Buluşmanın 9.’su ise önceki gün Çanakkale’de gerçekleştirildi. Ekonomi ve hukuk dünyasının buluştuğu konferans dizisinde Türk Yargı Reformları ve ekonomi konuşuldu. Türkiye’nin, uzlaşma kültürünün egemen olduğu, barış içinde yaşayan, üretken, uluslararası alanda rekabetçi ve müreffeh bir toplum haline gelmesine, yargının daha ilerletilmesi ve geliştirilmesi yolu ile katkıda bulunmak amacı ile2014’te kurulan Daha İyi Yargı Derneği pek çok çalışma gerçekleştirildi. Türkiye’deki yargı sorunlarını tespit edip çözüm önerileri geliştirmek, bu öneriler üzerinde toplumsal mutabakat sağlanması ve çözümlerin hayata geçirilmesi için yürüttüğü çalışmalardan biri olan Ekonomi ve Hukuk Buluşmalarının 9.’su Çanakkale’de gerçekleştirildi.  Dünya Gazetesi ve Daha iyi Yargı Derneği işbirliğinde  Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Kongre Fuar Merkezi İçdaş Toplantı Salonu'nda gerçekleştirildi.
Tarihi Bir Dönem Yaşıyoruz
Konferansın moderatörlüğünü Dünya Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı  Şeref Oğuz yaparken, Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu ve Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün konuşmacı olarak katılım sağladı.  Konferansta 'Yapısal Reformlar' konusunda sunum eşliğinde bir konuşma yapan Prof. Dr. Erhan Aslanoğl " Dünyada tarihi bir dönem yaşıyoruz aslında. Bu tarihi dönem iş dünyasının tabiriyle belki ekonomi tabiriyle 'işler bildiğimiz gibi' aslında biraz ondan çıkıp, farklı bir dünyaya gidiyor gibiyiz. İşler muhtemelen önümüzdeki süreçte bildiğimiz tarzda yürümeyecek. Birçok değişim bizi bekliyor. Bunun hukuğa da yansımaları olacak. İş ilişkilerine de yansımaları olacak. Uluslararası kuruluşlara da uluslararası hukuğa da birçok boyutu olacağını düşünüyorum. Biz daha iyi bir ekonomi istiyorsak, ekonomide sağlam bir yapıya sahip olmamız lazım. Güçlü bir yapı üzerine biz hep arzuladığımız üretim, yatırım, istihdam, istikrar birçok belki ekonomi politikasının ana hedeflerini ulaşmaya yakınlaşabiliriz" dedi.
Ekonomiyi Faiz ve Beklentiler Belirler
Aslanoğlu, konuşmasının devamında ise, "Hukuk-ekonomi bağlantısı kurmak için şöyle bir analiz yapmak istiyorum. Sağlam bu ekonomik yapıyı belirleyen faktörler güçlüyse burada o düşük enflasyonu sağlayan, istikrarı sağlayan, sürekliliği, sürdürülebilirliği sağlayan bir yapı varsa burada yatırım yapmak, burada bulunmak, içeriden, dışarıdan yatırımcının, girişimcinin, iş dünyasının da daha çok arzulayacağı bir şeydir. Şimdi biz yatırım dediğimiz de ekonomide ne belirler? diye baktığımızda aslında iki tane parametre söyleyebiliriz. Bir tanesi faizdir. Diğeri de beklentilerdir. Faizler düştükçe yatırımlar artar" ifadelerini kullandı.
Halkın Kaliteli Yargıya İnanması Önemli
"A’dan Z’ye Türk Yargı Reformu" hakkında bir konuşma yapan Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün ise, " Bizim en temel sorunumuz, toplumumuzu bir vücut olarak kabul edersek, onun ruhunu teşkil eden adaleti gerçekleştirme meselesi. Bu da kurallarımızı önceden düzgün olarak belirleme. Belirlediğimiz kuralları da zamanında iyi bir şekilde  uygulama sorunu oldu. Bizim için birinci mesele, toplumun kendisine bu hizmetleri verecek olan yargıya gittiği zaman kaliteli hizmet alabileceğine inanmasıdır" şeklinde konuştu.
Memurun yargılanması için amirin izni şartı kaldırılmalı
Hukukun üstünlüğünün, hukukun her türlü güçten üstün olması demek olduğunu hatırlatan Av. Mehmet Gün, “En büyük güç devasa devlet gücüdür. Hukuk o güce üstün olmadığı sürece hukukun üstün olmasından bahsedilemez. Türkiye’de genel olarak tüm kamu görevlilerine, rüşvet ve yolsuzluk konularında da üst düzey kamu görevlilerine karşı hukuk üstün değildir. Tersine bu kamu görevlilerinin suçlarının soruşturmasına izin verme veya vermeme yetkisine sahip olan idari amirler ve en üstteki bakanlar ve cumhurbaşkanı hukuka karşı daha üstündür” diyerek, üst amirin soruşturma izni vermesi şartının mutlaka kaldırılması gerektiğini savundu.
Kaliteli yargı, kalkınma ve refaha hizmet eder
Yargı hizmetinin halkın ayağına götürülmesi, uzmanlıkların yoğunlaştırılması, hukuk eğitiminin pratik ile buluşturulması, hatta pratikten gelenlerin hukuk eğitimi vermesi gerektiğine işaret eden Av. Mehmet Gün, Türkiye’deki 26 kalkınma bölgesine göre uyarlanmış optimum bir mahkeme dağılımı ile yıllık 8 milyon civarındaki uyuşmazlıkların yüzde 90’ının mahkemeye gitmeden uzlaşma ve sulh yolu ile çözülebileceğini savundu.
Kaliteli hizmet sunan ve hesapveren bir yargı sisteminin kalkınmaya ve refahın artırılmasına katkı verip, Türkiye’nin kişi başına milli gelirini kısa zamanda 25-30 bin dolar seviyesine çıkarılabileceğini vurgulayan Mehmet Gün, böyle bir yargı sisteminin Türkiye’nin hızla ileri demokrasi ve refah ülkesi haline gelmesini, yatırımların ülkemize akmasını ve ekonomik sorunların çözülmesini, katma değerli üretimin artmasını ve cari açığın kapanmasını sağlayacağını da ileri sürdü.
Konuşmaların ardından konferansta soru cevap bölümüne geçildi. Yatırımcıların ve İş dünyanın  yoğun ilgi gösterdiği konferansta hem hukuk alanında hem de ekonomi anlamında yöneltilen sorulara katılımcılar içtenlikle cevap verdi. Teşekkür plaketlerinin sunulmasının ardından Ekonomi ve Hukuk buluşması tamamlandı.
 
 
Cuma Deren