6’ lı Masanın, 13. Cumhurbaşkanı adayı belirleme çalışmalarından söz eder iken, özellikle geçen Pazar gecesi görüşmelerin aralıksız sürdüğünü altını çizdi;
“Bu mesele Memleket meselesi. Bu partiler üstü bir konu.” diyerek, şöyle devam etti;
“Pazar gecesi hiç uyumadık. Sayın genel başkanlar da uyumadı, biz de uyumadık. Sabaha kadar yoğun bir görüşme trafiği sonunda sağduyu egemen oldu.”
“SİSTEM, ENKAZ ALTINDA KALDI”
CHP Kurmayı, Yüzyılın felaketi diye isimlendirilen depremlere de dikkat çekip;
“Türkiye'de zaten uzun zamandır büyük bir ekonomik enkaz vardı.
Büyük bir siyasi enkaz vardı. Işte depremde de enkazların altında binlerce insanımızı kaybettik. Ama o enkazın altında maalesef bu sistemde kaldı.”
---------------------------------------
GÜNDEM MASA,
GÜNDEM ADAY
---------------------------------------
CHP Genel Başkan yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Av. Muharrem Erkek, Ankara gündemi üzerine konuştu.
Boğaz Medya’ nın canlı yayın konuğu olup, siyaset gündeminin ana başlığına dönüşen Kılıçdaroğlu’ nun 13. Cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin konuştu.
Geçen 3 Mart’ ta, masadan ayrılan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’ in, masaya tekrar dönüşüne adeta süreci özetleyen sözler eden CHP Kurmayı Erkek; “Hiçbir zaman iletişimi kesmemek lazım, konuşmamız gerekiyor her zaman.
Pazar gecesi hiç uyumadık. Sayın genel başkanlar da uyumadı, biz de uyumadık.
Sabaha kadar yoğun bir görüşme trafiği sonunda sağduyu egemen oldu.
Çünkü bu mesele Memleket meselesi. Bu partiler üstü bir konu.
Bu bir demokrasi mücadelesi. Bu bir tek adam rejimine son verip demokratik hukuk devletini tesis etme, adalet tesis etme mücadelesi.
Kaygımız yok. Şahsi bir kaygımız da yok. Biz Millet İttifakı olarak altı siyasi parti çok uzun zamandır birlikte çalışıyoruz.
Evet. Bakın ben size hızlı hızlı göstereceğim. Yirmi sekiz Şubat iki bin yirmi iki.
Yirmi sekiz Şubat iki bin yirmi iki.
Güçlendirilmiş, parlamenter sistem mutabakat metni.
Ondan sonra yirmi sekiz Şubat iki bin yirmi iki.
Seksen dört maddeden oluşan çok anayasa değişikliği teklifi altı parti birlikte hazırladı.
Ondan sonra yine en son ortak politikalar mutabakat metni. Iki yüz kırk sayfadan oluşan Türkiye'nin bütün sorunları ve çözüm önerileri var burada. Hükümet programı bu..
Yani şunun için gösteriyorum bunları.” ifadelerini kulamdı.
CHP Çanakkale Milletvekili Av. Erkek, Avrupa Birliği müktesebatında bile, Altımı Masada hazırlanan değerli çalışmaların olmadığına vurgu yaptı. “Altı parti bir araya gelip bu Çalışmaları yaptı. Bu metinleri hazırladı. Temel ilkelerde uzlaştı. Hükümet programına hazırladı. Sistem değişikliğini hazırladı. Onun için çok mutluyum.” dedi.
KRİZLER OLABİLİR…
CHP Genel Başkan yardımcısı Erkek; “Krizler olabilir. Önemli olan işte o diyalogla onları aşabilmek. Birbirimizi daha çok dinlemek ve anlamak sanatıdır siyaset aslında. Birbirimizi dinleyip anlama sanatıdır siyaset. Ben öyle görüyorum.
Yunanlı bir filozof demiş ya; ‘bir ağzımız var, iki kulağımız var. Daha çok dinleyeceğiz.’
Onun için çok mutluyum. Doğru olan yapılmıştır.
MİLLETİMİZİN YOLU AÇIK OLSUN
Artık yolumuz açık. Milletimizin yolu açık olsun.
Bakın deprem acılarını hep birlikte yaşamaya devam ediyoruz ve yaraları da kızla birlikte sarmak için mücadele ediyoruz.
EKONOMİK KRİZ, SİYASİ ENKAZ VARDI
Türkiye'de zaten uzun zamandır büyük bir ekonomik enkaz vardı. Büyük bir siyasi enkaz vardı.
Işte depremde de enkazların altında binlerce insanımızı kaybettik. Ama o enkazın altında maalesef Bu sistemde kaldı.
Liyakatsizlik, keyfilik, hukuksuzluk, eğer işi ehline verseydik eğer kurumları, kurumları liyakatli kadroları teslim etseydik, gücü bir kişide toplamak yerine güçlü kurumlar, güçlü kadrolar yaratsaydık bu kadar insanımızı kaybetmezdik. Bu kadar bina çökmezdi.
Bilim insanlarının uyarılarını bile dikkate almadılar. Evet. Almadılar. Bu kadar neden yani, bu kadar liyakatsizlik, tedbirsizlik, neden?
Doksan dokuz depreminin üzerinden yirmi dört yıl geçti. Istanbul'u yirmi beş yıl yönettiler.
Bu yapısal reformları niçin yapmadınız? Niçin tedbir almadınız? Ha şimdi bunları düzelteceğiz.
SORUN SİSTEMDE
Bu tabloyu değiştireceğiz. Ama bu sistemi değiştirmekle mümkün.
Sorun sistemde. Her şey sistemle bağlantılı. Işte bu sistemde bir kişi keyfi atamalar yapıyor. Bu sistemde Merkez Bankası bağımsız değil. Bu sistemde yargı bağımsız değil
Sistemi değiştireceğiz. Istişareyi ve uzlaşmayı getireceğiz. Güçlü kadroları getir Güçlü kurumları getireceğiz ve hep birlikte düzelteceğiz. Çok güçlü bir takım kurduk sevgili Ogün. Evet. Çok güçlü bir takım.
Işte bu takıma iki yıldız daha girdi. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş.
Takım çok güçlü. Takım kaptanı. Kemal Kılıçdaroğlu.
Oyunu okur. Zaten önemli olan da bu. Takım olabilmek, takım. Ve istişareyle, uzlaşmayla ortak akıl. Tek adamın aklı mı? Ortak akıl mı? Bir tane örnek vereceğim. Biz mesela o gün sen, ben, üç, dört kişi daha oturduk. Bir yere bir görevlendirme yapacağız.
Ben tek başıma yaparsam ve iyi birlikte konuşarak yaparsak neyi? Ben Ahmet'i öneririm, sen dersin ki, ya Muharrem Bey, Ahmet'i öneriyorsunuz ama liyakat olarak Mehmet daha iyi. Bu konuda Mehmet'in eğitimi, altyapısı daha iyi Ahmet'te şöyle bir eksiklik olabilir. Ha, öyle mi? Ya başka? Bu kadar.
Istişaredir demokrasinin. Ya biz demokrasiyi unuttuk. Sorun orada. Demokrasi nedir? Demokrasi kültürü, demokrasi bilinci. Onu unuttuk.
Bugün Mutluluk endeksine göre dünyanın en mutlu ülkeleri niçin büyük çoğunluğu Avrupa'da? Niçin Kuzey Avrupa'da, Orta Avrupa'da, Batı Avrupa'da? Neden? Çünkü uzlaşı var.. ifade özgürlüğü var.
Demokrasi var. Onun için ekonomik krizi tedavi edecek olan da demokrasidir, hukuktur.
Özgürlüklerdir. Ben hep söylüyorum sevgili Ogün. Evet. On dört Mayıs'ta gideceğiz.
REFERANDUM GİBİ BİR SEÇİM
Aslında Türkiye'nin on üçüncü Cumhurbaşkanı seçeceğiz. Yeni bir meclisi seçeceğiz. Ama aynı zamanda bir şey daha yapacağız.
Referandum gibi bir seçim bu. Bir karar vereceğiz. Bu sistem devam mı etsin? Bu sistem değişsin mi? Bu partiler üstü bir mesele. Ben bu tek adam rejimi değişsin istiyorum.
Sağlıklı güven veren bir sistem inşa etmek istiyorum. Bunu da kendim için, partim için değil, gelecek nesiller için.
Gelecek nesiller için. Sistem iflas etti. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi adı altında dayatılan keyfilik, hukuksuzluk, liyakatsizlik, adaletsizlik. Ya gerçekten yeter artık.
Yeter artık yani bu tek adam rejimine yeter. Evet. Eee devletini hep birlikte tesis edelim. Gençlere özellikle seslenmek istiyorum. Gelin bu demokrasi mücadelesinde, özgürlük mücadelesinde bize katılın. Ya deprem sırasında acılar yaşıyor Ya enkazın altında yakını var ya yakını. Eleştirdiği için hükümeti gözaltına alınıyor ya. Ha böyle bir şey olur mu ya? Ben hukukçuyum.
Yönetilenler, yönetilenler, yönetenleri eleştiremeyecekse orada demokrasiden bahsedilebilir mi? Yönetenler en sert eleştirileri dahi göğüslemek zorundadır. Tabii demokrasilerde.
Işte bu tek adam sistemlerinde otoriterliğe kayarsın.
Ve sonuçları bu olur. “ diye konuştu.
Cuma Deren