Giyim neden çıktı, nereden çıktı, ne zaman çıktı, ne şekilde çıktı, kim için çıktı?  

           

Giyim neden çıktı, nereden çıktı, ne zaman çıktı, ne şekilde çıktı, kim için çıktı?  Bu sorulara cevap ararken “düşünmek, eleştirmek ve eleştirilmenin de bir ihtiyaç olduğunu” bilmek gerekmez mi?..
Giyimin,, ilk yaratılan insan olan Adem ile Havva’nın önce mahrem yerlerini örtmek amacıyla ortaya çıktığı düşünülürse, vücudun örtümnede önce avret (avrat kelimesi de buradan mı gelir diye düşünebilirsiniz) yerinden başlaması giyimi gerekli kılmış, estetiği vurgulamış olabilir mi?
Kovid-19 ile güncelleşen PEÇENİN tarihi geçmişine de bakarsak, iklim şartlarına göre gelişen bir korunma amaçlı örtü diye düşünebiliriz, tarihsel boyutunu da hatırlatmak da yarar  vardır.
“ PEÇE kelimesinin kökeninin Arapça PİÇE kullanımından geldiği bir varsayımdır. Bir diğer iddia ise İtalyanca'da küçük bez anlamına gelen "PEZZOTO" kelimesinden türediği yönündedir. Peçe yerine diğer dillerde bürku, nikab, vesvesa, ruband gibi kelimeler de kullanılmaktadır. Ortaya çıkışı itibarıyla Samî kavimlerinin bir geleneği olan PEÇENİN kanıtlanabilir tarihi M.Ö. 2000 başlarına kadar gitmektedir.
 PEÇE fiziksel olarak yüzü dış etkilerden koruyan bir örtüdür. Bu nedenle güneş ışınlarına karşı ve çöl ortamında rüzgarla uçuşan kumlara karşı koruma vazifesi görür.
Peçe, alnın üst hizasında başörtüsünde veya çarşafa tutturulan bir bez parçasıdır  ve kullanılmadığı zamanlarda kaldırılarak başın üstüne atılır. Tesettür açısından bakıldığında örtünmenin yüz için de sağlanması için çeşitli coğrafyalarda yaygındır. Özellikle Müslüman, Hindu ve Sih nüfusun yoğun olarak yaşadığı ülkelerde kadınlar arasında kimi bölgelerde yaygın olarak kullanılmaktadır”.
Gerçekte çarşafın ve peçenin kökeni binlerce yıl öncesine, Sümerlere kadar uzanır.
PEÇE ve ÇARŞAFla ilgili geniş araştırma yapmak isteyenlere aşağıda linkler verilmiştir..
Bizim bu gün üzerinde durmak istediğimiz konu güncel kovid-19 nedeniyle ortaya çıkan kendimizi “ağız ve burun” yoluyla korumaya aldığımız yüz örtüsü eski bilinen adıyla PEÇENİN,  mizaha dönüşmesi, MASKE olarak da kullanılmasıdır.
maske
(ma'ske), Fransızca masqué
1. isim Boyalı karton, kumaş veya plastikten yapılan ve başkalarınca tanınmamak için yüze geçirilerek kullanılan yapma yüz.
2. isim Korunmak için özel olarak yapılıp yüze geçirilen şey.     
3. isim Yüz ve boyun güzelliği için cilde sürülen krem, macun vb. şeyler.
4. isim, mecaz Gerçek duyguları veya bir şeyin gerçek görünüşünü gizleyen aldatıcı görünüş, davranış.
5. isim, ruh bilimi Kişinin oynadığı rol veya hem kendisine hem de çevresine karşı takındığı davranış. (TDK)
 
Tüm dünyada gittikçe etkinleşen KOVİD-19 günümüze  Batılı adıyla  MASKE, eski bilinen adıyla PEÇE’yi güncelleştirdi. Hem de ne güncelleşme !?...
Bulaşıcı  olan, bir türlü kimin bulaştırdığı bilinmeyen, bilinse de açıklanmayan bu BULAŞIMLA herkesi korkutana tek çare ilâç PEÇE-MASKE tarihteki yerini bu gün hastalıkla koruyarak, tüm insanlıkla dalga geçmeye, kendini ETKİN, kullanmayanları da ETKEN kılmaya devam ediyor…
Kılık- Kıyafet inkılâbından bu yana ilk defa güncelleşiyor, PEÇE-MASKE takmada kadını-erkeği EŞİT hale getiriyor… Getiriyor da; iyi ki, günlük yaşantımız bu olmamış, PEÇE, kadınlarımızdan kaldırılmış, kaldıran zihniyete, kadın haklarını korumaya almalarından dolayı  ne kadar teşekkür etsek, onlara olan minnetimizi sürekli sunsak azdır..
PEÇE-MASKE erkeği bozuyor, kadını üzüyor, kimse bunun farkına bile varmıyor...
Dikkatli edilirse,  bu önce CİNSEL, sonra ÖRGÜTSEL yüz örtüsü gerçek anlamda BULAŞMAYI âdet haline getiren KOVİD-19’u önlüyor. Yalnız bunu takmayan garibanlar ölüme, takan zenginler yemeye ve kaymakçılığa devam ediyor...
Anadolu kadını PEÇE takmamış, ama bir erkekle karşılaştığında ve onunla konuşurken, başındaki TÜLBENTİN çene altındaki fazlalığını kendine PEÇE yaparak, ağız içini ve dudak şeklini kapatarak konuşuyor, karşı tarafa fazla görsellik tanımadan, kendisini cinsel olarak korumaya alıyor.  Bunu da farkında olmadan, alışkanlık ve görgü icabı (nezaketen) yapıyor.  Bu yapılış şeklinde olumsuz bir davranış yerine, olumlu ve saygı duyan bir davranışı da kültürümüz açısından değerlendirmek gerekir…!?
PEÇE kelimesi, ben de hep PAÇA kelimesini çağrıştırır,  peçeliler-paçalılar diye !:.. 
Paçalılar, kadınlarımızın giyimlerindeki “zevksiz-estetikten uzak” giydikleri pardösünün veya pantolonun ayaklarına kadar inip onları yürüme engelli yaptığı için kullanılır, bu da sıfat olarak bu giyimi beceremeyen kadınlar için verilir.
Aşırılıklar, bizim yapımızda mı var ne?!  Hiçbir zaman otak ölçülerde buluşamayız…
Giyimlerde belli bir yerde olmak da yarar vardır,  o yararı yakalamak da zekâ işi değil midir?
Kişisel uçuk-kaçıklıklar, AILEYE; ailesel uçuk-kaçıklıklar, ÇEVREYE; çevresel uçuk-kaçıklıklar, TOPLUMA; toplumsal uçuk-kaçıklıklar YÖNETIME yansır ki TARTIŞIR dururuz !...
Kadına PEÇE, erkeğe gereksiz PAÇA yakışır mı? hayır.  Ne peçenin kadını güzelleştirdiği, ne paçanın giyim bilmeyenleri özelleştirdiği görülmez,,,
PEÇELER, günlük hayatta ne kadını ne de erkeği özelleştirmez-özgürleştirmez;  peçelerle- maskelerle yüz,  paçalarla yürüme güzelliği olamaz… Bunları kaldırsanız, fantezi olarak kullanmazsanız, gönül güzelliğiniz aydınlık, bakışlarınız anlamlı ve sıcak olur…
PEÇELERLE- maskelerle dolaşırken, konuşurken, sıcaklığın insanı ne hale getirdiğini  yaşadık ve yaşıyoruz… Buradaki TERLEME gereksizliği, alın teriyle TERLEME gerekliliği getirir ki, doğru terleme de budur….
 
Maske kelimesini dünden bu güne hiç sevmedim, PEÇE takan kadınlarımıza alışkanlık icabı pek sesimiz çıkmazdı, ama MASKE tamamen insan kavramına ZITTI; çünkü, kimliksizler- kişiliksizlikler, hırsızlıklar-çıkarlar, terörler, kısacası MEŞRU olmayanlar hep maskeli yapılırdı…
Hastalık zamanı ağıza-buruna takılan maskede bir MEŞRUİYET, diğerlerinde bir MECBURİYET kokar… 
İLK defa MEŞRU olmayan maskeyi, 70’li yılların başında Filistin terör örgütlerinde görmek, o terörü Türkiye’ye de ihraç etmek, hep zihnimizde nefret oluşturmuş, kendini gizleme, “mışlı” hareket etme ÇİRKİNLİĞİ günümüze kadar gelmiştir.
Ağzımıza maske takmaya, taktığımız maskeyle farklılık yaratmaya, yarattığımız farklılıkla hava atarak, herkesi kendimize baktırmaya, bazılarının da olmayan kimlikle gezmeye bayılıyoruz da  yapılması gereken yerde yapmıyor ve takmıyoruz, ASIL YANLIŞLIK da burada değil mi?!..
 Araştırmak için LİNKLER:
http://www.serenti.org/carsaf-ve-pecenin-oykusu/
https://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/1003327-fransa-carsaf-ve-pece-konusunda-122-yil-sonra-abdulhamid-ile-ayni-noktada
En kısa sürede PEÇE ve-MASKEden uzak, gerçek kimlikli,  BULAŞIMI olmayan GÜNLERE !..
 
 
27.09. 2020
Dr. Hayrettin Parlakyıldız
Kıbrıs İLİM Üniversitesi
E-posta: hparlakyildiz@mynet.com