Bir açık hava müzesini andıran görüntülere son olarak, Gelibolu Tarihi Alanda, bir ağacın kökleri arasında rastlanıldı.
İngiliz askerlerinin fişeklerini hapis edercesine sarmalayan ağacın kökleri, 107 yıl sonra, düşman mühimmatlarını, adeta 21. Yüzyıla taşıdı.
Düşman askerinin, Mauser tipi tüfeğinin, 'bir tarak' diye tabir edilen 5'i bir yerde fişekleri, hayli kanlı ve çetin çarpışmaların geçtiği bir bölgede ortaya çıktı.
Tabiat ana, öylesine sahip çıktı ki bu fişeklere, bir ağacın kökü onları gelecek nesil görsün diye, öyle bir sarıp sarmaladı ki, günümüze dek ulaşmasını sağladı.
TOPRAĞINI SIKSAN ŞÜHEDA FIŞKIRIYOR…
KAZSAN, MUHAREBELERİN BİR TANIĞI ÇIKIYOR
“NE GÜZESİN SEN, GELİBOLU…!”
Şairin, ‘Şüheda Fışıkıracak, Toprağı Sıksan Şüheda’ şeklinde anlatmaya çalıştığı Şehitler coğırafyasında, şehit kanı ile sulanmış vatan toprağında, hemen her gün geçmişin bir yeni izine rastlanıyor.
Tabiat ana, Savaşın birebir tanığı fişekleri korudu, bölgede araştırma yapan isimler bile bu duruma şaşa kaldı.
Bir ağacın kökleri, bir asır öncesine ait izleri öyle bir koruma altına aldı ki, İngilizlerin Mauser tipi tüfeklerinin‘bir tarak’ diye tabir edilen fişekleri, böylelikle günümüze dek sağlam kaldı.
Dünyanın en kanlı savaşına sahne Gelibolu yarımadasında, bir asır öncenin izlerine halen rastlamak mümkün.
Bir açık hava müzesini andıran görüntülere her an rastlanılabilen Tarihi Alanda, bir ağacın kökleri arasında saklı kalmış, Çanakkale muharebelerinin birebir tanığı tüfek fişekleri, araştırmacıları dahi şaşırtmaya yetti.
Tabiat ana, öylesine hapis etti ki düşman mühimmatını, bu fişekler bir asırdır, bir ağacın kökünde tutsak kaldı.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) AÇASAM Müdür yardımcısı Öğretim görevlisi İsmail Sabah, Gelibolu Tarihi Alanda yaptıkları bir araştışma sırasında rastladığı manzaradan şöyle söz etti;
“Çanakkale Muharebe sahası, birinci dünya savaşı cepheleri içerisinde en iyi korunan alanlardan biri olma özelliğini taşımakta.
Bunun en somut göstergelerinden biri de, 107 yıl geçmesine rağmen hala savaşın izlerinin net bir şekilde gözlenebilmesidir.” dedi.
Köklerin Koruduğu Tarih
107 yılın izleri, bir makilik alanda, doğal örtünün köklerinde gün yüzüne çıktı.
İngiliz askerlerinin fişekleri ni sarmalayan ağacın kökleri bir asırdır haps ettiği mühimmatları, adete 21. Yüzyıla günümüze taşıdı.
Öğretim Görevlisi İsmail Sabah, doktora çalışması için tarihi alanda siperler üzerinde çalışırken savaşın en ilginç kalıntılarından birine rastladı.
Arıburnunda Yükseksırtta yer alan bir siper hattında, hiç kullanılmamış ingiliz tüfeklerinin mühimmatlarına rastladı
Bir taradiye tabir edilen, 5’I bir yerde mermilerin, siper hattı kenarında bir ağacın kökünde gören Sabah, dikkatli bir şekilde etrafını incelerken, yerdeki bir merminin biraz üstünde ağaç köküne sıkışmış bir halde üç merminin daha olduğunu gözlemledi.
Geliboülu da gün yüzüne çıkan , muharebelerin birebir tanıkları, birçok araştırmacıya; “Bir Asır Geçti, İzler Köklerde Saklı Kaldı. TABİAT, TARİHE SAHİP ÇIKTI.. Ne Güzelsin Sen, Gelibolu…” dedirtti.
Erdem Sürek