AN GELİR, BİR SÖZ ÖZETLER DURUMU,  AN GELİR 1000 KELİMELİK CÜMLE…

AN GELİR, BİR SÖZ ÖZETLER DURUMU,  AN GELİR 1000 KELİMELİK CÜMLE…
SİYASETİN DİLİ BAZEN KISA, BAZEN UZUN YANİ…
AK Parti Kurmayı Çanakkale Milletvekili Av. Turan’ın; 
“ATATÜRK’ÜN CHP’Sİ BUGÜN ADETA İŞGAL ALTINDA” vurgusu bir önceki gün geldi..
Birden dile dolandı o söz, tekrarı edildi dilden dile. Çarpıcı bu ifade, Ana muhalefetin dilinde yorumlansa da dün, gözlemlerime göre kimi partililer ‘doğru tespit’  diye verdi tepkisini, kimileri de güldü geçti.
Peki ya, AK Parti kurmayı Turan’ ın bu çıkışının sebebi neydi.
AK Parti Çanakkale İl Başkanlığı’nı ziyaret ederek teşkilatla bir araya gelmişti vekil Turan.
Ziyarette teşkilat çalışmaları, kongre hazırlık süreçleri ve Çanakkale genelinde Gönül Seferberliği adıyla başlatılan üye kampanyası üzerine de yapıldı sohbet, güncel Türkiye siyasetine ilişkin de...
Siyaset bu ya, laf döndü dolaştı, Mege Kent’e geldi muhabbet.  CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’ nun Atatürk çıkışı konusunda değerlendirmeler yüz gülümsetmedi değil bir ara.
Bu arada, CHP il Başkanı’na, Çanakkale İl başkanı da sahip çıkan mesajlar vermişti, o konuya hiç girilmedi..Öyle gözlemledim.
AK Parti kurmayı Turan, “Şu anki CHP ile Atatürk'ün kurduğu parti arasında sadece isim benzerliği kaldı.” diyerek, öyle bir söz etti ki, dahası ifadeleri daha da bir ağırdı..
Şöyle diyordu vekil Turan; ”Atatürk’ün CHP’si bugün adeta işgal altında.
CHP içinde Atatürk diyemeyenlere kızan CHP’lilere günaydın diyoruz.”
Sahi, medeniyetin bir göstergesi değil mi, bir insanın bir insana sabahları günaydın demesi..!
Ziyaret sabah saatlerinde değildi, günaydın neden dendi, ben mi anlayamadım yok sa bu espriyi.
İktidar Milletvekili Av. Bülent Turan, CHP’ li Kaftancıoğlu’nun sözlerinin,  CHP’nin Kılıçdaroğlu ile birlikte yaşadığı eksen kaymasının bir sonucu olduğunu vurguluyordu ki,  gözlenen siyasetin şifreleri sanırım bu anda başlıyordu dile gelmeye.
“Bu daha buz dağının görünen kısmı.” diyordu önce, sonra da; “Haziran'da CHP’nin TBMM Başkanvekili kim olsun diye seçim yapıldığında, HDP benzeri söylemleriyle dikkat çeken CHP’li Sezgin Tanrıkulu az farkla 2. olmuştu.” hatırlatmasında bulunuyordu vekil Turan. Hemen ardından da,  verip veriştiriyordu CHP’ ye..
 Diyordu ki; “Atatürk’ün partisi oldukları iddiasından Atatürk ismini anmaktan çekinen il başkanlarına, HDP ruhluların parti içinde ciddi karşılık buldukları bir noktaya geldiler.
Sayın Kılıçdaroğlu ise bu durumdan ya memnun ya da il başkanına ‘kendine gel’ diyemeyecek kadar cesaretsiz. “
Ben mi yanlış anladım.!!!
 AK vekil Turan, CHP liderine cesaretsiz mi dedi şimdi.!!!
 Vallahi tam da böyle demiş.. Bu ithama yanıt ne gelir, şimdiden merak ediyorum..
Dahası sözleri de vardı Çanakkale Milletvekili Turan’ ın,  “Konu sadece Kaftancıoğlu da değil.” vurgusu eşliğinde dedikleri.
Zehir zerek türden, misal şu sözleri; “ Biri HDP için pilav dağıtır, biri ‘YPG komşumuz olsun’ der, biri DHKP-C’liye sahip çıkar, bir diğeri terörist cenazesine katılır.
CHP seçmeninde ve bazı partililerde bu durumdan ciddi anlamda bir rahatsızlık var.
CHP milletvekillerinden Kaftancıoğlu'nu sert bir dille eleştirenlerin olduğunu hepimiz gördük. Ancak iş işten geçti.”
Pilav muhabpetinin geçtiği adres Çanakkale.
Sınırda PYD olsun sözlerinin edildiği yer başka da, sözü eden Çanakkaleli.
Sahi, bir ara da ne yorumlanmıştı bu iki konu öyle değil mi..!!!
Siyaset, dünden önceki gün edilen sözlerin, bugün ve hatta yarın akla gelip, üzerine veryansın edilebileceği bir dal. İyi ki, o dalla hiç işim olmamış. Bende bu boy ve kilo var iken çatırdardı o dal.. Kırılır giderdi maazallah..
Siyaset yaşamın bir vazgeçilmezi malum.. Edilen sözler de , yaşama dair bazen..
Siyaset, yaşamak için mutlak gerekli değil lakin, yaşatmak için bazı çok ama çok gerekli..
Siyaset bu ya, kimini yaşatıyor, kimini de  yaşama küstürüyor.. Dilin kemiği yok sonuçta, bir laf ediyorsun, sonrası kızılca kıyamet..
Yok aga yok.. Bana göre değil bu siyaset.. Benim dilimin kemiği yerinde durmadıkça, hemen her gün manşetlere çakılırdım söylemlerimle.
Bir de, doğru söze alkış tutan, yanlışa ise kaş çatan bir türüm bendeniz.
Çanakkaleli olmamın ayrı bir deliliği var iken ben gibi düşünenlerde,biz acaba çok mu özeliz…!!!
1071’ in, 9000. Yılında doğmuş bir Çanakkaleli olarak, sondan okununca da il plaka sayımız çıkıyor ki benim modellerde,  yani 1971’ liler de, biz bu özelliğimizle de ayrı bir özeliz..
Delilik gibi, Delu’ ları da biz pek bir severiz.. Değil mi ‘huu’ …  Huu Delu’ lar huu..!!!