Gündem

BİR TAKIM ATARLI PAYLAŞIMLARA KONU, ‘KANUN’ GEÇTİ

'Sabrımızı sınamayın!' diye kafa tutan densizlere, yine devletimiz Alan Kılavuzluğu kanunu çıkararak gerekli cevabı vermiştir...

"Sabrımızı sınamayın!" diye kafa tutan densizlere, yine devletimiz Alan Kılavuzluğu kanunu çıkararak gerekli cevabı vermiştir...
 
ÇANAKKALEM , BİR ANLATIM DESTANI…!”
 
Geçtiğimiz günlerde TBMM’ den kabul gören Kanun için, oylama öncesi saatlerde dikkat çeken ve farklı yorumlara yol açan bazı paylaşımların yapılıp, ardından silindiği iddia edilmişti.
 
Kent Şurası Derneği Başkanı Bünyamin Nami Tonka;
 “ ‘Sabrımızı sınamayın’, ifadesi ile kim kime kafa tuttu bir türlü anlamadık.
 
Söz konusu Kanun, ‘mesele Çanakkale ise, gerisi teferruattır’  dememiz gerektiren önemdedir.
 
Bu kanun kimleri, neden rahatsız etmektedir?” şeklinde çarpıcı bir soruya imza attı.
 
--------------------------------------
 
KENT ŞURASI DERNEĞİ BAŞKANINDAN,  ÇARPICI SORU
“Önemi tartışmasız Kanun’ dan, kim neden rahatsızlandı..!”
 
-------------------------------------
 
Bir Anlatım Destanı’na özel çıkan Kanun,  Çanakkale’de Zaferin yıl dönümü öncesinde tarifsiz sevinç yaşattı.
Çanakkale Kent Şurası Başkanı Bünyamin Nami Tonka, TBMM’ de kabul gören kanun için öze bir söz etti.   Kanunun özelliğinden bahseder iken; “Çanakkalem, Bir Anlatım Destanı...” ifadesini kullandı.
 
Tonka, Alan Kılavuzluğu Kanununun TBMM 'den geçtiğini, gece yarısı sosyal medya hesabından paylaşmıştı.
 
Tonka, hafta sonu ise, kanun görüşmeleri öncesinde sosyal medyadan yapıldığı öne sürülen ve içeriğinde kime meydan okunduğu merak uyandıran bir cümle  ile; “Sabrımızı sınamayın..” şeklindeki çıkışın yer bulduğu paylaşımın, sonra ise  silindiği öne sürülüp, paylaşım anında alındığı iddia edilen ekran görüntüsü de , Kanun müjdesi bekleyen alan kılavuzlarına ulaşan o güne gönderme yaptı.
 
Kent Şurası Derneği Başkanı Bünyamin Nami Tonka;
 “ ‘Sabrımızı sınamayın’, ifadesi ile kim kime kafa tuttu bir türlü anlamadık.
 
Söz konusu Kanun, ‘mesele Çanakkale ise, gerisi teferruattır’  dememiz gerektiren önemdedir.
 
Bu kanun kimleri, neden rahatsız etmektedir?” şeklinde çarpıcı bir soruya imza attı.
 
ALAN KILAVUZLARINDA, KANUN SEVİNCİ
Kent Şurası Derneği Başkanı Tonka, Meclisten geçen Kanun için çarpıcı sözler kurdu. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında;
“Daha önce de bu konularda kanunlar geçmişti... Bu kanunu, bir ihtiyacı ve hakkı teslim olayı olarak görürüm...
Önce, Çanakkale' nin anlatıcıları kimler, bunları bilmek gerek...
Çanakkale üzerine çalışmış ağabeylerin İlk kuşağı olarak rahmetli olan Mehmet İhsan Gençcan, Ramazan Eren, Hüseyin Uluarslan, Kemal Saraç, İsmet Aygün, Ekrem Boz...
Daha sonra, bilhassa Rahmetli Mehmet İhsan Gençcan 'ın kitapları Türk Halkının ruh dünyasını etkiledi ve Çanakkale Savaş Alanlarını ziyaret eden kişi sayısını artırdı... Yeni anlatıcılara ihtiyaç vardı... Bu dönemde, Çanakkale Turizm Derneği Başkanı Rahmetli Hüseyin Uluarslan öndeliğinde Mihmandarlık Kursu açıldı... Bu kursa Eğitim Araçları Müdürlüğünde çalışan arkadaşlarımız ve  yine bu işe gönül vermiş yirmi kadar arkadaşımız katıldı.. Bu faaliyetler Cumhuriyet İlkokulu Müdürü Hüseyin Yıldız Ağabey'in gayretiyle onun okulunda mesai saatleri dışında yapıldı...
 
Sonra, burada kursu takip edenlere bir belge verildi... Aynı dönemde, okullarımızın Gezi ve İnceleme faaliyetlerinde ilk sırayı Çanakkale almaya başladı... Yine, gelen ziyaretçilere bu kurstan geçmiş arkadaşlar ücretsiz yardımda bulunuyordu... Milli Eğitim Müdürlüğümüz de Hizmetiçi Eğitim olarak Çanakkale Savaşları Rehber Öğretmen Kursları açtı... Bu kurslardan da birçok öğretmen arkadaşımız istifade etti...”ifadelerini kullandı.
 
ALAN KILAVUZLUĞUNUN ÖNEMİ BÜYÜK
Tonka, Çanakkale Savaşlarının milletimizin gönlündeki yerinin üst seviyede olduğunu gören bazı belediyelerin,  Tarihi Yarımada'ya günü birlik ziyaretler düzenlendiğini anımsatıp, sözlerini şöyle sürdürdü;
“ Bunu gören diğer belediyeler de bu işe eğildi... Bilhassa 2000 yılından sonra, Yarımada'ya hafta sonları gelen ziyaretçi sayısı 600-1000 kadar otobüsü bulmaya başladı...
Devlet, bir hizmet ortaya koyuyor ve yetişmiş kişilerin yarımadayı anlatmasını istiyordu... İşte, burada bir rant var... Bizim kanunumuza göre burayı biz anlatmalıyız, diye Turizm Bakanlığı Rehberleri Çanakkale 'ye ilgi göstermeye başladı... Devlet de, yerelde daha bilgili olan Alan Kılavuzluğunu ihdas etti... Rehberler, nasıl ki, Kaz Dağı Milli Parkına geldiğinde Alan Kılavuzu alıyorsa aynı uygulamayı burada da yapmış oldu... Mevzuattaki bazı boşlukları iyi kullanan Rehberler Odası Mensupları, hukuki süreçleri başlattı... Hukuk, kanun yazımından kaynaklanan hatalardan dolayı, yönetmelik ve kanunlardaki senkronize olamama durumu ve yönetmeliklerin iyi hazırlanmamasından dolayı iptal kararları vermiş oldu... Turizm Bakanlığı Rehberleri, zafer kazanmış bir komutan  tavrıyla hareket etmeye başladı... Bu arada, bazı acenteler de Çanakkale 'yi ziyaret etme işine girmeme durumuna yöneliyordu... Çünkü, anlatıcı olarak görülen kişiler, yöreyi iyi bilmiyordu... Bu iç turizm açısından kabul edilir bir şey değildi...Alan'ın gelişmesini olumsuz etkileyecek  bu durum, kabul edilir gibi değildi... Devlet, bir ihtiyaçtan doğan ve halka hizmeti önceleyen tavrıyla Alan Kılavuzluğu müessesesini ihdas etmişti... Şimdi, bu müessese iş göremez hale geliyordu...
 
Peki, neden Alan Kılavuzluğu önemliydi... Alan Kılavuzları, bu yörenin çocuklarıydı... Onlar, Çanakkale Gazilerin dinleyerek büyümüşlerdi... Araziyi iyi biliyorlardı... Çevrelerindeki Gazilerden duyduklarını da anlatımlarına katıyorlardı... Yine, Alan Kılavuzları, Yarımada'da farklı güzergahlarla yirmi beş ayrı etkinlikle yürüyerek tüm alanın yüzey taramasını yaparak araştırarak bilgi edinmişlerdi... Böylece bilgilerini pekiştirdiler... Ayrıca, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Toplantı salonlarında da sürekli eğitim çalışması yaptılar... Ortak bilgilerin anlatılması da sağlanmış oldu...
Bir de, şu an var olan 307 kişilik Alan Kılavuzluğu grubu içinden Çanakkale'yle ilgili olmak üzere  otuz kadar arkadaşımız da  kitap neşretti... Yani, işin bilimsel alt yapısına da katkılar sundu... Alan Kılavuzlarından anlatımları ve üslubu iyi olan arkadaşlarımızdan elli kadarı da Yurt içi ve yurt dışına konferanslar vermeye  gittiler... Onlar, bir aşk derecesinde Yarımada'yı sevmekte ve gelişmesi için destek vermektedirler...
Onlar, anlatımlarıyla Türk'ün temiz sütünü yine, temiz mayayla yeniden oluşturmaya başladılar... Şu an, Çanakkale 'de faaliyette bulunmuş 22 Tümen ve 68 Alayı anlatıyorlar... Yine, Çanakkale' de kutup yıldızı gibi parlayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk 'ü de, onun ayak izlerini takip edecek kadar anlatmaktadırlar... Yine, Gazi Mustafa Kemal Atatürk' ün karargahlarında törenler yaptılar... Böylece, devletimizin kurucusunun gönüllerde yaşamasına vesile olmaktadırlar... Geçmişte, yetkili ve yetkisiz kişilerin hurafelerine de son verdiler... Bilimsel bilgiyi önceleyerek mükemmel anlatımlar yapmaktadırlar...”
‘Onlar, Çanakkale 'yi yaşıyor ve yaşatıyorlar...’
Tonka, paylaşımında; “İşte, Türk Milletine böyle hizmet veren bir müesseseyi yok etme girişimine devletimiz izin vermemiştir... “ diyerek, kanun görüşmelerinin geçtiği gün, yapıldığı ileri sürülen o paylaşıma da adeta ateş püskürdü.
 
Paylaşımında şu ifadeleri kullandı; “Alan Kılavuzları, Türk Milletinin tüm fertlerini sevmektedirler... Buna, kendilerine kötülük yapmak isteyen karanlık ruhlu insanlar da dahildir... Alan Kılavuzları, Osmanlı ordusu içindeki Ermeni, Rum ve Yahudi, gayri müslimleri de anlatmaktadırlar ki, bu onların ne kadar kadirşinas olduklarını da göstermektedir... Türk Toplumu için böyle faydalı bir topluluğu yok sayma derdinde olanlara, devletimize " Sabrımızı sınamayın!" diye kafa tutan densizlere, yine devletimiz Alan Kılavuzluğu kanunu çıkararak gerekli cevabı vermiştir... Burnunun uçunu bile görmekten aciz kişilerin Çanakkale için taraflanmala rı da böylece sona ermiş oldu... Alan Kılavuzları yerli ve milli bir oluşum içindedir... Bunu, yerli ve milli olmayanlar ve Çanakkale'ye dışarıdan gelerek Çanakkale 'ye ayar vermeye çalışanlar bilemezler... Devletimiz, ülkesi için çalışan ve bunu bir geçim derdi olarak değil, milletine hizmet olarak gören Alan Kılavuzluğu müessesesini yaşatarak çok doğru bir karar vermiştir... Siz, istediğiniz kadar, maddi yatırım yapın, bunlar zaman içinde yok olup gider... Ama, manevi yatırım ise Türk Milletini geleceğe taşır... Dünya var oldukça Türk Milleti de yaşayacaktır... Bunun temelini sağlamlaştıranlar da, Alan Kılavuzlarıdır...
Biz kimseyle kavga etmek istemiyoruz... Hep birlikte güzel işler yapalım... Güzel eserler oluşturalım, yayınlar yapalım, belgeseller yapalım... Bunu yapmak için bir engel de görmemekteyim... Çanakkale meselesinde enaniyete de gerek yoktur... Bu meselede, Yunus Emre tavrında olalım... Hem bu yıl Yunus Emre Yılı... Bunun için de çok çalışmalıyız...
"Sevelim, sevilelim... Bu dünya kimseye kalmaz."
Bu vesileyle Türk Kültürüne ve milli varlığına sahip çıkma konusunda güzel dayanışma örneği gösteren TBMM üyelerine çok çok teşekkür ederim...
Tabii ki, asıl teşekkür edeceğimiz, emeği geçen başta, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan 'a, Kültür ve Turizm Bakanımıza ve Bakanlık Bürokratlarına, Çanakkale Milletvekillerimiz Sayın Bülent Turan ve Sayın Jülide İskenderoğlu'na, Alan Başkanımız Sayın İsmail Kaşdemir ve mesai arkadaşlarına, Valimiz Sayın İlhami Aktaş' a da, teşekkürü bir borç biliriz...
Bir sözümüz de Alan Kılavuzlarına...
Bu kanun, size daha büyük sorumluluk yüklemiştir... Sizler, zaten görevinizi yapıyorsunuz;ama, bundan sonra daha titiz, daha duyarlı ve daha fedakar çalışmalar içinde olmanızı gönülden diliyorum... Her şey Çanakkale için...”

Erdem Sürek