Demedi demeyin bence. Benzeri vakalar için, dünyanın her bir köşesinde benzer bir benzetme yapıldığını duyduğumdan bu kararlığım. Öyle ya, bizde de hep denir o söz, ‘derindir, derin..’


Demedi demeyin bence. Benzeri vakalar için, dünyanın her bir köşesinde benzer bir benzetme yapıldığını duyduğumdan bu kararlığım. Öyle ya, bizde de hep denir o söz, ‘derindir, derin..’
Sorumlusu bulunamayınca, bizde de pek çok kez işittiğimizdir o benzetme. Hemencecik sorumlu ilan ediliveren en, derin devlet…
Dün bir haber okudum. Bayram tatili yorgunluğunu atabilmek için, sınırları aşarken rastladım bahsedeceğim bu habere.
Ülke gündemine ilişkin haberler öyle üzücüydü ki, bu nedenle dünyaya göz attım dün.
Tatil nedeniyle yollardaki vatandaşlarımızın karıştığı trafik kazalarında yaşamlarını yitirenlerden haberdar olup, üzülmemek elde değildi.  Biraz da o yüzden çıktım dünya turuna.
Gerçi, ‘hay çıkmaz olaydım…’ demeden edemeyeceğim. Çünkü; yine sorumlu ilan edilen bir devlet vardı gündemde. Hoş… Bence o devlet malum ya neyse…
 BAE: “Mayıs ayındaki tanker saldırılarının ardında bir devlet var” görüşündeymiş. Bahsedeceğim o haberin baylığı tam da böyleydi.
Haberin kaynağı, abonesi olduğumuz İHA. İHA’ nın ABU DABİ  bürosundan geliyor detaylar. Buyurun siz de bir öz atıverin.
Haber şu cümleyle başlıyordu; “Birleşik Arap Emirlikleri, Birleşmiş Milletler’ e sunduğu raporda Mayıs ayın da ikisi Suudi bandıralı 4 tankere yönelik sabotajın ardında bir devletin olduğunu ileri sürdü.”
Diyeceksiniz ki, ‘Bize ne bu haberden…’ Haklısınız da benim tanıdğılm en az, 100 Çnkakaleli var, ekmeğini denizden çıkartan. Kimi şilepte, kimi, ro-ro da, kimi de tanker’de gemici. Kaptan, çarkçı, hatta,  telsiz zabiti.
 Anlayacağınız, dünyanın hangi denizinde bir deniz kazası olsa, yüreğim hoplar. ‘Allah korusun…’ der dilim. Bir dönem rahmetlik eniştem de denizlerdeydi hep. O gelirdi önce alıma. Sonra da, diğer tanıdıklarım, arkadaşlarım.
 O yüzden, denizlerle ilgili haberlere olan ilgim. Bahsettiğim haber, işte bu nedenle ilgimi çekiverdi.
ABUDABİ’ den gelen haberde; “12 Mayıs’ta 2’si Suudi Arabistan, biri BAE ve biri de Norveç’e ait dört tankerde patlamalar meydana gelmiş, olayda ölen ya da yaralanan olmamıştı.” deniliyordu fakat, bu sonraki patlamalarda can kabı olmayacak anlamı taşımıyordu. Sonraki patlamalar derken, haberin detayları bende, sonrasının olacağı düşüncesini yaratmaya yetti arttı. O yüzden, böylesi öngörülü cümle kuruyorum. Yoksa elbette ki Müneccin değilim. Yanlış anlaşılmasın.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), BM Güvenlik Konseyi’ne BAE açıklarında saldırıya uğrayan tankerlere yönelik soruşturmanın raporlarını sunmuş. O bölgede muhakkak görev yapmış öyle çok tanıdığım var ki, hemencecik o isimler düştü aklıma.
Zaman zaman, sosyal medya hesaplarından tararım, o tanıdıklar hangi denizlerde şu an diye. BAE’ nin bu raporu üzerine de göz attım sosyşal merdyaya. Şükürler olsun tanıdıklardan hiç biri şu aralar oralarda değiller.
Ne var ki, şu anda değiller. Muhtemel, bir süre sonra, o bölgede olacaklar yine gemleriyle.
Gelelim o rapora. Raporda saldırının ardında bir devletin olduğun ileri sürülmüş. Hatta, sonrası da var.
Saldırının “komplike ve koordineli bir saldırı” olduğunun ifade edilmesi mesela.
Yine o raporda, saldırının kim tarafından düzenlediğine dair sağlıklı bilgi verilmese de,geçen ifadeler şaşırtmıyordu denilebilir.
Misal şu ifade;“Saldırı, AE karasularına sızabilmeleri için gelişmiş deniz seyir bilgisi gerektiriyor”
Adeta, adrese teslim bir suçlama. Sizce de öyle değil mi…?
Yoksa ben, çok mu macera filmi izliyorum? Komple teorilerine bu flimler mi neden..?
Neyse, döneyim habere.
Misal şu cümleye; “Patlamaların ‘sabotaj saldırısı’ olduğu ifade edilmişti.” Dişe geçen kısma.
Ardından da; “ABD Başkanı Donald Trump'ın Ulusal Güvenlik danışmanı John Bolton, saldırının ardında İran olduğunu öne sürerken, İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ise, Bolton'un suçlamalarını 'saçmalık' olarak nitelendirmişti.”  şeklinde kaleme alınanlara.
Ben mi çok şüpheci ve müneccim gibiyim, yoksa bazı ifadeler mi neden böyle düşünmeme..? Lakin, ‘derin dir o derin’ , o devletin derini demeden edemeyeceğim.
Öyle hin planları var ki bazı devletlerin, buradan olmadı, öte kanattan diye, kurup duruyorlar, şeytanın aklına gelmeyecek planlarını.
Başta tanıdığım denizci arkadaşlarım olmak üzere, ekmeğini denizden çıkartan tüm denizcilere geçmiş olsun, tekrarı bir daha yaşanmasın temennisinde bulunmaktan başka bir şey de gelmiyor elden. Keşke gelebilse…
‘O devlet, bu devlet’ diye kurulan o kadar söz işitiyor ki son yıllarda kulaklarımız, o devletlerin malesef ki ne hin planları bitiyor, ne de terörist zihniyetleri.
Ülkemiz için de son derece zararlı öyle çok devlet var ki, dinine yandımını, o devletler için daha neler demek geçiyor içimden, fakat terbiyem müsaade etmiyor. Biliyorum, sizlerde böyle düşünüyorsunuzdur.
Ne vakit dünyanın bir köşeşi karışsa, ardında o devlet çıkıyor, bu da ayrıca üzerinde ihtisas yapılması gereken bir konu bence, Bir Üniversitede bu konuyla alakalı kürsü kurulsa, yeridir yine bence.
Korsanlar vardı bir ara, hani bizim Muhriplerimizin de, korsanları püskürtmek için bölgede görev aldığı. Hatırladınız mı..?
Korsan bitiyor, şimdi de gemi patlatanlar. Ne bela imiş şu terörist düşünceden arındırılamayan bazı devletler. Vallahi bunların kökü kurusa, dünya ayrı bir cennet olacak. Yanlış mıyım…?