Reis’ in sözü hayli net ve anlaşılırdı.


Reis’ in sözü hayli net ve anlaşılırdı.
“Türkiye bu sıkıntıyı herhangi bir kayıp vermeden atlatacaktır” diyor ve ekliyordu;
 “Hiçbir virüs bizim tedbirlerimizden daha güçlü değildir” diye.. Başka söze de sanırım gerek yok..
“Özellikle yaşlılarımızın ve bünyesi zayıf vatandaşlarımızın bir müddet kalabalık yerlerden uzak durmaları gerekiyor” şeklindeki sözü de, alınabilecek önlemlerden bence en basitiydi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu dün. Açtığı başlıklar da çoktu, vurguları da.
Lakin ben, kamuoyunun bu sıralar en çok endişelendiği konuya dair kullandığı ifadelerinden söz edeceğim sayın Cumhurbaşkanının.
 Grup toplantısında, konuşmasına Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın korona virüs açıklamasına temas ederek başladı Reis. Sözleri netti hayli de anlaşılır.
Başkent haber turunda, İHA’ nın büteninden edindim denilenlere ilişkin bilgileri. Ankaralı meslektaşlarım İlker Turak ve Derya Yetim kaleme alıyordu konuşulanları.
 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye bu sıkıntıyı herhangi bir kayıp vermeden atlatacaktır. Hiçbir virüs bizim tedbirlerimizden daha güçlü değildir.
Her hastalık gibi bu virüse karşı da bireyler olarak göstereceğimiz dikkat ve alacağımız tedbirler en etkili korunma yöntemi olacaktır” vurgusu yapıyordu.
Tespit edilen vakaya ilişkin ise, “Avrupa’dan gelen bir vatandaşımızda yapılan tetkikler sonucunda korona virüs tespit edildi.
Genel sağlık durumu iyi olan bu vatandaşımızın tedavisi sürüyor.
Ailesi ve yakın çevresi de şu anda izlemeye alınmış durumda. Tüm dünyayı kasıp kavuran bu hastalığı ülkemize sirayet etmemesi için gereken her türlü önlemi vakitlice aldık. Ancak biz hangi tedbiri alırsak alalım yakın çevremizde bu kadar yaygınlaşmış bir virüsten tamamen korunmak mümkün olamadı.
Ülkemizdeki vaka Avrupa kaynaklı şimdilik tek bir örnekten ibarettir. Sağlık Bakanlığımız, diğer bakanlıklarımız ve kurumlarımızla iş birliği halinde gereken koruma tedbirlerini sıkı bir şekilde uygulamayı sürdürecek, yarın da dar çerçeve bir toplantıyı bakanlarımız ve ilgili kurumlarımızla başkanlığımda yapacağız. “ şeklinde detaylıca sözler ediyordu Reis.
Türkiye’ ye sesleniyor; “Vatandaşlarımızdan ricam sağlık personellerinin bu konudaki ikazlarına uymalarıdır.
Bu virüsten korunmanın ilk şartı temizliktir.” Gerçeğinin altını çiziyordu Cumhurbaşkanı Erdoğan.
TOKALAŞMAYI KESTİM…
Reis’ in altını çizdiği önemli bir mesele daha vardı. Toplum olarak selamlaşmayı severiz, tokalaşmayı ve yanak yanağa halleri çok severiz malum.
İşte bu detaya değiniyordu ve diyordu ki; “Geçtiğimiz Cuma gününden beri tokalaşmayı kesip uzaktan selamlaşma yöntemine geçerek bu çerçevede üzerimize düşenleri yerine getirmenin gayreti içindeyiz.”
Gayet güzel, örnek bir tutum. Bence, hepimiz de böyle davranmalıyız bu aralar. Bir süre, tokalaşmayı ve yanak yana hali askıya alabiliriz. Bir şey kaybetmeyiz, sağlık kazanırız öyle değil mi..?
 Reisin koronavirüs’e yönelik iifadeleri şöyle geliyordu; “Sadece Türkiye’de değil yurt dışında da. Türkiye bu sıkıntıyı herhangi bir kayıp vermeden atlatacaktır.
 Hiçbir virüs bizim tedbirlerimizden daha güçlü değildir.
Her hastalık gibi bu virüse karşı da bireyler olarak göstereceğimiz dikkat ve alacağımız tedbirler en etkili korunma yöntemi olacaktır.
Özellikle yaşlılarımızın ve bünyesi zayıf vatandaşlarımızın bir müddet kalabalık yerlerden uzak durmaları gerekiyor. Milletimiz nice saldırıları dertleri göğüslemeyi başarmıştır. Allah’ın izniyle bunun da üstesinden gelecektir."
Uzmanların tavsiyesi bu yönde aslında. Peki ya, biz ne kadar uyacağız tavsiyelere.
Misal, evlere kapalı durumu pek sevmeyen milletiz. Yağmur, kar, tufan dinlemeyiz..sert poyraz da engel olamaz gezmelere, tozmalara, sert lodos da..!
Hele ki, ne anne babaya dinletebiliriz ‘aman sokağa çıkma’ uyarısını, ne de çocuklarımıza. Hepsinde bir ayrı Arnavut inadı..
CHP LİDERİNE, AÇIK DAVET..B
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan,  CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ nun İdlib’ te kaç gözlem noktası olduğunu dahi bilmediğini söyleyip, İdlip üzerine denilenlere de çarpıcı ifadeler kullandı grup toplantısında.
 “Bunlara bedeli sandıkta ödettiğiniz sürece o zaman bunlar neyin ne olduğunu dahi anlayacaklar.” Sözü mesela, pek vurguluydu..
 Dahası; “AK Parti davası sıradan bir dava değildir. Biz icraatla ortadayız. 17-18 senedir biz lafla mı yürüdük, icraatla mı yürüdük. Dersini bir çalış ya.
Burada kaç tane gözlem kulesi olduğundan haberin yok. Ben sizlere buradaki gözlem kulelerini de göstereceğim.
Bay Kemal 12 gözlem noktası var ve bu gözlem noktasında bizi Suriye’nin askerleri korumadı. Suriye’nin askerleri verilen söze yapılan mutabakata uymadı. Uymadığı içinde biz uyarılarımızı yaptık. Şu anda orada 12 gözlem noktasında biz ne yapıyoruz, çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. 12 gözlem noktamız şu anda var. Bay Kemal bunu da öğren.
Eğer arzu edersen seni de oraya gönderebiliriz.” diyor, Grup toplantısının katılımcılarını da bir güzel güldürüyordu.
Cumhurbaşkanı daha sonra ise, CHP liderinden bahisle; “Ama gidemez. Bakınız şu anda yapmış olduğumuz anlaşmanın son Moskova seyahatinde içeriğinden de bunun haberi yok.
Ne yaptılar, ne konuştular inanın haberi yok. Takip etmiyor çünkü bunun akıl hocaları maalesef çok farklı” diyordu.
Böyle idi, Başkent’te denilenler.. Özetle aktarayım istedim. Haydin kalın sağlıcakla.. Herkese sağlık dolu, Koronasız mutlu günler..