Gündem

Adli Yılı Töreninde Hukuka Güven Vurgusu! Baro Başkanı Aydın: 'Toplum Hukuktan Ümidini Kesmek Üzere'

Çanakkale Barosu 2021-2022 yeni Adli yılı açılışı dolayısı ile Cumhuriyet Meydanı'nda bir program düzenledi.

Çanakkale Barosu 2021-2022 yeni Adli yılı açılışı dolayısı ile Cumhuriyet Meydanı'nda bir program düzenledi. Düzenlenen Adli Yıl Açılış Programında bir konuşma yapan Baro Başkanı Av. Soner Aydın “Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde göre Türkiye, 128 ülke içinde 107.sıradadır. OECD Raporuna göre, Türkiye, adalete güvenin son 10 yılda en keskin azaldığı ülke olmuş, bu süre içinde adalete güven 22 puan birden gerileyerek yüzde 38'e düşmüştür. Toplum, hukuktan ümidini kesmek üzeredir, yargıya güven hiç olmadığı kadar azalmıştır" dedi.
 
Tören, Çanakkale Barosu Başkanı Av. Soner Aydın, Belediye Başkan Vekili Süleyman Canpolat, Baro Yönetin Kurulu Üyeleri, önceki dönem Baro Başkanları ve birçok avukatın katılımıyla gerçekleşti.Atatürk Anıtına çelenk sunumu, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan törende, Baro Başkanımız Av. Soner Aydın hem yargıda hem de yargı mensuplarına yönelik gerçekleştirilen operasyonlar, hukukun ülkemizdeki yeri, Avukat sorunları başta olmak üzere Hukuk alanında yaşanan gelişme ve olaylara ilişkin açıklamalarda bulundu.   Baro Başkanı Av. Soner Aydın “ Arzumuz; yargımız için, milletimiz ve ülkemiz için olumlu gelişmeler sağlanmasıdır. Dileğimiz bu adli yılın, ‘daha adil bir yıl’ olması, muradımız ‘adaletin yerini bulması’, beklentimiz ‘adaletin hızla tesisidir’” dedi.
 
Barışı Sağlayacak Unsur Adalettir
Adli yıl açılışının Barış gününe denk gelmesinden dolayı Dünya Barış gününü de kutlayan Baro Başkanı Soner Aydın “Bugün aynı zamanda Dünya Barış günü. Bu özel günü de kutluyor, ekonomik, sosyal veya askeri her türlü savaşın ve sömürünün son bulmasını, kalıcı ve gerçek küresel barışın tesis edilmesini diliyorum. Bunun için de adalet “kayıtsız şartsız” lazımdır. Çünkü adalet yoksa, ferdin gönlünde huzur, adil olmayan milletlerin arasında uyum, sevgi ve güven de yoktur. Gerek ulusal, gerek uluslararası düzeyde savaşı sonlandıracak ve barışı sağlayacak unsur adalettir. Barış, ancak adalet temeli üzerine yükselir. Bunun için biz avukatlar ve tüm yargı çalışanları sadece adaletin sağlayıcıları değil, barışın da koruyucularıyız.  Ülkemiz özeline gelince; İstikametimiz dünyada bağımsız ve saygın yaşamaksa, parolamız yurtta sulh cihanda sulh, pusulamız hukuk güvenliği, hukuk üstünlüğü ve demokrasi olmalıdır. Çünkü bir ülkede yargı bağımsız ve tarafsız değilse, etkin, adil ve hızlı bir yargılama yapılamıyorsa, hukukun üstünlüğü değil, üstünlerin hukuku egemense, özetle hukuk güvenliği yoksa, o ülkenin diğer milletler nazarında hiçbir saygınlığı, ağırlığı ve etkinliği olamaz. Dünyanın her yerinde yargının niteliği ‘Buyruk ve etkiden uzak, bağımsız ve yansız, aklın aydınlığında, ahlak güvencesinde, vicdan süzgecinde bir yapı’ olarak özetlenir. Bu nedenle bağımsızlık, adaletin mayasıdır” dedi.

Güçlü Devlet İçin  Hukuk Üstünlüğü Şart
Baro Başkanı Aydın “Daha yüzyıllar öncesinde bile, ‘Töre konuştuğunda, Hakan susar’ Ve bu hassasiyetin olmadığı bir ülkeye kimse saygı duymadığı gibi, yatırım da yapmaz. Hatta, yönetim FETÖ vari paralel yapılara, kurallar suç örgütü liderlerinin eline, kaderimiz ise faiz lobilerine teslim olur. Mahkeme salonlarımızın duvarlarında yazılı bulunan ‘Adalet Mülkün Temelidir’ sözü, aslında devletin orduyla, parayla, petrolle, ticaretle değil adaletle yaşadığını anlatır. Çünkü adalet varsa, zaten her şey vardır. Dünya Hukuk üstünlüğü sıralamasında en başlarda Danimarka, Norveç, Finlandiya, İsveç gibi gelişmiş ülkelerin olması bir tesadüf değildir. Bu yüzden uluslararası yatırım çekmek, üretim yapıp kalkınmak ve tam bağımsız olarak yaşamak istiyorsak, bunun ilk ve olmazsa olmaz şartı, hukuk güvenliğinin, hukukun üstünlüğünün ve gerçek demokrasinin bir an evvel tesis edilmesidir. Yerli ve yabancı yatırımcıların Türkiye'ye yatırım yapmalarını sağlayacak en etkili teşvik, güven veren bir adalet sistemidir. Kısaca, Demokratik bir Hukuk devleti, daha çok fabrika, daha çok turizm yatırımı, daha çok iş ve istihdam dolayısıyla refah demektir” dedi.

Hukuk Sistemi İstemeyen Hukuk Lobileri İle Mücadele Etmeliyiz
Baro Başkanı Soner Aydın “Faiz lobileriyle mücadele ettiğimiz kadar hatta daha da fazlasıyla, ülkemizde hukukun üstünlüğünü, demokratik, çağdaş, akılcı, eşit hukuk sistemlerini istemeyen hukuk lobileriyle mücadele etmek zorundayız. Yapılacaklar bellidir. Hızla kuvvetler ayrılığı ilkesi hayata geçirilmeli, yargıya siyasi müdahale imkanı kapanmalı, yargı bağımsız ve tarafsız kılınmalı,  hakim ve savcıların özlük hakları güvence altına alınmalıdır. Çünkü bağımsızlık, yargının en seçkin ve en özgün karakteridir. Etkilere açık, baskılara elverişli, yönlendirmeye uygun yargı ancak bir “hukuk garabetidir”. Yargı, yargı mensuplarına bırakılmalıdır ” dedi.  
 
Avukat Davanın ya da İddianamenin Tarafı Değil

Baro Başkanı  Soner Aydın  Avukatların yaşadığı sorunlara da değinerek “Avukat, aynı zamanda, insan hak ve özgürlüklerin de koruyucusu, kollayıcısı ve savunucusudur. Bu bakımdan avukatlar, demokrasi ve cumhuriyet adına, halk adına da görev yapmaktadırlar.  Bu hak ve özgürlüklere karşı ihlal kimden gelirse gelsin, elbette avukat buna itiraz edecektir. Bu, mesleğimizin bir gereği, aynı zamanda sorumluluğumuzdur.  Yoksa avukat suçun, suçlunun ortağı, davanın ya da iddianamenin tarafı değildir. Avukat sadece ve sadece kutsal savunma hakkının, bağımsız, tarafsız, eşit ve adil bir yargının, hukuk devletinin, cumhuriyetin, demokrasinin, insan hak ve özgürlüklerinin, halkın, güçsüzün, mağdurun tarafıdır.Bu temelden hareketle de, avukatı dışlayan, yargının üvey evladı gibi gören, yargının eşit kurucu unsuru olarak benimsemeyen anlayış yanlıştır, sakattır, hukuksuzdur. Ve aynı zamanda, yargıya güveni azaltan olumsuzluklarından biridir de. Savunmasız devlet esir, savunmasız adalet ise yetimdir. Devleti meşru kılan nasıl ki adaletse, adaleti meşru kılan da savunmadır” dedi.

Adalet Mekanizmasının Sağlıklı İşlemesi Sokaktaki Vatandaşlar İçin Önemli
Adli mercilerin doğru işlenmesinin sokaktaki vatandaşların da daha çok hakkını savunabileceğini belirten Baro Başkanı Soner Aydın “Adli yıl, yargıya güven, adalet mekanizmasının etkin ve sağlıklı işlemesi sadece ve sadece adli mensuplar için değil, belki daha da önce sokaktaki vatandaş için önemlidir.  İş kazalarında ölenler, depremlerde, sellerde, orman yangınlarında  ihmaller sonucu hayatlarını kaybedenler ve yakınları için önemlidir.  Şiddete maruz kalan, öldürülen kadınlar için önemlidir. İstismara maruz kalan, küçük yaşta çalıştırılan, eğitime ulaşamayan çocuklarımız için önemlidir. Emeği sömürülen, ezilen, yoksullaştırılan insanlarımız için önemlidir. Sokaktaki ve doğadaki diğer tüm canların hayatı için önemlidir” dedi.
 
Kaliteli Hukukçu Yetiştirilmeli
Üniversitelerdeki hukuk fakültesi ve kontenjanlarına da değinerek, ülkede kaliteli hukukçuların yetiştirilmediğini belirten Baro Başkanı Soner AydınHukuk güvenliğinin, etkin yargılama faaliyetinin bir başka olmazsa olmazı, kaliteli hukukçu yetiştirebilmek, daha net ifadesiyle kaliteli hukuk eğitimi verebilmektir. Ancak,  mevcut durum itibarıyla bundan çok uzak olduğumuz açıktır. Tercih için getirilen sınırlama da çok yetersizdir.  Yapılması gereken, yeterli öğretim üyesi bulunmayan, gerçek ve nitelikli eğitim veremeyen  hukuk fakültelerini ivedilikle kapatmaktır. Ülkemizde, zaten 38’i devlet, 35’i vakıf, 11’i Kıbrıs’ta olmak üzere toplamda 84 hukuk fakültesi varken, bu yıl açılan 5 yeni fakülteyle bu sayı 89 oldu. Bu rakam, henüz öğrenci kabul etmeyen fakültelerle birlikte 100'ün üstünde. Dolayısıyla, hukuk fakültesi sayısı, net biçimde, enflasyon olarak tanımlanmayı hak etmektedir ve enflasyonun değer kaybı anlamına geldiği açıktır” dedi.
 
Yargı Nefes Alamıyor, Toplum Yargıdan Ümidini Kesmek Üzere
Soner Aydın “Ülkemizde 1943 yılından bu yana kutlanan adli yıl açılışlarında, özellikle son dönemde yargısal sorunların bir türlü çözülemediğini, hatta giderek arttığını ifade etmek zorunda kaldığımız bir gerçektir. Bu bakımdan yetkili ve sorumluların bir an evvel işin ciddiyetini idrak edip el atmaları kaçınılmaz hale gelmiştir. Çünkü artık yargı tıkanma noktasındadır, nefes alamaz hale gelmiştir. Toplum, hukuktan ümidini kesmek üzeredir, yargıya güven hiç olmadığı kadar azalmıştır. Maalesef, Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde göre Türkiye, 128 ülke içinde 107.sıradadır. Yine son OECD Raporuna göre, Türkiye, adalete güvenin son 10 yılda en keskin azaldığı ülke olmuş, bu süre içinde adalete güven 22 puan birden gerileyerek yüzde 38'e düşmüştür. Üstüne üstlük, Covid 19 pandemisi nedeniyle çok zor günler geçirirken ve geç te olsa, aşılama sayesinde pandemi psikozundan çıkma aşamasında iken, bu kez yangın ve sel felaketlerine maruz kalmamız, toplumun moralini daha da bozmuştur. Ama daha da üzücü olan, çevreye-doğaya saygılı ve uyumlu olmak adına, yetkililerin eksik kaldığını, hatta bazen yapılmaması gerekenlerin yapılmadığını görmek olmuştur” dedi.
 
Çanakkale Barosu Temel Hak Ve Özgürlüklerin Koruyucusu Ve Takipçisi Olacaktır
Soner Aydın “İnsanlarımız cinnet geçirme aşamasına gelmiştir, ümitsizlik, mutsuzluk yaygın haldedir. Avukatlar da ekonomik, psikolojik ve toplumsal sıkıntıları aynen yaşamaktadır. İşsiz avukatlar, geçim sıkıntısı çekenler, ağır psiko-sosyal yükleri kaldıramayan avukatlar, intihara sürüklenmektedir. Cumhurbaşkanlığı’nın verilerine göre hukuk fakültesi mezunlarının % 40’ı asgari ücretle, % 22,5’i ise 4 bin liranın altında maaşla işe başlamaktadır. Ayrıca hukuk fakültesi mezunlarının yüzde 4’ü farklı işlerde çalışmaktadır. Geçen birkaç ay içinde; Kayseride Av. Hayriye Sena,  Manisa’da Av. Muhammed Halil Yavuz, Kastamonu’da Av. Gizem Saraçoğlu ve İstanbul’da Av. Gökhan Vural ‘Artık Dayanamıyorum’ diyerek intihar etmişlerdir.  Oysa avukatlar, toplumun kanaat önderleridir, aynasıdır, sesidir, nefesidir, avukat yaşıyorsa, toplum da yaşıyor demektir.  Bu vesileyle, yargı görevini yaparken şehit edilen ya da intihara sürüklenen avukat, hakim, savcı, yargı çalışanı tüm meslektaşlarımızı, minnetle, rahmetle ve saygıyla bir kez daha anıyorum. Ve ifade etmeye çalıştığım üzere, bu boğulmuşluktan, mengenelerden, çaresizlikten kurtulmanın en önemli ve öncelikli yollarından biri de, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün akılcı, aydınlık, çağdaş anlayış ve ışığıyla birlik ve beraberliğimizi yeniden tesis ederek, daha çok çalışmak, adalete, hukuka inanmak ve güvenmektir. Çanakkale Barosu, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da özgür savunmanın ve bağımsız yargının, demokrasinin, hukuk devletinin, temel hak ve özgürlüklerin koruyucusu ve takipçisi olacaktır” dedi.
 
Cuma Deren