Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Ortak Komite ve Meclis Toplantısı geçtiğimiz gün video konferans yöntemiyle yapıldı. Pandemi kısıtlamalarının ve artan vaka sayılarının masaya yatırıldığı mecliste konuşan ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu, “Çanakkale olarak, ülke olarak vakalarda bize hiç yakışmayan bir tablomuz var. Şubat ayından beri ilimizde salgının 21 kat artması bize daha dikkatli olmamızı maske, mesafe, hijyen kurallarına daha önem vermemizin gerekliliğini gösteriyor” dedi. Meclis Başkanı Osman Okyay ise, “Ülkemiz zor bir süreçten geçiyor. Enflasyonun kalıcı olarak yüksek seviyelerde ilerlemesi hem reel sektör için hem de tüketiciler için bir risk oluşturuyor” şeklinde konuştu.
 
21 Meslek Komitesinin Üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen ortak komite toplantısının açılış konuşmasını yapan Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu, gündemi değerlendirdi. Semizoğlu, “Yiyecek içecek sektöründeki üyelerimiz saat kısıtlamasından şikayetçi iken şimdi kısmi kapanma söz konusu oldu. Sektöre bin beş yüz lira ücret desteği ve Nisan Mayıs ayları için sigorta prim desteği gelse de kesinlikle yeterli olmadığını sürekli iletiyoruz. Allah yardımcıları olsun” dedi. Çanakkale’de karantinaya alınan köy sayısının da arttığına dikkat çeken Semizoğlu, “Çanakkale olarak, ülke olarak vakalarda bize hiç yakışmayan bir tablomuz var.  Çanakkale’nin Türkiye üçüncüsü, Türkiye’nin ise Avrupa birincisi, Dünya ikincisi olduğu ayrıca Çanakkale’nin yoğun bakımı yüzde 80 üzerinde dolu olan 6 ilden biri olduğu açıklandı. Şubat ayından beri ilimizde salgının 21 kat artması bize daha dikkatli olmamızı maske, mesafe, hijyen kurallarına daha önem vermemizin gerekliliğini gösteriyor. Bugün Pandemi Kurulu’nda Sayın Valimizin dediği gibi sadece sağlık penceresinden bakmamız gereken bir durumdayız. İş dünyası olarak kabul etmemiz zor olsa da rakamlar bu duruma getirdi maalesef” dedi.
 
“BÜTÇE AÇIĞINI DÜŞÜRMENİN YÜKÜ İŞ DÜNYASINA DA YIKILMAMALI, EKONOMİ DESTEKLENMELİDİR”
Semizoğlu, “Bu şartlarda ekonomiyi konuşmak zorlaşsa da bardağın dolu tarafından bakmayı her zaman tercih ediyoruz. Yeni Ekonomi Reform Paketi ile amaçlanan makroekonomik istikrarın temini, rekabetçi üretim ve verimlilik artışları ile şeffaf, öngörülebilir ve hesap verilebilir yönetim inşallah mümkün olur. Kamu ve yerli sanayi işbirliği, ekonomiyi yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyütme amacı umut verici. Çünkü büyüme rakamları yükselse de istihdamsız bir büyüme, yeni iş alanları yaratılmaması demektir ki başka sorunları getirecektir. Üretim ile birlikte istihdam da arttığı süreçte kalkınarak büyümeden söz edebiliriz.  Bu pakette benim en çok hoşuma giden diğer bir konu ise kamuda taşıt kiralamadan temsil ve ağırlamaya kadar israfı azaltma ve bütçe açığını düşürme hedefidir. Hepimiz aynı gemideysek doğru olan da budur. Bütçe açığını düşürmenin yükü iş dünyasına da yıkılmamalı, ekonomi desteklenmelidir” diye konuştu.
 
“KREDİ DEĞİL HİBEYE İHTİYACIMIZ VAR”
Söz alan ÇTSO Meclis Üyesi ve 15 No’lu Meslek Komite Başkanı İlhami Gezici, “ Turizmde rezervasyon iptalleri bizleri çok zor durumda bıraktı. Ülkeler salgının mutasyona uğrayarak artmasıyla beraber uçak seferlerinde kısıtlama veya iptallere başladı. Turizm sektörü temsilcileri olarak krediye değil hibeye ihtiyacımız var” dedi.
 
“AHŞAP STRATEJİK ÜRÜN KATEGORİSİNE ALINMALI”
ÇTSO 21 No’lu Meslek Komite Üyesi Hüseyin Şen, “Ahşap ürünlerinde yaşanan fahiş fiyat artışları değer zincirinde yer alan tüm sektör temsilcilerini zor duruma sürüklüyor. Hemen hemen tüm ihraç mallarında ahşap var. Bu kapsamda ahşabın stratejik ürün olarak değerlendirilmesini istiyoruz. Fiyat artışları hem ihracatta rekabette olumsuzluk yaratırken, iç piyasada da ham madde tedarik zincirini bozuyor” şeklinde konuştu.
 
“İNŞAAT MALİYETLERİNDE ÖNEMLİ ARTIŞLAR BEKLİYORUZ”
ÇTSO Meclis Üyesi ve 1 No’lu Komite Üyesi Ferdi Erdoğan, “ İnşaat maliyetlerinde çok ciddi artışlar var. İnşaatta kullanılan malzemelerin yaklaşık yüzde 40’i ithal ürünlerden oluşuyor.
Konut kredi faizleri yüksek, geçen sene konut kredi faizlerinin düşük ve bir yıl ödemesiz olduğu dönemde bile satışı yapılan 1,5 Milyon konutun yaklaşık 500 bini sıfır geri kalan ise ikinci el olarak satıldı. İnşaatta kullanılan malzemelerin yaklaşık yüzde 40’i ithal ürünlerden oluşuyor”
dedi.
 
“PETROKİMYA SEKTÖRÜNDE YAŞANAN FİYAT ARTIŞI YÜZDE 350 OLDU”
ÇTSO Meclis Üyesi ve 8 No’lu Meslek Komite Üyesi Burak Kunt, “Petro kimya sektörü sıkıntılı. Geçen yıldan bugüne gelen zam oranı yüzde 350 oldu. Sadece 1 Ocak 2021’den bugüne kadar gelen zam oranı yüzde 60-70 civarlarında. Olağandışı bu artışla beraber KOBİ ölçeğindeki işletme sahipleri sattığı malları yerine koyamaz hale geldi” şeklinde konuştu.
 
“KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ YENİDEN DEVREYE SOKULMALI”
ÇTSO Meclis Üyesi ve 16 No’lu Meslek Komite Başkanı Armağan Aydeğer, “Pandemi şartlarının her gün ağırlaştığı bu dönemde işletmelere yapılan en büyük desteklerden olan Kısa Çalışma Ödeneğine Nisan ayı itibariyle son verilmesi işveren ile işçi arasında büyük tartışmaların yaşanmasına sebep oluyor. Temennimiz en kısa sürede yeniden Kısa Çalışma Ödeneğine başlanmasıdır. Bununla beraber konaklama tesislerinde çalışan personelin sağlığı işletmelerin devamlılığı ve misafirlerin sağlığı açısından büyük önem arz etmektedir. Talebimiz ülkemiz için çok önemli bir döviz girdisi de yaratan turizm sektörü çalışanlarının aşılanmasının en kısa sürede tamamlanmasıdır” dedi.
 
“ASSOS ANTİK LİMAN AFAD’A MARUZ BÖLGE İLAN EDİLDİ”
ÇTSO 16 No’le Meslek Komite Başkan Yardımcısı Erdal Çakır, “Assos Antik Limanın AFAD tarafından AFAD’a maruz bölge ilan edilmesi sürecinde bizleri yalnız bırakmayarak, her an yanımızda olan Başkanımız Selçuk Semizoğlu’na öncelikle teşekkür etmek istiyorum. Bu saatten sonra artık önümüze bakmak ve sürecin en hızlı şekilde tamamlanması için tüm paydaşlarla işbirliği yapmamız gerektiğine inanıyorum. AFAD’a maruz bölge ilan edilen Assos Antik Liman’ın 2022 turizm sezonuna hazır ve güvenli bir şekilde girmesi için her türlü desteği vermeye hazırız” diye konuştu.
 
“KONUT KREDİ FAİZLERİNİN DÜŞMESİNİ BEKLİYORUZ”
ÇTSO Meclis Üyesi ve 7 No’lu Meslek Komite Başkanı Ersin Vural, “Faizlerin yüksek seyretmesi inşaat sektörünün belini büküyor. Maliyetlerin de artmasıyla beraber satışlar iyice azaldı. Önümüzdeki dönemde konut kredisi faizlerinin yine düşmesini bekliyoruz” dedi.
 
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Osman Okyay ise, “Bir yılı aşkın süredir hayatımızı büyük ölçüde etkileyen ve bizi yeni normal düzenine alıştıran, Kovid-19 vakalarındaki artış, hükümetimizi yeni tedbirler almaya zorladı. Kısa sürede, aşılama noktasında istediğimiz seviyelere gelerek, koronavirüs hastalığını önemli ölçüde bertaraf edebilmeyi diliyorum. Mübarek Ramazan ayına girdiğimiz bu günlerde, maske, temizlik, mesafe kurallarına dikkat ederek, bulaş oranını millet olarak azaltacağımıza yürekten inanıyorum” şeklinde konuştu.
 
“PİYASAYA YAPICI MESAJLAR VERİLMESİ YATIRIMCILAR İÇİN ÖNEMLİ”
Okyay konuşmasının devamında, “Cumhurbaşkanımız, geçtiğimiz ay ekonomi reform paketini açıkladı. Ardından eylem planına dökülen reform paketiyle ilgili olarak aksiyonlar da ivedilikle alındı. Bu paket ile bütçe açığının azaltılması için yeni tedbirlerin hayata geçirilmesi uzun vadede salgının yarattığı etkileri azaltmak açısından önemlidir. Bu doğrultuda yeni hükümet sistemine uygun şekilde yatırımların cazip hale getirilmesi, yatırım iştahının arttırılması, bürokratik süreçlerin kolaylaştırılması adımları işverenlerimizi yatırım iklimine yeniden sevk edebilecektir diye düşünüyorum. Ülkemiz zor bir süreçten geçiyor. Enflasyonun kalıcı olarak yüksek seviyelerde ilerlemesi hem reel sektör için hem de tüketiciler için bir risk oluşturuyor. Dalgalı kur seyri nedeniyle finansman maliyetlerinde artış meydana gelmesi de enflasyon üzerinde baskı oluşturan bir başka unsur olarak öne çıkıyor. Şeffaf ve öngörülebilir politikalarla, piyasaya yapıcı mesajlar verilmesi yatırımcılar için önemli. Bunun yanı sıra, piyasalar ile iletişimin ve ilişkilerin güçlendirilmesi de kritik konuların başında geliyor.  Artan kredi faizleri yeni iş kurmak, yatırım yapmak isteyenlerin önünde bir yük olarak duruyor. Kalıcı bir fiyat istikrarının; planlı ve sürekli bir yatırımı, üretimi ve ticareti harmanlayacak şekilde geliştireceğinin altını çizmek istiyorum. Üretim ve ticareti canlandırmak ile istihdamı artırmak için gerekli olan yatırımlar, enflasyonist baskılar sona erdiği takdirde eski rutinine dönecek, rayına oturacaktır. Ticaret erbabı olarak bize düşen; ülkemizin yerli ve milli üretimini desteklemek, dışa bağımlılığını azaltacak üretim adımlarını hayata geçirmek ve geleceğimiz olan gençlerimize istihdam olanakları yaratmaktır.  

İhracatta salgının hemen başında yaşanan kısa süreli krizin çabuk aşılmasıyla kaydedilen rekorlar, ülkemizin cari açığına sağladığı katkı bakımından önemlidir. Salgın sürecinde üretimin durmaması, dünyanın krizden geçtiği noktada kaliteli Türk ürünlerinin önemini de artırmaktadır. 2021’in ilk çeyrek verilerine göre, ihracat rakamlarının 50 milyar doları geçmesi, Türk ihracatçısının gücüne güç kattığının da önemli bir göstergesi. Ortadoğu’nun şekillenmesinde önemli rol oynayan ülkelerin başında Türkiye ve Mısır geliyor. Afrika’nın en büyük ülkelerinden Mısır ile Akdeniz’de imzalanması beklenen Deniz Yetki Anlaşması çerçevesini de bölgesel istikrar konusunda olumlu bir adım olarak nitelendiriyorum. Tarihsel olarak ortak mirası paylaştığımız Mısır ile son günlerde yeniden artan diplomasi diyaloğu ihracatçılarımız için de önemli bir fırsatı beraberinde getirebilir. Bu süreci doğru okuyup, doğru yönetmek, üretim ve ticarete uyarlamak da bizim için önem arz ediyor” dedi.
 


Kaynak: Haber Merkezi