Değişim isteyen ve istemeyen diye bölünen CHP’adeta kaynayan kazana dönerken geçtğimiz haftalarda gerçekleştirilen CHP Delege seçimlerinde de Çanakkale’de rekabet kızışmıştı. Beyaz Listenin kazandığı Merkez İlçede gözler yine Başkan Ülgür Gökhan’a çevrilmişti. Tamamlanan süreç sonrasında ilk kez Boğaz Medya’ya konuşan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, tüm sürece dair değerlendirmelerde bulundu. Değişim görüşünü de aktaran Başkan Gökhan “Artık Sayın Genel Başkan'ın da yerine bir başka genel başkan ve yönetim oluşmasında yarar var. Benim görüşüm bu”
Sorulan sorulara içtenlikle cevap veren Belediye Başkanı Ülgür Gökhan,İnsanların CHP’nin ne yapacağını merak ettiğini dile getirdiği açıklamasında, parti içi özeleştiri de yaparak  Cumhuriyet Halk Partisinin siyasi anlayışını değiştirmesi gerektiğini, Parti tüzüğünün yenilenerek güçlendirilmesi, 6 okun parlatılarak güncellenmesi gerektiğini vurguladı. Kendisinin de yeni bir genel başkandan yana olduğunu belirterek bir kez daha değişimi işaret eden Gökhan, ayrıca değişim isteyenlerin de bunun altını dolduramadıklarını dile getirdi.  Çanakkale Özelindeki Delege seçimlerine de değinen Gökhan, Mavi Listeden değil, Evren Kızoğlunun yanında yer aldığını dile getirdi. Son olarak adaylık konusuna da değinen ve henüz karar vermediğini belirten Başkan Ülgür Gökhan, aday olursa da şart istedi ve Tüm üyelerin katıldığı ön seçim olmazsa aday olmayacağını da dile getirdi.
Meclisi Kaybedince Cumhurbaşkanlığı Kaybetmek Doğal Oldu
Başkan Gökhan, konuşmasında ilk olarak  Milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı seçimini değerlendirdi. Gökhan, 6’lı masa çalışmaları ile ilgili   "Önce altı siyasi parti bir araya geldi. Uzun bir çalışma dönemi geçirdiler. Bir anayasa taslağı hazırladılar, bir program hazırladılar. 2 bin 500 maddelik bir ortak metin  hazırladılar ve bunda mutabakata vardılar. Bunu ilan ettiler. Her şey iyi gidiyor gibi gözüküyorken bir anda, tam maçın sonlarına doğru artık finale gelmişken bir şeyler oldu. Bazı mızıkçılıklar oldu falan, bildiğimiz konular. Ve sonuç itibariyle de bu altılı masa hedefine ulaşamadı. İktidar hedefine ulaşamadı.  Kaç yıl boyunca bu masa oluştu ve devamlı toplantılar oluyordu. Hatta insanlar diyordu ya çok uzadı. Hani toplanıp toplanıp bir şey üretmiyorsunuz. Tam tersine onlar toplanıp toplanıp çok şey ürettiler. Metinler çıktı, Anayasa değişikliğinden tutun, Ortak programa kadar her şey tamamlandı. Ama son tahlilde genel başkanlık konusunda sıkıntı varmış meğer. Bu son günlere kalmış. Bunu söylemek ve söylendiği zaman da iş vatandaş nezdinde tabii bir soğuma oldu. Yani her şey hazır tamam day da belli oldu. Ama aday belli olurken vatandaş da dedi ki ‘ya arkadaş siz adaylık konusunda daha anlaşamamışsınız. Bu kadar toplandınız’ Onun üzerine önemli bir bölüm vatandaş, yani bizi azınlığa düşüren seçimi kazanmamızı sağlayacak sayıdaki vatandaş vazgeçti. Karşı tarafa geçti ya da sandığa gitmedi. Dolayısıyla da bütün o güzelim emekler heba oldu. Demokratik bir süreç olan güçlendirilmiş parlamenter sistemi ve onun anayasasını yapabilecek kazanımları sağlayamadık. Mecliste çoğunluğu sağlayamadık. Daha sonra da Cumhurbaşkanlığı Seçimini kaybettik. Aslında iki seçim vardı. Birbirine bağlantılı tabii doğal olarak. Ama meclis seçimini de bu şekilde kaybedince zaten ikinci turdaki Cumhurbaşkanlığı Seçimini de kaybetmemiz bence biraz doğaldı. Çünkü vatandaş şunu da bakıyor. Yani mecliste çoğunluk  bir partideyse Cumhurbaşkanının da o partide olması uygundur diye düşünmüş olabilir. Çünkü herkesi siyasi görüşte olarak algılayamayız. Yani herkesin bizle aynı siyasi görüşte olmasını beklemiyoruz. Eğer siyaseti içselleştirmiş olduğunu bilemedik. Vatandaş daha duygusal davranır. Biz daha siyasi akılla davranırız. Vatandaşın siyasi akıl bekleyemeyiz. Onlar sadece duygularıyla veya işte beklentileri farklıdır. Böyle oldu. İşte uzun lafın kısası kazanamadık. Yani o unsurlardan bir kısmının seçmeni sandıkta bu ittifaka oy vermediler. Rakamlar belli zaten" dedi.
Masa Seçmene Güven Vermedi
Her şeyde anlaşan anacak Cumhurbaşkanı adayında mutabık kalmayan 6’lı masanın seçmene güven vermediğini de belirten ve Meral Akşenerin Masadan ayrılma sürecini değerlendiren ve faturanın sadece Kılıçdaroğluna kesilmesinin yanlış olduğunu dile getiren Başkan Gökhan "Faturaya bir kişiye çıkartmak kolay. Hele böyle biraz daha bayağı insan ona katılmışsa bir de tabii lider o, Aday o. O kazanamadı gözüyle bakıldığında tabii herkes Kılıçdaroğlu kazanamadı moduna geldi. O yanlış Çünkü o İttifakın adayıydı.  Kaybetme nedenini ben şöyle yorumluyorum kendim. Yani herkes katılmayabilir. Cumhurbaşkanı adaylığının tespitin de geç kalındı. Basın hep yazdı ‘Adayınızı açıklayın’ diye bu taktik de masanın taktiği olması lazım. Ama masanın taktiği değilmiş meğer.   Çünkü İYİ Parti bunun sinyallerini verdi.  Masada tamam her şeyde tamam  anlaşmışız ama cumhurbaşkanı adaylığı konusunda ittifak olamamış. Şimdi burada bunun ittifak olmadığını hissedilmiş olması lazım ya da ittifaka burada ya bu adayla olacaksa bu ittifak sıkıntı olur diye daha önce söylenmiş olması lazım. Masadan kalktı,  ne oldu? Bu sefer apar topar ya tamam kapıdan çıkıyor gidiyorken yakaladık. Ve   iki kişi daha al yanına dedik. Bu seçmene güven vermez. Yani iki tane büyükşehir belediye başkanını Cumhurbaşkanı Yardımcısı yapılmasıyla mı çözüldü bu? ne alaka var o? Bana göre siyaseten son derece yanlış bir çözüm oldu. Ve nitekim de işte sonucunu gördük. Madem böyle bir durum var. Bunu en başında   ikili görüşmelerde baş başa verip kavgasını yapıp hiç kimseye duyurmadan tartışılmış olmalıydı. Çünkü siyasette güven unsuru çok önemli. Zaten dedim ya tedirgin bir seçmen yapısı var. Çünkü sol ve sağ beş benzemez ittifak yapıyor. Tedirgin olan seçmeni iyice tedirgin ettik. O olmazsa dağılıyor işte. Bu iş sadece Kemal Kılıçdaroğlu genel başkanının suçu mudur? Hayır, değildir. Burada suç değil taktiksel bir hata. Ben onu taktiksel hata diyorum. Yoksa  bunu daha önceden biz masadan kalkarız noktasına getirseydi direkt çözülürdü ve çözüldüğü zaman daha gür ses çıkacaktı. Yani tamam Kılıçdaroğlu aday oldu ama seslerde biraz zayıflama oldu" dedi.
 Değişim İstiyorlar Ama Altını Dolduramıyorlar
Değişim isteyenlere yönelik de eleştirilerini sıralayan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan "Seçimlerden hemen sonra genel başkan ve merkez yönetim kurulu derhal kurultay kararı aldı. Yerel seçim var demeden bu kararı aldılar. İstifa konusunda ise  Genel Başkan  yarın sabah istifa edebilir. Ama istifa ettiği zaman partinin bir kaotik durumda olmasını istemez. Onun için ben kaptan olarak diyor limana salimen bu gemiyi götürmem lazım. Yani Genel Başkan gemisini salimen  Kurultaya götürmek istiyor. İlçe kongreleri, il kongreleri yapılır, kurultay delegeleri seçilir, kurultay yapılır. Kurultayda beni aday göstermek isterlerse bakarız. Ya da başka adaylar çıkar. Kurultayımızı yaparız. Ondan sonra da yerel seçimlere gideriz. Bir ara acaba yerel seçimden sonraya mı kalır? Hayır dedi. Seçimden önce yaparız. Zaten bunun kararını parti meclisi verecek. Parti meclisinde zaten görüldü iyi kötü çoğunluğu diyelim kurultayın yapılmasını talep ediyor.  Yani   hemen istifa edemezdi.  Çünkü ortada bir kaotik durum var. Partiyi başıboş bırakamazsınız. Peki onun yerine kim gelecek? Yani şimdi kalkıp da İmamoğlu bırakıp da belediyeyi partinin başına mı gelecek? Mansur Yavaş mı kim gelecek? Genel başkan da bu noktada tecrübesi var  Sonuçta da kurultay zamanı geliyor. Kurultay zamanında genel başkan aday olur mu? Olmaz mı? Onu bilemem. Ama bana sorarsanız artık bu aşamada genel başkanın adaylığı Noktasında bir sıkıntı gözüküyor. Değişim diyenler değişimin altını pek doldurmuyorlar” dedi.
 
Başka Bir Yönetimin Oluşumunda Yarar Var
Belediye Başkanı Ülgür Gökhan Genel Başkanı ve Yönetiminin değişerek yeni bir yönetimin oluşmasında yarar olduğunu belirterek genel başkanlık sürecine değindi. Gökhan “Bu süreçte  genel başkan bayağı yıpratıldı. Yani genel başkana sahip çıkılamadı. ‘Genel Başkan kaybetti. Hemen ipini çekelim’ tavırları pek hoş değil. Genel Başkan birçok konuda atılımlar yaptı.  ittifaklar yaptı ki herkes yapamaz bunu. Daha önce de İYİ Parti'de yapmıştı be başarılı sonuçlar alındı.   Sonuç itibariyle bir güvenilirliği var ama olamadı. Olmadığı zaman yapacak fazla bir şey kalmadı artık. Dolayısıyla artık Sayın Genel Başkan'ın da yerine bir başka genel başkan ve yönetim oluşmasında yarar var. Benim görüşüm bu. Ama genel başkan hemen istifasını talep etmek ve sadece genel başkana bunun faturasının çıkması da uygun değil. Hepimiz, kendimizi de sorgulamamız lazım. Yani sonuç itibariyle biz illerde sadece Çanakkale için söylemiyorum. Sadece Çanakkale için demiyorum diğer Partiler dahil  örgütleriyle yoğun bir çaba gösterdi mi? Sandıklarda üyeler yoktu. Faturayı bir kişiye çıkartmak kolay.   Ama değişmeli midir? Evet değişim olmalıdır. Değişim derken tabii işte altını doldurmamız lazım. Şahıs değişmesinin bir manası yok” dedi.
Siyaset Yapma Biçimimizi Değiştirmemiz Lazım
Değişimin nasıl olması gerektiğine de değinen Belediye Başkanı Ülgür Gökhan “Ne olması lazım? Önce partinin yapısını bir sağlamlaştırmamız lazım.  Bu nedir? Tüzüğümüzü değiştirerek üçlendirmemiz lazım. Daha demokratik bir tüzük haline getirmemiz lazım. Programımızda bazı rötuşlar yapmamız lazım. Yeni anlayışları ortaya koymamız lazım. Örgüt yapılarını iyileştirmemiz lazım. Ve siyaset yapma yöntemimizi, biçimimizi yeniden değerlendirmemiz lazım. Daha çok tabana, halka, sivil toplum kuruluşlarına ulaşmamız lazım. Bakın bu seçimlerde hiçbir sivil toplum kuruluşu bu ittifakın yanında değildi. Bence kurultay bir günlük iki günlük değil. Bence üç dört günlük kurultay olması lazım. Bunlar tartışılmalı. bunlar kamuoyu önünde şeffaf biçimde tartışılmalı ki insanlar ya biz yeniden güven tesis etmeliyiz" dedi.
 Mavi Listedeki  Değil Evren Kızoğlu’nu Destekledim
Yerel seçimlerde yeniden adının ön plana çıkmasını da değerlendiren ve mavi listeyi desteklediği haberlere açıklık getiren Başkan Gökhan   "Mavi listenin oluşumunu takip eden, savunan Cevatpaşa Mahallesi Muhtarı Evren Kızıoğlu arkadaşımız vardı. O aday olmak istedi. Biz de kendisine aday memnuniyetle destekleriz dedik. Ondan sonra da yola çıktı. O da değişim diyenlerden. Herhangi birinin veya karşıtı olarak değil. Cumhuriyet Halk Partisi Örgütü'nü de merkez ilçe başkanlığı, arkadaşlarıyla beraber yapmak üzere talep etti ve bir liste çıkarttı. Mahallelerde köylerde o listesini takip etti. Bazı yerlerde işte mesela Kepez'de beyaz liste çıkartmadı. Mavi liste aldı. Bilmem diğer mahallelerde beyaz liste kazandı. Ben mavi listeyi destekledim. Yani mavi listeyi destekledim derken Evren Kızoğlu'nun çünkü başka karşı tarafta aday yoktu. Bu şekilde çıktık. Diğer arkadaşlar olayı belediye başkanının adaylığına taşıdılar. Muharrem Bey ve benimle ilgili partiliye bunu empoze ettiler. Ben o adayı ben çıkarmış değilim. Ben desteklediğimi söyledim. Bizim grubumuz var, ekibimiz var. Bu ekibin içerisinde de o arkadaşımız çıktı, biz de destekledik. Sadece ben değil, birçok insan destekledi. Yeterli oyu alamadı. Diğer arkadaşlar kazandı. Beyaz liste almış oldu.
Muharrem Bey Aday Olabilir Benim İçin Hiçbir Sakıncası Yok
Başkan Gökha “Mavi listenin adayı belliydi. Beyaz listenin adayı belli değil. Ama şu vardı. Beyaz liste, mavi listenin adayına değil, Mavili destekleyicisi benim üzerimde ve belediye başkan adaylığı üzerine kurdu. Ben belediye başkan adayıyım falan diye ortaya çıkmadım. Yani Evren Kızıoğlu kazansaydı, onun listesi kazansaydı benim belediye başkanlığımı sağlayamazdı. Öyle bi şey yok. Bizim çünkü iddiamız şu. Biz diyoruz ki belediye başkanı adayı olacaksak, tüm üyeyle ön seçim diyoruz. Geçen dönem öyle yaptık. Bu üç dönemde aynısını talep ederiz. Sadece kendi şahsımızla ilgili değil. Belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyeleri de olmak üzere artık bundan sonraki tüzükte de bu yer alması bütün adaylıkların ön seçimle belirlenmesi gerektiğini hatta daha da ileri gidiyoruz. İşte diyoruz ki parti MYK'nın da yine eskiden olduğu gibi parti meclisi üyelerince seçilmesi. Yani daha çok katılımcı bir anlayışı şey yapıyoruz. Biz bunu savunduk. Onun için Evren Bey'in listesi, Evren Bey ilçe başkanı olsaydı benim, ben tamam belediye başkanı adayım falan öyle bir şey yok. Çünkü herkes aday olabilir. Beyaz liste kazandı. Muharrem Bey aday olabilir. Benim için hiçbir sakınca yok. Ben de aday olabilirim. Başka bir arkadaş da aday olabilir. Bunun olma şartı tüm üyeyle ön seçim. Zaten tüm üyeyle ön seçim yoksa ben yokum diyorum. Ama ben zaten şu anda adayım diye ortaya çıkmadım. Ama arkadaşlar onu böyle karşılıklı. Şimdi tabii şey olunca değişim deyince genel başkan da gitsin. Belediye başkanları da gitsin. Herkes değişsin. Ve bu şekilde. İşte şimdi ilçe kongresi olacak.  Ama bunun bu örgüt seçimlerinin belediye başkanlığı seçimiyle bir alakası yok. Adaylık seçimi ile alakası yok. Çanakkale'de özellikle kendi adı geçen arkadaşlar vardı, belediye başkanlığı için. Onlar devam etmeli. Ve onlar seçmenin yani partili üyelerin oylarıyla bir pozisyon almalılar. Yani gayet de doğaldır. Bütün üyeyle ön seçim yaparsanız başkalarını da yüreklendirirsiniz, heveslendirirsiniz. Zenginlik yaratır bu. Kötü tarafı şu. Benimle ilgili  aslı olmayan şeyler söylendi. Orada pek şık olmadı açıkçası. Ama söyleyenlerin tabii o karakterine bağlı bir şey. Yani ben bütün parti üyeleri böyle düşünüyor diye bir şey söz konusu değil. Onun için sonuçta kongreler gelecek. Kurultayı da yapacağız. Ondan sonra da seçimi yapacağız. Ben daha önce de söyledim. Bugün de söylüyorum. Hep söylüyorum. Ben parti üyeme güveniyorum. Parti üyelerimin kararları en üst karardır. Bizim kurultayımız yerelde parti üyeleridir. Şöyle bir yanlış şeyler var. Parti üyeleri sağlıklı değil. Onların yapmış olduğu tespitler doğru olmayabilir. O zaman o parti üyesi niye parti üyesi? O zaman parti üyenin şeyini düzelt. İşlevsel hale getir. Parti üyeni partiyle ilişkili hale getir. Bilinçli bir üyen olması lazım. Yani bilinçli üye, bunun eğitimini alacak, aidatını ödeyecek. Öyle aidatını yılda bir kere değil, her ay aidat ödeyecek. Ve partinin bütün etkinliklerine olabildiğince katılacak. Bu siyaset üretecek ve partinin etkinliklerine gözükecek" dedi.
Tek Şartım Tüm Üyeli Önseçim
Cumhuriyet Halk Partisi'nden Çanakkale Belediye Başkanı olacak mısınız sorusuna ise Başkan Gökhan, "Şu anda nihai bir karar vermiş değilim. Çünkü benim hep geçen seçimlerde de söylemiştim. Gene söylüyorum. Tabiatıyla ben uzun yıllardır belediye başkanlığı yapıyorum. Kentteki insanlarımızın bir bölümü devam etmemi istiyor. Bir bölümü etmememi istiyor. Doğaldır. Tabii benim belli bir yaş durumum da var. Bunu da öne çıkaranlar var. Artık bu yaşta olmaz diyenler var. Ben ona katılmıyorum. Yani onun yaştan değil zihinsel alakası var onun. Ama olsun öyle düşünenlere de saygı duyuyorum. Ama tabii hakikaten artık yani önümüzdeki süreçte ne kadar verimli olabilirim? Ailem bu konuda ne der? Halkın nabzı nedir? Halkın nabzını tutmamız lazım. Eğer bütün bunlar uygunsa ve benim kendi içimde de bir heves varsa, tekrar devam edeyim, bu kentte yapamadıklarımızı da yapalım noktasına gelirsem aday olmayı düşünürüm. Şu anda öyle bir kararım yok. Ama tabii şartım da bu. Şartım tüm üyeyle ön seçim olursa. Birinci şart tüm üyeyle ön seçim" diye konuştu.
 
Cuma Deren