.

Endişe verici ifadelere imza atan kore ‘ mi..? Şok sa, ABD’ nin, ikinci adamı öldürmesi mi?
Dünya bunları konuştu hafta sonunda. Bizde de, bu konulara ilişkin çarpıcı sözler edildi. Nereden mi biliyorum? Elbette ki, Başkent turundan..
Rutinleştirdiğim Ankara haberlerine göz atma durumum, belki göz ardı edilen, fark edilmeyen sözleri işitmeme imkan sağlıyor. Kısacası, gündemden kopmamış oluyoruz. Hazır kopmamış iken, sizleri de gündemle irtibatlayayım diye düşündüğümden, sık sık, dikkat çeken konuları fark ettiğimde, aktarmaya çalışıyorum. Amacım, sadece gündemi aktarmak. Yoksa, uzmanlık dalım değil Dış ilişkiler. Ha ha ha ha ha…
Başkent haber durunda iken, en dikkatimi çeken şu sözleri aktarır başlığa ayrı bir odaklandım.
Sayın Adalet bakanından geliyordu sözler. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül: "Yargı kılı kırk yararak suçlu ile masumu ayırmalı. FETÖ ile mücadele sulandırılmamalı." demiş.
Bu konuda, zaman zaman benzeri laflar edenlere, sanırım okkalı bir yanıt sunmuş sayın bakan. Benim de düşüncem bu..
Dünyanın gündemine giren ve ayrıntılarına dikkat kesildiği, edilen sözlere  kulak kabartıldığı bir olay yaşandı önceki gün. İran’ lı komutanın, Irak’ta öldürülmesi.
Bu konuyla bağlantılı, bence önlem niteliği taşıyan bir çağrı vardı Başkent’ten.  Dışişleri Bakanlığından Irak’a seyahat uyarısı…
Abonesi olduğumuz İHA’ nın bülteninde gördüm uyarıyı anlatır haberi. Meslektaşım Musa Erdoğan imzası taşıyordu.  
Ve özetle şöyle deniliyordu haberde; “Dışişleri Bakanlığı, zorunlu olmadıkça Türk vatandaşlarını Irak’a seyahat etmemeleri konusunda uyardı.”
İran’ lı komutanın, Irak’ta öldürülmesi sonrası, ABD’ de, İran’da yaşayan vatandaşlarını, ülkeyi terk etmeleri konusunda ve ivedi olmaları noktasında uyarmıştı, olayın yaşandığı gün.
Türk Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklama, bu noktada önemliydi bence.
Açıklamada tam olarak şöyle denilmiş;“Irak’ta 3 Ocak 2020 günü yaşanan gelişmeler sonucunda, ülkede halihazırda olumsuz seyreden güvenlik koşullarının daha da bozulabileceği ihtimali dikkate alınarak, vatandaşlarımızın zorunlu olmadığı takdirde, Irak’a bu aşamada seyahat etmekten kaçınmaları tavsiye olunmaktadır. Halihazırda Irak’ta bulunan vatandaşlarımızın ise, Bakanlığımızca yapılabilecek uyarıları yakından takip etmeleri, kalabalık yerlerde bulunmaktan kaçınmaları ve kişisel güvenlikleri konusunda müteyakkız olmaları yararlı olacaktır.
 Vatandaşlarımızın Konsolosluk Çağrı Merkezimize (+90 312 292 29 29) ilave olarak T.C. Bağdat Büyükelçiliğine +964 790 190 94 06 numaralı telefondan ve embassy.baghdad@mfa.gov.tr e-posta adresinden doğrudan ulaşmaları mümkündür”
Dahası gelişmeler vardı Başkent’te, edilen sözlere bağlı. Misal, İktidar kanadı.
AK Parti Sözcüsü Çelik: "İran-ABD gerginliği çok kaygı vericidir" vurgusuyla, bir önemli konuda, meselenin altını çizendi.
Bu konuda denilenleri, meslektaşım Derya Yetim’ in kaleme aldığı haberden öğrendim.
Habere konu sözler,  şöyle kaleme alınıyordu; -AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Irak’ın güvenlik ve istikrarı Türkiye ve tüm bölge için hayati önemdedir. Irak’ta istikrarsızlığı artıracak eylemler tüm bölgenin aleyhinedir" dedi.
Sonrasında, İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin öldürülmesine ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yapan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ in vurgularından bahsediliyordu haberde.
Nasıl mı? Tam olarak şöyle;  "İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve beraberindekilere yapılan saldırı bölgede daha tehlikeli istikrarsızlığı tetikleyecektir.
Bunlar hem Irak halkının hem de tüm bölgenin aleyhine olacaktır. Cumhurbaşkanımız şimdiye kadar yaptığı tüm açıklamalarda Irak’ın istikrarına verdiğimiz önemi ifade etmiş ve bu istikrarı tehdit eden unsurlara karşı olduğumuzu vurgulamıştır. Irak’ı uydu devlete dönüştürmeye dönük dış müdahaleler, suikastlar, hizip çatışmaları ve mezhep kavgaları bölgemizi ve Irak’ı daha büyük istikrarsızlıklara maruz bırakmaktadır.
Bölgede tırmanan İran-ABD gerginliği bu açıdan çok kaygı vericidir. Şiddeti artırmak Irak halkına kötülük etmektir. Tüm tarafların itidal içerisinde davranması şu anda Irak’ın ve bölgenin ihtiyaç duyduğu en hayati yaklaşımdır. Türkiye olarak bölgenin güvenlik ve istikrarı için çalışmaya devam edeceğiz" 


Peki ya, dünyanın dikkat kesildiği olay için, Devletin zirvesinden nasıl bir ifade ile değerlendirme geldi? Hiç meraklanmayın, aktaracağım.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü sayın Kalın: "Irak’ın bir gerilim, istikrarsızlık ve nüfuz elde etme alanı haline gelmesinden endişe duyuyoruz"  diyerek bence hayli net olmuş.
Dahası sözlerinden özetle bahsedeyim.  Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın, İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'ye yönelik saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada,
"Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın her fırsatta dile getirdiği gibi bölgede son dönemde ardı ardına yapılan hatalar, mezhepçi tutumlar ve dış müdahaleler küresel barış ve istikrarı tehdit eder hale gelmiştir" ifadesiyle yapmış dikkat çekici değerlendirmesini.
 Ardından da; "Özellikle komşumuz Irak’ın bir gerilim, istikrarsızlık ve nüfuz elde etme alanı haline gelmesinden büyük endişe duyuyoruz" diyerek, özet geçmiş net şekilde meseleyi.
İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve beraberindekilere yönelik saldırının bölgede yeni gerilim ve çatışmaları tetikleyeceğine vurgu yapıp, tam olarak şöyle demiş sayın sözcü;
 "Türkiye olarak bütün tarafları bir kez daha sağduyu içinde hareket etmeye ve gerilimi daha da artıracak adımlardan kaçınmaya davet ediyoruz. Ülkemiz bölgesel ve küresel barışı teminat altına almak için diplomasinin bütün imkânlarını en geniş şekilde kullanmaya devam edecektir"
BU KONU YA NE DEMELİ..?
BAŞKENT Ankara’ dan , ltı çizilen bir diğer konu vardı ki, pek dikkat kesildim. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aksoy: "Kore'nin açıklamalarını endişeyle karşılıyoruz" diyerek, bir diğer önekli meseleyi hatırlatmış bence.
Bu konuda edilmiş sözleri Başkent’ li meslektaşım  Mehmet Kalay  aktarıyordu haberinde..
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy’ un, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’nin nükleer ve kıtalararası balistik füze (ICBM) denemelerine yönelik moratoryumu sonlandıracağı açıklamasını endişeyle karşıladıklarını belirttiğine vurgu yapılan o haberin devamını, ne yalan söyleyeyim pür dikkat okudum.
 Şöyle idi habere konu o açıklama; "Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (KDHC) tarafından nükleer ve kıtalararası balistik füze (ICBM) denemelerine yönelik moratoryumun sonlandırılacağına ilişkin yapılan açıklamaları endişeyle karşılıyoruz.
Kore Yarımadası’nda kalıcı barışın tesisi ve Yarımada’nın tam ve doğrulanabilir şekilde nükleer silahlardan arındırılması amacıyla 2018 yılında başlatılan diyalog sürecinin sürdürülmesi ve bölgede tansiyonu tırmandıracak adımlardan kaçınılması önem taşımaktadır.”
Nükleer silah ve benzeri savunma sistemleri, bir gün gelecek, bence tüm dünyanın başına bela edilecek.  Demedi demeyin.. Gerçi, diyeceksiniz ki; “Bunun bilmeyen mi var?”
Evet haklısınız. Lakin, bilmeyenler varmış gibi davranan bazı liderler,  misal Kore..  Acaba ne yer ne içer de bu kararları alma noktasına gelmiştir bunlarda kafa..?