Gelin tanış olalım / İşi kolay kılalım / Sevelim sevilelim / Dünya kimseye kalmaz’  Bugün, burada bir araya gelişimiz de, Çanakkale buluşmamız da hepimizin hayali olan ortak barışın, ortak acılardan doğan kardeşliğin bir sembolüdür. Dünün hasımları, bugünün dostları olarak bir arada, yan yana, omuz omuzayız. Farklı milletlerden oluşan siz değerli misafirlerimizin ataları, vatanımızda atalarımızla yan yanalar. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, ‘Onlar, bu toprakta can verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır’ Hayatın envaiçeşit hadiselerinden süzülüp gelen acı, kayıp ve fedakârlıklardan miras aldığımız dersleri, gelecek nesillere barış ve kardeşlik mirası olarak bırakacağız” dedi.

Çanakkale Ruhunu Miras Bırakacağız

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı “Muzaffer bir neslin evlatları olarak duyduğumuz gurur, aynı zamanda barış ve kardeşliğin vurgulanmasında payımıza düşen görevin büyüklüğüyle de mütenasip. Bunun bilinciyle, her vesileyle gençlerimize, çocuklarımıza Çanakkale Ruhunu aşılamaya çalışıyoruz. Çanakkale’yi ziyaret etmeyen bir evladımızın olmamasını arzuluyoruz. Sizler gibi misafirlerimiz için de bu neviden ziyaretlerin; barışa, dostluğa, kardeşliğe olan inancınızı daha da güçlü kılmasını temenni ediyoruz.   Konuşmamı tamamlarken, farklı ülkelerden aramızda olan konuklarımıza bir kez daha ‘hoş geldiniz” diyor, duygu, mana, hatıra dolu ziyaretinizde yeni anılar biriktirmenizi temenni ediyorum” dedi.

 

Konuşmaların ardından Kur'an-ı Kerim tilaveti yapılarak şehitler için dua edildi. Daha sonra askeri bando eşliğinde askeri birlik, konuk askerler, gaziler ve izciler resmi geçit töreni ve SOLOTÜRK gösteri uçuşu gerçekleştirdi.  

Cuma Deren