Uzun yıllardır görülen davalarda karar çıktı. CHP’ li Belediye Başkanı Ülgür Gökhan beraat aldı.
Başkan Gökhan, dün kameralar karşısına geçti, bunca yıldır suskunluğundan, gelinen son noktaya sürece ilişkin çarpıcı sözler etti.
13 yıldır devam eden yargılama sürecinden, karar gününe dek sergilediği tutumunun nedenini tek cümlede ifade eden Gökhan, şöyle dedi;
“Suçsuz Olduğumu Bildiğim İçin Sabırla Bekledim”
Aralık ayının ikinci haftası, CHP’ li Başkan Gökhan için kelimenin tam anlamıyla şu oldu; “Sabrın Sonu Selamet”
18. YÜZYILDAN, DEĞİRMENCİ ÖRNEĞİ İLE,
“ÇANAKKALE’ DE DE HAKİMLER VAR..!”
Chp’ lİ Gökhan, İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenledi. Mahkeme kararından övgüyle bahseder iken, 18. Yüzyıldan bir örnek verdi.
“ 18. Yüz yılda Alman kralı  Frederic’ in sarayına katmak istediği bir değirmen vardı. 
Değirmenci vermemiş. Kralın ‘Zorla alırım’ mesajına değirmenci ‘Alamazsın Berlin’de  hakimler var’ diye cevap vermiştir. 
Bu sözü dün bana Çanakkale’de yaşatan ‘Çanakkale’de Hakimler var’ dedirten süreçte, akıl ve vicdanla hareket eden tüm yargı mensuplarına teşekkür ederim” dedi.
------------------------------------
13 YLILLIK YARGILAMADA,
GÖKHAN BERAAT ETTİ..!
-----------------------------------
Kamuoyunda, Mazot davası olarak da isimlendirilen Yargılama sürecinde, CHP’ li Başkan Ülgür Gökhan için; ‘Sabrın Sonu Selamet’ oldu.
 Uzun yıllardır görülen davalarda karar, önceki gün çıktı. CHP’ li Belediye Başkanı Ülgür Gökhan beraat aldı.
Başkan Gökhan, dün kameralar karşısına geçti, bunca yıldır suskunluğundan, gelinen son noktaya sürece ilişkin çarpıcı sözler etti.
13 yıldır devam eden yargılama sürecinden, karar gününe dek sergilediği tutumunun nedenini tek cümlede ifade eden Gökhan, şöyle dedi;
“Suçsuz Olduğumu Bildiğim İçin Sabırla Bekledim”
Aralık ayının ikinci haftası, CHP’ li Başkan Gökhan için kelimenin tam anlamıyla şu oldu; “Sabrın Sonu Selamet”
Pazartesi günü beraat’ ine karar verilen Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, 13 yıllık hukuk mücadelesi ile ilgili ilk kez konuştu ve süreci baştan sona değerlendirdi.
Düzenlediği Basın Toplantısında 13 yıllık süreç hakkında bilgi veren Başkan Gökhan, suçsuz olduğunu bildiği için sabırla beklediğini belirterek “Bu konu ile ilgili, 13 yıl boyunca hakkımda yapılan her türlü, haksız suçlamalara, eleştirilere karşı susma hakkımı kullandım. Cevap vermedim çünkü sonuçta bu bir, kendini cübbesinin hakkını veren, hiçbir gücün değil ama yalnızca Adaletin önünde eğilen, hukukçulara ve bu dava süreci boyunca, 3 seçim geçirdiğim Çanakkale halkına teslim ettim.  Bu anlayışla davrandım ve hep sonuç itibari ile bu davanın, sonucunu sabırla bekledim” dedi.
13 yıldır devam eden davada Pazartesi günü beraat eden Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan dün İl Başkanlığı binasında bir Basın Toplantısı düzenleyerek yaşanan süreçle ilgili bilgiler verdi.  Yapılan Basın toplantısına katılan İl Başkanı Metin Ümit Ural bir açıklama yaptı.
Ural;   ‘’Bugün burada toplanma sebebimiz, önemli bir basın açıklaması hepinizin bildiği gibi, 2008 yılında başlayan,13 yıllık adliye dosya, sonuçlandı din itibari ile, tabi burada çok önemli bir konunun altını çizmeden geçmek istiyorum. Bu dosya, 3- 4 yıllık bir süreçte, İstanbul'a gidip gelerek, İstanbul'da FETÖ dosyaları ila bile araya getirilmeye çalışılmış olup, nihayetinde Çanakkale adliyesinde soruşturmanın sürekli mahkemenin devamına karar verilmiş olup, Nihayetinde Çanakkale adliyesinde, soruşturmanın, sürekli mahkemenin devamına karar verilmiş olup, Çanakkale'de sürdürülmüştür. Ama 13 yılın sonunda, dün itibari ile mahkeme heyetinin, verdiği karar doğrultusunda da Çanakkale'mizin değerli beledi başkanımız Ülgür Gökhan davadan beraat etmiştir. Biz birlikte burada bu süreçleri, kamuoyunun çok daha  net açık bir şekilde, basının çok daha çok açık bir şekilde, bilgilenmesi için bu toplantıyı düzenledik. Hepinize iyi toplantılar’’ dedi. 
İl Başkanı Metin Ümit Ural’ın konuşmasının ardından söz alan ve Hukuk süreci hakkında bilgiler veren Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ise; ‘’B Ekim 2008’den bu yana Çanakkale gündemini meşgul eden, hukuki sürecinin dün karar duruşması gerçekleştirildi. Yani yaklaşık 13 yıldır bu dava devam etmekteydi, bu davanın tabii geçmiş süreçleri 2 kere İstanbul'a, özel mahkemeye gitti, yani bir terör, suçlaması vardı.” şekilnde sözler ile suçlamalardan söz etti.
Gökhan daha sonra şunları söyledi;  “Terör örgütü kurma ve yönetme suçlaması vardı hakkımda, bununla ilgili İstanbul'a özel mahkemeye 2 kere gitti.
Ama ikisinde de burada ki bir terör örgütü, suçlamasına yer olunmadığına dair bir karar alındı, savcılık ve mahkemeler ve o sonrada uyuşmazlık mahkemesi olarak Yargıtay'a gitti ve Yargıtay o noktada kararını verdi ve bu şeyin Çanakkale'de görülmesi gerektiği konusunda kararını belirtti. Dolayısı ile o 13 yıllık sürecin içinde bunlarda var. Dosyanın Terör dosyasından, Ağır ceza dosyasına dönme süreci de var”
Suçsuz Olduğuma İnandığım İçin Davanın Sonucunu Sabırla Bekledim
Başkan Gökhan “Bu 13 yıl dava konusu hukuki bir süreçti, Adaletin tecelli edeceğine, suçsuzluğuma inancıma bugüne kadar, susma hakkımı kullandım. Bu konu ile ilgili, 13 yıl boyunca hakkımda yapılan her türlü, haksız suçlamalara, eleştirilere karşı susma hakkımı kullandım. Cevap vermedim çünkü sonuçta bu bir, kendini cübbesinin hakkını veren, hiçbir gücün değil ama yalnızca Adaletin önünde eğilen, hukukçulara ve bu dava süreci boyunca, 3 seçim geçirdiğim Çanakkale halkına teslim ettim.  Bu anlayışla davrandım ve hep sonuç itibari ile bu davanın, sonucunu sabırla bekledim. Çünkü bu davada kendimden dede baba mirasımız, 78 yıllık Akaryakıt işletmemizin, ticari ahlakımızdan zerre kadar şüphemiz yoktur. Ben 78 yıllık ticari firmanın son yöneticisiyim. Dolayısı ile Akaryakıt işi yapıyoruz ve bu geçmiş süreçtete, Karaborsa süreçleri geçirdik. Bu süreçlerde o zaman 70’li yıllarda çok yoğun bir karaborsa dönemi vardı. Onları geçirdik, daha sonra da, bizim buradaki müşterilerimize ilişkilerimiz ve güven duygusunu yerleştirmiş olmamız, bizim en büyük buradaki amacımızdır. Ve bu noktada da başarıya ulaştığımızı zannediyorum. Dolayısı ile bu konuda Kamuoyunun beni gayet iyi tanıdığını, bizim firmamız gayet iyi tanıdığını ve sonuç itibari ile de bu benim sabrımı pekiştirmiş oldu” dedi.
Özel İşlerim İle Belediye Başkanlığı Görevim Arasında Kumpas Kurmaya Çalıştılar
Yaşanan süreç  ile ilgili bilgiler veren Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Özel işi lüile Belediye Başkanlığı görevi altında kumpas kurmaya çalıştıklarını belirterek “Ama kuşkulanan bir şey vardı, o da dönemin yani bundan 13 yıl  önceki siyasi atmosferi  ve devletin tüm kurumlarına çöreklenmiş olan  Fetö’dür.  Çünkü Frtö kumpasları , bu ülkenin kurumları,  yeri doldurulmaz değerlerini,  hayatını ülkemizin yükselişine ve  ilerlemesine adamış nice aydını  öğütmekteydi. Burada aynı  özellikle beni ilişkilendirmek isteyen de  emniyetin ve adaletin içine yuvalanmış  Fetö’nün tedrisatından geçmiş  sözüm ona devlet görevlileridir.  Bu davanın ilk başlangıcında  bunun   Ticaret Bakanlığı müfettişlerinden başlayan, KOM Müdürü ile devam eden, o dönemdeki soruşturma hakimi olan ve Hakan isimli savcı ile devam eden  ve ağır ceza reisinin kararları ile devam eden, şu anda adını saydıklarımın hepsi  şu an itibari ile ya ceza evinde,  ya da kaçak vaziyette. Hepsi de Fetö’den  yakalanmış veya hakkında soruşturma açılmış kişiler.  Dolayısı ile böyle bir dosya. Başlangıç süreci böyle.  Daha sonra Fetö süreçleri gittikten sonra normal adli , Ağır Ceza Mahkemesinin önüne geldi.  Daha doğrusu hakimler artık  Fetö’nün dışındaki isimler oldu. 2002 yılından  beri sürdürdüğüm  Belediye Başkanlığı  görevimi kötüye kullandığım iftiralarıyla, özel işimle Belediye  Başkanlığı görevim arasında  alçakça bir kumpas kurmaya çalıştılar.  Halbuki benim ticaret yapmama yasağım  sadece Belediye ile ilgili. Ben Belediye Başkanı Olarak, Belediye ile bir iş yapamam, Belediye ile ticari bir ilişki içerisinde olamam. Onun dışında  ticaret yapma yasağım yok.  Hatta bu noktada Ticaret Bakanının  ticaret yapma süreçleri gündeme gelmişti.  Ticaret Bakanı da ticaret yapamaz değil. Ama  Ticaret Bakanlığına Mal sattığı eleştirilmişti. Ben de  Belediye Otobüslerine veya ilgili kurumlarına mal satsaydım  elbette uygun olmayan bir suç olurdu.  Ama ben burada, bugün yok olan  dün itibari ile şahsıma yaftalanan tüm ağır suçlarda, KOM Müdürü, hakimi, savcısı olmak üzere hepsi,  bizi Fetö şahsıma yaftalanan tüm ağır suçlardan kumpası içerisinde suçlayanlar bugün yok. Ama  ben de dün itibari ile şahsıma yaftalanmak istenmiş tüm ağır suçlardan, iftiralardan beraat ederek  bugün başı dik, alnı ak olarak kamuoyunun karşısındayım.  Ama o insanlar, kimi kaçak, kimi hapiste, kimi ceza yemiş  ve ortalıkta yoklar.  Bu süreçte yaşamım boyunca  korumaya ant içtiğim doğruluk ve Hukuk’un üstünlüğüne ve adaletin mutlaka yerini bulacağı inancımdan hiç sapmadım.  Bu inancı hep taşıdım ve bu değerlere inandığımı daima dik tutan, benim bu hukuk mücadelemde dim dik yanımda duran  aileme, hukukçu dostlarıma,  siyasi yoldaşlarıma, çalışma arkadaşlarıma, hukukun verdiği kararı bekleyip   Algı yönetimine soyunmayan  izanlı ve sorumlu Gazetecilere   ve benden şüphe etmeyen Çanakkale Halkına çok teşekkür ederim.  Bu benim açımdan çok önemliydi ve Çanakkale Halkının bana olan güveninden çok mutluyum.  Dolayısı ile Mahkeme kararı da bunu pekiştirdi ve bunu taçlandırdı. 18. Yüz yıla Alma Frederic’in sarayına katmak istediği bir değirmen vardı.  Değirmenci vermemiş. Kralın ‘Zorla alırım’ mesajına değirmenci ‘Alamazsın Berlin’de  hakimler var’ diye cevap vermiştir.  Bu sözü dün bana Çanakkale’de yaşatan ‘Çanakkale’de Hakimler var’ dedirten süreçte, akıl ve vicdanla hareket eden tüm yargı mensuplarına teşekkür ederim” dedi.
Cuma Deren