1 Temmuz ardından kısıtlamaların kaldırılması ve hafta sonu yasaklarının ortadan kaldırılmasının ardından turizmdeki beklentiler merak konusu oldu. Çanakkale Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (ÇATOD) Yönetim Kurulu Başkanı Armağan Aydeğer ve TÜRSAB Balıkesir-Çanakkale Bölge Başkanı Ahmet Çelik 1 Temmuz’da başlayan normalleşme sürecinin ardından turizmdeki hareketlilik, bayram tatili beklentisi ve Müsilaj’ın Çanakkale turizmi üzerine etkileri hakkında Gazetesimize değerlendirmeler yaptılar.  Çanakkale'de 1 Temmuz’un ardından turizmin durumunu kentin en aktif iki turizmci  ismi değerlendirdi.  Vaka sayısının düşmesinin sektörel anlamda sevindirici gelişme olduğunu kaydeden turizmciler, “Vatandaşlarımızı bölgemizde tatil yapmaları için bekliyoruz. Biz aradıkları her şeye sahibiz’’ dediler. Son zamanlarda Rusya'nın uçak seferleri açmasının da güneydeki otelleri doldurduğuna dikkat çeken turizmciler, “Eğer vaka sayıları da böyle giderse sonbaharın kışın sonuna doğru sarkan bir kış turizmi bekliyoruz” ifadelerini kullandılar.
 
“VAKA SAYILARIMIZIN DÜŞMESİ BİZİ EN ÇOK MUTLU EDEN KONU”
Ahmet Çelik yaptığı açıklama, ‘’1 Temmuz itibariyle devletimizin aldığı tedbirler kurallar gereği Türkiye'de normalleşme süreci başladı. Tabii vaka sayılarımızın düşmesi bizi en çok mutlu eden konu, vaka sayılarının düşmesi ile aşılamanın ciddi noktada aşılanan vatandaşlarımızın sayısı artması ve düşen vaka sayılarıyla birlikte paralellik gösteriyor, bu öncelikle önce sağlık düsturumuzdan dolayı mutlu edici bir konu, biz turizmcilerin de düşündüğü insan sağlığı, dolayısı ile bu konu hayati önem taşıyor. Tabii turizmciler Türkiye'nin önemli bir aktörü olduğu gibi cari açığın kapanması noktasında bayrak taşıyıcı, başrol oyuncusudurlar. 2020 yılında ülkeye gelen turistlerin yabancı vatandaşların yüzde 80’i seyahat acenteleri ve tur operatörleri tarafından ülkeye getirilmiştir. Dolayısı ile ülkeye dövizi getiren ve cari açığın düşmesinde en önemli aktörler turizmciler” dedi.

“Bölgemiz ile ilgili olarak ise 1 Temmuz’dan sonra tabii 15 Temmuz günü resmi tatil ve bayram ile birlikte akabinde 10 günlük bir süreç 10 günlük bir resmi tatil var” diyen Çelik, “Bu 10 günlük süreçte bölgemiz her zaman olduğu gibi iç pazarda çok kuvvetli bir bölge, çok ciddi bir hareketin ortasında olduğumuzu inanıyoruz. Çünkü bütün Türkiye'deki destinasyonlarla bizim destinasyonlarımızı karşılaştırdığımızda Balıkesir Ayvalık'tan tutun Çanakkale Gelibolu ilçesine kadar Saroz körfezine kadar güneyliye kadar bir yay çizerseniz eğer bu bölgede 660 km’nin üzerinde bir sahil şeridine sahibiz. Bu Türkiye'de  ciddi bir rakam dolaysıyla bu bölgede bu insanlar pandemi sürecinde sonrasında yeni normalde talepleri karşılayacak isteklerini bulacakları Türkiye'deki ender tatil bölgelerinden bir tanesi olduklarını  farkındalar, bir doğa diyebiliriz Çanakkale'nin inanılmaz bir doğası var, Kaz dağlarımız, Çanakkale'de esen rüzgar havamızın çok temiz olması denizlerimizin müsilaja kadar denizlerimiz ciddi temizdi su akıntısından, Saros körfezinde tesislerimiz, şehir merkezindeki Dardanos, Güzelyalı'daki Assos bölgesinde adalarımızdaki tesislerimiz ile Türkiye'de eşi benzeri olamayan bir tatil deneyimini Türkiye'deki tatilcilere sunmak için hazırlar tabii ki. Güneydeki merkezlerden farkımız da tesislerimizin yaygın olması tek bir noktada toplanmayınca daha çok alanda yayılması ile daha çok boş alanlara açık alanları müşterilerin kullanımına sunan bir yapımız var. Bu yapıdan dolayı zaten müşteriler sosyal mesafeye hem isteyerek de olsa, istemeyerek de olsa  korunmak zorunda kalıyorlar alan geniş olduğu için yayıldığı için, bu anlamda da rakiplerimize göre ciddi bir fark yarattığımıza inanıyorum. Troya 2018 yılının da ateşlediği bir ivme oldu, bölgemizde en önemli noktası da Troya Müzesi’dir. Biliyorsunuz müze Avrupa'nın en iyi müzecilik ödülünü aldı. Çok prestijli bir ödül. Son zamanlarda Rusya'nın uçak seferleri açması da güneydeki otelleri doldurdu. Tatil tercih eden iç turizm vatandaşları da bundan dolayı talep kuzey Marmara güney Marmara'ya doğru kaydı. Domino taşı gibi düşünün bu talebin sonbahara kadar süreceğini düşünüyorum. Eğer vaka sayıları da böyle giderse sonbaharın kışın sonuna doğru sarkan bir kış turizmi bekliyoruz. Müsialj ile ilgili olarak da Marmara denizine sınır olan şehirlere baktığımız zaman Çanakkale en temizlenen illerin başında geliyor. Bu anlamda devlete belediyeye teşekkür etmek gerekir, diğer ikinci konu ise tabii Çanakkale su sirkülasyonu bu anlamda kendi içinde temizliğe sebep oluyoruz ve kuzey poyraz esinde ciddi anlamda Müsilaj azaldı. Gökçeada ve Bozcaada adalarımızda da yine yanı şekilde kuzey rüzgarı sebebiyle deniz yüzeyinde müsilaj azaldı. Bütün bunları bir araya getirdiğimizde vatandaşlarımızı Çanakkale'de Balıkesir'de bizim bölgelerimizde tatil yapmaları için bekliyoruz. Biz aradıkları her şeye sahibiz’’ dedi.

“HAREKETLİLİK VAR”
ÇATOD Başkanı Armağan Aydeğer ise, ‘’1 Temmuz sonrası süreç tabi kısıtlamaların kalkması ile birlikte özellikle iç turizmde olumlu gelişmelere sebep oldu. Tabii ki iç turizmle ilgili olan kendi vatandaşlarımız, tatil ile ilgili kendi planlarını planlamaya başladı. Bu sürecin özellikle 15 Temmuz'dan sonra daha da hızlanacağını düşünüyoruz. Çünkü bayram Kurban bayramı ile tatil planlarının daha da netleşeceğini düşünüyoruz. Tabii ki Temmuz’un ilk iki haftasında belli bir hareketlenme olacaktır. Ama bu hareketlenmenin tam bir hareketlenme olması, bir miktar süre alacaktır, insanlar çok uzun süre bir tedirginlik süreci yaşadılar. Evet hareketlilik var ama tam yüzde yüz bir hareketlenmekten bahsetmek için 15 Temmuz sonrasını izlememiz gerekiyor. Ve tahmin ediyoruz ki kurban bayramı ile birlikte özellikle kıyı kesimler oldukça yoğun olacağını düşünüyoruz. Öncelikle tabii bizim açıkçası hedeflediğimiz umut ettiğimiz konu sezonun uzaması çünkü biliyorsunuz var olan kısıtlamalar Kovidin altında dünya ekonomisinin baskı altında kalması, turizmin temmuz ayının başına kadar geç başlamasına sebep oldu, tabii Temmuz geç bir süreç nerdeyse 6 ay bir kayıp düşünebilirsiniz. Bu nedenle bölgemiz içinde aynısını söyleyeceğim Ekim sonuna kadar süreç bu turizm hareketinin devam etmesi açısından önemli, hatta kasım ayının sonuna kadar en azında kültür turizm devam etmesi bölgemiz açısından önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi.

“ÇANAKKALE’DE KÜLTÜR TURİZMİ DE VAR”
“Çanakkale sadece deniz turizmi ile de var olmuyor” diyen Aydeğer, “Aynı zamanda Çanakkale bölgesinin çok önemli başlıklarından bir tanesi de kültür turizmi, biliyorsunuz kültür turizmi yurtdışıdaki kültür turistleri bir tatil hareketliliğine başlamadılar. Özellikle bahsedeceğim pazarlar Uzakdoğu pazarları, Kuzey Amerika Pazarları, Avrupa Pazarları bu Kovid sürecinde bu pazarları ciddi şekilde etkilemişti. Umudumuz sonbahar aylarında küçükte olsa bir hareketin başlaması ve 2022 Nisan ayında bunun tekrar eski seyrine dönmesi çok çok önemsiyoruz bu konuyu, yurt dışında da özellikle balkan pazarları, Bulgaristan Romanya Makedonya ağırlıklı olmak üzere bu pazarlarla ilgili bir hareketlilik beklentimiz var. Müsilajla ilgili konuya gelirsek bu Marmara denizi içerisinde çok uzun süre devam eden bir takım olumsuzlukların bir sonucu olarak karşımıza çıktı. Tabii Çanakkale bölgesine baktığımız zaman biliyorsunuz Çanakkale bir boğaz, bu boğazda ciddi bir akıntı söz konusu yani şunu söyleyebilirim Buradaki denizlerimiz sürekli, kendimi temizleyen çok özel bir coğrafyada, müslajın da doğrudan bir oluşumun gözlemlendiğini söylemek mümkün değil burada,  evet zaman zaman geçişlerin olduğunu görüyoruz, bunlar zaman zaman Marmara'dan gelen unsurların geçişleri olarak geliyor. Önemli olan kaynağının çözüme kavuşması biliyorsunuz bölgemizde sosyal medya takipçisi fazla olan kullanıcı  olanlarda bunu ifade etti. Bu bölgede en hakim olan rüzgar poyraz olduğu müddetçe müsilajın boğazda tutunma ihtimali yok. Dolayısı ile kıyılarımızda Çanakkale kıyılarımızda söz konusu değil, uzun zamandır gözlemleniyor belli yerlerde denize girilen yerlerde görülen şuanda şeyler değil ama ters rüzgarlar olduğunda lodos gibi bu bahsetmiş olduğumuz akıntılarda tersi olduğunda etkisi olabiliyor. Bu sorunun kesinlikle kaynağında çözüme kavuşması çok önemli, çünkü sadece bu ege açısından değil ilerleyen süreçte diğer bölgeleri de tesiri altına alabilir. Bu nedenle Marmara içeresinde oluşacak bu tesislerin bununla alakalı olumsuz atık suların ortadan kaldırılması, tedbirlerin alınması, temizlik çalışmaların devam etmesini çok önemsiyoruz. Bu durumla ilgili çok ciddi bir inan oluştu gerek toplum gerek yerel gerek genel idarelerde şuan bütün Marmara kıyılarında ciddi çalışmalar yürütülüyor. Bu sebeple doğa bize çok sert tepki verdi. Doğanın karsında ne kadar aciz olduğumuz da tekrar gösterdi, onun için doğayla şaka yapmanın kimsenin hakkı yok, doğanın söylediklerini çok iyi duymamız lazım’’ dedi.

Şerife ERDEM-Cuma DEREN