ÇEVRECİLER BAŞTA, SİYASET KAMUOYUNU DA MEŞGUL EDEN PROJELERE KARŞI, YARGI MÜCADELESİ BAŞLATILIYOR.
Tartışmaya neden RES, JES, EKO TURİZM  ve dahası tüm projelere ilişkin dava hazırlıklarının başladığı öğrenildi,.
Çevre ve Doğa Dernekleri Federasyonu Başkanı Bünyamin Nami Tonka,
“Getirin görelim, ÇED’ lerinizi…” vurgusu yaptı, Sonra da ekledi;
“Yargı yolu mücadelemiz başlıyor.”
Vaktin, Çanakkale’nin çevre ve doğasına sahip çıkma vakti olduğunun altını çizen Tonka, VİTAMİN’e konuştu.
“Çevre için, önce ‘coğrafya bilimi öncelenerek mekan bilgisinin doğru verilmesi gerektiğini’ söyledik...
Sonra, hangi olumsuzluğu protesto edeceksek o konuda derinlemesine bilgi sahibi olalım ve öncelikli riskleri halka doğru anlatalım, dedik... Sonuç; elde var kocaman bir sıfır…”

ALAYINA KARŞIYIZ….
Çevre ve Doğaya zarar verecek her türlü oluşumun karşısında olduklarını vurgulayan Tonka;
“Burada toplum menfaati öncelenmiş ise ve gerekli rehabilite yapılacaksa ve biz faaliyet gösteren şirketleri kamu adına denetleyebileceksek,  izin verilen şirketler faaliyet yapabilir... Bizim, denetlemediğimiz hiçbir şirketin faaliyetini istemiyoruz... Alayına karşıyız... Çevreci arkadaşların bilimi önceleyerek faaliyet göstermesini talep ediyoruz...”dedi.

………………………………
ÇEVRE VE DOĞA DERNEKLERİ SES VERDİ;
“VAKİT; ÇEVRE VE DOĞAYA SAHİP ÇIKMA VAKTİ….!”
------------------------------------

Çanakkale Çevre ve Doğa dernekleri Federasyonu, “Bilim Sahaya İndi...” vurgusu yaptı, gelinen noktada Çevreye ve Doğaya sahip çıkma vaktinin, Çanakkale için kesinlikle geldiğinin altını çizdi.
VİTAMİN’ e konuşan Çevre ve Doğa Dernekleri Federasyonu Başkanı Bünyamin Nami Tonka,”Yargı yolu mücadelemiz başlıyor”  dedi.
Tartışmaya neden RES, JES, EKO TURİZM  ve dahası tüm projelere ilişkin dava hazırlıklarının başladığı öğrenildi,. Çevre ve Doğa Dernekleri Federasyonu Başkanı Bünyamin Nami Tonka, “Getirin görelim, ÇED’ lerinizi…” vurgusu yapıp, “Çevre için, önce ‘coğrafya bilimi öncelenerek mekan bilgisinin doğru verilmesi gerektiğini’ söyledik...
Sonra, hangi olumsuzluğu protesto edeceksek o konuda derinlemesine bilgi sahibi olalım ve öncelikli riskleri halka doğru anlatalım, dedik... Sonuç; elde var kocaman bir sıfır…” diye ekledi.
Çevrecilik faaliyetlerinde bilimin öncelenmesini talep ettiklerini tekrarlayan Tonka detaylar verip çarpıcı sözler etti.
Federasyon Başkanı Tonka, şöyle konuştu; “Çevre için çok önemli olan doğru bilgi üzerinden söylem geliştirelim talebimizi kamuoyuna duyurmuştuk...
Halka doğru bilgi aktaralım ve böylece kimseyi kandırmadan çevre meselelerinde, hem genel iktidarı hem de yerel iktidarı uyarmış olalım, diye beyanlarda bulunmuştuk...
Çevre için, önce ‘coğrafya bilimi öncelenerek mekan bilgisinin doğru verilmesi gerektiğini’ söyledik... Sonra, hangi olumsuzluğu protesto edeceksek o konuda derinlemesine bilgi sahibi olalım ve öncelikli riskleri halka doğru anlatalım, dedik...
Kaz (İda) Dağları örneğinde olduğu gibi Biga Yarımadası'nda hangi dağlar var? Bunların hem florası hem de faunası hakkında bilimin tespitlerini gündeme getirelim ve böylece kaybedilecek veya kazanılacak değer neyse bunu kamuoyuyla paylaşalım istedik... Biga Yarımadası' nda dağ grubu olarak Kaz Dağları, Ağı Dağları ve Biga Dağları grupları olduğunu beyan ettik ve bu durumu hem sosyal medyada hem de yerel ve ulusal basında dile getirdik...
Bizim yayınladığımız Çevre ve Doğa Dergisi' nde bu konuları bilimsel verilerle anlattık...
Bu konuda tüm siyasi partiler, Balaban'ın Kaz Dağları'nda olmadığını öğrenmiş oldu...”
ÇÖPÇAY ÇIKIŞI,,,
Çanakkale örneği ile sözlerini sürdüren Tonka; “Sarıçay'ın ‘bunu yanlışlıkla yazdık özür dilerim Çöpçay'ın’ hiçbir kaynağının Kaz Dağları'yla ilgisi olmadığını da anlattık...
Çok ayrıntılı haritalar üzerinde yaptığımız incelemelerle bunu ortaya koyduk ve kamuoyuyla paylaştık...
Türkiye' de ve Türkiye'yi ilgilendiren çevre olayları için dünyadaki tüm gelişmeleri takip ediyoruz ve halkı bilimsel verilerle uyarıyoruz...
Çanakkale 'de, birkaç marjinal kişi ve yerel yönetimin başı dışında; artık,hiç kimse Sarıçay' ın"özür dilerim Çöpçay' ın" Kaz Dağları'ndan doğduğunu  iddia etmiyor...
İşte, tam da burada, bir televizyon kanalında, (KRT)konuk olan bir bilim insanı, hem de harita üzerinde, yerlerini göstererek dağlar hakkında bilgi verdi... Çanakkale' de çıkarılmakta olan altın madeni ve çıkarılması için ruhsat verilen  altın üretimi yapacak maden şirketlerinin hiçbirinin Kaz Dağlarında olmadığını ifade etti...
Bir de, algı operasyonu yapıldığını da ilave etti...
Bizim tespitlerimizi bilim dünyası da, ifade etmiş oldu... Bundan mutluluk duyduk... Cehaletin kuşattığı kişilerin yapacağı Çevre mücadelesinin ağır yaralar aldığını ifade ettik... Yapmayın, etmeyin, dedikçe "Kaz Dağlarına dokunma" feryadını duyduk... Biz de bunu beyan ediyoruz... Kaz Dağlarında Siyanürle Altın Arayan hiçbir maden şirketi yoktur... Bunu "Gayri Sıhhi İşletme  ruhsatı veren kuruluş olarak İl Özel İdaresi  Genel Sekreterliği de, teyit etmektedir...
Çevrecilik yapılacaksa, bilimi önceleyerek, bilim ne diyorsa o, diyerek yapmak gerekir... Yoksa, cahilce yapılan bu beyanlar çevre mücadelesine zarar vermektedir...
Çevre meselelerinde, mevzuat değişikliğine gidilerek, STK'ların denetleme yapmasına izin verilmeli, derim... Yine, ÇED raporlarında gündeme gelmeyen Sirkadyen etki, Zeeman etkisi, Nikola Tesla Dalgaları etkisi, total çed etkisi ve sağlık açısından etkileri de gündeme gelmeli... Bu etkiler de, incelenmeli ve oluşturulacak raporlara göre ruhsat verme işlemi yapılmalı, derim... Cahilce yaptığınız eylemler ve söylemler, Çevre hareketine zarar vermektedir...”

TEK ÇARE, YARGI YOLU…
Tonka, Çevre ve Doğa için yargı yoluna çıkılacağını söyledi.  Bu konuda çarpıcı ifadeler kullanan Çevre ve Doğa Dernekleri Federasyonu Başkanı Bünyamin Nami Tonka, şunları söyledi;
“Çevrecilik faaliyetlerinde ön almak isteyen, ‘biz de varız’ demek isteyen kişilerin açtığı davalarda, mahkeme kararları dava açanların aleyhine sonuçlanmıştır... Mahkeme, önce coğrafyayı iyi öğren sonra dava aç, kararları vermiştir... Bu tür, cahilce yapılan ve bilimden yoksun uygulamalar, Çevrecilik faaliyetlerine zarar vermektedir... Bilim dünyası da ilk defa korkmadan, çekinmeden, doğru bilgiler aktarmaktadır... KRT yayın kuruluşunu, doğru bilgiler aktardığı için tebrik ederim...

ALAYINA KARŞIYIZ….
Çevre ve Doğaya zarar verecek her türlü oluşumun karşısındayız... Burada toplum menfaati öncelenmişse ve gerekli rehabilite yapılacaksa ve biz faaliyet gösteren şirketleri kamu adına  denetleyebileceksek izin verilen şirketler faaliyet yapabilir... Bizim, denetlemediğimiz hiçbir şirketin faaliyetini istemiyoruz... Alayına karşıyız...
Çevreci arkadaşların bilimi önceleyerek faaliyet göstermesini talep ediyoruz...”

Cuma Deren