Gündem

İsraf Sadece Bireylerin Değil Toplumlarında Çöküşüne Neden Olan Büyük Bir Hastalık

Çanakkale İl Müftülüğü  sosyal medya vaazları aracılığı ile bilgi vermeye devam ediyor. Her hafta yayınlanan farklı videolarla farklı konularda vatandaşlara bilgiler veriliyor.

Çanakkale İl Müftülüğü  sosyal medya vaazları aracılığı ile bilgi vermeye devam ediyor. Her hafta yayınlanan farklı videolarla farklı konularda vatandaşlara bilgiler veriliyor. Bu haftaki konu ise ‘İsrafın Maddi ve Manevi Zararları’ konusu seçildi. Konu ile ilgili bilgiler veren Eceabat İlçe Müftüsü Sinan Çetin de israfın toplumları yıkan bir hastalık olduğunu belirttiği açıklamasında “İsraf dediğimiz zaman fertleri değil, toplumların da çöküşüne sebep olan büyük bir hastalıktır” dedi.

Çanakkale İl  Müftülüğü Sosyal Medya hesabı üzerinden yayınlanan  ve bu haftaki konusu ‘İsrafın Maddi ve Manevi Zararları’ konusu seçilen  videonun konuşmacısı ise Eceabat İlçe Müftüsü Sinan Çetin oldu. Çetin, konuşmasına İsrafın tanımı ile başlayarak  ‘’İsraf ki, hem maddeden zararı, hem de insanı manevi yönden,  doyumsuzluğa iterek, onu ayrı bir hastalık açıyor.  israf nedir? İsraf sözlükle baktığımızda, aşırı gitmek, haddi aşmak, malı, mülkü, saçıp savurmak anlamına geliyor. Malı israf etmek ise onu yerli yerinden harcamamalı. Faydasız boş şeylere harcamak gerektiğinden çok harcamak anlamına geldiği gibi, Allah'ın uygun görmediği yerlere de harcamak anlamına geliyor aynı zamanda. Peki Rabbimiz israfı onaylıyor mu? Güzel dininiz, israfa izin veriyor mu? Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de diyor ki ‘yiyiniz, içiniz, fakat israf etmeyiniz. Çünkü Allah israf edenleri sevmez’ Rabbimiz verdiği nimetleri dilediğimiz gibi kullanma, Kafamıza göre harcama yetkisi vermemiştir. Buyurduğu gibi ‘israf edenleri Allah sevmez’ diyor. Diğer bir ayeti kerimede ‘Rahman'ın kulları harcadıkları zaman ne savurganlık ederler ne de cimrilik. Bu ikisi arasında orta bir yol tutarlar’ diyor Rabb'imiz. Yani öldürür kullar israf etmeyen kullarıdır” dedi.
Çok Yanlış Bir Anlayış
Toplumumuzun Mal varlığına bakış açısı ve buna bağlı olarak yaptığı israfa da değinen Eceabat Müftüsü Sinan Çetin “Bir de toplumumuza şu rahatsızlık var, hastalık var. İsrafı normal görme anlayışı. Yani israfın sınırı belirlenirken her zaman kişinin sahip olduğu imkanlara göre bir değerlendirme söz konusu var. Yani insanın mal varlığı yerindeyse, parasız pulu çoksa istediği gibi harcayabilir. Bol bol harcar, kimseye hesap vermez. Eğer mali durumu yerinde değilse iktisat etsin, harcamasın anlayışı var’. Maalesef  bu çok yanlış bir anlayış. Allahuteala böyle bir yetki, izin vermemiştir. Ne yazık ki bugün bu bilinçten mahrum olduğumuz için bir liralık ekmeğe muhtaç insan varken, milyonlarca ekmeği çöpe atılmasına sebep oluyor. Bu halimizle birimizin elindeki lokma yere düşerse ondaki toz toprağa gidersin ve onu yesin. Onu şeytana bırakmasın şeklinde efendimiz öğüdü dururken maalesef bu öğütten ne kadar uzakta olduğumuz anlaşılıyor. Peygamberimiz israf ile şeytanı bir arada zikretmiştir. Yani Efendimiz de asla ve asla israf onaylamamıştır. Kendisi de mutedil bir yaşam sürerek asla israfa kaçmamıştır. Bir devlet başkanı olduğu halde” dedi.
İsraf Bizi Yarınını Düşünmeyen Sorumsuz Biri Haline Getiriyor
İsrafın topluma maddi ve manevi etkilerine de değine Eceabat Müftüsü Sinan Çetin “İsraf, Maddi imkanlarımızı yok ettiği gibi bizi yarınını düşürmeyen, sorumsuz ve disiplinsiz insanlar haline getiriyor maalesef. Arzu ve isteklerini makul ölçüler içerisinde tutamayan insanların geniş imkanlara sahip olmalarına rağmen, huzur ve mutluluktan yoksun olduklarını görüyoruz. Halbuki harcadığı zaman mutlu olacağını düşünüyor. O parayı saçıp savururken mutlu olacağını düşünüyor fakat büyük bir doyumsuzluk var. Onu daha çok huzursuz ediyor bu bunun farkında değil. Aynı şekilde temel ihtiyaçların dışındaki lüks harcamalar bireyi ihtiraslarına mahkum diyor, bunu da unutmamak gerekiyor. Harcadıktan daha çok harcamak isteyen elindekiyle mutlu olamayan nice insanlar var. Maalesef. Bu da aynı şekilde manevi bir hastalık”  dedi.
İsraf Nedeni İle Allah’ın Kendisini Terk Ettiğini Düşünüp İntihar Edenler Var
Müftü Sinan Çetin,  yapılan israf nedeni ile bir çok kişinin Allah’ın kendisini terk ettiği düşüncesi ile intihar ettiğini belirterek ‘’Yiyecek, giyecek  gibi en temel ihtiyaçlarını karşılayamayan insanların olduğu bir toplumda şımarıkça yapılan harcamalar elbette kin ve nefrete yol açıyor. Düşünün bir tarafta sorunsuzca harcama yapan ve televizyonlar bunun reklamı yapıyor maalesef. Lüks yaşamlar, diğer tarafta da yaşam mücadelesi veren insanlar bu kişilere karşı yaşama karşı maalesef kin ve nefret. Bu da insanlarda büyük bir huzursuzluk, psikolojik bunalımlar Allah korusun solunum, intihara varan nice şekilde olaylar görüyoruz. İnsanların kimisi dayanıyor, hayata karşı sabrediyor imkanlara karşı ama kimisi de insanların baktığı o harcadığı şeylere bakarak kendisi ümitsizliğe düşüyor ve aynı şekilde Allah'ın kendisini terk ettiği düşüncesine kapılarak yaşamına son veren nice kardeşlerimiz var. İslam dini böyle bir durumu reddetmiş ve topluma ilgisiz bir şekilde kendi refahını düşünenler hep kendi için çalışanları düzeltiğimiz eleştirmiştir” dedi.
Hangi Şekilde Olursa Olsun İsraf İnsanın Kendine Yaptığı Kötülüktür
 Bir de şu var israfın diğer bir zararı da insanın toplum için de diğerlerinden üstün olduğu düşüncesine kapılıyor insan. Ha ben demek ki imkanlar bende. Allah dese yok. Bana daha çok verdi. Benim farklı bir özelliğim var diye insanları küçümsemeye başlayanlar var.  Ancak kendisi gibi olanları oturup kalkıyor. Diğer insanlar gözüne hiç görünmüyor. Halbuki etrafında o kadar akrabası, yakını, muhtaç olan var ki, israf etmeyi tercih ediyor.   Ama maalesef şeytanın da tesiriyle, nefsinin de tesiriyle birçoğundan mahrum İsraf hangi şekilde olursa olsun insanın kendisine kötülük etmesidir.  Ölçüsüz ve bilinçsiz bir şekilde kendini tüketmesinden başka bir şey değildir. Bu bazen sahip oldukları ölçüsüz tüketme bazen kul hakkı yeme, bazen de kibre kapılma şeklinde beliriyor. İnsan kibirlendikçe israf etmekte,  israf ettikçe de malı düşünmektedir” dedi.
Çöpe Giden Yemekler Büyük İsraf
İlçe Müftüsü Sinan Çetin  “Efendimiz ‘kişiyi ayakta tutacak bir kaç lokma yeter’ dediği halde her gün farklı bir mekanda pahalı restoranlarda yemek ve verilen şeyleri   yiyemeyen çöpe giden, döken nice insanlar var. Halbuki onun beğenmediği yemeklere muhtaç olup da çok insan var. Ya da mağdur durumda olan o kadar çok akrabası dostları var.  Yeme içmede israf maalesef öyle gidiyor. Diğer bir israfımız da dünyada olduğu bir inanç israfı. Çok ilginçtir, bir araştırmayı okuyunca şaşırdım. Dünyada maalesef ilaç israfında ikinci sıradayız. Eve giren yüzde otuz dördü daha ambalajı açılmadan israf oluyor. Ya da hiçbir şekilde kullanmadan bir kenara atıyoruz. Bu şekilde çöpe giden binlerce kutu ilaç var. Ve dünya kadar buna para ödeniyor.” Dedi.
İhtiyacımızın Dışındakileri Yardım İçin Bağışlayalım
 Ayrıca giyim kuşamda da israfımız var. ihtiyacımız olmadığı halde reklamların da tesiriyle o kadar çok alışveriş yapıyoruz ki dolabımıza baktığımızda daha giymeye sıra gelmeyen nice gömleğimiz pantolonumuz, ayakkabılar daha nice eşyalarımız  var. Aksesuarlar, ihtiyacınız olmadığı halde her daim alıyoruz. Ya da çoğunu alıyoruz, beğenmiyoruz bir kenarda kalıyor. Bizim o beğenmediğimiz, giymediğimiz şeylere muhtaç ve o kadar fakir insanlar var ki. Sadece çevrenizin iç dünyaya şöyle bir bakalım. Müslüman kardeşlerimiz ne vaziyette? Kalp oralara harcanan fuzuli yere harcanan paralar, yardım kuruluşları verilirse hiç olmazsa o insanların duasını alırız. Bu ahirette bizim için yüz hakkı olur” dedi.
İsraf Sadece Bireylerin Değil Toplumlarında  Çöküşüne Neden Olan Büyük Bir Hastalık
Eceabat İl Müftüsü Sinan Çetin “Diğer Kaynakların israfı, kaynaklar veriminde sadece genel anlamıyla bir ülkenin sahip olduğu yeraltı ve yüz düzenli akla gelmesin. Denizlerimiz, akarsularımız, ormanlarımız, tarla araziler, tarım ve deniz hayvanları, madenler daha nice şeyler maalesef günümüzde korkulu olmakta ve israf edilmekte. Hele şu son günlerde görüyoruz değil mi?   Suyun ne büyük bir nimet olduğunu insan anlıyor. İsraf dediğimiz zaman fertleri değil, toplumların da çöküşüne sebep olan büyük bir hastalıktır. İsraf çeşitlerinden birisi de insan israfıdır. Yerli yiyince insanı kullanmamak. İnsan bir konuda uzmandır. Uzman olduğu alanda değil de başka bir alana sevk ederek onu orada çalışmaya zorlayarak insanı eğer israf ediyoruz. Nice başarılı olur. Fakat maddi durumu yerinde değil. Çok okulu bırakmak zorunda kalıyor. Onları o şekle çalışma yaşamına iterek onları o alanda değerlendirmemek, onların derdine ortak olmamak, onları sahiplenmemekle o kardeşlerimizin israflarını unutmamak gerekiyor. Diğer en büyük israfımız da zaman israfı, vakit öldürme. Kahvehanelerde gece yarısına kadar kağıt oynayanlar dedikodu yapanlar, gayesizce dolaşanlar, hiç kimseye faydası olmadan, ne dine de dünyaya karşısı olmadan nice ömür süren insanlar var” dedi.
 
Cuma Deren