Koronavirüs pandemisi nedeni ile ertelenen Cumhuriyet Halk Partisinin ‘İktidar Kurultayı’ dediği CHP'nin 37. Olağan Kurultayı hafta sonu Ankara’da gerçekleştirilecek, Büyük Kurultaya Çanakkale’den de 11 Kurultay delegesi oy kullanacak.

Hafta sonu Ankara’da gerçekleştirilecek 37. Olağan büyük kurultaya Çanakkale’den katılım sağlayacak olan İl örgütünün katlımı hakkında bilgi vermek amacı ile bir basın açıklaması yapan CHP Çanakkale Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık, “ 8 tane ilçe başkanlarımız ve bir önceki il başkanı seçilmiş kurultay delegesi var. Mevcut milletvekilinin iki katı kadar tüzük gereği böyle bir şey var. 8 tane kurultay delegesi ve 3 tane de doğal olmak üzere Çanakkale 11 kurultay delegesi ile temsil ediliyor. Kurultay delegeleri seçilmişlerdir ve bunun bilincinde hareket edecekler. CHP buradan öte genel başkanın elini güçlendirecek, daha önce yapılmamış eksik kalmış işleri yapacak ve tamamlayacak birikime sahip bir sürü arkadaş var. Onların içinde en doğru, sağlıklı olan arkadaşların önünü açacaklar. Onun üzerinden de parti yürüyecek. Pandemi şartlarında kurultay sağlıklı mı, sorusu hava çok sıcak hava soğuk diye erteleyecek halimiz yok. Belli şartlar sağlanarak açık havada davetsiz yapılıyor bu delege olmayan yurttaşların katılımına uygun değil. Kurultay ne anlama geliyor. Bu sloganımız ‘İktidara Yürümek’ iktidara yürüyen CHP önce mevcut değerlerine sahip çıkması, ondan sonra şuana kadar kendini seçmeni dışında kendine hiç oy vermemiş, kırılmış kusmuş dokunuyor olması bunun başlangıcı olmasını dileriz.

Çanakkale Merkez İlçe Örgütü olarak hem basının da özgür olduğu bir ülkede yaşamanın bir başlangıcı olmasını istiyoruz” dedi.
Her zaman doğru haberin ve doğru gazetecinin yanında oluklarını belirten CHP İlçe Sekreteri Onur Öztürk ise yaptığı açıklamada basın özgürlüğüne değinerek  “Ülkemizde sansür , gazeteciler üzerinde baskı , yandaş gazetecilik , tutuklu gazeteciler mevcut iktidar zamanında çok sık duyduğumuz tabirler. Oysaki ülkelerin gelişiminde çok önemli bir yere sahip olan basın , yaptığı tarafsız ve doğru haberler ile çağdaş ve demokratik hayatın vazgeçilmez unsurlarından birisidir. Basın , halkın bilgi kaynağıdır. Bu kaynağı sansürlemek , doğru haber yapanı cezalandırmak , yanlış ve yanlı haber yapanı ödüllendirmek doğrudan halka yapılan haksızlıktır. Halkın iyi niyetini suistimal etmektir. Bugün sansürün kaldırılmasını kutlasakta , maalesef yaptığı haberlerden dolayı iktidar tarafından hapse atılan gazetecilerin olması bizim için üzüntü verici bir durumdur. Parti olarak bu durumu her platformda dile getirmeye çalışıyoruz. Bu konuyu savunan kişilerde tutuklu gazetecileri terörist ilan ederek halkımızı gene kandırmaktadır. Doğru haber yapan hiçbir gazeteci terörist değildir. Biz her zaman doğru haberin ve doğru gazetecinin yanında olacağız. Doğru için her zaman savaşacağız. Gelecekte tam bağımsız bir basın dileğimizi iletir , bunun yanında da bugün Kurtuluş Savaşımızın taçlandırıldığı, itibarsızlaştırmanın mümkün olmadığı büyük başarı olan Lozan Antlaşmasının 97. Yıldönümünü kutlarız” dedi.

Cuma Deren