Annemin iş hayatından kalan bir hikayesi üzerine yazı yazmak gelince aklıma bende...

Annemin iş hayatından kalan bir hikayesi üzerine yazı yazmak gelince aklıma bende bunu kendimce uzun yıllar birlikte çalıştığım iş arkadaşlarıma karşı onlarla olan aramızdaki  ileri seviye samimiyetsiz ilişkiyi sorgulamak için garip bir yol seçmiş olmalıydım  ki  Denemesi bedava dedim hepsine  annemin nasıl bir samimiyetsiz sabın testi yaptığını anlatırken yeni yıla girmemize az kala bende bunu deneme yanılma yöntemimle yapacak ve anneme anlatacaktım. Tıpkı onun bana yıllarca anlattığı gibi ama ben hiçbir zaman bu testini nedenini annemden öğrenememiş tim ve merak içinde kendimizin yapığı videolarının sosyal medyayı kasıp kavurduğu bir yılbaşı arifesinde yılbaşı hediyesi olarak arkadaşlarıma bir hediye tasarlamaya karar vermiştim.
Çalıştığımız ahşap masanın üzerine kiremit rengi bir örtü serdim ve bir zamanlar iş arkadaşlarıma uyguladığım sabun testini anlatmaya başladım.
Bir çırpıda kullandığım malzemeleri bile saydım: "Beyaz sabun, rende, sim ve pastel boya." Adeta bir anaokulu çocuğunun aktivite malzemeleri… Elindeki çatal bıçakları aceleyle tabakların yanına yerleştirirken yaptığı el işi hediyenin de tarifini vermeye başladı.“Beyaz kalıp sabunu rendeledim. İçine kırmızı pastel boyayı rendeledim ve biraz sim karıştırdım. Ellerini boyayan ve asla estetik olmayan bir sabun kalıbı yaptım. Tealight mum boyutlarında… Kesinlikle güzel değillerdi. Kesinlikle kullanılamazlardı ve ortaya çıkan şey tam olarak çirkindi.

Yılbaşı arifesi geldi ve yaklaşık 5 yıldır aynı yerde çalıştığım arkadaşlarıma el emeği göz nuru hediyelerimi yavaş yavaş  vermeye başladım. Pişman olduğum tek şey o anı videoya kaydetmemiş olmamdı sanırım. Saniyenin onda birinde görülen ani mimikleri görmeliydiniz...”
 
Arkadaşlarıma yaptığımın testin hikayesini anneme anlattıkça keyifleniyor, mutfak masasının etrafında sincap gibi dolanarak, bir yandan etleri marine ediyor, diğer yandan fırına bakıyordum. Kendini başkalarının gözünde küçük düşürebilecek böyle bir şeyi yapma sebebini o ana kadar hiç anlayamamıştım annemin. Ve bu hediye karşısında annem hikayesini anlatırken hep annemin  arkadaşlarının tepkisini merak etmiştim. “Eee, hiç bir şey söylemediler mi hediyenin şemaili hakkında diyip dururdum hep anneme ama o hep geçiştirir asla cevaba ulaşmama izin vermezdi. Taki o yılbaşı gecesine kadar..Misafirler gelecekti bu akşam ama ben bir yandan hazırlanırken yine anneme yaptığımı anlatacak belkide yıllar önce uyguladığı o samimiyetsizlik testinin cevabını itiraf ettirmeye çalışacaktım tabi annem yerse; Ama itinayla beni dinlemekten vazgeçmeyen anneme anlatmaya devam ettikçe keyifleniyordum: Şöyle başladım cümleme anne senin testini arkadaşlarıma yaptığım zaman “İçlerinden biri bana sarıldı ve hediyemin 'Harika.' olduğunu söyledi. Bir diğeri 'Gerçekten çok güzel olmuş. Sen zaten çok yetenekli birisin...' dedi. Bu hediyeden sadece 3 tane yapmıştım ve ilk ikisinin abartılı sevinçlerine, samimiyetsizlik içindeki kıvranışlarına bağıra bağıra gülmemek için dudaklarımı sıkıştırdım, nefesimi tuttum.
Rendelenmiş sabunla karışık, pastel boyalı, yıldız şekilli 'home made' hediyeme gerçek tepki gösteren sadece bir kişiydi... Diğerlerine göre yaş ve tecrübesi çok olan, minik bir geniz köpürtme sesiyle karışık 'Çok sağol. Senin de yeni yılın kutlu olsun…' dedi.. Hem kabalık etmek istemedi hem de yaptığım saçmalığı mavra övgülerle kuşatmadı. Zaman zaman beraber lahmacun yiyorduk, herhalde o yüzden böyle bir samimiyet gelişti aramızda..." dedim anneme.

Yaklaşık 36 yıldır tanıdığım bu kadının insanlara böyle deli saçması, sadece kendinin anladığı testler yapıyor olması garip gelmemiş ti  anneme. Benim neden bu yola başvurduğumu anlamaya çalıştıkça ocaktaki yemeğine odaklanamıyor bir yandan da gülmemek için kendini zor tutuyordu zavallı annem…
Sonra dayanamadı ve pat die sordu içinden geçeni:

Ben bu testi sana öğretirken nedenini anlayamamış olmalısın ki dedi ve devam etti "Niye böyle bir test yaptın? Çok mu ciddiye aldın arkadaşlarınla aranızdaki ilişkiyi?” diye sordu bana. Meğerse annemin misafirleri gelecekmiş onları beklerken yaptığı şahane yemekler ve tatlıları bir kenara bırakıp sadece dişlerini gösterip, gözlerini kısarak güldü ve çalan kapıyı açtı annem . Sonra bir dolu insan geldi evimize. Sırayla hepsiyle kucaklaştık. Ve en sevmediğim görevi yaparken birden aklıma yine annemin öğrettiği sabun samimiyeti testi gelince dayanamayıp en sevmediğim ve bana kalan son görevimi yapmak için gözlerimi kapatarak salataya son soğanı da doğradım ve ellerimi yıkamak için lavabonun kenarındaki yarısı rendelenmiş, beyaz kalıp sabuna uzandım. Ancak bilmeden de olsa annemden öğrendiğim sabun tesitimin  cevabını alamamıştım…Misafirlerimizin gelmesiyle sohbetimiz de  yarıda kesildi. Annemin çevresi oldukça genişti ve samimiyeti iş arkadaşlarında arayacak biri değildi annem. Zaman zaman bana karmaşık gelen absürd bir eğlence anlayışı vardı.ama ... Masaya döndüm ve kalabalığa duyurmadan, kendi icadı olan bu garip, tek kişilik gözlem testini mutlaka deneyeceğimi söyledim anneme.
Testi birkaç kez, birkaç farklı kişi üzerinde denedim. İşin gerçeği; alçak gönüllülük altına saklanmış kibri görmek beni irite etti. Böyle bir oyun oynayarak karakter ve samimiyet analizi yapmak başlangıçta eğlenceli gelse de benim için bu tek kişilik oyun yerini hızlıca huzursuz edici bir gerçekliğe bıraktı. Bir şekilde tanıdığım insanların, gizlediklerini sandıkları tavırlar gözüme batmaya başladı. Dudak kenarından sarkan sinsi gülümsemeler, kaçamak, alaycı bakışlar arasında aldığı boktan hediye üzerine güzelleme yapan herhangi biri için söylenecek edebi hiç bir kelime bulamadım.
 
Hislerimle anlatmam gerekirse, mide bulandırıcıydı.
Denemesi bedava! Sizde hayatınızdaki insanların  samimiyetlerini annemin bana öğrettiği sabun kalıp testi ile yapabilir siniz…