İlkler Şehri Çanakkale’de bir ilke daha imza atıldı.
‘KÖKLÜ AİLE FERTLERİ, ÇEVRE SAVAŞÇISI OLDU…’

Doğa ve çevreye sevgisi olan ve onunla uyumlu yaşamayı ilke edinmiş insanlar bir araya geldi, kısa adı ÇADOÇEP olan, Doğa ve Çevre Platformu oluşturdu.
Tarih, Kültür, Turizm Şehri Çanakkale’de, Mitolojiden günümüze yaşanmış ilkler, kitap olmuştu. Şimdi de Çevre Savaşçısı olarak isimlendirilen, köklü Çanakkale ailelerinin mensupları, kendilerini Çevre ve Doğayı korumaya adayıp, gönüllü neferliklerini ilan edip, yeni bir ilk yaşattı.

----------------------------------- 
ÇANAKKALE’NİN KÖKLERİ,
ÇEVRE İÇİN NEFERLEŞTİ...!
-----------------------------------

İlkler Şehri Çanakkale’de bir ilke daha imza atıldı. Köklü Çanakkale ailelerinin mensupları Doğa ve Çevre için bütünleşti. Çanakkale Doğa ve Çevre Platformunu kurdu.
Kaleme alınan basın bülteninde. Oluşumu kamuoyuna duyuran isimler, ”Çanakkale’ mizin yerli ve köklü ailelerinin bir araya gelerek kurmuş olduğu bu gönüllüler topluluğu sürdürülebilir platform hedefiyle çalışmalarına başlamıştır.” bilgisini paylaştı.
Çanakkale’de faaliyet gösteren basın kuruluşlarının ve ulusal haber ajanslarının amil adreslerine ulaşan açıklamada; “Çanakkale Doğa ve Çevre Platformu ( ÇADOÇEP ) oluştu” denildi.

FELSEFE İLE SORGULAYAN, SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNEN …
Platform mensuplarının, ilk mesajı şöyle geldi; “Şehrimizde, Çanakkale Doğa ve Çevre Platformu (ÇADOÇEP) adıyla yeni bir sivil toplum örgütü kurduk. 
Bilim ve aklın yolunu izleyen, felsefeyle sorgulayan, partiler ve siyaset üstü düşünen ve her zaman “kamu yararı”nı öncelikli olarak gözeterek yurdunu seven vatandaşlarımızdan oluşan platformun hedefi,  
2015 yılından itibaren Çevre Bakanlığı tarafından onaylanan Balıkesir-Çanakkale İlleri Çevre Düzeni Planı ile Bütünleşik Kıyı Alanları Planı’nın bölgede yaratacağı tahribata dikkatleri çekmek ve yasal yollardan, yurttaşların “temiz bir doğa ve çevrede yaşama” hakkını korumaktır.” şeklinde oldu.
Söz konusu 1/50 bin ve 1/100 binlik  Planın, Balıkesir’den Çanakkale ve İzmir’e kadar uzanan sahil ve kıyı alanları başta,  Kazdağları,  Assos, Bozcaada, Gökçeada, Saros, Gelibolu tarihi Milli parkı ve Troya Milli parkını kapsadığına dikkat çekilen açıklamada, şu görüş savunuldu;
 
“ Bu plana göre bölgede “ekoturizm ve sanayi atılımı”adıyla tarım alanlarına yapılacak devasa siteler, madencilik ruhsatları, tehlikeli madde gemilerine park alanları, mega yat limanları, RoRo taşımacılığı, havaalanları, yük limanları, ağır sanayi bölgeleri, termik santralar, tersaneler, yolcu iskeleleri ve büyük oteller dizisi yaratılması hedefleniyor.
 
İnsana, her türlü canlıya ve doğaya büyük zarar verecek olan bu plan bölgemizdeki tarım alanlarını, denizi, sulak havzaları, sahilleri, tarihi hafızayı, coğrafyayı, Kaz Dağlarını ve yaban hayatını yok edecek , kanser başta olmak üzere çok çeşitli hastalıklarla toplu ölümlere yol açacak niteliktedir.
 
Platformumuz,  doğa ve çevre tahribatına karşı bilim insanlarıyla , belediyelerle, meslek odalarıyla, kurumlarla, çiftçilerle, arazi sahipleriyle, gençlerle, esnafla, sanatçılarla , Çanakkale halkı ve tüm yurttaşlarımızla işbirliği içinde çalışıyor. Saygılarımızla,”

Cuma Deren