Belki de. DİNİ RİTÜELLERİN VAZGEÇİLMEZİ olmasından dır özelliği.. Ot deyip geçmemek gerek...

Tarihin doğal ürtüsü de denilebilir bence.. Adı: ÜZERLİEK otu...
Geçmiş tarihte, üzerine düyüncelerimi kaleme alıdğım geniş şekilde bahsettiğim bir konu..
Kunu: Üzerlik Otu...
Belki de, hepimiz için sıradan bir isim gelebiir.. İşitmişizdir mutlaka adını. Sıradan bir bitki gibi görülsede, hiç de değil..
Üzerlik Otu arkeologlar tarafından kıymetli görülüyor.. Çünkü, o nerede bitmiş ise, altında bir tarih yatıyor.
Bu ota. herhangi bir açık arazide rastlamışsanız şayet, biliniz ki, ayaklarınızın altında, bir geçmiş..
Baktınız ki, çorak görülen bir arazide üzerlik otu bitmiş.. Heryer onlarla mevcut ise yerin altında mutlaka arkeolojik buluntu var...  Var diyorum, bu varsayım ile de işin uzmanları kazıya başlar.
Neden mi? Bunun birçok nedeni varmış çünkü.. Birinci nedeni eski yerleşim yerlerinin bolca fosforik toprak yapısına sahip olması.. Bundan dolayı bitkinin de fosforlu toprakları sevmesi ve bu lokasyonda fazlalıkla bitmesi..
Bitkinin mezarlıklarda bolca bulunması da, toprağın fosforik yapısından kaynaklanmakta imiş..
Buralarda olması, ebette normal.. Toprağın altında  herhangi bir arkeolojik kalıntı var anlamı taşımıyor, bitkinin mezarlıkta bol olması.
Bilim şöyle açıklıyor bu konuyu; insan vücudunda kalsiyumdan sonra en fazla bulunan element fosfor...
Bilindiği üzere, Fosfor, en fazla kemik ve dişlerde kalsiyum ile birlikte bulunur.
Ayrıca; Fosforun vücutta bulunduğu diğer yerler,  vücut sıvıları, kas, beyin gibi bölgelerdir.
Uzmanlar; Fosforun alınması ile beyinde zihinsel yorgunluklar giderilir ve beynin daha iyi çalışması sağlanır görüşündeler. Fosforun en fazla denizde yetişen balıklarda olduğu da herkesin sahip olduğu bir bilgi.. Balı haf1azalı tanımının nedeni de, bence bundan kanaklı ya neyse..
Fosforu bol üzerlik bitkisinin insan beynini sorunlardan arındırması ve insanın ruhsal temizliğine yönelik kullanımı konusuna geleyim, bu konuda kaleme alınna bir araştırmayı anlatır paylaşımda;
"Eski çağlardan beri bilinen ve şamanlarca dini ayin ve ritüellerde kullanılmasına yol açmıştır." deniliyordu, Üzerlik bitkisinden bahsedilir iken.
Gelelim günümüz dünyasına: Günümüzde,  üzerlik otunun kaynatılarak içilmesi veya buharının solunum yoluyla alınmasıyla, güze bir terapi yapılmakta.  Böylelielikle, insanın ruhsal sorunlarına çare bulabileceği, herbalistler tarafından ısrarla önerilmekte..
Ot kıymetli.. Kurutulsa da kıymetli..  Şöyle bir bilgi edindim; Otun kurutularak yakılması ile çıkan dumanın daha çok soluma yoluyla burun ya da ağızdan alınması sayesinde,  insanda ruh molekülü denilen dimetiltriptamin.. Yani; (DMT) hormunu salgısı arttırılıyormuş.
Böyle olunca da, beynin transa geçmesi sağlanabiliyormuş.. Kokla otu, transa geç..
Bize hiç yabancçı olmayan, Şamanların bu otu sıklıkla eski çağlarda dini ritüelllerde kullanmasının nedeni de bu imiş kısacası.
Küçük bir not daha; Epifiz bezinin ihtiyacı olan imiş,  DMT Hormonu...
Ot deyip geçmemek gerek yani.. izini sürünce geçmişden izlere, yakıp dumanını çekince, transa geçebilmek.. Pek marfetli bir ot şkısacası şu Üzerlik...