Sağlıkçıların her geçen gün ağırlaşan Koronavirüs yüküne yeni yükler binerken sorunları dile getirmek, talepleri iletmek ve sağlık çalışanlarının sesini duyurmak amacı ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Üyeleri, İl Sağlık Müdürlüğünün önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.  Sağlık Çalışanlarının sorun ve önerilerini dile getirdiği basın açıklamasını yapan SES Çanakkale Şube Başkanı Canan Coşan  ‘Artık sğlık çalışanlarının sesini duyun’ dedi.
 
Pandemi ile mücadelede en büyük yükü çeken Sağlık Çalışanlarının sorunlarını dile getirmek ve Sağlık Çalışanların hakkının ödenmesi için Çanakkale İl Sağlık Müdürlüğü Önünde toplanan Sağlık  Çalışanları bir kez daha haklarını aradılar.  Döner Sermaye ve ek ödenekler başta olmak üzere Koronavirüs pandemisinde Sağlık çalışanalarının karşılaştığı sorunların çözümü için Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyeleri İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması düzenleyerek, haklarının verilmesin talep ettiler. Sendika adına Basın Açıklamasını yapan SES Çanakkale Şubesi Başkanı Canan Coşan  “Bakanlığın açıkladığı günlük resmi verilerin aksine, gerçek rakamların çok daha fazla olduğunu hepimiz biliyoruz. COVID-19 dezavantajlı kesimleri daha çok etkilemiş, hastalandırmış ve öldürmüştür. COVİD-19 salgınında da riski en yüksek meslek grubu sağlık çalışanlarıdır ve artan iş yükleriyle her zamankinden çok çalışmak zorunda bırakılmışlardır. Sağlık çalışanlarında COVID-19 sıklığı da toplumun çok üstündedir. Pandeminin başladığı günden bu yana 152’ den fazla sağlık çalışanı hayatını kaybederken, 40 bini enfekte olmuştur” dedi.
 
Raporumuz Dikkate Alınsın
Koronavirüsün meslek hastalığı ilan edilmesini de isteyen SES Çanakkale Şube Başkanı Canan Coşan “Uluslararası Çalışma Örgütü gibi kuruluşlarca ve 129 ülkede meslek hastalığı kabul edilen Covid-19’un, bizde de kabulü için daha kaç sağlık çalışanı ölmeli, hasta olmalıdır? Salgına karşı mücadeleye odaklanmak zorunda olan sağlık emekçileri, nitelikli kişiye uygun, yeterli sayıda koruyucu ekipmana erişemezse, iş yükünden dolayı bu ekipmanları kullanamazsa, riskine ve emeğine göre ücret alamazsa, dinlenemezse, daha iyi beslenemezse, evindeki çocuğunun, bakıma muhtaç yakınının bakım sorunu giderilmezse, düzenli test yapılmazsa, aşı için öncelikli grupta yer almazsa, istihdam eksikliği giderilmezse, şiddet görürse, kendini değersiz hissederse, meslek odaları ve sendikaları karar alma süreçlerinde yer almazsa, bu salgınla mücadele edilemez, salgın kontrol altına alınamaz. KESK’ e iade-i ziyaretinde Sayın Valiye, sonrasında İl Sağlık Müdürlüğüne sunduğumuz 13 sayfalık “COVID-19 Pandemi Değerlendirme ve Öneriler Raporumuz”, bu anlamda yol göstericidir. Kamu otoritelerince dikkate alınmasını talep ediyoruz.
 
Sağlık Çalışanlarının Sesini Duyun
Sağlık Çalışanlarının sorunlarına da değinen Coşan “Sağlık Bakanlığı 27 Ekim tarihli Genelgesiyle, pandemiyle mücadelede temel stratejisinin sağlık emekçilerini öldüresiye çalıştırmak olduğunu tekrar ilan etmiş, yıllık izin, emeklilik ve istifa haklarımız durdurulmuş, dinlenme hakkımız yok sayılmıştır.  Sayın Vali başkanlığında toplanan İl Hıfzısıhha Kurulunun, İl Sağlık Müdürünün de imzası bulunan 4 Kasım tarihli ‘ildeki tüm kamu kurum ve kuruluşlarının uzaktan, dönüşümlü ve eksik çalışmaya geçmesi’  kararı da ısrarla uygulanmamaktadır. kurul kararları yok hükmünde midir? alındıktan sonra kadük mü olmaktadır? kâğıt üstünde kalacaksa kamuoyuna duyurmayınız!  Pandemiyi devlet yönetir, halk değil. Halkı sorumlu tutup, yükü sağlıkçıya yıkıp, toplumsal dayanışmayı bozamazsınız.  Salgının boyutu gün geçtikçe artarken, sayıca azalan, yoğun çalışma temposuyla tükenen, genelgelerle hakları gasp edilen, ücretleri iyileştirilmeyen, iş yerlerinde giderek artan şiddete maruz kalan, hastane yönetimlerinin baskı ve mobbingiyle uğraşmak zorunda bırakılan sağlık çalışanlarının sesini duyun. Bugün açlık sınırı asgari ücretin üzerine çıkmış, yoksulluk sınırı 7.500 lirayı aşmıştır. Yıllardır malum yandaş ve sarı sendikanın kabul ettiği TİS’ lerle mahkûm edildiğimiz %3 lük zamlarla, maaşlarımız her geçen gün erimektedir. Hızla yoksullaşıyoruz. Bizler kamusal sağlık hizmeti veriyoruz. Kamu hizmeti performans ile ölçülemez. Sağlık çalışanlarına hastanelerin gelirine göre ödeme yapılamaz. Aynı işi yapan, aynı riski üstlenen, aynı statüdeki çalışanlara farklı ücret ödenemez.  Çalışma barışını ve iş huzurunu bozmayın” dedi.
 
Ödemeler Yöneticilerin İnsafına Bırakılmış
Döner Sermaye gibi sağlık çalışanlarına tavandan verilmesi gereken ödemeler hakkında da bilgiler veren ve ödemelerin yöneticilerin insafına bıraklıdığını belirten SES Çanakkale Şube Başkanı Canan Coşan “Alkışlarla yaşatılmaya çalışılan sağlık emekçilerine ilk 3 aylık tavandan ek ödeme düzenlemesiyle, 4D’ li işçiler hariç memur ve sözleşmelilere bir parmak bal çalınmış, sus payı verilmiştir. Ağustos-Eylül-Ekim aylarını kapsayan 2. düzenlemede, her meslek grubu için ayrı katsayılar belirlenmiş, COVID-19 hastasına hizmet verme kriteri getirilmiş, listeleri belirleme yetkisi Hastane Başhekimlerine, onay yetkisi İl Sağlık Müdürüne verilmiştir. Her iki düzenlemeyle de ödemeler idarecilerin insafına ve çatışmasına terk edilmiştir. İlkinde aynı riski üstlenen binlerce işçi kapsam dışı bırakılırken, ikincisinde ödeme yapılacak personel çok sınırlı tutulmuştur” dedi.
 
Çatışma Yüzünden Sınırlı Sayıda Personel Ek Ödeme Alabilmiş
İl Sağlık Müdürlüğü ile Hastane Başhekimliği arasında yaşanan sorunlara da değinen coşan, bu sorunlar yüzünden sadece belli personelin ek ödeme aldığını belirterek “Öyle ki, Sağlık Müdürüyle Çanakkale Devlet Hastanesi Başhekimi arasındaki anlaşmazlık ve çatışma nedeniyle, sınırlı sayıda personel tavandan ek ödeme alabilmiştir. Acil Servis önündeki basın açıklamasıyla emeklerinin karşılığını talep eden sağlık çalışanlarının hak arama mücadelesi; Müdürlük sitesindeki duyuruyla kamu hakkını gasp etmekle itham edilmiş, kamuoyu vicdanına havale edilmiştir. Açıklamada, hem ‘Devlet hastanemizde hasta takibi yapılmasa da başvuran hastaların ayrıldığı triyaj, PCR numune alma ve enfeksiyon servislerinde çalışan personele %100 ek ödeme verilmektedir’  hem de ‘Sağlık Bakanlığı yazısındaki iş ve işlemlere karşılık gelen ek ödemeler çok cüz’i kişilere yapılmak durumundadır’ denilerek; malumun ilanı ve adaletsizliğin itirafı yapılmıştır. Oysa, COVID-19 şüphesi olan her hastayı karşılayan, muayene ve tetkiklerini yapan, müşahedesini takip eden, yatarak tedavi görmesi gerekenleri sevk eden, test amaçlı COVID-19 polikliniğine ya da izole servise yönlendiren, Ağustosta 57, Eylülde 92, Ekimde 84 toplamda 233 hastayı ön planda COVID-19 düşünüldüğünden 112 aracılığıyla ÇOMÜ Pandemi Hastanesi Acil Servisine sevk eden Acil Servis çalışanları başta olmak üzere, COVID-19 hastalarına hizmet veren servis ve birim personelinin neredeyse hiçbirine tavandan ek ödeme yapılmamıştır. Pandemi sürecinde de yetersiz sayıyla uzun saatler çalıştırılan ve ağır işyükü altında ezilen, tükenen tüm sağlık emekçilerinin hakkı tavandan ek ödemedir. Kamuoyunu yanıltmaya yönelik göstermelik düzenlemeler, kayıplarımızı telafi etmekten uzaktır” dedi.
 
 İsmail Şen