.

Söylenecek söz çok.. Alınacak önlem de..! Gel de anlat, düşüncelerini bir bilene..
İlk vaka ardından, okullar tatil.. Daha öncesinden konuştuklarımız vardı bir de..! Tehlike sınırdan girmeden, iller arası başta, dolaşımın sonlanması.. Bence ilçe’ ye de dolaşım sınırlanmalıydı ya  neyseee..!
Bilenler bilir, ben de ne sakal ne de bıyık.. Hal böyle olunca, dile gelmez mi hiç o atamızın sözü; “sakal yok ki sözümüz dinlensin..”
Düşünen canlıdır insan.. Düşünen ve sorgulayan ayrıca.
Neler düşündük günlerdir, ne fikirleri yazdık sayfalara. Kimine gülüp geçildi, kimine;”Sen nereden bileceksin ki..?” diye yorumlandık.
Ben, biz, bizler demiştik demek değil niyetim. Geçen de söylemiştim. Ay pardon yazmıştım, amacım bu değil yanlış anlaşılmasın.. Fakat bilinsin ki, aklın yolu birdir be üstadım..
Hafta sonunda kordon boyunda gezene de uyarı vardı; “Gezmeyin kordonda..”
Polisimiz bir de bu uyarıya odaklandı. Buyur buradan yak.. Öyle çok ki işleri, hangi birine yetişsin Kahraman ve Şerefli Türk Polisi. Zor işleri zor..
“Evde kal…” demekte dilde tüy bitmiş iken, en sonunda getireceğiz kendi elimizle kökten sokağı çıkma yasağını, bence bunu da bilelim hep birlikte.
Truva atının maskeli görselini görmeyen yoktur sanırım sosyal medyada.
Ne de yakışmış öyle değil mi..?
Peki ya, bunun amacı neydi bacım size göre. Neydi verilmek istenilen asıl mesaj agacım acaba size göre..?
Makaramı yaptık günlerce, Truva beygiri üzerinden..?
Şimdi iller arası ulaşım da kısıtlamaya girdi. Varın oluşan endişeyi, sokağa çıkmakta direnenler sayesinde..!
Milletçe yasaklara gıcıgımız olmasından kaynaklı belli ki oluşan manzara.. Peki ya daha ne kadar çiğneyeceğiz kardeşim biz bu yasakları..?
 Kal evinde işte, ne olur..! Nedir bu sokak aşkı..! Kafeler kapalı, AVM’ ler kapalı, Lokanta yok, kahvehane yok. Park bahçe de gezinti  yok.. Birilerini sayesinde, banklar dahi söküldü topluma açık alanlardan. Sorumlu ilan ettiğimiz 65 yaş üstü büyüklerimizden değil bu uygulamanın nedeni.. Hepimizin vurdum duymazlığından bence.
”Bana bir şey olmaz..’ cılığımızdan kaynaklı bu hal, bu da bence iyi biline..
 
Genci, yaşlısı biriz bu gemide. Batarsak hep birlikte, çıkarsak yine birlikte.. Önlemler belli, yapılacak da.. Kal artık lütfen, ne olur evi’ nde..!
Sonunda, Zabıta da elini koydu taşın altına. “Çıkma, otur evinde..Ne olur, bir dinle..” diyenlerden oldu, Belediye’nin zabıtası.. Polis, bir yere kadar sonuçta. Hangi bir işe bakacak buncacık personel?
Hadi biz küçük Şehiriz,  tedbirlerimiz de küçük olacak. Ya büyük Şehirler..? Çare elimizde iken milletçe, neden halen direniyoruz biz delice..?
Söylenecek söz de çok, verilecek fikir de.. Lakin, gel de anlat hadi balkım bir bilene..
Beyin fırtınasına gerek yok. Şöyle aklı selim düşünüldüğünde, çözüm yolu da pek çok ya, neyse..
Durup durup çözüm üretmekten, çözüm olacak fikirleri düşünmekten yoruldu beynim. Evde oturmak vardı ya neyse..
Diyorum ya, aynı gemide ve aynı yolun yolcusuyuz hep birlikte. Gidecek başka evimiz olmadığı gibi, yaşayacak başka ülkemiz de yok ki, ne olur oturalım artık güzelim evimizde..
 Vallahi şair olacağım son günlerde. Yazdıkça yeni sözler, yazdıkça sıralı kafiyeler takılıyor zihnime.. Conta ha yandı, ha yanacak, söylemedi demeyin bana sonra..
Dilin kemiği yok malum.. Sabrın sınırı da.. Kimse de Peygamber değil sonuçta.. Bir gün atacak en üst noktada şartel, bakın yanacağız haa..!
Bir yandan, ölümleri pahasına hayat kurtarma telaşındakiler düşüyor aklıma, Beyaz melekler, Sağlıkçılar.
Bir yandan, it ile uğursuz ile mücadele verip, huzuru sağlamaya ant içmiş güvenlik güçleri ki, onlar her daim kelle koltukta.. Hepsine can olmasa da, sağlık ve huzur borumuz var kardeşim, bir anlayın artık..
Adamsendecilikteki ısrarcılığımız kadar, denilene odaklansak, iki haftada bitecek işi bu duruma getirmezdik. Haksız mıyım..?
Birilerinin delice inadı, bin yıllık Türk tarihine ‘Korona’dan öldüler..’  diye yazmaya elbet yetmez de, tarihe bir virüs lekesi düşürecekler, o’na yanarım.. 
Truva beygiri gibi olalım, maskeli  misal..
Katır gibi inat etmeyelim.. ne olur biraz daha sabır.. az da ha . ‘Evinde kal…!’