Osmanlı'nın silah ihtiyacını karşılamak üzere Kazakistan'dan getirilen ustalar tarafından üretilmeye başlanan ve o günden bu yana Babakalede üretimi gerçekleştirilen bıçaklara ilgi her kurban bayramı olduğu gibi bu bayram da ilgi yoğun.
 
Kurban Bayramının yaklaşması ile tüm sektörlerde olduğu gibi bıçaklara da yoğun ilgi var. Kurbanlık kesecek vatandaşların en çok tercih ettiği bıçaklardan birisi de Ayvacık İlçesi Babakale Köyünde el işçiliği ile yapılan Babakale bıçakları oldu. Doğan Tosun’un el yapımı kurbanlık bıçakları için vatandaşlar sırada bekliyor. 1700'lü yılların başında Osmanlı'nın silah ihtiyacını karşılamak üzere Kazakistan'dan getirilen ustalar tarafından üretimine başlanan ve o günden günümüze süre gelen, Geleneksel yöntemlere uygun şekilde yapılan Babakale bıçakları, günümüzde de en çok kullanılan bıçaklar arasında.  Ancak gelişen teknolojiye yenik düşen bu meslekte bir tek temsilci kaldı. Babakale Köyünde üretim atölyesi olan ve bıçakları el emeği ile üreten Doğan Tosun, her kurban bayramı olduğu gibi bu bayram da kurban kesecek vatandaşların bıçaklarını yapıyor. Bayram nedeni ile yoğun mesai yapan Tosun ilgiden memnun olurken, siparişleri yetiştirmesi için bir de çırak yetiştiriyor.
Bayram Öncesi Bıçak  Yoğunluğu
Babakale bıçağının 1730 yılından bu yana köyde devam ettiğini söyleyen  ve bu mesleiğ sürdüren nadir kişilerden biri olan 50 yaşındaki Doğan Tosun, her yıl Kurban Bayramında aynı telaşın yaşandığını söyledi. Tosun yaptığı açıklamasında  “300 yıldır atalarımızdan kalan bu mesleği devam ettiriyoruz. Ben de dede ve babadan bu mesleği devraldım. 40 yıldır bu işin içindeyim. Kurban Bayramı yaklaştığı için büyük kurban bıçakları yapıyoruz.  Kulaklı, boynuz saplı, yüzü dövme çelikten, isteyene göre krom çelikten yapıyoruz. Ama onları belli bir boya kadar yapabiliyoruz. Yüzleri desenli, isteğe göre üstüne isimde yazıyoruz. Son 3 yıldır da şef bıçağı yapıyoruz. Doğrama işinde kullanılıyor. Bu bıçaklara da talep oluyor. Bıçakların üstündeki şekiller, her ustanın kendine göre bir motifi vardır, imza gibi düşünün. Hayvan boğazlama bıçağında bütün hünerimi gösteriyorum. Bıçağın bir diğer yüzünde ise, köyümüz Babakale’yi resmettim. Bıçaktaki motiflerde köyün dağı, limanı, deniz dalgaları ve küçük bir yelkenli tekne koydum. Değişik bir görüntü olsun diye” dedi.
 Şerife Erdem