ÇEVRE SAVAŞÇILARINDAN, 1. YILA ÖZEL ÖZET;
''MAVİ VATAN DA ELDEN GİDİYOR, DOĞA DA.
BU NE SESSİZLİK…!''
Çanakkale Çevre ve Doğa Dernekleri Federasyonu, kuruluşunun bir yılında çarpıcı çıkışa imza attı.
 “Çevre felaketine yol açacak yatırımlar” vurgusu ile çarpıcı sözlere imza atan isim, Federasyon Başkanı Tonka oldu.
“Çakma çevreciler” diyerek,   lafının Çevre tahribatı yaratan projelere sessiz kalanlara olduğunu söyleyen Çanakkale Çevre ve Doğa Dernekleri Federasyonu Başkanı Bünyamin Nami Tonka, bölgeyi kapsayan projeleri sıralayıp yanıtı merak konusu bir soru yöneltti;
“Birileri tek bir adres belirlemiş, konuşuyor da konuşuyor..
Peki ya, diğerleri?”
Tonka, rakamlar verip, her bir projenin çevre tahribatına yol açtığını dile getirip şöyle devam etti;
“Çanakkale 'de 12 altın madeni, 16 termik santral, 10 kadar RES, 3 adet GES, 3 adet JES ve yüzün üstünde taş ocağı faaliyetleri planlanmış... Bunların bir kısmı faaliyet sürdürüyor... Bu haliyle bile çevre kirliliği hat safhada.”

ONLARCA PROJEYİ SIRALADI, ÇARPICI TESPİTE İMZA ATTI;
“HER BİRİ ÇEVRE TAHRİBATÇI SI…!”  

Çanakkale’de kuruluşunun 1. Yılını dolduran ‘Çevre ve Doğa Dernekleri Federasyonu’nun Başkanı Bünyamin Nami Tonka, dikkat çekici sözlere imza attı.
“Çanakkale için Çevre ve Doğa...” diyerek çarpıcı bir başlık altında, gözledikleri tahribata sessiz kalındığını dile getiren Tonka;
“Çakma Çevreciler diye isimlendirilecek guruplar, asıl felakete seyirci.
Bir adres belirlemişler, konuşuyor da konuşuyorlar. Peki ya, diğerleri?” diye sordu.
 Tonka; “Çanakkale 'de 12 altın madeni, 16 termik santral, 10 kadar RES, 3 adet GES, 3 adet JES ve yüzün üstünde taş ocağı faaliyetleri planlanmış... Bunların bir kısmı faaliyet sürdürüyor... Bu haliyle bile çevre kirliliği hat safhada...
Çanakkale Merkez ve Güzelyalı - Dardanos'ta da sadece biyolojik arıtma var... Bakteriden arıtılan su Sarıçay'a ve Erenköy altına deşarj edilmekte...
Kepez Arıtma'da ise atıksu Kepez Çayı'na ve oradan Kepez Limanı batısından boğaza verilmekte...” ifadeleri ile saptadıkları duruma gösterilen sessizliğin Çanakkale için ürkütücü olduğunu savundu.

MAVİ VATAN ELDEN GİDİYOR…
Eceabat’ın kirli suyu gibi, Lapseki arıtma suyunun da gittiği adresin aynı olduğunu ileri süren Tonka; “Adres, Çanakkale boğazı. Yani Mavi vatan. Durum Gelibolu için de aynı. Arıtma suyu boğaza derin deşarj olarak verilmekte...
Karadeniz ise Tuna, Dinyeper, Dinyester, Kızılırmak, Yeşilırmak, Sakarya nehirleri vasıtasıyla kirlenmekte... Tuna vasıtasıyla tüm Orta Avrupa'nın kirliliği de Karadeniz'e gelmekte...
Böylece üst akıntı etkisiyle Marmara'daki üst sular yılda iki defa yenilenmekte... Kirlilik artmakta...
Çanakkale Boğazı'nda deniz suyu tuzluluk oranı Ege girişi çok daha fazla tuzlu, Marmara girişi ise daha az tuzlu... Asıl karışım Nara Burnu bölgesinde olmakta...
Bu arada üst akıntı derinliği yedi ve kırk metre arasında değişmekte... Alt akıntı ise zaman zaman dört metre kadar satıha yaklaşmakta... Bu yüzden boğaza akıtılan arıtma sularının boğaz sularını kirletme oranı her geçen gün artmakta... Lafın kısası, Mavi Vatan elden gidiyor.”  ifadelerini kulandı.

BÖYLE GİDER İSE, DENİZLERİMİZ ÖLECEK…
Çanakkale Çevre ve Doğa Dernekleri Federasyonu Başkanı Tonka’nın, altını çizerek dile getirdiği bir diğer konu ise şu cümlesiyle dile geldi;
“Devlet, biyolojik arıtma yapıp ileri arıtma yapmıyor... Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Edremit Körfezi ve Çanakkale Boğazı için ileri arıtma sistemine geçmeli... Yoksa denizlerimiz ölecektir...

Biz iki yıl önce çevreci geçinen arkadaşlarımızın gerçek çevreci olduğunu zannediyorduk... Meğer bunlar Dark Çevreciymiş... Çünkü, Kepez Belediyesi yaklaşık dört ay, tüm beldeye sınırlarındaki kişilere ait lağımları doğrudan denize verdi... Biz, bu olayı protesto edelim dediğimizde de, Dark Çevreciler, Belediye bizim partinin belediyesi, deyip görmezden geldi...”

HAYALİ SİYANÜRE KARŞI SAVAŞAN, DARK ÇEVRECİLER…!
Sözde değil, özde çevrecilik için mücadele ettiklerini savunan Tonka; “Defaten çağrı yaptık. Ne mi oldu..? Siyanürlü altın çıkarma için gerçek siyanürü kullanan ve dört yıldır faal olan Lapseki Şahinli Altın Madeni için protesto edelim dediğimizde de çakma çevreci dediğimiz bu arkadaşlar yoktu... Yine, Sarıçay'ı Çöpçay ve Kokarçay yapan Çanakkale Belediyesi'nin protesto edelim dediğimizde de bu arkadaşlarımız ortalıkta yoktu... Bunlar, Çanakkale Belediyesi'nin icazetli çevrecileriymiş... İlgili şahıstan izin çıkmayınca faaliyete  geçmezlermiş...
Biz, bu Dark Çevrecileri görünce sadece gerçeğin peşinde olarak, kim çevreye kıyıyorsa onları kamuoyuna faş etmek için çalışıyoruz... Bu amaçla bir yıl önce Çevre ve Doğa Dernekleri Federasyonunu kurduk...
Çanakkale 'ye kim kötülük yapıyorsa alayına karşıyız sloganıyla yola çıktık...
Birçok tespit yaptık... Hala, gece gündüz çalışıyoruz... Epey yol aldık...
Bu arada, RES' ler için yaptığımız mücadelede yine yalnız kaldık...
 
Madenler için benim karikatürümü yapanlar da meydanlarda yoklar... Onlar, şu an kendileri karikatür oldular ki, görünmüyorlar...
Çanakkale Kent Konseyi, onun Çevre Meclisinin yürütme kurulu da hiç meydanlarda yoklar...
Siyaseten boş küme durumuna gelmişler... Şu siyasetin gözü kör olsun...
Çevre ve doğa tahripkarı bizdense üç maymunu oynuyoruz... Olan Çanakkale 'ye oluyor... Bu günlerimiz daha iyi günlerimiz... Sarıçay' ın, Kepez Çayı'nın ve Boğazın hep birlikte koktuğu günlere doğru hızla gidiyoruz... Kepez' deki tesis de işin tuzu biberi...
Çanakkale, çevre ve doğa faaliyetleri açısından suskunluğa büründü... Biz de ilgili mercii bulmakta zorlanıyoruz...
Şu, DSİ ile Çanakkale Belediyesi arasındaki protokolu bir türlü resmen edinemedik... Herkes topu taca atıyor... Bir kısmı, aman Belediye'de işim olursa yapmazlar, bir kısmı da devlette işim olursa yapmazlar derdinde ve taşın altına elini koymuyorlar... Çanakkale Belediyesi seçimlerinde, bu yönetime oy veren ve ben çevreciyim, hesap verir bir yönetim seçtik diyorlarsa şu protokolları alıp bize getirsinler, derim... Bunu yapacaklara da çok müteşekkir oluruz... Ama, şimdiye kadar, yürekli bir CHP'li çıkıp şu protokolu temin edemedi... Yoksa, kimlerin suçlu olduğu mu ortaya çıkacak veya seçtiğiniz yerel yönetim mi suçlu çıkacak da bundan  korktuğunuz için mi susuyorsunuz... Bir yiğit CHP'li arıyoruz... Şu protokolları açıklasın... Tüm şehre dağıtsın da ne yaman kişi seçmişiz görmüş olalım...” dedi.

GİZLİ PROTOKOL VAR…
DSİ Müdürlüğü’ nün de görevini layıkıyla yapmadığını gözlediklerini söyleyen Tonka, verdiği son örnekten hareketle, sözlerini şöyle noktaladı; “Yoksa, istediğimiz protokolu onlar da verebilirdi... Ama, gizli bir protokol var... Protokol halkı ilgilendiriyor ama, halkın haberi yok! Ne yaman çelişki...
Biz, birinci yılımızı doldurduk... Yılmadan çalışıyoruz... Çalışmaya devam edeceğiz... Bize destek veren tüm Çanakkaleli dostlarımıza çok teşekkür ediyoruz.”

Cuma Deren