Hafta içerisinde Çan ve Gökçeada Belediye Başkanlarının gözaltına alınma süreci ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gezi ile ilgili söylediği sözler tartışma yarattı.  Her zaman olduğu gibi  Meclisin ilk oturumunda Partilerin Grup Başkanları tarafından yapılan açıklamalar meclisi gerdi.  Gezi Olayları ve siyasallaşan yargı üzerinden Muhalefet ve iktidar Belediye Meclis üyeleri birbirine yüklendi
Haziran Ayı Çanakkale Belediye Meclisi yine gergin geçti. Her zaman olduğu gibi gündem dışı konuşmaların yapıldığı birinci oturumda Gezi, Siyasallaşan yargı ve ekonomi tartışmaları yaşandı. Gergin geçen ilk oturumda gündem dışı konuşan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, geride bıraktığı bir aylık değerlendirmesini yaptı. Ardından İlk söz alan İYİ Parti Belediye Meclisi Grup Başkan Vekili  Burak Kunt oldu. Kunt yaptığı açıklamasında Belediye Başkanlarının gözaltına alınma sürecine değinerek “Bu hafta içerisinde seçilmiş Belediye Başkanlarına yönelik yapılan soruşturmaların yansımalarını izledik.  Gökçeada’nın seçilmiş İYİ Parti Belediye Başkanı Ünal Çetin’e yapılan muamele bizi üzmüştür.  Bu muameleyi kabul etmemiz mümkün değildir. Belediye Başkanımızın, Teşkilatlarımız ile birlikte bu haksız muameleye karşı  her daim yanında olduğumuzu buradan dile getirmek istiyorum.  Aynı şekilde Çan Belediye Başkanı Bülent Öz’e yapılan muameleyi de kabul etmemiz mümkün değildir.  Sormadan da edemiyoruz. Mesela taksileri Çanakkale Merkezde gezen bir Beldemiz ver.  O Beldenin eski Belediye Başkanı Hakkında da  bir yargı süreci ver.  Siz hiç AK Partili Belediye Başkanına böyle bir muamele yapıldığını gördünüz mü?  Ailesinin, çoluğunun, çocuğunun yanından alındığını?  Biz buna benzer adımları daha önce de yaşadık.  Çok uzun zaman önce değil,  daha birkaç sene önce yaşadık.  İnsanları sabahın köründe  çocuklarının yanında alarak itibarsızlaştırıldığını gördük.  Biz o gün de bağırdık ‘Yapmayın, bu adalet bir gün size de lazım olacak’ dedik.  O gün ‘Dikkat edin’ dediklerimiz başınıza bela oldu bile.  Üstelik sadece sizin başınıza değil, bu ülkenin de başına bela oldular.  Özellikle Seçilmiş Belediye Başkanlarımız davet edilmek yerine,  bu gibi bir davranışa maruz kalmalarını kınıyoruz.  Bugün de yine söylüyorum,  Adalet herkese lazım.   Bizler demokrasinin olduğu, siyaset yapmak  isteyenlerin  sabaha karşı  eşlerinin, çocuklarının  alınma korkusu duymadıkları, akşam eve ekmek götürme kaygısının olmadığı , çocukların tok, gençlerin umutlu, anne-babaların mahcup olmadığı bir Türkiye’ye az kaldı. İYİ Parti Gümbür gümbür geliyor ve Millet İttifakı iktidarına az kaldı” dedi.
İtibarsızlaştırmaya Karşı Başkanlarımıza Her Türlü Hukuk Desteğini Vereceği
Gündem dışı söz alan Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale Belediye Meclis Grup Başkan Vekili Erdal Gezen de  konuşmasının başında Belediye Başkanlarına yönelik yapılan operasyona değindi.  Gezen İtibarsızlaştırılmaya yönelik yapılan bu operasyonlara karşı başkanlara her türlü hukuk desteğini vereceklerini belirterek “Cumhuriyet Halk Partili Belediyelere yakından takip ettiğiniz gibi operasyonlar yapılıyor.  Güvenilmez duygusunu yaşatmaya yönelik  bir algı operasyonu ve siyasallaşmış yargı çabası.  Cumhuriyet Halk Partisi Belediyelerin görevini yapamıyor algısını  yaratma çabası, yapılan hizmetleri engelleme çabasını tabi ki başaramayacaklar.  Yargıdaki siyasallaşma tabi ki hepimizin  bildiği gibi bağımsızlığı ötelemesi hariç, adalet kavramını da maalesef yıpratıyor ve çürütüyor.  Toplumumuzun her kesiminde bunu açık bir şekilde görebiliyoruz.  Önceki gün Çan Belediye Başkanımızın, ondan önce de Küçükkuyu Belediye Başkanımızın, tamamen yasal ve hukuk boyutu dışında  verilere dayanmaksızın göz altına alınarak itibarsızlaştırma çabasında olduğunu gördük.  Yapılan işlemler temelsiz ve hukuka aykırıdır.  Sabah 06:45’te gözaltına alınmanın hiçbir gerekçesi yoktur.  Gözaltına alınmanın iki tane basit şartı var,  gözaltına alınması tedbiri  soruşturma yönünden zorunlu olmasına,  şüpheli bir suç işlediyse şüphesini oluşturan somut delilerin  varlığı halinde olur.  Eğer bunlar yoksa ilgili makam davetiye ile ifadeye çağırılır bu kadar basit.  Çağırılmazlar mıydı? Çağırıldığında illa malum basın da orada olmak zorunda mıydı?  Bu itibarsız çalışmalara karşın başkanlarımıza her türlü desteği vereceğiz” dedi.
Nitelikli Gıdaya Erişmek Zorlaşıyor
Konuşmasının devamında ekonomiye değinen ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine değinen CHP Belediye Meclisi Grup Başkan Vekili Erdal Gezen  “2021 Haziran Ayında bu meclis salonundaki konuşmalarımdan bir alıntı ‘Hesap veremeyen, şeffaf olamayan bir ülkede demokrasi olmaz. Demokrasinin olmadığı bir ülkede de ekonomi hiçbir zaman gelişmez’ demişiz.  O dönem Dolar 8.69 TL , altının gıramı da 526 TL, TÜİK  Tüketici enflasyon rakamı da %30 bir yıl sonraki verilerde ise TÜİK ‘ten %73 ile %80 arasında bir açıklama bekleniyor.  Dolar 16,50 TL, Altınınn ise gramı 980 TL.  aradaki fark %100 ve ülke batıyor. Bağımsız araştırmacılar 2022 yılında gerçek enflasyonun %20 civarında olacağını söylüyorlar.  Birleşik kamu için  Ar-ge birimi için yapılan bir çalışma var. 64 tane sabit gıda Tüketim maddesi  üzerine her ay enflasyon  çalışması yapılıyor.  Gıda fiyatlarındaki yıllık artışların %140’ı  ocak ayının başından Haziran ayına kadar ki artış %50’yi geçti.  Bunların hepsi üst üste koyulduğunda nitelikli gıdaya erişimde ve açlık sınırının her geçen gün arttığını görüyoruz. İnsan onuruna yaraşır bir şekilde yaşayabilmek için her ailenin 12 bin TL Para kazanması gerekiyor.  İki tane asgari ücretliyi yan yana koyduğunuz zaman 8 bin 500 TL’yi aşamıyor. Yani  ülkemizde aileler nitelikli gıdaya ulaşamıyorlar” dedi.
Ekmeğe Zam Mı Geliyor?
Mecliste, ekmeğin 4 TL olması için tekliflerin verildiğini belirten CHP Belediye Meclisi Grup Başkan Vekili Erdal Gezen “Şu anda 210 gram ekmek 3 TL’den satılıyor.  Ama çok yakın bir zamanda bu teklif verildi,  210 gram ekmeğin fiyatı 4 TL olacak.  50 kilogramlık bir unun fiyatını sadece  10 gün içinde 410 TL’den 500 TL’ye çıktığı, mayanın 230 TL’ye çıktığı,  Odunun ise yaklaşık 5 ay içerisinde  tonunun bin 180 TL’den  2 bin 300 TL’ye çıktığı bir Çanakkale’de yaşıyoruz.  Yani bu zam kaçınılmaz ve ekmem 5 TL’ye kadar dayanacak. Bu ülkede ekmekle doymak da bir lüks olma yolunda gidiyoruz.  Yer4el yoğurdun kilosu 26 TL, Yumurtanın bile 2 TL’den alındığı bu ülkede  çocukların aç yatmamaları mümkün değil” dedi.
Geziye Katılanların Yaptığı İtirazın NE Kadar Haklı Olduğunu Görüyoruz
Gündem dışı konuşmasında Gezi eylemlerinde yaşananlar ve iktidarın tavrına da değinen CHP Belediye Meclisi Grup Başkan Vekili Erdal Gezen “Siyasi iktidarın temsilcileri artık öfkeleniyorlar.  Öfkeli bir şekilde ülkeyi yönetiyorlar ve başarısız oluyorlar.  Yönetemiyorlar, çözüm üretemiyorlar ve çaresizlik içerisindeler.  Siyasi İktidar temsilcilerinin söylemleri Cumhurbaşkanının  Gezi eylemcileri içiğn sarf ettiği ifadeler  bizleri derinden üzmüştür.  Halkımız ve Özellikle kadınlarımızı derinden üzmüştür.  Kabul edilebilecek bir kelime değil maalesef.  Şunu söyleyebilirim, Gezi Türkiye’nin özgürlük  şiiridir.  Gezi’de demokrasi, özgürlük ve gezi ağaçları ifade edilmiştir.  Bugün Adalet ve Kalkınma Partisinin ülkeyi getirdiği durum,  Geziye katılanların itirazlarında ne kadar haklı olduğunu açıkça göstermektedir” dedi.
Yargı Bağımsızlığını  CHP’li Belediye Başkanlarının Mahkeme Sonuçlarına Gör Mi Belirleyeceğiz
Gündem dışı söz alan AK Parti  Belediye Meclisi Grup Başkan Vekili Esra Yüksel ise, İYİ Partili Burak Kunt ve CHP’li Erdal Gezen’in  Belediye Başkanları ile ilgili konularına cevap verdi. İlk olarak Gökçeada Belediye Başkanı Ünal Çetin’in tutuklama sürecine değinen Yüksel   “Gökçeada Belediye Başkanı ile ilgili bizim bildiğimiz kadarı ile  kendisi ile ilgili yapılan hiçbir davetiyeye katılmayıp mahkemenin son gününde sahte doktor raporu ile  mahkemenin raporu oylaması sonucu iddiaların vehameti karşısında da  yakalama kararı dışında bir seçenek kalmadığı için  bu duruma gelinmiştir. Süreci saptamalarla izlenirse  bu durum ortaya çıkacaktır.   Yargı siyasallaştı diyorsunuz. Yargı siyasallaşsaydı Ülgür Gökhan yargılandığı davada beraat eder miydi? Belediye Başkanı bir açıklama yaptı ve dedi ki ‘bir yargı süreci vardı beraat ettim, aklandım  kendimden emindim çünkü ben hukuka güveniyorum  ve adalet önünden başka hiçbir şeyin önünde eğilmeyen hakimlerimiz var’ dediniz.  Yani yargının siyasal olup olmadığını CHP’li başkanların mahkeme sonuçlarına göre mi  tayin edeceğiz.  Yargı ve hukukla ilgili  sürekli itibarsızlaştırıcı tavırlarınızdan dolayı kınıyorum.   Çana gelince bir baktım ki Bülent Öz’ün hukuk süreci başlar başlamaz , fikri olmayan herkes bir cümle kullanıyor ‘bir telefonla gelebilecekken’ diye başlayan paylaşımlar.   Bu hukuksal sorgulamanın bir sürecinde nüfuslu kişilerin  delil karartma  ihtimaline karşı  bilinen bir yöntem. Yani nüfuslu kişiler  delil karartabilir, süreci farklı yöne getirebilir  bu sadece Bülent Öz’e özel bir uygulama değil bu herkese karşı yapılıyor.  Bunun üzerinden olayı mecrasından çıkartıp hedef şaşırtma gibi  bir yöntemdir ve aciziyeti göstermektedir.  Ayrıca iddialar karşısında sorgulanmak, yargılanmak ve aklanmak,  o iddialarla muhattap olan  başkanları istediği bir şey olmalıdır.  Bizler sizin gibi sistem üzerinden değil, başkanlık makamı üzerinden hareket ediyoruz.  Bu önemli makamı Belediyede çalışmış birileri tarafından şikayet ediliyor delillendirildi” dedi.
Söylediğini Hukuk Saçmalığı
Yüksel’in bu sözleri üzerine  araya giren Belediye Başkanı Ülgür Gökhan söylenenlerin hukuk saçmalığı olduğunu belirterek “Böyle saçma sapan laf olur mu? Delillerin kesin olduğunu nerden biliyorsunuz? Hukuk saçmalığına devam edin.  Bu dediğiniz Hukuk saçmalığıdır. Orada kesinleşmemiş bir iddiayı burada  söylemeniz hukuk saçmalığı.  15 gündür inceleniyor. Yani  adam bir şey kanıtlayacak olsa  15 günde Belediyeyi boşaltır” dedi.
Gezi Vehemetini Sürekli Kutlamaya Çalışıyorsunuz
Konuşmasının devamında CHP Belediye Meclisi Grup Başkan Vekili Erdal Gezen’in  Gezi eylemleri ile ilgili açıklamalarına da cevap veren AK Parti Belediye Meclisi Grup Başkan Velili Esra Yüksel “Gezi’yi kutsamaktan, Gezi’yi kutlamaktan yorulmadınız.  Gezi’yi o gün kınadık bugün de kınamaya devam ediyoruz.  Gezi olaylarında tamamen çevre hassasiyeti ile bulunan  insanlar dışındaki vandallığın,  terörist  başının posterinin açılmasının, devletin polisine saldırılmasının, halk otobüslerinin yakılmasının,  esnafın dükkanlarını yağmalamanın suç olmadığını kimse düşünemez. Bunlar birer suçtur, ceza kanununda da yeri vardır.  Ona göre de şu anda mahkemeler devam ediyor.  Bütün bunlar olurken böyle bir vehameti siz sürekli  kutlamaya çalıştıkça  suçlusunuz.  Hukukçusunuz, bir suçu ve suçluyu  övmek gibi bir suça iştirak ettiğinizi düşünmüyor musunuz?  Bu tavrınızı kınıyorum” dedi.
Cumhurbaşkanının Sözlerini Neden Üstünüze Aldınız Ki
AK Parti Belediye  Meclis Grup Başkan Vekili Esra Yüksel’in Gezi ile ilgili sözleri üzerine mecliste tansiyon yükselirken gündem dışı söz alan  CHP Belediye Meclis Üyesi Rebiye Ünüvar  yaptığı açıklamada “Bir kadın sonra insan olarak Cumhurbaşkanımızın söylediği  bu sözden, gezi ruhu taşıyan  kişiler olarak rencide olduk, çok üzüldük,  canımız incindi. Esra hanım empati yapabilir o gezi ile ilgili her türlü algı onun algısıdır.  Ama en azından biz Gezi ruhuna inanan insanlar olarak rencide olduk.  Bizim rencide olmamızdan  o da üzüntü duydu mı?” dedi.
CHP Meclis Üyesi Rebiye Ünüvar’ın sözleri üzerine  bir rapor okuyan AK Parti Meclis Üyesi Özlem Karadayı ise “Ben şimdi size bir rapor okuyacağım. 58 Kamu binası, 68 Mobese kamerası,  337 iş yeri tahrip edildi, 90 belediye otobüsü yakıldı, 214 özel araç, 240 polis aracı, 45 Ambulans,  parti binalarına zarar verildi. Türkiye’ye ekonomik zararı  200 Milyar dolar.  Cumhurbaşkanımız bu sözleri  teröristlere, bu zararı verenlere söylüyor.  Gerçekten ağaç sevdası ile gelenlere değil.  Bu kişiler alınsın üstüne, siz neden alınıyorsunuz?” dedi. 
 
Gezi Anlayışını Kutluyoruz
Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’da bizzat katıldığı Gezi Eylemleri ile ilgili açıklama yaparak “Ben Gezi’ye ilk günden katılan birisiyim.  Ben yakıp yıkmadım ve benim gibi on binler de yakıp yıkmadı.  Daha sonra bir takım provokatörler, kimlerin oraya atıldığı bilinen ve söylenmeyen  provokatörler o işi bu hale getirdi.  O yakanlar, yıkanlar biz değiliz. Oraya  giden ve katılan, hiçbir günahı olmayan tamamen demokrasi için o iki ayyaş dendiği için tepki gösteren,  Taksimde 31 Mart vakalarını hortlatmak için  oraya o binanın yapılması için  plan yapanlara karşı  bir halkın direnişidir.  Ondan sonraki olaylara şiddetle karşıyız.  Biz Gezi’nin başlangıç anlayışlını kutluyoruz.  Yoksa o terörizmi, tahribat edenleri, vandallığı  kutlamamız söz konusu bile olamaz.  O zamanlar sizin partinin içinde Geziye olumlu referans verenler vardı.  Oralarda Cuma Namazları kılındı, iftar sofraları kuruldu ben bunların hepsine şahidim.  Baktılar ki iş sakat aleyhte gidiyor. İşte o zaman o palalı, kılıçlı, baltalı adamları soktular.  O provokatörlerle olay buralara geldi.  Bu geldi geçti ama biz o anlayışı kutluyoruz.   Buradan bir arkadaş da söyleyebilirdi ama o üslup  sayın Cumhurbaşkanının üslubu olmamalı” dedi.
 Çocuklarının Gözü Önünde Gözaltına Almak Ayıptır
Belediye Başkanı Ülgür Gökhan Konuşmasında Gözaltı süreçlerine de değinerek “Konumuz yargının gözaltına alma, alamaması değil,  bizler Belediye Başkanlarıyız ve iyi kötü kanunları uygulamakla mükellefiz.  Ben kaç kere çağırıldım savcılığa ve gittim ifade verdim.  Yargılandım ve bu yargılanmalarla ilgili hiç benim ağzımdan bir eleştiri duydunuz mu?  Ama adaletsizliği, tarafsızlığı eleştiriyorum.  Ama daha yeni Anayasa kararlarını ‘Tanımıyorum’ diyen  bir kimlik şu anda Adalet Bakanlığı yardımcısı oldu.  Eleştirmek eyvallah, ama mahkeme kararını uygulamam  denmez.  İdare mahkemesinden bana karar geliyor ben uygulamam diyebilir miyim?  Mahkeme kararlarını uygulamamak suç.  Dolayısı ile hukuk kavramları ile ilgili bu ülkede bir karmaşa var.  Bunu düzeltmemiz lazım.  Bu düzenlememizin nedeni ekonomiden önce hukuk.  Enflasyon düzelir ama bozulan hukuk düzelmez.  Çağırıldığı zaman gider, gitmez burada tartışmanın bir manası yok ama sabaha karşı çocuğunun gözü önünde  polis takdirinde alınması son derece yanlıştır, ayıptır” dedi.
Cuma Deren