Gündem

Eski TBMM Başkanına ÇOMÜ’de Fahri Doktora Verildi

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ)2019-2020 Akademik Yılı Açılışı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) 27. Başkanı ve Yüksek İstişare Kurulu Başkan Vekili İsmail Kahraman'a Fahri Doktora Tevdi Töreni Terzioğlu Yerleşkesinde gerçekleşti

 
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ)2019-2020 Akademik Yılı Açılışı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) 27. Başkanı ve Yüksek İstişare Kurulu Başkan Vekili İsmail Kahraman'a Fahri Doktora Tevdi Töreni Terzioğlu Yerleşkesinde gerçekleşti.  Törende Eski TBMM Başkanı Kahraman öğrencilere Eğitimimizde Öğretimimizde Gelişmeler’ dersi verdi.
 
 
Terzioğlu Yerleşkesinde gerçekleşti  Törene, Vali Orhan Tavlı, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat, Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Karişit, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, daire ve kurum müdürleri, rektör yardımcıları, öğretim üyeleri ile öğrenciler katıldı.  Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan töreni, ÇOMÜ Tasavvuf Topluluğu’nun Sema Zikr-i Şerifi sonrasında üniversite tanıtımı filmi gösterimi ardından günün anlam ve önemine ilişkin konuşmalar gerçekleştirildi. 18 Nisan itibariyle Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesine rektör olarak atandığını anımsatan Prof. Dr. Sedat Murat yaptığı konuşmasına; “Üniversitemiz 1992 yılında kuruldu, 27 yıllık bir geçmişi var. Fakat bugün devasa bir üniversite haline gelmiştir. 118 bin civarında mezunu, 49 bin civarında şuan devam eden öğrencisi, 1800 civarında öğretim üyesi ve 1800’e yakın idare personeliyle aynı dönemde kurulmuş üniversitelerin birçoğunun önüne geçmiş bulunuyor. Üniversitemiz patent başvurusunda ve tescil alma bakımından İstanbul Üniversitesi'nden sonra 170 üniversite arasında 2’nci sıraya gelmiş bulunuyor. Bu başarılarımızı sonuna kadar devam ettireceğiz” diyerek başladı.
 
 Rektör Prof. Dr. Sedat Murat şöyle devam etti; “Göreve ilk geldiğimiz andan itibaren çok samimi şekilde dile getirdiğim ifadelerim vardı. Bunlar liyakat, adalet ve sadakat. Tabi sadakat dediğim yönetim anlamında değil, ülkesine vatanına milletine ve değerlerine sadakat. Bu üç ilke bizim rehberimiz olacaktır. Bu rehber doğrultusunda bir hedef koyduk; araştırma üniversitesi olmak. Biz uçuk bir hayal kurmadık. Üniversitemizin potansiyelini dikkate alarak, araştırma üniversitesi hedefini ortaya koyduk. Allah’ın izniyle biz bunu bu dönemin sonunda başaracağız. Biz bu heyecanla bütün akademik genel kurullarımızı büyük ölçüde tamamladık. Şu anda meslek yüksekokullarını dolaşıyorum. 13 meslek yüksekokulumuz var. Bunlar boş yere kurulmuş olmayacak. Buralara 2 yıllığına gelen öğrencilerimizi ümitsiz bir şekilde geri döndürmeyeceğiz. Bunları ülkemizin ihtiyaç duyduğu, özellikle vasıflı ara insan gücü olarak yetiştirmek zorundayız, durumundayız. Bu konuda öğretim üyelerimize önemli görevler düşüyor. Meslek yüksekokullarını, araştırma üniversitesi olma yolunda bir engel değil, bize bir atlama taşı olacaklar. Bize katkı sağlamalarını sağlayacağız. Araştırma üniversitesi olmada lisansüstü, yüksek lisans ve doktora çalışmaları önemlidir. Biz meslek yüksekokullarında sadece hatır için hiç kimseyi öğretim görevlisi olma niyetinde değiliz. Yüksek lisansa yapmayan, doktora yapmayan, doçentliğe başvurmayan, profesörlük unvanları için koşmayan bir meslek yüksekokulu hocası istemiyoruz. Bizim araştırma üniversitesi olma hedefimize katkı sağlamalarını istiyoruz. Buradaki hocalarımız yüksek lisans derslerine girecek. Buradaki hocalarımıza yüksek lisans ve doktora öğrencileri danışman olarak verme durumundayız. Dolayısıyla 1800 kişilik öğretim üyemizle hedefimizi inşallah gerçekleştireceğiz. Bunun için bize moral, motivasyon lazım. Ben yaklaşık 35 yılını İstanbul Üniversitesi’nde geçirmiş birisi olarak bütün bilgi birikimi, tecrübelerimi bu üniversiteye vermeye adadım, yemin ettim diyebilirim. Bunu başarmak durumundayız. Burada bir aile kültürü, bir kurum kültürü, aidiyet duygusunu yüksek düzeyde tutacağız. Bir aile havası oluşturmak durumundayız. Kavga, gürültü, patırtı istemiyorum. Mobbing’in M’sine tahammül edemem. Kişisel kaprislerle, egolarla hiç kimsenin kimseyi engellemesine, önüne takoz olmasına izin veremeyiz. Herkes bir aile havası içerisinde çalışmalarına devam edecek.”
 
“ Öğrencilerimizi Bataklığa Kaptırmayacağız”

Konuşmasında öğrencilere yönelik gerçekleştirilecek faaliyetlere de değinen Rektör Sedat Murat
 “Birisi öğrenci yetiştirmek. Diğeri araştırma, yayın faaliyeti yapmak. Bir diğeri de topluma katkı sağlamaktır. Biz öğrenci odaklı bir üniversite olma hedefini koyduk. Öğrencilerin her türlü faaliyetlerinde yanlarında olacağız. Bu sene bütün öğrencilerimizi, Çanakkale şehitliğini gezdirme projesini başlattık. Bizim için rahat nefes alalım, yaşayalım diye 104 sene önce 80 bin vatan evladı burada kanlarını döktü. Biz bu şehitlerimizin ruhaniyetine uygun bir gençlik yetiştirmek durumundayız. Gençliğimiz beden yönünden sağlıklı yetiştirmek durumundayız. Sportif faaliyetlere önem vereceğiz. Geçtiğimiz hafta Gelibolu Maratonunda öğrencilerimizle beraber koştuk. Öğrencilerimiz sağlıklı olacak. Alkol, fuhuş ve sigara bataklığına bunları kaptırmayacağız. Kaptırmak isteyenlere, bu tür baronlara da izin vermeyeceğiz, bedeli ne olursa olsun. Bu öğrenciler bizim evlatlarımızdır. Onlar bize emanet edilmiştir. En güzel şekilde bu emaneti yetiştirip, yine milletimizin hizmetine tevdi etmek durumundayız. Çünkü öğrenci bizim her şeyimiz” şeklinde konuştu.
 
 “Odasında Oturan Akademisyen Olmayacağız”
 
“Hedefimiz bir hayal değildir, araştırma üniversitesi olmak” diyen Rektör Murat sözlerini şöyle sürdürdü; “Bunun için gece gündüz çalışacağız. Uluslararası yayınlar, projeler yapacağız. Patent başvuruları yapacağız, teknoparkta şirketlerimiz olacak. Araştırma, yayın faaliyetlerine son sürat devam edeceğiz. Asla durmak yok. Sloganımız bu alanda; iki günü eşit olan kaybetmiştir, ziyandadır. İki günümüz birbirine eşit olmayacak. Eğer bu ruhla bu heyecanla gayret edersek, Allah’ın izniyle başarılı olacağız. Biz sadece odasında, masasında oturan bir öğretim üyesi olmayacağız. İçerisinde bulunduğumuz şehre mutlaka katkı sağlayacağız. Vatanımıza, milletimize çok hayırlı, faydalı projeler yapmak durumundayız.”
 
“ÇOMÜ Markalaşmamıza Büyük Katkı Sağlıyor”
 
Vali Orhan Tavlı da törende yaptığı konuşmada üniversitelerin düşüncelerin serbestçe ifade edildiği, yeni fikirlerin üretildiği tartışıldığı, bilgi ve teknolojilerin oluşturulup kullanıldığı çok özel kurumlar olduğunu belirterek, “Üniversiteler, bilimsel düşüncenin kök salmasında teknoloji birikimi ve kültürel hayatın zenginleşmesinde sürükleyici güç, büyük pay sahibidirler. Tarihi, doğası ve kültürel zenginlikleriyle göz dolduran ilimizin değerlerine değer katan, bilim ve eğitim dünyamızı aydınlatan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, gelenek değer ve sorumluluklarının bilincinde temel bilimlerden sağlık bilimlerine, sosyal bilimlerden fen bilimlerine birçok bölümü bünyesinde barındıran ülkemizin köklü üniversitelerinden birisidir. Bugün üniversitemiz yaklaşık 50 bin öğrencisiyle genç ve dinamik bir bilim yuvası olarak ülkemizin hizmet ordusuna nitelikli gençler yetiştirmekte, ilimizin bir ilim, kültür, araştırma ve teknoloji kenti olması noktasındaki markalaşma hedefine büyük katkı sağlamaktadır. Çanakkale; tarih, kültür, turizm, tarım ve doğanın iç içe olduğu, aynı zamanda birçok büyük sanayi yatırımcısına ev sahipliği yapan, barındırdığı organize sanayi bölgeleri ve tekno kentiyle, sağladığı istihdam olanaklarıyla, üniversitesiyle yaşanabilir illerin zirvesindedir. 18 Mart 2019 tarihinde saygıdeğer Cumhurbaşkanımız tarafından resmi açılışı yapılan, üniversitemizin de katkıları olan Troya Müzemiz tarihi, doğal, antik, kültürel zenginliklere sahip Çanakkale’mizin turizmine önemli katkılar sağlamış, ilimize gelen yerli ve yabancı turist sayısında önemli artış sağlanmıştır. Kamu, özel sektör ve üniversitemiz iş birliğinde kurulmuş olan Çanakkale’nin teknolojik yenilik ve araştırma geliştirme alt yapısının güçlendirmesine katkı sağlayarak Çanakkale’mizi bölgenin yazılım ve teknoloji üssü haline getirecek olan Çanakkale Teknopark, ülkemiz ve ilimiz için ciddi bir katma değer ortaya çıkarmıştır. İlimizin son yıllarda en önemli projelerinden biri olan Çanakkale’nin çehresini değiştirecek, bölgemizin ekonomik kalkınmasına önemli katkılar sağlayacak olan çevreye saygılı, modern ve prestijli üretim merkezi olarak planlanan, yaklaşık 8 bin kişiye iş imkanı sağlayacak Çanakkale Ezine Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin hayata geçmesi için de üniversitemizle birlikte yapılan çalışmalar sonucunda tarım ve gıda sektörümüz dünya standartlarında üretim yapacaktır. Çanakkale’nin şanlı tarihine ve 21. Yüzyıl Türkiye’sine yakışır bir proje olan, renkleri, figürleri ve diğer özellikleriyle simgelerin köprüsü olacak, dünya çapında vizyon proje 1915 Çanakkale Köprüsünün 18 Mart 2022 yılında tamamlanmasıyla ilimiz ve ülkemizin ekonomisine, eğitimine, sanayisine, tarımına, turizmine çok büyük katkılar sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.
 
Konuşmaların ardından fahri doktora tevdi töreni gerçekleşti. Üniversite Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süha Özden tarafından İsmail Kahraman’ın özgeçmişi ve ÇOMÜ Senatosu'nun 26.04.2019 tarihindeki toplantıda alınan kararı okundu. Ardından Rektör Prof. Dr. Sedat Murat tarafından İsmail Karaman’a, Türk Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi alanında üstün katkılarından dolayı fahri doktora unvanı verilerek, cübbesi Rektör Prof. Dr. Sedat Murat tarafından giydirildi.
 
Fahri doktora payesi ile kimlik kartı verilen TBMM 27’nci dönem Başkanı ve Yüksek İstişare Kurulu Başkan Vekili İsmail Kahraman, ‘Eğitimimizde Öğretimimizde Gelişmeler’ başlıklı Akademik Yılı açılış dersini vermek üzere kürsüye geldi. Kahraman konuşmasına Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Suriye’de oluşturulmak istenen terör koridorunun ortadan kaldırılması, bölgeye barış ve huzurun getirilmesi amacıyla yürüttüğü Barış Pınarı Harekatı’na değinerek başladı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin 1992’den günümüze kadar geçen 27 yılda büyük mesafeler kat ettiğini belirten Kahraman, “Bölgesel bir üniversiteden uluslararası camiada tanınan güçlü bir devlet üniversitesi seviyesine ulaşıldı. Bugün 17 fakülte, 5 yüksekokul, enstitüler, meslek yüksekokulları, araştırma ve uygulama merkezleriyle, 80 akademik birime ulaşan yapısıyla yüksek öğretime büyük hizmetler verilmekte. İlim ve irfanımıza büyük katkılar sunmaktadır. Maneviyat ve inanç insanların gelişmesine, devletlerin büyümesine vesile olur. Bu üniversitenin temelinde de maneviyat var. Çanakkale bizim maneviyatımızın bir tezahürüdür ve sembolüdür” dedi. 
 
 Şerife Erdem