SENDİKALAR, EĞİTİM ÜZERİNE SÖYLEM ÜZERİNE SÖYLEMDE...

Bir yanda Türk Eğitim-sen, bir yanda Eğitim-İş…
 
Türk Eğtiim-Sen, olanın öğretmene olduğunu savunup, yapılması gerekenlere önceki gün dikkat çekti..
Benim de hayli dikkatimi çeken sözleri şunlar oldu: “EĞİTİMDE NELER OLUYOR?”
 
Gazetemizin bu günki manşetinde o sözler.. Türk Eğitim-Sen Şubesi Başkanı Resul Demirtaş’ ın dedikleri.
 
Başkan diyordu ki; “Okullarda olaysız bir gün geçmiyor..”
Milli Eğitim Müdürlüğü’nün de konulardan habersiz olduğunu da söylüyordu sayın Başkan.
 
Dahası dedikleri de vardı.. Kısacası bu dedikleri endişe ettirecek ifadeleri ile geliyordu.
“Okullarda olaysız bir gün geçmiyor.
Okul idaresi karışmıyor, İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri ilgisiz…
İl Milli Eğitim Müdürlüğü habersiz. Üstelik öğrenci haklı, veli zaten her zaman haklı diye bakılırsa, suçlu öğretmen oluyor.”
 
Türk Eğitim-Sen Şube B:aşkanı Resul bey,  “SAYIN VALİ,  ACİL ET ATMALI.
SORUNLAR, YAZI İLE ÇÖZÜLMÜYOR…” şeklinde bir çıkışa imza da atıyordu.
Velilerin, fedakarca çalışan öğretmenler üzerinde değil, yetkililer üstünde baskı kurması gerektiğini savunup, tam olarak şöyle diyordu;
“Sayın Valimiz de bir an önce konuya el atıp yetkili olan İl Milli Eğitim Müdürlüğünü harekete geçirmelidir. Sorunlar yazı ile çözülmüyor.”
 
Diğer yandan, Eğitim-İş’ den de hayli iddialı sözler geliyordu. 
“MEB'İN BÜTÇESİ PARALEL EVRENDEKİ TÜRKİYE İÇİN BELİRLENMİŞTİR” denilir iken.
 
Hedefe alınan, iktidar parti idi... İktidar bloğunun ‘ekonomi şahlanıyor’ söylemi gölgesinde başlayan TBMM'deki bütçe görüşmelerinin, eğitim alanı için izah edilemez şekilde ilerlediği iddiası da, yapılan açıklamanın içinde geçiyordu.
 
Bir yanda, öğretmeni savunan sendika, diğer yanda bütçe ve benzeri konular dile getirilerek, iktidara muhalefet yöntemi.
 
Demokrasi böyle bir şey.. Sağ gösterip, sol vurmak gibi..   
Eğitim-iş’ in açıklamasında, “2022 yılı merkezi yönetim bütçesinin 1 trilyon 750 milyar 957 milyon olması öngörülmüştür.
Milli Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu, Yükseköğretim Kalite Kurulu, Gençlik ve Spor İl Müdürlükleri bütçeleri toplamı 2022 yılı için 273,5 milyar TL, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi ise 189 milyar 10 milyon TL olarak belirlenmiştir.” şeklindeki, ekonomist-vari ifadeler ardından, 
“Yani” diye başlayıp, söylediği tam da şuydu…
 
“-Eğitimin uzaktan yürütülmeye çalışıldığı dönemde aldığı ağır yaralara, 
-Yeni derslik inşaları için gereken ek harcamalara,
-Pandemi nedeniyle sınıflar seyreltildiğinde doğacak fazladan  öğretmen ihtiyacını karşılamak için yapılacak atamalarına harcanacak tutara, 
-Pandemi nedeniyle okulları daha hijyenik hale getirecek kadrolu yardımcı personel atamaları için harcanacak tutara, salgın daha da ağırlaşıp eğitim tekrar uzaktan hale gelirse EBA denen virane sistemi güçlendirmek için yapılacak harcamalara karşılık gelmeyen bir bütçe belirlenmiştir.”
 
Güne başlar iken; ‘Sendikalardan’ der iken, sanırım benim de bir tür siyaset gözlemini ortaya serdiğimi anlatabilmişimdir..!
 
Eğitim, elbette ki çok önemli.. Bence, bu öneme dikkat çeker iken, siyaset dilini kullanmak, ‘bir kısım sendika’ tabirlerine yol açar ki, o zaman eğitim siyasete kurban gider… Belki de ben yanlış düşünüyorum.. O da, benim eğitim sorunum mu oluyor..?
 
Vakaların artış hızı, dört nala olmuş… Uzmanlar; ‘kış nasıl geçer?’ derdinde..
Çoğumuz siyaset girdabına kapılmışız, konuşuyor da konuşuyoruz.. Tabii konuşur iken de, maske hak getire..
Oysa ki, inat ile yapmamız gereken, maske, mesafe.. Yanlış mıyım..!!!