Gazeteciler için pek önemli bir tarihte, çok dikkat çekici çıkışa imza attı;
"BAYRAM GELMİŞ NEYİME,
ALEHTE YAZ DA GÖRELİM...!"
Gazeteci, Yazar, Çanakkale Çevre Dernekleri Federasyonu gibi, Kent Şurası Derneği Başykanı da olan Tonka, '24 Temmuz Basın Bayramı'nı çok çarpıcı ifadeler ile değerlendirdi.
Tonka; "Türkiye'de Basın Mensubu Olmak Zor..." vurgusu yapıp, bunun nedenini de şu sözler ile özetledi.
"Gelir elde etmek için reklam almalısın... Reklam veren firma, enerji şirketi Pm-2.5 salınımıyla sağlığımızı bozuyor... Aleyhte yaz da, görelim..."

-------------------------------------
10 PARMAĞINDA, 10 MARİFET İSİM, SÖZÜ ŞUNA GETİRDİ;
"KUTLAYAN ÇOK, FARKINDA OLAN YOK...!"
--------------------------------------

ÇOK ÇARPICI İFADELER İLE ÖZET ANLATIM, BASIN BAYRAMI ÜZERİNE GELDİ...
Gazeteci, Yazar, Çanakkale Çevre Dernekleri Federasyonu gibi, Kent Şurası Derneği Başkanı da olan Bünyamin Nami Tonka, '24 Temmuz Basın Bayramı'nı çok çarpıcı ifadeler ile değerlendirdi.
Tonka önce; "Türkiye'de Basın Mensubu Olmak Zor..." vurgusu yaptı, ardından da  bunun nedenini şu sözler ile özetledi.
"Gelir elde etmek için reklam almalısın... Reklam veren firma, enerji şirketi Pm-2.5 salınımıyla sağlığımızı bozuyor... Aleyhte yaz da, görelim..."
Kamu adına, 365 gün 6 saat mesaide olan ender meslek dallarından olan Gazeteciliği, günümüz şartlarına göre değrelendirip, çarpıcı ifadeler ile bir yazı kaleme alan Gazeteci ve birçok STK' da aktif görevli, Knet Şurası Derneği'nin Başkanlığını da yapan Tonka, tarihi geldiğinde bayramları kutlanan, övgü dolu sözler ile mesajlar yayınlanan Gazeteciler için 24 Temmuz Basın Bayramı' nın günümüz şartlarında ne anlam taşıdığına  çarpıcı ifadeler ile  dikkat çekti.

'TÜRKİYE'DE BASIN MENSUBU OLMAK ZOR...'
Tonka; "Türkiye'de, basın mensubu olmak çok zor..." vurdgğusu arıdndan, sözlerini şöyle sürdürdü;
"Gelir elde etmek için reklam almalısın... Reklam veren firma, enerji şirketi Pm-2.5 salınımıyla sağlığımızı bozuyor... Aleyhte yaz da, görelim...
Müsilajın sebebi kirlilik... Kirliliğin kaynağı olan kuruluşun adını söyleyen bilim adamına, kirliliğin kaynağı olan kuruluşun temsilcisi, Türkiye'nin en büyük prestijli kuruluşuna 'böyle söyleyemezsiniz, diye ayar verebiliyor...'
Çünkü, o kuruluşun büyük olması, Marmara Denizini kirletme hakkını ona tanımaktadır! Öyle düşünmektedir... Bu kuruluşa, çevreyi kirletiyor, diye ceza da, kesemezsiniz... Denetleme de, hak getire..."

YABANCI DEVLETLERCE FONLANAN GAZETECİLER...
Türkiye'de yabancı devletlerce fonlanan gazeteler ve gazetecilerin de varlığından söz eden Tonka, KİMİNE GÖRE İDDİA, KİMİNE GÖRE DE BİZATİ İTİRAFLARA DEĞİNDİ.
Tonka şunları söyledi; "ABD, Türkiye'deki imajını düzeltmek için geçtiğimiz yıllarda, 10 milyon dolar para dağıtıyor... Liberal sol düşünce içinde olan anlı şanlı gazetecilerimize dört yüz bin dolar, kişi başı para dağıtılıyor...
Eski tüfek bir gazeteci de, yine ABD tarafından fonlanıyor...
Aleni fonlanan gazeteciler de var... Kendileri ifşa ediyor... Köln, Amsterdam, İstanbul ve Diyarbakır merkezli ve dört ayaklı bir oluşum da Germenler tarafından fonlanıyor...
Bizim basın da, havuzdan beslenenler ve belediyelerden beslenenler olmak üzere iki gruba ayrılmış durumda...

DÖRDÜNCÜ KUVVET OLMALIYDI..
Aslında, basın, doğruları halka aktarmak için var olmalıydı. Dördüncü kuvvet olmalıydı... Diğer üç kuvvet, tek kuvvete dönüşünce basın da ikinci kuvvete terfi etti... İşte ikinciliğe terfi eden bu basın da iki gruba ayrılmış durumda... Yalnız yalakalıkta, her iki taraf da birinciliği kimseye bırakmıyor... Olan da, bizim gibi gerçek ve sadece gerçeği yazan basın mensuplarına oluyor... Soluğumuz kesiliyor... Ne İsa'ya ne de Musa'ya yaranamıyoruz. Ha! Öyle yaranma derdimiz de yok!"
15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişimiyle, darbecilerin hakim olduğu ( kendi ifadelerine göre 204) medya kuruluşunun  kapatıldığını anımsatan Tonka;
"Buralarda çalışıp  yurt dışına kaçmayan 320 gazeteci kılıklı zat da tutuklandı... Hüküm giydi... Şimdi, yurt dışına kaçan arkadaşları da, yine fonlanmakta ve Türkiye aleyhinde faaliyetlerine devam etmektedirler...
Hani, Franko, Madrid'e dört koldan saldırır. Sonra, içerideki adamları da, yıkıcı faaliyete başlayarak beşinci koldan hücum eder... İşte, böylece Madrid, Franco'nun eline geçer... Faşizm başlar... Bizdeki basın da, tabii ki, istisnaları var, beşinci kol gibi, Türkiye ve Türklük aleyhine faaliyet göstermekte bir beis görmemektedir...
Biz, yine ülkemizin ve milletimizin çıkarları için çalışan, doğrudan ayrılmayan, kurucu lidere ve iradeye saygılı olan, sayıları az da olsa, dik duran, kan kusup kızılcık şerbeti içtim, diyen gazetecilerin ve basının 'Basın  Günü' nü kutlayalım...
Bağımsız gazetecilerin sayısının artması dileğiyle 'Basın Günü' müz kutlu olsun...
24 Temmuz Basın Günümüz Kutlu Olsun..." dedi.

Cuma Deren