ASAYİŞ

2 bin yıllık antik kenti soymaya kalkan defineciyi profesör yakaladı (VİDEO)

Geçen Eylül ayında, antik kentin bulunduğu arazideki araştırmaları sırasında bir barakaya rastlayan profesör, 2 bin yıllık antik kenti soymak isteyen defineciyi suçüstü yakaladı. 

Çanakkale Savaşları'nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadası'ndaki Eceabat ilçesinin Kilye Koyu yakınında, 2017 yılında arkeolojik yüzey araştırması yapan Prof. Dr. Reyhan Körpe, Roma İmparatorluğu’nun İtalya dışındaki en önemli şehirlerinden 2100 yıl önce kurulmuş Coela Antik Kenti'nin yerini tespit etti. Geçen Eylül ayında, antik kentin bulunduğu arazideki araştırmaları sırasında bir barakaya rastlayan profesör, 2 bin yıllık antik kenti soymak isteyen defineciyi suçüstü yakaladı. 

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Reyhan Körpe, 2012 yılından bu yana Eceabat ilçesinde arkeoloji yüzey araştırmaları yapıyor. Arkeolog Körpe, daha önce bölgede 4 farklı antik yerleşim ve höyüklerin varlığını tespit etti. Son olarak 2017 yılında bölgede çalışırken bu kez Roma İmparatorluğu’nun Gelibolu Yarımadası'ndaki eyalet başkenti olan Coela Antik Kenti'nin yerini tespit etti. Kilye Koyu yakınlarında 1 kilometre genişliğindeki arazide tespit ettiği Coela Antik Kenti'nin günümüzde tamamen toprak altında kaldığını, yüzeyde ise antik kente ait mimari kalıntılar, seramik ve mozaik parçalarının yanı sıra çok sayıda sikke buldu. 

Halen araştırmalarına devam eden Körpe, geçtiğimiz Eylül ayında ise bölgede ikinci bir keşfe imza attı. Bu kez sahada gezerken bir baraka dikkatini çeken Körpe, yanına gittiğinde kapının açık olduğunu görüp içeri girdi. Define çukurunu gördüğünde büyük bir şaşkınlık yaşadı. Bu sırada Körpe'nin sesini duyup çukura inen merdivenlerden bir kişi çıktı. Körpe, bu kişiye ne yaptığını sorduğunda, 'Su arıyorum' yanıtını aldı. Ancak Körpe bu cevaptan tatmin olmadı ve Eceabat İlçe Jandarma Komutanlığı'nı telefonla arayıp, durumu bildirdi. Kısa süre sonra olay yerine gelen jandarma ekipleri, bu kişiyi ifadesini almak üzere karakola götürdü. Şüpheli kişinin, kazı yaptığı arazinin kendisine ait olduğu, daha öncede zeytin fidanı dikmek için çukur kazdığında antik kalıntılar bulduğunu söylediği öğrenildi. 

?Arkeolog Reyhan Körpe, 2017 yılında antik kenti tespit ettikten sonra bölgenin arkeolojik sit ilan edilmesi yönünde girişimde bulundu. Ancak defineci yakalanana kadar bir türlü bölge koruma altına alınmadı. Körpe'nin defineciye suçüstü yapmasının ardından Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı, bölgeyi 3'üncü derece sit ilan ederek koruma altına aldı. Roma İmparatorluk döneminde başkent olan kentin şu anda tamamen toprak altında olduğunu belirten Körpe, "Kent, Kilye koyunun biraz içerisinde varlığını 1-8'inci yüzyıllar arası sürdürmüş. Daha sonra kent terk edilmiş ama Bizans döneminde Kilye Koyu'na küçük bir kale inşaa edilmiş. Kilye Kalesi olarak bilinen bu kaleye ait halen ayakta olan deniz kıyısında bir kule kalıntısı ve bazı sur duvarları arazide izlenebiliyor. Bu kent 1'inci yüzyılda Roma İmparatoru Augustus tarafından kuruluyor. Daha sonra 2'nci yüzyılda İmparator Hadrianus bu kente 'municipium' unvanı veriyor. Bu unvan ile Koela Roma kenti ile eşit haklara sahip oluyor. Roma İmparatorluğu zamanında bu unvan İtalya dışında iki kente verilmiş Anadolu'da başka yok. Coela, Roma İmparatorluğu boyunca Roma'nın eyalet başkenti oluyor. Anadolu'da diğer iki eyaletin başkentleri biri Ephesos, diğeri İzmit'teki Nicomedia" dedi.

Körpe, şimdiye kadar yüzlerce defineci çukuruyla karşılaştığını, ancak ilk kez bir defineciyi o çukurda suçüstü yakaladığını belirterek, "Hiç beklemediğim bir manzara ile karşılaştım. Çukuru gördükten sonra içerisinden bir definecinin çıkacağını açıkçası beklemiyordum. Defineciyi yakalamam aynı zamanda antik yerleşkenin de koruma altına alınmasına vesile oldu. Bu yüzden mutluyum. Benim arkeoloji yüzey araştırması yapmamın sebebi, Çanakkale bölgesinde pek çok antik kent ve höyük bulunmasıyla alakalı. Bunların tespitini yapmaya çalışıyorum. Ardından da bunların koruma altına alınmasına katkı veriyorum. Bu antik kentler daha sonraki yıllarda bilim insanları tarafından kazılarak ortaya çıkarılabilir ve daha fazla bilgiye ulaşılabilir. Bölgede bütün antik yerleşimlerin ille de kazılması gerekmiyor. Bilim dünyasına ışık tutacak antik yerleşimlerde kazı yapılabilir. Ama o kazının yapılacağı zamana kadar da bu alanların tahrip edilmeden korunması gerekiyor. İşte benim yapmak istediğim de tam bu" dedi.