Korona, koro şefi, kör ana-korona solisti, aşı ağabey !?..

Korona, koro şefi, kör ana-korona solisti, aşı ağabey !?..
Korona KULÜBÜ kurulmuş, ilk iş KORO oluşturmak olmuş… Oluşturulan koroda KÖR ANA da yer almış… Korona’yı duyan-duymayan, seven-sevmeyen herkes koroda yer almak isteyince koro şefi, SEÇME yapmayı ihmale bırakmamış…
Korona, seçim yaparken yaşa takmış, kendi yaşına bakmamış, tutturmuş illa yaşlı olsun diye, sağa bakmış yaşlar küçük, sola bakmış yaşlar büyük, ortalama bir karar vermiş…
Cinsiyet belirlemek istemiş, erkeklerden kendine BABA seçip destek almak isterken, sevgiye-şefkate ihtiyacı olduğunu düşünmüş, babadan vazgeçip ANAYA doğru gitmiş, gitmiş, ama bir anda anadan vazgeçip güzel bir KIZ görmüş, kıza kendimi  beğendireyim derken; karşıdan bir kadın seslenmiş…
Korona, Koronaaa !.., diye bağıran tarafa dönmüş, dönmesiyle birden başı da dönmüş, bir de ne görsün,,,!
Beyaz mı beyaz, güzel mi güzel olan kadının sesi yumuşak, gözleri yeşil, bakışı asil, bağıran bu SEÇİL demiş, bu isimle yanına yanaşmış…
Gördüğü kadının güzelliği Korona’yı  mestetmiş, ama kadının bakışının tek kendinde olup da sabit şekilde baktığını görünce, onun KÖR olduğunu anlamış…
Seçil ismini yakıştıramamış, bu isimden vazgeçip kendini görmeyen, lâkin sesiyle aklını başından alan bu beyaz tenli, güzel ses tonlu kadına, kendine uygun isimli bir kadını olsun diye, ona dili varmasa da Körana ismini vermiş…
Kadın, KORONA’NIN erkek olduğu kokusunu almasından sonra, ona âşık olmuş… Korona,  Körana’nın elini tutmuş, yüzünü okşamış, gözüne bakmış…
Körana’nın görmeyen gözünün hüznüyle, kendi duygusallığı içinde ona seni seviyorum, derken,
Körana’ya;
--- Adını bana bağışlar mısın? diye sorunca,
Körana, önce duraklamış, sonra, önce  siz söyleyin demiş, yüzünü okşayan adama;
Korona,
--- Adımı sana bağışlarsam, sen de ben de tek kalırız, yalnızlaşırız, toplumsallığımız kalmaz, kimse de bizi takmaz demiş… Demiş de, adını söylemekten de edememiş,
Korona, sevmeye başladığı kadına, isim veremeyince,
Kadın,
--- Korona !..
--- Benim isim de senin isminle özdeşlesin, bana Körana diyebilirsin, deyince;
Korona, buna sevinmiş…
Hemen, söyleşmeye başlamış…
--- Sevgili Körana, seninle evlenelim, bu evlenmeyi de herkesin şahitliği önünde yapalım, dediğinde hiç beklemediği bir cevabı alan, Körana;
--- Eeeee, deyince,
Korona;
Eeeesi, meeesi yok… Herkes senin güzelliğini, bakışındaki asilliği anlamaya çalışırken, benim de yakışıklı, kaslı, göbeği baklavalı delikanlı olduğumu görsün…
İlerde gideceğim her yerde kapattığım mekânlarla, korkudan taktırdığım MASKELERLE, araya koyduğum mesafelerle kişileri evlere nasıl kapattığımı ve nasıl bir KABADAYI olduğumu hissetsin, bu dünyayı bize kapatanlara EVLERE-CASİNOLARA- AVM’lere nasıl TIKTIĞIMI görsün…
Onlar, EVLERE kapanınca; ben takım elbiselerimle, sen de ŞIK giyimlerinle ele ele tutuşur, gezeriz… Millet, bizi görünce hem oluşan KORKULARINI hem de korku sonrası oluşacak çocuklarını, hemen PANDEMİ annelerini görür,  biz de keyf alırız…
Ben arada sırada elbisemi değiştirir, adımı MUTASYON koyarak, EVLERE kapananlara göz kırpar, N’ABER guzum ?..  diye çalım atarım, sonra da gelir seninle YATARIM !..
Bu yatıştan doğacak çocuklarımıza isim olarak COVİDHAN, COVİDBEY, COVİDHANIM diye isim takarım…
Bulunduğumuz yerin Nüfusuna KORONA’dan olma, KÖRANADAN doğma diye kayıt ettirir, sokağa çıkamayanlara geçmiş olsun, Pandemi hanım, Pandemi bey, Entübe anne, entübe baba, entübe dede-entübe anneane sizi seviyorum der, eğer AŞILANACAKLARSA oradan kaçarım… AŞIYI görünce KAŞINIR, banyo yaparım…
Bana sövenlere, beni dövemeye hazırlananlara da “hakkınızı helâl edin” der, başka memlekete geçer, kendime yeni isim takar, dünyayı gezer, geldiğim memleketin CİNLİ ÇİN olduğunu saklarım… Yine KORONA korosunu kurar, çocuklarımı KORİST, KÖR KARIMI da AST SOLİST yaparım… Ne besteler yapar, ne makamlar üretir, hepinizi dertten tüketirim…
Asya insanı dertlenmeyi, Afrika insanı ritimli yürümeyi, Avrupa insanı EURO yapmayı, İngiliz Sterlin kapmayı, Amerika dolar satmayı çok sever… Ben de her saça tarak yapar, yeni dünyada hayat kurarım…
Çocuklarımız, gezmeye çıkınca, onlara “canı, sen kimin canısın ? ” soranlara, KORONA’DAN olma, KÖRANA’DAN doğma olduklarını tembih eder, sıkıştırıldıklarında yeni elbiselerle, yeni MUTLU-ASYONA geçmeleri ve halkı yeniden selâmlamalarını söylerim…
KORONA diye dalga geçmeyin, KÖRANA’yı gittiğim yere SULTAN yaparım, çıkarılan AŞILARDAN dolar kapar, STERLİN satarım…
AŞI gelecekti cihana, KORONA oldu bahane !..
AŞINIZ kolay, ANTİKORUNUZ bol, sağlık hepimizin ve tüm insanların OLSUN…
 
                                                                                              24.01.2021
                                                                                     Dr. Hayrettin Parlakyıldız    
                                                                                     Kıbrıs İLİM Üniversitesi
                                                                                    E-posta: hparlakyildiz@mynet.com