.


Vallahi şaşa kaldım, dün e-posta adresime gelen açıklamadan dolayı. Şaşmamak elde değil bir durum aslında. Tıp kı, 90’ lar siyaseti yaşandı dün, ilk kez, onca yıldan sonra.. Var bu işte bir tuhaflık…
Böyle bir düşünceye kapılmamın nedeni; “Meclis üyesinin çıkışı üzerinden, destekleyen bir tavırda sözler edilmesi..”
Böylesi siyasete, ne yalan söyleyeyim, Çanakkale’de 90’ lardan sonra adeta ilk kez tanık oldum.
CHP’ li Belediye’nin Ekim ayı meclisinden çıkan toplu taşımaya zam kararı üzerine, Meclis salonunda, sıcağı sıcağına sözler eden bir isimdi İYİ Partili genç siyasetçi Burak Kunt
Dün de, Partisinin merkez İlçe Başkanı Necati Gapran konuya ilişkin bir yazılı açıklamada bulundu.
Eskiden de böyle idi siyaset; ‘Hatırlıyorum da…!’
Misal 90’ lar da, İl Genel meclis üyesi örneğin; ANAP’ lı, DYP’ li, SHP’ li bir isim konuşur, dedikleri üzerine, Partilerin İl ve Merkez, hatta ilçe başkanlıkları da söylemleri dillendirir, kamuoyu oluşturulurdu. Sahip çıkılırdı gelen türlü çıkışlara.
Bir de, daha üst yöneticilerin tutumu vardı, 90’lar da.. Hükümet aleyhine, iktidar karşıtlığı konuları, doru ya da yanlış tespitler ile sık sık dile getirenlere verilirdi okkalı yanıt…En üst oktandaki ses tonuyla, en üstten..    
Sadece İl Genel Meclis üyelerinin değil, Benzeri tutum, Belediye Meclis üyeleri konuştuğunda da, ya da Belde başkanları ses verdiğinde, ya da, Gençlik ve Kadın Kolları Başkanları ses yükselttiğinde de değişmezdi siyasetin dilinde, 90’ lar da…
Şimdilerde, Parti Genel Başkanları ses veriyor, ya da Milletvekilleri vurguluyor ise, bahsettiğim bu durum ya yaşanıyor, ya da yaşanmış gibi yapılıyor… Dilin ucuyla… Bir iki söz, o da ertesi günden sonra, unutulup gidiyor.. (Bu benim, gözlemlere bağlı tespitim. Kimse üzerine alınmasın. Lafım da zaten kimseye değil..)
Ekim meclisinde alınan zam kararı sonrası konuşan bir ismin açıklamaları,  gazetemizin bu günkü manşetinde. O isim, İYİ Partili Belediye Meclis üyesi Burak Kunt
Tespit ve önerileri hayli dikkat çekici Kunt ile ilgili: ‘Ne de doğru sözler…’ yorumunu ederken kendi kendime; e-mail aldığımı anlatır cepten gelen sesle irkiliyorum.
Açıyorum e-postamı uyarı üzerine; ‘- o da ne…?’ diye tepki veriyorum haliyle…
90’ ların siyasetini aklıma getirir bu açıklamayı yapan,  İYİ Parti
 Meclis üyesinin adeta ses tonundan, o’nun tespit ve önerilerini aktarır denilenler, yazıya dökülmüş ve de karşımda.
İşte diyorum ya, 90’ lar düştü aklıma diye. Eskiden böyle idi vaziyet.
Belirtilen, vurgulanan, istenilen, olması gerektiğini inanılan vesaire konuların tümünde, edilmiş bir söz üzerine, topyekün yapılırdı siyaset. Bunun bir örneğini, uzunca süreden sonra fark ettim dün. Garibime gitti haliyle. Muhalif cephenin  küçük partisi oysa ki İYİ Parti. Muhalif sözlerle yüklenilen, öneri sunulan ise Ana muhalefet CHP
Yani, İYİ parti, bir şekilde, Ana muhalefet’e muhalif durumda, tespitleriyle..
Siyaset, 90’ larda da böyle idi. İktidar için de edilirdi muhalefet, muhalefet için de gelirdi muhalefet..
90’ ları hatırlamama neden açıklama ile devam edeyim bari güne. İYİ Parti Merkez ilçe Başkanlığı’ nın sözleriyle.
Şöyle deniliyordu ilk satırda; “Malumunuz üzere şehiriçi otobüs ücretlerine öğrenci 2,10 TL, tam yolcu 3,25 TL olmak üzere ortalama  %15 üzeri oranda Çanakkale Belediyesi tarafından zam yapılmış bulunmaktadır.” hatırlatması ardından net vurguyla;  “Biz İYİ Parti olarak Çanakkale’nin toplu taşıma sistemi ile alakalı çözümün zam olmadığını düşünüyoruz. Muhakkaktır ki bu zam artan girdi maliyetleri, her gün gelen zamlar ile zorunlu hale gelmiştir. Fakat bu zam bir çözüm değildir. Bu sadece günü kurtarmaktır. “ denilerek.
Seçim ittifakı ardından, Real de dile gelen çözüm odaklı sözlerin karşılıklı edilmesi, muhalefete de muhalefet denilerek isimlendirilir mi bilemedim lakin, İYİ Parti’nin çıkışı bence hayli okkalıydı kardeşim.
Denilenlerin devamında, yazıya dökülenler şöyle idi; “Çanakkale toplu taşıma sisteminden ne araç sahipleri, ne öğrenci kardeşlerimiz, ne emekçi şöför arkadaşlarımız, ne de Çanakkale halkı mutlu değildir.
Bu çeşitli zamanlarda yaptığımız anketlerde net olarak görülmektedir.
Burada tüm taraflara görev düşmektedir. Ancak en büyük görev, işi organize eden olarak Çanakkale Belediyesindedir.” Vurgusuyla gelen…
Aslında, Ekim ayı meclis oturumunda edilen sözlerin tekrarı, gündemin sıcak gelişmesini, zamlı tarifeyi unutturmamak gibiydi bu denilenler.
Devamı da geliyordu açıklamada yer bulan denilenlerin. Nasıl mı? Aynen şöyle;
“Yapılan bu zammın araç sahipleri için ne kadar önemli ve mühim olduğunun farkındayız. Fakat bugün araç sahipleri için yapılan bu haklı zammın, dar gelirli vatandaşa vurulmuş bir darbe daha olduğunu söylemezsek haksızlık yapmış oluruz.
Eleştiren değil, yapıcı bir parti olarak sadece eleştirmeyi doğru bulmuyoruz. bugün ki noktaya gelinmesinin ve de kalıcı çözümlerin partimizce tespitlerini de paylaşmak isteriz.” İfadeleriyle. Sonra da, bir bir sıralanıyordu, ana muhalefete öneriler.
“-1” diye geliyordu ilk satır; “Çeşitli meslek grupları ile 17 yıldır ülkeyi yönetenler tarafından sosyal yardım adı altında getirdiği ücretiz binme hakları, diğer özellikle dar gelirli vatandaşlar arasında ciddi bir huzursuzluk getirdiğini görüyoruz. İYİ PARTİ olarak sosyal bir devletin amacının, sosyal yardımları arttırmasını değil, sosyal yardıma ihtiyaç sahibi insan sayısını azaltması yönünde olması gerektiğini düşünüyoruz. Fakat ne yazık ki açlık ve yokluk sınırı altında geliri olanların sayısı günden güne artmaktadır.”
Sonra da; “-2” Ve yazıya dökülüp aktarılanlar; “Belediye personeline verilen ücretsiz biniş hakları yanında, 1.derece yakınlarına da bu hakların verilmesi, bu yükü diğer vatandaşlarımızın sırtına yüklemektedir. Bu uygulamanın mesai saatlerini ve personeli kapsayacak şekilde acilen sınırlandırılması ve de diğer meslek gruplarını da kapsayacak şekilde tekrar düzenlenmesi gerekmektedir. “ şekliyle.
Ardından da diğer rakamlar sıralanıyordu, 3 ve 4
Yani tam da şöyle; “3 Verimsiz hatların acilen revize edilmesi, durak aralarının acilen tekrar düzenlenmesi hem zamlar hem de halk sağlığı açısından önem arz etmektedir. Günde 10 bin adımı evimizin önünde inerek atamayız.
4 Hat devir bedeli olarak belediye’nin aldığı ücretin, ülkenin en yüksek rakamı olduğu konusunda aldığımız duyumlar şayet doğru ise kaygı vericidir. Acilen düzeltilmelidir.” Önerisi eşliğinde.
Ekim ayı meclisinde edilen sözlerin, tekrarıydı aslında Merkez ilçe’deng elen ifadeler. Doğruluğuna inanılan bir tespit üzerine, öneriler eşliğinde denilenlerin son bölümünü de aktarayım iyi si mi, İYİ’den gelen.
Kısacası, dikkatimi çeken o açıklama şu ifadeyle son buluyordu; “Çanakkale kent merkezinde en kısa sürede toplu taşıma sisteminin köklü bir revizyona ihtiyacı vardır. Mevcut durumda zam yapılmasının gereğini anlıyoruz fakat çözüm asla ve asla zam olmamalıdır. Verimsiz hatların, ayrıcalık tanınmış, biniş ücreti ödemeyen grupların sorumlusu halk değildir. Bunun cezasını vatandaş ödememelidir. İYİ Parti olarak konu Çanakkale Belediyesince acilen çözüme kavuşturulması gerekmektedir.” vurgusuyla noktalanan ifadeyle.
İnsan geçmişi özler çoğu kez. Ben gibi, sizlerinde özlediğinizi biliyorum. Peki ya, Geçmişin siyasetini ve siyasetçisinin, sadece ben mi ölüyorum acaba…? demeden de edemiyorum… Haydin hoşça kalın..Sağlıcakla kalın..