Bayraktar, zeytinin, beslenme ve sağlık üzerindeki etkileri, 283 milyon dolarlık döviz getirisi, istihdama olan katkısı bakımından ülkede yürütülen önemli tarımsal faaliyetlerden biri olduğunu bildirdi. Akdeniz iklimine sahip sınırlı sayıda ülkede yetiştirilebilen zeytinin, ülkemize bahşedilmiş büyük bir zenginlik ve ayrıcalık olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Ülkemiz, dünyanın önde gelen zeytin ve zeytinyağı üreticilerinden olup, dünya dane zeytin üretiminde İspanya, İtalya ve Fas’tan sonra 4. sırada yer almaktadır” bilgisini paylaştı.
 
2017 yılında 2 milyon 100 bin ton, 2018 yılında 1 milyon 500 bin 467 ton, 2019 yılında 1 milyon 525 bin ton zeytin üretiminin gerçekleştirildiğini hatırlatan Bayraktar, 2019 yılında üretilen zeytinin 415 bin tonunun sofralık olduğunu belirtti. 2020 yılında artan ağaç sayısına rağmen 1 milyon 680 bin ton rekolte beklendiğini ifade eden Bayraktar, şunları söyledi: “Mayıs ayında meydana gelen aşırı sıcaklar döllenmede soruna yol açarak meyve tutumunu olumsuz etkilemiştir. İklim değişikliği her geçen gün kendini daha fazla hissettirmektedir. İklim koşullarında yaşanan olumsuzluklardan en fazla etkilenen kesim ise üreticilerimiz olmaktadır. Rekoltede beklenen düşüşün yanı sıra yaz aylarında sıcaklıklar mevsim normalleri üzerinde gerçekleşmiş, büyüme döneminde yağışların da yetersiz kalması ile birlikte sulanmayan sofralık zeytinlerde buruşmalar meydana gelmiştir. Rekolte kaybına kalite kayıplarının da eklenmesi birim maliyetleri artırmış, özellikle sofralık zeytin üreticilerimizi mağdur etmiştir.”
 
“YAŞANAN KALİTE KAYBI NEDENİYLE YAĞLIĞA AYRILACAK ZEYTİN MİKTARI ARTABİLECEKTİR”
Üreticilerin, artan girdi fiyatları, döviz kurunda yükseliş, pandemiye bağlı olarak yaşanan pazarlama sorunları gibi nedenlerle zor bir dönem geçirdiklerini belirterek, “Yaşanan kalite kaybı nedeniyle yağlığa ayrılacak zeytin miktarı da artabilecektir” diye konuştu. Bu şartlar altında üreticilerin Marmarabirlik’ten açıklanacak fiyatı beklediklerini ifade eden Bayraktar şöyle devam etti: “Birliklerin alım fiyatlarının piyasalarda belirleyici olduğu dikkate alındığında özellikle bu sezon Marmarabirliğin açıklayacağı fiyat üreticilerimiz için büyük önem taşımaktadır. Bölgede alıcı konumundaki tüccarlar Marmarabirlik fiyatını beklemekte ve alımlarını bu doğrultuda yapmaktadırlar. Bu zor süreçte Marmarabirliğin her zamankinden daha fazla üreticilerimizin yanında olmasını, üreticilerimizin uğradığı kaybı telafi etmeye yönelik fiyat açıklamasını bekliyoruz. Üreticilerimizin mağduriyetinin giderilmesi bakımından tüm bankalara olan borçlar uzun vadeli yapılandırılmalıdır. Doğal afetlerden zarar gören üreticilerimizin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarının kararnamede belirtildiği gibi sadece hasar oranı kadar olan kısmı değil tamamı ertelenmelidir. Sofralık zeytinde verilen prim desteği artırılmalı, üreticilerimizin üzerindeki girdi yükü hafifletilmeli, hastalık ve zararlılarla etkin mücadele edilmelidir. Her ne ad altında olursa olsun ithalata izin verilmemelidir.”
 
Bayraktar, zeytin hasadının başlamasına sayılı günler kala, üreticiler için bol kazançlı, bereketli, alın terlerinin karşılığını alabildikleri bir sezon geçirmelerini temenni etti.