Çanakkale Kent Konseyi tarafından Inistagram hesabı üzerinde gerçekleştirilen ‘Konuşuyorum’ Canlı yayınlarının bu haftaki konuğu Beslenme ve Diyet Uzmanı Didem Güner oldu. Pandemi sürecindeki değişimlere değinen Güner, Bu süreçle ön plana çıkan güçlü bağışıklık sistemi için doğru beslenmenin önemli olduğunu belirtti.  Bağışıklık sisteminin bir günde güçlenmediğini, doğru Beslenme ile yıllarca sistemin oluştuğunu belirten Güner, kolayca yıkılmayacağını da söyledi.

Çanakkale Kent Konseyi instagram   hesabından  gerçekleştirilen canlı yayınlanan “Konuşuyorum” programının bu haftaki konuğu Beslenme ve Diyet Uzmanı Didem Güner oldu. Pandemi nedeni ile Dijital Ortamdan vatandaşlara konunun uzmanlarının katıldığı canlı yayınlarla vatandaşla bilgiler aktarmak amacı ile İnstagram hesabı üzerinden gerçekleştirilen Canlı yayında Beslenme ve Diyet Uzmanı Didem Güner  Koronavirüs salgınının beslenme alışkanlıklarımıza, metobalizmamıza etkileri ve önümüzdeki süreçte virüsle mücadelede beslenme önerileri hakkında  bilgiler aktardı.

Çin’in Wuhan Kentinden başlayarak dünyaya yayılan ve binlerce kişinin  ölümüne neden olan Koronavirüsünde ülkemizde de ilk vaka 11 Mart’ta görüldü. Alınan tedbirler kapsamında günlerce evde kalan vatandaşların özellikle beslenme alışkanlıklarında değişimler görüldü. Sağlıklı bir yaşam için beslenmenin hayatımızda önemli bir yeri olmasına rağmen zorunlu olarak yaşanan bu zorlu süreçte beslenme alışkanlıklarında bir çok değişim yaşandı.  Yaşanan beslenme değişiklikleri ile ilgili Sosyal Medya canlı yayınına katılan Beslenme ve Diyet Uzmanı Didem Güner sağlıklı beslenme tüyoları verdi.

Sadece Beslenme Değil Tüm Alışkanlıklarımız Değişti
Koronavirüs süreci kapsamında Kent Konseyi tarafından hazırlanan ve resmi Instagram hesabı üzerinden gerçekleştirilen ‘Konuşuyorum’ Programına katılan Didem Güner, beslenme ile ilgili merak edilen soruları yanıtladı.  Beslenme ve Diyet Uzmanı Didem Güner; “Baktığımızda sadece beslenme anlamında değil tüm alışkanlıklarımız değişti. Dünyaca hiç bilmediğimiz bir ortamda bulduk kendimizi. Bir virüsle karşı karşıyayız. Sadece beslenme alışkanlığımız değil uyku düzenimiz, günlük iş yaşantımız, duygu durumumuz, fiziksel aktivitemiz ve arkasında da tabi ki beslenme davranışlarımızda çok büyük bir değişiklik oldu. Bununla beraber bağışıklığı da güçlendirme çabası içine girdik. Aslında normalde yapılması gereken buydu. Bağışıklık akşamdan sabaha ya da 1-2 haftada güçlenen bir şey değil. İnsanın yaşamı boyunca buna bir alt yapı oluşturması gerekiyor. Bu dönemde bağışıklığın önemini çok iyi anladık. Metabolizmalarımıza; gerçekten doğru beslenerek ve uyku saatlerimizi çok iyi düzenleyerek yardımcı olabiliriz. Stresimizi ve kaygımızı yönetebiliyor olmamız gerekiyor. Fiziksel aktivitemizi de yine kendi vücudumuza uygun bir fiziksel aktiviteyle eşleştirmemiz gerekiyor. Onun dışında zihnimizi dinlendirmemiz ve güçlendirmemiz gerekiyor. Karantina öncesi, karantina dönemi, sonrasında şimdi yaz mevsimindeyiz.” Dedi.

Her Şeyi Dengelersek Bağışıklık Güçlenir ve Yıkılmaz
Güner, Bağışıklık sisteminin bir günde yada bir iki haftada oluşmadığı gibi kolay yıkılan bir sistem de olmadığını belirterek “Bu süreçte inanılmaz değişiklikler oldu metabolizmada. Şimdi hepsini bir taraftan toparlamaya çalışıyoruz. Her şeyi dengeli, yeterli, kendi ihtiyacınıza göre aldığınız sürece bağışıklığınız zaten güçlü oluyor. Hani bunun için ekstra bir savaş vermenize gerek yok. Bağışıklık öyle çabuk çökebilen bir sistem değil, çok kuvvetli bir sistem aslında. O kadar çabuk bozulan bir şey değil” dedi.

Akdeniz Tarzı Bizim Beslenmemize Uygun
Bölgelere göre değişen beslenme tarzlarına da değinen Beslenme ve Diyet Uzmanı Didem Güner, omega 3, ve bol proteinli AK Deniz Beslenme tarzının bize en uygun olanı olduğunu belirterek “Akdeniz Beslenme tarzı bizim için çok uygun. Ülkemizde besin gruplarının en sağlıklı olanlarına çok çabuk ulaşabiliyoruz. Zeytinyağı, balık- omega 3 içerikleriyle bunlardan bir tanesi, bütün baharatlar bizim hem mutfağımızda hem kültürümüzde var. Sadece bunları biraz dediğim gibi yönetmek, tüketim sıklığını düzenlemek ve herkesin porsiyonlarını bilmesi gerekiyor.  Kendi günlük rutinimize göre öğünleri sayılarımızı belirlersek, günlük aldığımız protein, yağ, sebze meyve değişimlerimize dikkat edersek, suyumuzu içersek çok ekstra bir şey yapmamıza gerek kalmayacak. Dolayısıyla beslenme davranışlarında da kendi önlemlerimizi kendi tedbirlerimizi alarak devam edeceğiz” dedi.

 En Çok Sorulan Soru Bağışıklık ve Diyet Oldu
Normalleşme süreciyle beraber beslenme alışkanlıklarımızın nasıl olması gerektiğine dair tavsiyelerde bulunan Beslenme ve Diyet Uzmanı Didem Güner, “ Bağışıklık ve diyet ilk günlerden itibaren en çok sorulan soruydu. İkisinin bir arada olması zaten sağlıklı olanıdır. Diyet aslında dengeli, sağlıklı beslenme modelidir. Diyet bir şeyi yememek adına kullandığımız bir kelime değil. Zaten her şeyi dengeli, yeterli, ihtiyacınıza göre aldığınız sürece bağışıklığınız zaten güçlü oluyor. Hani bunun için ekstra bir savaş vermenize gerek yok. Bağışıklık öyle çabuk çökebilen bir sistem değil, çok kuvvetli bir sistem. Bağışıklığı güçlü tutabilmek için metabolizmamız ve organlarımız ciddi bir enerji harcıyorlar. Bir yapı var orada.  Bozulması için ekstra bir şey yapılmasın yeter. Ekstra bir zarar olarak sigara kullanımı,  ambalajlı gıda tüketimi, saf karbonhidrat tüketimi gibi şeyler yapıldığı zaman işte bağışıklık sistemimizin çalışmaması için elimizden geleni yapmış oluyoruz. Karantina sürecinde herkes ekmek yapmayı öğrendi. Tabii pandeminin bitmesiyle beraber bu durumdan hızla uzaklaştık çünkü sürdürülebilir değildi. Yani koronavirüs süreci öncesinde de evde ekmek yapmıyorduk. O süreçte bir boşluk bulduk yaptık ve şu an da yapmıyoruz. Fiziksel aktivite çok kısıtlıydı, evin içerisinde sürekli bir yemek modu vardı. Karbonhidrat grubu tüketmek yerine, sebze yemekleri çeşitlendirilebilirdi. Proteinli besinler yapılabilirdi. Fakat ısrarla karbonhidrata yönelim oldu. Tabii bunun geri dönüşlerini şu an yaşıyoruz “ ifadelerini kullandı.

Güçlü Bağışıklık İçin Propolis
 Güner ,“Sadece pandemi için değil ama bağışıklığın genelinin yükselmesi için d vitamini kullanımını artık daha çok önemseyeceğiz. Tabii yağlı olan besinlerden bir miktar alıyoruz ama d vitaminini besinlerle tamamlamamız çok mümkün değil. Onun için mutlaka bir preparat kullanımına ya da farklı damla gibi şeyleri öneriyoruz. Bunların dışında apiterapi dediğimiz bal ya da propolis ürünleri, bal ekmeği gibi bir sürü ürün çıktı. İçerisinden propolisin kullanımı çok mantıklı, güzel. Suyun içerisine damlatılarak kullanılabilir ya da küçük yaş grubu için meyve sularının içerisinde kullanılabilir. Ama bağışıklığın güçlendirilmesinde çok doğru bir ürün propolis“ söyleminde bulundu.
 
 Çocuklar Güçlü Çıktı
 
Beslenme ve Diyet Uzmanı Didem Güner, çocuklar içinde epey zor bir süreç olduğunun altını çizerek, “Çocuklar gerçekten bu dönemden çok etkilendiler. Fakat en çabuk ve çok uyumlanan grupta onlar oldular aslında. Bir taraftan dersleriyle ilgilenmeye çalıştılar bir taraftan farklı aktiviteler yapmaya çalıştılar. Hani en sıkılmayan grup ve en çabuk adapte olan grup çocuklar oldular. Güneşe çıkamadılar, d vitamininden mahrum kaldılar. Su tüketimleri bu dönemde biraz daha arttı çünkü dışardayken çok fazla tüketemeyen çocuklar özellikle bu dönemde güzel içmeye başladılar.  Evin içerisindeki mutfakta doğru şeyler yapılıyorsa o çocuğun vitamin ve mineral eksikliğinin çok olması söz konusu değildir. Hatta çocuklar hazır besin tüketemediler, fast-food besininden faydalanamadılar bu kısmında onlar için bir artısı oldu bence. Birçok çocuk anne- babayla birlikte mutfağa girdi. Bir şeyler üretti. Onun zevkine vardı. Kendi yaptığını yedi.  Ama tabii o dönemden çıktıktan sonra şu an ki dönemi biraz yönetmemiz gerekiyor. Çünkü tatildeler. Sosyal ortam içerisinde zaman geçiriyorlar. Hava çok sıcak, soğuk bir şeyler yiyip içmek istiyorlar. Ama bunları doğru tercih etmeleri gerekiyor. Hem kendi enerjileri hem de şeker oranları yüzünden. Bence esas pandemide evdeyken beslenme değil, şimdi dışarıda başladığında daha çok önem kazanıyor bu durum“ ifadelerine yer verdi.
 
Önlemlerimizi Alarak Süreci Devam Ettirmeliyiz
 
Beslenme ve Diyet Uzmanı Didem Güner, yeniden evde kalma süreci döngüsüne girilmesi halinde bağışıklık sistemimize şimdiden iyi davranmamız gerektiği söyleminde bulunarak “ Eylül, ekim gibi bir başka dalgadan bahsedilirse birde o aylar grip, influenza gibi hastalıkların ayları.  Bağışıklığımıza gerçekten yardımcı olmamız gereken aylar. Ama bu sefer biraz daha tecrübeliyiz en azından bu zamana kadar yaptığımız doğrularımızı yanlışlarımızı öğrendik. Mutfağımızı bir kez daha kontrol etmemiz gerekiyor. Gün içinde herkesin bir öğün saati ve biyoritmi olması gerekiyor. Dolayısıyla öğün dışında ağzımıza bir şey atma alışkanlığımızdan vazgeçersek, kendi günlük rutinimize göre öğün saati sayılarımızı belirlersek ve mutlaka günlük aldığımız protein, yağ sebze, meyve değişimlerimize dikkat edip su içmeye özen gösterirsek eğer çok ekstra bir şey yapmamıza gerek kalmayacak. Metabolizmamız nefes alacak, çalışacak. Dolayısıyla bu sefer biraz daha tecrübeli ve bilinçli olduğumuzu düşünüyorum ben. Ama tabii risk devam ediyor. Artma ihtimali var ‘ne zaman bitecek’ gibi bir öngörümüz yok. Kendi önlem ve tedbirlerimizi alarak böylece devam edeceğiz “diyerek sözlerini noktaladı.
 
Şerife Erdem