Yüzyılın felaketinin yşanıdğı bölgeden gelecek iyi haberleri alabilmek için günlerdi ekranların başındayız. Tm TV kanalları calı yayınaa, arama kutarma çalışamlarından söz ediyor.

JAK, Yani Jandarma Aarama kurtarma baştı, Yurt dıyından yardıma koşanların, AKUT' un,ş AFAD' ın, sıralamakla bitmeyecek sayıda kurtarma ekibinni yanlarında, hassas burun ve kulakları sayesinde, enkazdan can kurtaran can dostalrı da görüyüruz.
Kimimiz ne güzel sözler ediyor olar için. Kimimizin gözleri yaşarıyor. Bazıları yaralyandı enkaz üzerinde. Hele ki Mkesikadan gelen kurtarma ekibinin beraberindeki can dost, yaşamını yitirdi..
İçim onlar için de ayrı bir yanıyor. Duygulanıyorum, gözlerim doluyor.. Seviyorm ben onları, kedileri, köpekleri. Kısacası, sessiz kulları.
Yardım ekibi köy yolunda. Tipiden kaynaklı olacçak, yollarını kabediyor. Önlerinde irden bir köpek beliriyor. Ve hızla koşuyor. belli ki orası bir yol.. Ve ekip takip ediyor o köpeği, vardıkları yer, gideceleri o köy..Kıssıdan hisse bir konu bu..
Dönelim bir başka hikayeye.. Enkazdan kurtulan bir anne,
Kucağında, kedisi de var.
Ekipler onalrı birlikte kurtarıyor.Günler sonra, yerin bilmem kaç metre altında., binlerce ton moluz yığının içinden can eli uzanıp, iki canı kurtarıyor.. Kedisi kucağnıday öyle biniyor ambu.ansa depremzede.. Gözleri ayrı bir odluyo insanın.
Ve uzunca şekilde, daha ne yaşanılanlar.. Enkazda yarı beline kadar toparğa gömümüş köpekler.. Titizlikle çeki alınıyor. hele ki o kediler..
Bir kahpraman kedi hiyakesine rastladım.. Yine bir enkaz yine bir kurtarma telaşı ve o kedi..
Dilerseniz, mendillerinizi de hazır tutununuz. Gözleriniz yaşraçak çünkü eminim...
YER, DEPREMİN VURDĞU BİR İLİMİZ... MALATYA...
 -Malatya'da kurtarma çalışması yapılırken  durmadan ekiplerin önüne çıkıp, ayaklarına dolanan bir kedi ekibin işini zorlaştırıyordu.
Bu durumdan oldukça sıkılan ekibin  çalışmasına zorluk çıkaran bu kediye  sinirlenmeye başlayan ekip üyelerinden biri kediye dönerek;
- Hadi  var git yoluna kedicik. Bak enkaz altında  kurtarılmayı bekleyen nice can var. Dolanma ayak altında. Miyavlayıp da durma.
- Sessiz olmalısın.
- Şu an en önemli işimiz 'can kurtarmak' ve sen sessiz olmazsan o yer altında kurtarılmayı bekleyen insanların sesini senin yüzünden duyamayız.
- Sonra sana da bir şey olabilir. Vinçler de var, çalışıyor, ezilebilirsin de moloz kaldırma çalışmalarında.
- Hem canımız yeterince yanmışken acımız daha da  katlanır sana bir şey olursa. Sen en iyisi bizi oyalama da bir de seni düşünmeyelim.
Bir türlü laftan anlamaz kedi; Ne pist demelerden ne de kovalanmalardan...
Buna sinirlenen yardım ekibindeki adam, arkadaşına seslenerek;
- Abi, Allah aşkına çek şu kediyi, ezilecek  şimdi, biz enkaz molozlarını atarken. Hem işimize de engel oluyor.
Seslendiği aynı yardım ekibindenki öteki adam;
- Tamam abi, kovalıyorum ama bir türlü gitmiyor ki, anlamadım gitti. Sanırsın o da yardımcı ekibe dahil.
Kediye iyice sinirlenen adam:
- Öff! Yine yapıştı paçama şu kedi. Aç olmalı ama bende yiyecek yok ki. Oyun dersen oyunun sırası da değil ki, hadi kedicik git öteye!
- Abi, bu hep aynı yerdeki delikten girip çıkıyor.
Tut şunu, bak yine çıktı aynı delikten.
Arkadaşı seslenir:
- Abi bir bakıversek, aynı yerde dolanıp duruyor. Belki o deliğin orada sıkışmış yavrusu vardır.
- Abi koş gel!
- Ne oldu?
- Bir ses geldi aşağıdan.
- Kedi sesi mi?
- Yok bir yaşlı kadın sesi.
"Bir daha sesleneyim bir sesiz olsa"
Ve sessiz olma emri verilir. Susulur...
- Kimse varmı?
Yaşlı bir kadın sesi gelir ve kadın ses verir:
- Buradayız.
- Kaçıncı kattasınız?
- Beşinci kattayız.
- Kaç kişisiniz?
- İki küçük torunum, bir de ben...
- Bekleyin, sizi oradan kurtaracağız.
 Saatler süren çalışma sonuçcu kurtarma ekibi hayat koridoru oluşturur.
 O koridorda, can  kurtarmanın peşinde iken ekipler, o kedi orada hiç ayrılmadan bütün çalışmaları sessizce izleyip bekler...