Kim ki bir masada oturuyor, çay içiyor, cigara tüttürüyor, konu bir anda siyasete geliyor.. Yalan mı..?

Kim ki bir masada oturuyor, çay içiyor, cigara tüttürüyor, konu bir anda siyasete geliyor.. Yalan mı..?
 
İki kişi bir araya gelmiş olsa dahi, sohbetin bir bölümünde başlıyor siyaset… Kimi eleştiriyor, kimi övüyor…  Öyle ya, ne siyasetsiz oluyor hayat, ne de siyasetle bize göre.. Vatandaşız biz..  Siyaseti de  en iyi biz biliriz. Tıpkı her birimizin futbol profesörü olması gibi.
 
Bir masa başında olalım yeter, misal kıraathanede.. Tek başına oturuyorsak bile masada, tv haberlerinde ise siyaset, başlarız bizde kendi başımıza siyaset yapmaya.. Yalan mı..?
 
İki kişi, hat ta üç beş kişi olmaya görelim, bir anda siyaset profesörü kesiliriz her birimiz.. Maç izlerken, antrenörlüğe soyunmuş gibi.. Yalan mı..?
 
Neyse, siyaset yapmayayım ben de şimdi.. Siyasetle geçen yılları kaleme almış bir mesleği büyüğümün gözlemleri ulaştı bendenize.. Okudum, pek hoşuma gitti yazıya dökülenler.. Ben de sizlerle paylaşayım istedim..
 
Sayfalarımıza konuk ettiğimiz konuk yazar diye de isimlendirdiğimiz isim yazıyordu yine.. Sayın Mehmet Uzel..  Kayserili mesleki büyüğüm kendisi..
 
“19 yılda büyük işler…” diye başlık atmıştı yazısına, sonrası cümleleri ise hayli netti..
 
Siyasi bir makale de diyebilirim kaleme alınanlara. Yıllar ve örnekler  geliyordu yazıda.. Tarihsel sürece dikkat çekmek amacıyla olsa gerek..
 
Mehmet ağabey; “2002 seçimlerinin üzerinden 19 yıl geçmiş. Sizin anlayacağınız Adalet ve Kalkınma Partisi 19 yıldır iktidarda.19 yılda neler oldu neler? “ diye giriyordu söze.. Sonra da başlıyordu özetle süreçten söz etmeye. Şöyle ki;
 
“Değişimler, yenilikler, unutulup gidenler, eskiler, yeniler, gidenler, gelenler.
 
Bir çırpıda silinenler, siyasetin tarihinde olduğu gibi iktidar partisinin kendi içerisinde yok olup gidenler.
 
Ve dünden bugüne kadar Adalet ve Kalkınma Partisi’ne baktığımızda, kalıcılar ve yıldızı parlayan işin ehillerini bir bir değerlendirmek, yorumlamak gerek. “ diye..
 
Kayseri, sanayisi gelişmiş bir il malum.. Büyük şehir üstelik. Çok büyük… Ekonominin kalbinin attığı bir önemli coğrafya..
 
Oradan bakılınca, siyasete yönelik analiz elbet önemli olsa gerek.. Bizim şehrimizin ismi büyük ancak ekonomisi küçük. Dünya kentiyiz lakin, nüfusu anlamında da büyükçe bir kasabayız sanki.. Sonuçta.. Bazı ayrıntıları bu anlamda göremiyor olabiliriz.. Yalan mı..?
 
Mehmet ağabey; “En önemli doğru kocaman 19 yılda Ak Parti’nin iktidar oluşu ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği, dirayeti, hakimiyeti ve varlığının tartışma götürmeyecek kadar gerçek olduğu. “ diyordu önce ..
 
 
Sonra da gözlemleri geliyordu bir bir..Diyordu ki; “2002 Kasım Adalet ve Kalkınma Partisi’nin iktidara gelişi ve 19 yıldır aralıksız, rötarsız ve ayrımsız yüce Türk Halkımızın büyük bir teveccühle iş başına getirdiği siyasi misyondur. Kuşkusuz bu siyasi iradenin kayıtsız şartsız ve yegane öncüsü yukarıda belirttiğim gibi Sayın Recep Tayyip Erdoğan… “
 
Dünkü tarihten bahisle, yani 3 Kasım’dan örnekle ediyordu sözlerini.. Şöyle ki;
 
“3 Kasım 2020 Adalet ve Kalkınma Partisi’nin iktidara gelişinin 19. Yılı idi. Ak Parti Genel Başkanı, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Twitter hesabından görmüş olduğunuz anısı hoş ve dualar gönderilen bir enstantenin (zemindeki fotoğraf karesi annenin elini öpüşü) ve üzerine; ‘Millete Hizmet yolunda 19 yıl. Bizim yoldaşımız millettir. Milletimizle beraber yürüdüğümüz müddetçe bizi yolumuzdan ayırmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.’ Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhurbaşkanı/ Ak Parti Genel Başkanı Yazılı ve imzasının yer aldığı parti amblemi paylaşımı önemle dikkat çekti.
 
Ve tabi ki paylaşımların, yorumların, beğenilerin haddi hesabı yok.
 
Ben Ak Parti’yi geri istiyorum.
 
Hepimizi umutlandıran, tüm dünyayı, Avrupa’yı heyecanlandıran, dünyanın dikkatini üzerine toplayan 19 yılda inanılmaz işler yapan, halkın her zaman yanında olan, demokrasi adına, özgürlük adına, Avrupa Birliği uyum sürecine hızlı adımlarla ilerleyip inanılmaz reformlar yapan yine Ak Parti’dir.” diye..
 
Siyaseti anlatır sözler ve görüşlerin yer aldığı bahsettiğim bu makalenin ana fikrine katılırsınız, katılmazsınız bilemem.. Benim pek hoşuma giden ifadeler geçiyordu kaleme alınan sözlerde..
 
Neyse uzatmayayım.. Herkesin fikri ve görüşü kendine elbet.. Bana sorsalar en çok neyi özlüyorsun diye; Türk lirasının Dolar ile yarıştığı o yıllar derim seslice.. Hatırladınız değil mi o yılları..
 
Bir söz düştü aklıma şimdi.. Tarih tekerrürden ibarettir diye.. İnanıyorum ki yine o yıllara yaşayacağız milletçe.. Haydi hayırlısı…