Hep konuşuluyor da, konu hakkında yeni söylenilenleri okuyunca, kendimi tutamadım ben de alkışladım. Özellikle de bir bölümü. O bölüme gelmeden, ‘ne denmiş?’, ‘kim demiş ?’i dile getirelim istedim.

Bizzat ben de mağdurlardanım, belki de ondandır benim,  talebe ilişkin anlatıma alkışlı tepkim.
 
CHP’ li vekil Bülent Öz’ ün, emeklilikte yaşa takılanlar için verdiği soru önergesi nedeniyle bir garip umuda kapıldım yeniden.
 
Belki bir hareket olur da, fazladan gün saymaktan kurtulmuş olurum.
 
Meslek dalım gereği, yıpranma süremi dahi gün hesabında yapamadıklarından dolayı da yaşadığım ikinci bir sıkıntı var ki, değmesin gitsin türünden.
 
Bahsedeceğim konu için, kendimle alakalı sıkıntı da bulunduğundan; şu an o sözleri eden isme karşı verdiğim alkışlı tepki için belki bana kızabilirsiniz.
 
Konu beni de yakından ilgilendirdiğinden açık açık hissettiğim mutluluğu dile getirebiliyorum.
 
Bu reklam havası içindeki söylemimden sonra, döneyim konuya.

CHP’ li Çanakkale Milletvekili sayın Bülent Öz, Emeklilikte yaşa takılanların giderilecek mağduriyeti’ nin, Suriyeliler için harcanan paradan daha fazla olmayacağını söyleyerek, aslında dikkatleri bir başka noktaya da çekmiş.
 
CHP Kurmayı vekil Öz’ ün, TBMM Başkanlık makamına sunduğu sonu önergesinde de geçen detaylarda idi bu bahse konu nokta.
 
Sayın vekil Öz,  Sorularını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı sayın Mehmet Müezzinoğlu’ na yönetmiş ve yazılı yanıt istemiş.
 
Verdiği soru önergesi için özetle konuşan ve konunun özünü dile getiren sayın vekil Öz;
 
“Emeklilikte Yaşa Takılan ve mağdur olan vatandaşlarımızın sorununa çözüm üretilmesi için soru önergesi verdim” demiş
 
TBMM’ ye sunulan soru önergesini açan CHP Kurmayı; “İstediklerinde Mağduriyeti Bir Düzenleme ile Giderebilen İktidar, Emeklilikte Yaşa Takılanları Görmezden Gelerek, Emekçinin Hakkını Gasp Etmektedir” diyerek, belki oldukça tepki alacak ama, bendeniz de bir yaşa takılan mağdur olduğumdan, sayın vekilin ne tepki alacağından ziyade, ben ve benim gibi on binler için gelmesini dört gözle beklediğimiz müjdeyi düşünüyorum. ‘Ne zaman gelecek?’ diye..
 
6 sorudan oluşan, Soru önergesinde sıraladığı soruların gerekçelerini anlatıp okkalı bir açıklama da yapmış sayın vekil Öz.
 
“Çalışarak Devlete katkı sağlayan ve pirim gün sayısını dolduran emekçinin emekli olması en doğal hakkıdır.
 
Fakat 1999 yılında çıkan bir yasa, sadece bu tarihten sonraki işe giren vatandaşları değil, öncesinde çalışmaya başlamış ve emeklilik hakkı kazanmak için sadece pirim gün sayısı eksik olan vatandaşlarımızı da etkilemiştir” çıkışında da bulunup,  aslında ben gibi günü dolmasına karşın yaş’a takılanlar adına, adeta ; vermiş veriştirmiş…
 
 
Demiş ki; “ Hükümet olarak istediği her konuda düzenleme ile mağduriyet giderebiliyorken,  maalesef emeklilikte yaşa takılan vatandaşımız için düzenleme yapmaması vatandaşımızı umutsuzluğa sevk etmektedir.
 
Bir gecede çıkan yasa ile milyonlarca vatandaşımız yaş engeline takılarak hayal kırıklığına uğramıştır.
 
 Vatandaşlarımız umut verici bir açıklama beklerken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ’nın Emeklilikte Yaşa Takılanlar ne olacak sorusuna;
 
 “Takılmaya devam edecekler” talihsiz açıklaması Sosyal Devlet İlkesine uymamaktadır”
 
Emeklilik için gerekli Pirim gün sayısının üzerine çıkmış olmama karşın, sadece yaşı beklerken; ‘Emekli maaşı artsa neyse beklerim de,  olay böyle olmayacakken neden beklemeliyim?’ Diye bir soru hiç aklından çıkmayanlardan biri olarak, konu EYT’ ye gelince, edilen her söze pür dikkat kesiliyorum. Hem de yıllardır, aylardır…
Neyse, çok kendim den bahsedip, konuyu dağıtmayayım.
Benimde yaşadığım sıkıntı için edilen sözlere döneyim.
Diyor ki sayın vekil Öz;
İktidar Adaletini, Suriye’ li ye Ücretsiz Sağlık Hizmeti Verip, Emeklilikte Yaşa Takılanı 53 tl Ödemeye Mahkum Ederek Sağlıyor.
Sosyal Güvenlik, Sosyal Devletin görevidir.
Yapılacak bir düzenleme ile mağduriyeti gidermek yerine, iktidar mağduriyeti arttırmaktadır.
Emeklilikte yaşa takılan kişiler Sağlık Güvenceleri olması için, Genel Sağlık Sigortası Pirimi yatırmak zorunda bırakılmaktadır. Prim gün sayısı dolduğu halde yaşa takılarak emekli olamayan vatandaşlarımızın 53 tl ödeyerek sağlıktan faydalanabilecek olmaları, hak ettikleri maaşı alamadıkları gibi sağlık haklarına da gasp uygulamasıdır”
Burada suçlamalar ağır olmuş galiba. Sayın vekilin sözlerinde geçen, Genel sağlık sigortası için prim ödeme detayından, ben deniz halen sigortalı olarak çalıştığımdan, konuya hayli Fransız kaldığımdan, söyleyecek söz bulamıyorum.
Derler ya, ‘Başına gelen bilir.’ Benim başıma gelmediğinden bilemedim…
Döneyim tekrar CHP Kurmayı’nın soru önergesine ilişkin açıklamasına;
“Bir gecede çıkan yasa ile emeklilikleri engellenen vatandaşlarımızın yaşadığı mağduriyet maç başladıktan sonra kural değişmesiyle, bir tarafın kaybetmesine sebep olmakla aynı sonuçtur” şeklindeki vurgusuna.
Yıllar öncesi başlayan mağduriyet sürecine ilişkin, suçlanacak isimler her ne kadar o tarihteki ilgili ve yetkililer olsa da, günün iktidarından hesap sorarcasına sert sözler edilmesine şahsen gönlüm razı olmuyor.
Şartlar, elde olmayan nedenler v.s. ile bu konuya dair bir çok savunma yapılabilir.
Ve haklılık payı da bu anlamda hayli yüksektir. Tabi benim bir Vatandaş olarak derdim, işin bu yönünde değil. Bir an önce, müjde beklediğimizin unutulmamasındayım bendeniz. Tıpkı diğer mağdur isimler gibi.
Ben bunu derken, sayın vekil de benzer türden bir başka ve de oldukça sert anlatımla;“Mağdur Vatandaşımız Müsemma Değil, Hakkını İstiyor” deyip, bir ara başlık da açarak konuşmuş.
Gerçi sayın vekilin sözleri, benim asla dile getiremeyeceğim, hat ta düşünmeye cesaret dahi edemeyeceğim şekliyle gelmiş. Nasıl mı? Aynen şöyle;
1999 yılında bir kanun çıktı diye mağdur olup ailesi dağılan, çocuğunun eğitim masraflarını karşılamakta güçlük çeken ve bunalıma giren vatandaşlarımız için bir düzenleme talebimizi yineliyoruz.
Çünkü finansman dağılımında Suriyeliler için limitsiz harcamalar yapılırken, emeklilikte yaşa takılanlar için finans dağılım dengesini bozacağı için düzenle yapılamıyor sebebi gerçeği yansıtmamaktadır.
Mutlak ki emeklilikte yaşa takılanlar için yapılacak bir düzenleme maliyeti, Suriyeliler için bütçemizden harcanan ve harcanmaya devam edecek milyarlarca Dolardan daha fazla olmayacaktır”
Daha çok söz var da, konuyu da çok uzatmamak gerek.
Bendenizin, sayın vekilin sözlerine katılıp, üstelik de alkışladığımı da çekinmeden açıkladığım o bölümü de vereyim.
Demişler ki sayın vekil Öz; “İktidarın bir düzenleme yapmaya gücü vardır ve mağduriyetin giderilmesi ile milyonlarca vatandaşımız ve aileleri rahat bir nefes alacaktır. Emeklilikte Yaşa Takılanlar ekstra müsemma gösterilmesini istemiyor, sadece hak ettikleri sosyal devlet güvencesine bir an önce kavuşmak istemektedir”
Aynen de, ben denizin de istediği bu. Asla ama asla, fazlası değil. 
Sayın vekilin önergesinde sıralanan sadece 6 soru var.
Umarım bu sorular, EYT, yani ‘Emeklilikte Yaşa Takılanlar’ için, yeni bir umut olur.