Sağlık

Diyetisyen Bihter Taşdelen’den Ramazanda Beslenme Önerileri

Gün boyu susuz ve aç kalacağımız 1 aylık ramazan ayı süresi  başlamış oldu.

 Hem sağlık hem de bedenimiz için en  önemli konulardan bir de beslenme. Ramazanda yaşanacak dengeli beslenme ile ilgili Diyetisyen Bihter Taşdelen önemli bilgiler verdi. Taşdelen, gün boyu vatandaşları tok tutacak sağlıklı tüyolar verdi.11 Ayın Sultanı Ramazan’ı yaşadığımız bu günlerde vatandaşların hem sağlıklı beslenmesi hem de gün boyu tok tutacak besinlerin alınması oldukça önemli olurken, vatandaşların sağlıklarını da  göz önünde bulundurarak nasıl beslenmesi gerektiği ile ilgili Diyetisyen Bihter Taşdelen, önemli açıklamalar yaptı. Vatandaşların sağlıklı ve sorunsuz oruç tutabilmelerini sağlamak amacı ile Ramazan Beslenmesi ile ilgili önemli bilgiler veren Diyetisyen Taşdelen “Ramazan ayına girdiğimiz bu günlerde herkesin aklını kurcalayan beslenme ile ilgili soruları var?Bu dönemde kan şekerini hızlı yükselten yani glisemik indeksi yüksek besinlerden kaçınmalısınız. Kan şekerinin hızlı yükselmesi insülini de hızlı yükselteceği için iftar ve sahur öğünlerinde özellikle beyaz un ve beyaz undan yapılan gıdalardan (börek, poğaça, beyaz ekmek, mantı gibi) uzak durmalısınız. Kuru meyvelerin de glisemik indeksi yüksek olduğu için tercihiniz taze meyvelerden yana olmalıdır.
 
Sindirimi Kolay Proteini Yüksek Ürünler Tercih Edin
 
Vatandaşların gün boyu tok tutacak ve sindirimi kolay besinler tüketmesinde yarar olduğunu, bu sayede kan şekerinin de gün boyunca yüksek tutulacağını dile getiren Diyetisyen Bihter Taşdelen “Ramazan ayı boyunca 2 ana (Sahur- İftar) ve bu öğünlerin arasına eklenmiş 1 ara öğün şeklinde beslenme gün içinde ihtiyaç duyacağınız enerji, protein, karbonhidrat, yağ gibi makro ve vitamin- mineral gibi mikro besin gruplarının alımını sağlamaya yardımcı olacaktır.
Gün içinde kan şekerimizin düşmesini engellemek için sahur öğünlerinde sindirimi kolay, gün boyunca sizi tok tutacak, protein içeriği yüksek yumurta, süt ve süt ürünleri, lor peynir ile lif içeriği yüksek tam tahıllı ekmek, sebze ve meyve gruplarını tercih edilmelidir. Gün boyunca tokluk süresini uzatabilmek için ceviz, fındık, badem, fıstık vb. tuz ile kavrulmamış çiğ kuruyemişlerin sahur menüsüne eklenmesinin faydası olacaktır  Sıvı atımını arttıran yüksek kafeinli içecekler gün içinde normalden fazla su kaybetmemize neden olacağı için sahurda kahve, yeşil çay, siyah çay vb. içecekler tercih edilmemesi faydalı olacaktır. Bunların yerine bol miktarda su ve maden suyu içilmesi daha doğru olacaktır” dedi.
 
Dengeyi Kurumak İçin Yürüyüş Yapın
 
İftardan sonra özellikle enerji alımı dengesini korumak için hafif yürüyüşlerin yapılması vücut dengesi için iyi olduğunu dile getiren Diyetisyen Bihter Taşdelen “İftardan 1.30-2 saat sonra hafif yürüyüşler ile enerji alımı dengesi korunabilir. Yapacağınız hafif egzersizler sindirim sisteminizin sağlıklı çalışmasına ve kan şekerinizin regüle olmasına katkı sağlar. İftardan hemen sonra tatlı tüketilmemeli, tatlı veya meyve iftardan sonra yapılacak ara öğünde tercih edilmelidir. Tatlı tercihimizi de sütlü tatlılar, hafif meyve tatlıları veya dondurmadan yana kullanmak çok daha doğru olacaktır. Tatlı tüketmek istemeyenler için ise 1 su bardağı kefirin yanında 1 porsiyon meyve ve 5-6 badem tüketmek güzel bir seçenektir.
Turşu, salamura zeytin ve tuzla kurutulmuş vb. sıvı ihtiyacımızı arttıracak gıdalardan uzak durmak hem sıvı dengemiz hem de gün içinde tansiyon dengemizi korumamızda yarar sağlayacaktır” dedi.
 
En Büyük Hata Hızlı ve Çok Besin Tüketmek
 
Diyetisyen Taşdelen Türk Milletinin zengin sofrasına yönelik hatırlatma yaparak da verdiği tavsiyelerde “İftar sofralarında bir insana yetecek yemeğin 2-3 kat fazlası bulunabilmektedir. İftarda kan şekeri çok düşük olduğundan kısa sürede çok miktarda besin tüketme isteği doğmaktadır. Yapılan en büyük hatalardan birisi de çok hızlı bir şekilde, çok yüksek miktarda besin tüketmektir. Çok hızlı yemek yendiğinde bu süre zarfında fazla miktarda, enerjisi yüksek besinler yenilir ve bu durum hem sağlık açısından risk oluşturabilir hem de ilerleyen günlerde kilo alımına zemin hazırlayabilir. İftar öğünü de en az sahur kadar önemli, İftar, bir çorba ile açılmalı ve 15-20 dakika gibi ara verildikten sonra yemeğe geçilmelidir. Başlangıç için beyne doygunluk hissi veren çorba en uygun yiyecektir.  Bir süre ara verdikten sonra yemeğe geçilmesi doğru tercihtir. İftarda boş mideyi birden doldurmak ani tansiyon ve şeker yükselmelerine, mide barsak rahatsızlıklarına sebep olduğu için iftardan sahura kadar öğün sayısını artırıp, aralıklarla beslenmeye özen gösterin” dedi.
 
 
Şerife Erdem