Haftasonu arkadaşlarımla gittiğim Asosta güzel sohbetler gerçekleştirdik:Derken bu yazıyı yazmak geldi içimden.

Haftasonu arkadaşlarımla gittiğim Asosta güzel sohbetler gerçekleştirdik:Derken bu yazıyı yazmak geldi içimden. Çünkü herkezin derdi aynıydı. Herkesin biri tarafından yokedilmiş hayatları yada hayalleri vardı. Çoğu kişi hayatındaki adama büyük ama o adamın taşıyamayacağı kadar anlamlı sıfatlar yüklemişken sonuç herzaman ki gibi aynıydı. Bende onlara bu yazımda anlattığım gibi yapmaları gereken bazı şeyleri  noktasına virgülüne kadar ifade ettim ama ne kadar söylediklerimi dikkate aldılar emin de olamadım aslında. Hadi bakalım başlayalım dediğinizi duyar gibiyim…
Yağmur söyle anlattı erkek arkadaşıyla yaşadıklarını:
Harika gidiyordu ama bitti  dedi yağmur tam sohbet ortasında belli biten ilişkisi yıllarını verdiği emek verdiği bu ilişki onu sanırım derinden etkilemiş olmalıydı ki sanki karşımda ki yaşadıklarını anlatırken o yaşananlar gözlerimin önünden film gibi geçiyordu, bize düşen tek şeyde anlatılanları bir dost gibi dinlemekti. Yağmur bitti derken yüreği sızlıyordu bunun farkına varmamak için aptal olmak gerekiyordu aslında bende ona bitti lafının ardından şöyle başladım hepimizin bitti dediklerimizin ardından sana şunu söyleyecek herkez dedim ve devam ettim, evet aslında senin için ani bir kayıptı, bütün dengen altüst oldu. Son sürat bir kamyon içinde giderken bir duvara çarpmışsın da bütün iç organların yerinden çıkmış, sonra sen onları tek tek alıp ellerinle yerlerine takmışsın gibi hissediyorsun. Yavaş hareket ediyorsun. Yatağından kalkarken, odadan odaya geçerken, kaşığı ağzına götürürken hep ağır çekimdesin. Çünkü için, için için sızlıyor.
 
Birkaç hafta geçiyor aradan. Organların yerine yerleşti gibi hissediyorsun. Arada gülümseyebiliyorsun, yüz kasların şaşırıyor. Hâlâ bir şey yiyesin yok. Daha düne kadar yaşadıklarının bir anda hatıraya dönüştüğünü düşünmek seni mahvediyor. Ne güzeldi onunla beraber olmak. “-di” mi? Nasıl yani? Bitti mi? Olamaz ki! Neden? Nasıl? Hayır, söyledikleri doğru olamaz. Gitmiş olamaz. Başın dönüyor, midende bir kelepçe. Bir dönem bu, geçecek ve sana geri dönecek. Kaldığınız yerden devam edeceksiniz. Çok ama çok mutlu olacaksınız.
 
Onunla dolusun, gözün kulağın telefonda. Mesaj yazıyorsun, cevap veriyor, dünyanın en mutlu kadını oluyorsun. Mesaj yazıyorsun, cevap vermiyor, çöküyorsun. Bu bir döngü, yazmaya devam. Ama yazacaklarını tasarlamak başlı başına bir mesai.
 
Günlerin gecelerin o oluyor. Evet sana dönecek. Yeniden birlikte olacaksınız. Yazdığı iki satırda uzun uzun mana aramalar, kanat takıp uçmalar. Sonraki sessizliği ikinizi düşündüğüne yormalar. Elbette hata ettiğini fark edecek ve sana dönecek. Sizin ilişkiniz çok özeldi, en güzeldi, dünyada bir eşi yoktu. O da tabii gün geçtikçe bunu fark ediyordur. Biraz bekle bakalım.
 
Bekle bakalım. Ne kadar bekleyeceksin? Bir ay, üç ay, beş ay? Sen beklemeye devam ederken o sana hiç acımadan hayatına başkalarıyla devam edecek ve adına arkadaşlık diyecek.. Hayır yağmurcuğum yok öyle bir dünya bu sadece kendine söylediğin ve inanmak istediğin büyük bir yalan ve gerçekler seni zaman geçtikçe acıtacak ama birkere acıyacak ve bende sana bir dost olarak sadece şunu söyleyeceğim: Hadi yağmur yıllarımız yaşadıklarımız beraber paylaştıklarımız adına bir kadın olarak sana bunu söyleyenlere cevap vermek adına birkez daha şöyle diyorum.
Bende sana  bunu diyenlere hep şöyle diyeceğim: Sen kadınsın ayağa kalk ve toparlan yağmur ve senin gibi olduğunu sanıp yanlızlıktan korkan bütün kadınlara hitaben, hayat devam ediyor Yapman gerekenler mi? Çok ta zor değil aslında:
Bir kadın olarak yapman gereken, omurganı dik tutmak. Kalk duşunu al, dişlerini fırçala, vücuduna yüzüne kremlerini sür. Saçlarını tara, onlara en sevdiğin şekli ver. İçinde en güzel hissettiğin giysileri giy, sokağa çık. Sığamıyorsan içerilerde durma. Yetmez. Fiziksel aktiviteye başla. Yürü, koş, yoga yap, jimnastik yap, pilates yap. Haftada iki yapıyorsan beşe çıkar. Vücuduna, tenine çok ama çok iyi bak. Herkes gider, her şey biter. Sen hep onunla baş başa kalırsın.
 
Bir kadın olarak yapman gereken, giden erkeğin ardından daha fazla ağıt yakmak değil, bayram etmek. Oluru var mı diye yoklamanın, dönsün diye dilekler dilemenin, adaklar adamanın anlamı yok. Yarın değil, üç ay sonra değil, bir yıl sonra değil, şimdi giderek iyilik etti sana. Bir hayat kurmadan, çoğalmadan. Onunla zaman kaybetmediğin için şanslısın, ille de ona bir şey söylemek istiyorsan teşekkür et. Ama dikkat et, bu teşekkürün üzerine dönmeyi deneme ihtimalinin olduğunu bil.
 
Seni yeterince sevmeyen, yanında durmak istemeyen, hayatını, yatağını, sevgisini seninle paylaşmak istemeyen birinde neden ısrar edeceksin ki?
 
Onu beklerken kimleri, neleri kaçırdığından haberin var mı? Kim bilir kimlerin hayalisin, başını kaldırıp etrafa bakmadığın için farkında değilsin. Belki ona âşık değilsin, onu sevmiyorsun bile. Sadece onun yanında iyi hissediyorsun. Hatta aklında bazı soru işaretleri var ama üzerinde durmamaya çalışıyorsun. Telefonun ucunda sana bir ses olsun, yanı başında dursun, yalnız hissetme diye onu orada tutmak istiyorsun. Bencilsin aslında, çıkarın var bu ilişkiden.
 
Bugün aradı diyelim seni. Koşup gidecek misin hemen yanına? Evvelce seni bırakıp gitmiş bir adam, seni yeterince sevmediğinden, önceliği olmadığından gitmiş bir adam var ortada. Hayatında yeniden ona yer açacak mısın? Diyelim açtın. Sonra ilişkiniz nasıl ilerleyecek sence? Her an yüreğin ağzına gelmeyecek mi, ya yine giderse diye. Bir bakışından, bir sözünden, gecikmesinden, o gün sana dokunmak istememesinden mana çıkarmayacak mısın? Bu hisler içindeyken yeniden kaybetme diye onu, hoş tutmaya, memnun etmeye çalışmayacak mısın? Kendini ona sevdirmeye çalışmayacak mısın?
 
Harcadığın çabaya, zamana, kendini tüketmene değecek mi?
 
Sen hayatta niye varsın? Yaşamak için mi? Bir erkek için yaşamak için mi?
 
Kim bilir kimlerin hayalisin ve başını kaldırıp etrafa bakmadığın için farkında değilsin.
 
Bazen hayatına biri girer. Sana yaşattıklarıyla, sana yaşatmasına izin verdiklerinle bir şeyler anlatır. Sonra hayatından çıkar gider. Yasını uzatmak, ağıt yakmak yerine kabul et bittiğini. Sor kendine, “Ne öğrendim?” diye, “Bana benimle ilgili ne öğretti?”
 
Bir kapı kapanır, bir diğeri açılır. Bir hayat biter, başka bir hayat başlar. Biri gider bir başkası gelir. Gidene teşekkür et, sana seninle ilgili fark ettirdikleri için ve durma, duraklama yürümeye devam et.
Yolun açık olsun. Yürüdüğün her yolda önüne engeller çıkacak sen korkma ayağa kalk ama ayağa kalkmaya çalışırken yanında olanları, seninle bu yolda yürüyenleri asla unutma.. Çünkü inan bana sen verdiğin karardan geri dönmez ve kararlı olursan Sılanın da dediği gibi :
 
Göze aldım her şeyi tabi
Yine boş bulundum sanki
Diye kendine sorarsın ya
Hani en güvendiğin anda
Doğal afet dolunayda
İyimserliğini sollar ya
Hayatı olduğu gibi karışılamazsan
İliklemez önünü asla karşında
Korkmıyacaksın çarpıp düşsen bile
Dipçik gibi sağlam durucaksın ayakta
Özüme sözüme döndüm
Doğruyu yanlışı gördüm
Ahh can çıkmamış yerinde
Aslan gibi geri döndüm
Özüme sözüme döndüm
Doğruyu yanlışı gördüm
Ahh can çıkmamış yerinde
Ooof.
Sevgiyle Kalın….