San ki dün gibi. Hayatımın kadının bana, benim de o’na ‘evet’ diyeli.

Aynı heyecan ve sevgi ile ona ait bağım her daim devam edecek,  bir isim için, Sevgili eşim Dr. Şermin için kaleme alıyorum içimden geçenleri.

99 yılıydı hayatımın kadını ile ’Bir Ömür Boyu Varız’ dediğimiz imzaları attığımız tarih. Zaman su gibi akıp geçse de, saçlara aklar düşse de, kalp atışı aynı hızda ve istemde.

Bu gün bir sıradan halden çıkayım dediğim için, içimden geçenleri döküyorum yazıya.

Bu gün eşime aileme bir başka sesleneyim dediğimi için yazıyorum içimden geçenleri.

Bu gün en sevdiğimin doğum günü de ondan  şımarıyorum belki de..

Aklından geçen ilk sayıyı söyle dediklerinde, çoğu kez iki sayı veririm güncelde. 

Üstelik tek sayı olarak değil, Sıfırı da ekleyip başa, iki’ yi bağdaştırırım ardından da.  Ard arda iki kez. Sıfır iki, sıfır iki diye…

Tek sayı olsa da söylenmesi istenilen, bende anlamı büyük ard arda sıfır ile iki’ nin.

Sıfırdan bir hayat kurduğum tarih di 99 yılı. Bana ‘bir ömür boyu varım’ diyen eşimin doğduğu tarih olunca 02/02, sıfırdan var edilen bir hayatın ikili şekliydi de aslında benim için bu tarih.

Evet, Şubatın ikisi bu gün. Bana ‘bir ömür boyu  varım’ diyen kadınımın dünyaya geldiği gün….

Bu gün sıradan olmayıp, bir farklı olayım dediğim gün de oldu bu gün…

Doğum günü kutlamak, yanında bir de hediye sunmak. (Bazen bir tek  gonca ‘gül’ mesela…), o anlamlı

günü unutmadığını göstermek, seven ve sevilen için önemli elbette.

Lakin dedim ya, bu gün bir farklı olayım…

Bu gün sevdiğimi haykırayım… Bir daha bir daha…

Elbet de hatırlanmanın, unutulmamanın böyle özel tarihlerde anlamı büyük bizler için. İnsanız neticede hatırlanmak isteriz. Bir de hiç Unutulmamak…

Bir de, hiç unutulmayacak özellerimiz vardır ya. Eşimiz, çocuğumuz, annemiz babamız…

Hayat bir olduktan sonra, eski deyiş ile karı-kocalarda, bir, iki, üç ve hat ta dört eklenir ya hayatlara, çocuklar gelir ya dünyaya,  o zaman dünyalara kafa tutarcasına büyük bir aile olur ve yaşama bir başka tutunuruz.

Bu gün bir farklı olayım dedim vesselam.

Aile kurduğum eşim ve ailemi tamamlayan kızım için de bir nevi sürpriz olsun istedim.
Hep dertlerle dertlenip, sorunlarla, eksik ve gediklerle alakalı yazacak değiliz ya kardeşim, bu gün de kendim için yazayım istedim.

Bu gün ‘bir ömür boyu varım’ dediğim eşimin, doğum günü. İyi ki doğdun bir tanem…

 Deriz ya hep, ‘söz uçar, yazı kalır’ ben de öyle yapayım istedim…

Geleceğe dair saklanası bir yazı olsun. Okunması çok sevilen bir kitap gibi, hatırlandıkça, istendikçe okunsun.

Bu gün, gündem dışıyım özetle.  Kapsama alanı dışı…

Bu gün, dertlere çare olsun diye birilerine değil, dertli ettiğim kadınıma sesleneyim dedim.

İyi ki ‘evet’ demişsin de bana, bu gün bir aileyiz biz, ‘Gülce’ m,  sen (Bir tanem…)  ve ben… 

Bu arada,  kelime içinde geçen evet’ i, gündeme dair bir mesaj olarak algılanmasını istemediğimi de baştan dile getirerek, bu gün benim gibi eşlerini dertli eden baylara da sesleneyim istedim.

Doğum günlerinde, evlilik, nişan ve mesela tanışma yıl dönümlerinde hep hediye alacak değilsiniz ya kardeşim.  Yazın içinizden biriciğinize geçenleri, biz de bahsedelim…

Söz.  Kılıbık yakıştırması yapmadan hem de…

Son söz olarak diyorum ki eşime;

“Yayla rüzgarları geçer içimden. Boğazdan kopmuş gelen deli deli Poyraz misali. Fırtına kar kış kıyamet… 

Onlarca yıldır,  mecburiyetten, bin bir türlü haber peşinde, benim de kan ağladı hep gönlüm. Ne var ki bir türlü Ağlayamam, ha bir de anlatamam.

Ben bir Kutsal coğrafya, elbet de Çanakkale çocuğuyum. Böyle geldim dünyaya, pişman da değilim. Bir daha gelecek olsam dünyaya, yine seni severim haberin olsun…”

Belki de bir haberci eşten, geleceğe dair verilen bir haberi ilk kez okudunuz.  Sevgili Çanakkaleliler. Hadi gene iyisiniz.

En zor meslek dallarından biri, gazeteci eşi olmanın sıkıntısını her daim yaşayan bir taneme anlatırken içimden geçenleri, bir de ekliyorum;

“En azından artık, ‘gece gemiler çarpışmış, trafik kazası olmuş, yangın çıkmış, adam öldürülmüş, sel olmuş, fırtına kopmuş… ‘ şeklinde yaşananlara kapılıp sokaklara çıkmamakta ısrarcıyım.

Doğum gününün kutlu olsun da, bir daha dünyaya geldiğimiz de yine beni eş olarak seçer misin?
Diyorsan ki, “Mesajını aldım. Okudum ve de düşündüm. Ben varım…”

Öyle ise,  kısa mesaj la da bana vereceğin yanıtına;

“VALLAHİ DE,  BİLLAHİ DE, YÜZ MİLYON KERE,  BEN DE VARIM…!
 
02/02 dediğim çok oldu.
 bağ sonsuza dek öyle bir güçleniyor ki,