Koronavirüs sürecini başarı ile yürüten Türkiye’de geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan normalleşme süreci ile ilgili kararlar yavaş yavaş uygulamaya konulmaya başlandı. Beklenen normalleşme sürecinin Bayramdan sonra devam etmesi beklenirken, risklerin ise ne durumda olacağı uzmanlar tarafından değerlendiriliyor. Yapılan normalleşme ile ilgili bir açıklama yapan Çanakkale Tabipler Odası Başkanı Eftal Yıldırım da vaka sayısına dikkat çekti. Vaka sayısının hala binlerin üzerinde olduğunu ve bu şartlarda getirilen normalleşmelerin riskli olduğun belirten Yıldırım, Vaka sayılarının 500’ün altına inmesinden sonra normalleşmelerin gelmesi gerektiğini belirtti.
 
Çin’in Wuhan Kentinde geçtiğimiz Ocak ayından başlayarak hızla dünyaya yayılan Yeni Tip Koronavirüsü (Covid -19) ülkemizde ise 11 Mart’ta ilk vaka görülmüştü. Görülen ilk vakanın ardından özellikle sağlık alanında yapılan çalışmalar, uygulanan tedbirler ve vatandaşın büyük özverisi ile gelinen noktada vaka ve ölüm oranları azalmış durumda. Ülkemizde her geçen gün iyiye giden tablo karşısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında normalleşmenin bazı kademeler uygulanmaya başlandı. Özellikle sürecin başından beri evde kalan 65 yaş üstü ve 20 yaş altı vatandaşlara yönelik gerçekleştirilen sokağa çıkma kısıtlanması başta olmak üzere bazı adımlar atıldı. Normalleşme döneminde tedbirin elden bırakılmaması gerektiği, çünkü normalleşmenin her şey bitti anlamına gelmediğini belirten uzmanlar, vakaların yeniden yükselişe ve ikinci dalganın gelmemesi için vatandaşların temkinli davranmaları gerektiğini belirtiyor.

Normalleşme ile ilgili bir açıklama yapan Çanakkale Tabip Odası Başkanı Doktor Eftal Yıldırım da yaptığı açıklamasında tedbirlerin alınmasına dikkat çekerek “Gözümüz sürekli günlük verilerde. Koronavirüs salgın sürecinde veriler ve istatistikler arasındaki orantıyı kurmamız için günlük vaka sayısı önemli. Koronavirüs pik yaptıktan sonra uzun bir süre plato dediğimiz günlük hasta sayısı 1.500 – 2000 seviyesinde uzunca bir süredir böyle gidiyor. Aslınca içimizin rahatlaması için günlük hasta sayısının 1000 hastadan aşağıya bir sürece girmesi hatta bu hasta sayınının 500’ün altına düşmesini  bekliyoruz. Ancak en rahat olacağımız zaman, günlük Koronavirüs vaka sayısının 100’ün altına düştüğü zaman  olacak. Bu sayılara biz ne kadar erken ulaşabilirsek o kadar rahat edeceğiz. Bizim Koronavirüs vaka sayımız binli rakamlarda gidiyor ve binli rakamların altına düşmedi. Bu nedenle bizi kaygılandıran konu, hastalığın plato evresinin uzun sürmesi.  Aslında Koronavirüs kısıtlamaların daha sıkı olur gevşemelerde olmazsa günlük vaka sayıları 500’ün altına, hatta 100’ün altına iner. Biz bu vaka sayılarının düşmesini bekliyoruz ama AVM’ lerin açılması, tedbirlerde biraz daha gevşemelerin olması, vatandaşlarında bu yeniden normalleşme sürecinde havalarında ısınması ile kendilerini dışarıya atmak istemeleri , AVM’ lere gitmek istemesi ile beraber vakaların artmasına yönelik risklerin olması bizi de endişelendiriyor. Biz ne zaman Koronavirüs vakalarını günlük 100 vaka sayısının altına indirirsek o zaman yeni normal denilen evreye geçebiliriz.” İfadelerine yer verdi.

 Kapalı Mekan Olan AVM’lerde Risk Daha Fazla
Alış Veriş Merkezlerinin bayramdan sonra açılmas sürecine de değinen Eftal Yıldırım, AVM’lerin risk oluşturduğunu dar alanda sosyal mesafenin de korunamayacağını hatırlatarak “AVM’ lerin açılması bu süreçte iyi bir örnek  olmadı. Birincisi AVM’ler kapalı ortamlar. Ve AVM’’ ler içerideki havayı döndürüyor. Tabi bu Çanakkale’ deki gibi büyük bir bölümü açık olan AVM’ leri kastetmiyorum. Zaten Çanakkale’ deki AVM henüz açılmadı. Kapalı ortamda Koronavirüs ün bulaşma ihtimali çok çok yüksek ve bu tür AVM’lerde sosyal mesafeyi korumakta daha zor. Dışarıda ise bu çok daha kolay. AVM’lerin bu dönemde açılmasına izin verilmesi mantıksızlık. Tabi bu kararın arkasında ticari kaygılar var. Birde futbol liglerinin başlaması kararı var, buda çok büyük bir yanlış. Bu kararında akılla mantıkla bir alakası yok. Bizim için yeni normal dediğimiz durum, bizlerin eskisi gibi bir masada oturup eskisi gibi  çok sayıda arkadaş yada aile dostu ile karışık bir şekilde yemek yemek, yüksek sesle konuşarak ve birbirimize temas ederek, sarılmak ve benzeri hareketleri yapmak. Düğündür, nişandır ve sosyal birliktelikler için çok çok erken. Bizim bu süreci biraz nefes alacak, biraz park ta dolaşacak boyuta getirebilirsek insanları bu çok önemli. Bunları Haziran ayı içerisinde görebiliriz. Ramazan bayramında iyi bir gelişme oldu tüm illerde sokağa çıkma yasağı uygulanması çok iyi oldu. Bu karar günlük vaka sayısını düşürecek” dedi.  

 Vaka Sayısı Yüksekken Tedbirleri Gevşetmek Riskli
Bakanlık tarafından her gün açıklanan verileri de değerlendiren ve vaka sayılarının hala yüksek olduğunu hatırlatan, vakaların yüksek olmasına rağmen kuralları gevşetmenin riskli olduğunu belirten Tabip Odası Başkanı Eftal Yıldırım “Tabi biz Sağlık Bakanlığının ilan ettiği vaka sayılarına ve bilgilerine güvenmek durumundayız. Bizim burada hedefimiz günlük vaka sayınının 500’ün altına hatta daha da iyi bir hedef, günlük 100 vakanın altına düşürebilmek. Kordonda sosyal mesafeye dikkat edilerek ve maske takılarak gezilebilmesi. Cafelerin, restaurandların tedbirlere uyularak yeniden açılması gibi bir rahatlığa ancak dediğim vaka sayılarına inebilirsek yapılabilir. Şu an günlük vaka sayılarında binli rakamlar varken tedbirleri gevşetmek riskli. Tabiki biz elimizdeki verileri değerlendirerek risk var diyoruz tabi ki son karar siyasi iktidarın.  AVM’ lerin açılmasının ardından bir hafta on gün süre geçtikten sonra, biliyorsunuz vakaların görülmesi ile ilgili süre 14 gün, eğer bu AVM’lerin bulunduğu bölgelerde bir vaka artışı olursa ileriki günlerde o zaman AVM’ lerin açılması konusunda yanlış bir karar verildiği anlaşılmış olacak.” İfadelerine yer verdi.

Büyükşehirlerden Çanakkale’ye Göç Edenler Risk Oluşturuyor
Çanakkale’de yaşanan sürece de değinen Tabipler Odası Başkanı Eftal Yıldırım, Özellikle riskin en fazla olduğu Büyükşehirlerden Çanakkale’ye seyahat edenlerin büyük risk oluşturduğunu belirterek “Çanakkale’ deki Koronavirüs vaka sayıları Salgının başından beri Türkiye ortalamalarının altında seyretti. Çanakkale’ deki pandemi hastaneleri kapasitesinin yarısını ancak kullanmıştır. Çanakkale’ de Koronavirüs vaka sayılarında anormal bir yoğunluk yaşamadık.  Tabi burada çok iyi ve tecrübeli bir sağlık ekibinin de olması çok önemliydi. Bu anlamda Çanakkale’yi Koronavirüse karşı koruduğumuzu söyleyebiliriz. Çanakkale fiziksel olarak ulaşması zor bir yer. Tabi Çanakkale’nin etrafındaki tüm iller Büyükşehir olduğundan dolayı hep kısıtlaması olan illerdi. Tekirdağ, Bursa, Balıkesir, İzmir gibi illerin seyahat kısıtlamaları olması, Çanakkale’ ye dışarıdan gelişleri imkansız hale getirdi. Çanakkale bu konumu nedeni ile dışarıdan giriş olmadığı için dışarıdan herhangi bir giriş ile virüsün yayılmasının önüne geçildi. Bu arada bu saydığım büyükşehirlerin ulaşım olarak Çanakkale’ ye açılması Çanakkale için ciddi bir risk. Hızlı bir şekilde İstanbul, Tekirdağ, Bursa, Balıkesir ve İzmir’in seyahat kısıtlamaları kaldırılırsa Çanakkale b8u büyük şehirle açısından tarih ve doğa güzellikleri açısından büyük bir cazibe yeri olacaktır. Birde zaten Çanakkale’ de yazlığı bulunan tatilcilerde var bunlar da Çanakkale’ ye gelecek. Çanakkale’nin çevresinde bulunan büyükşehirlerdeki insanların Çanakkale’ ye gelmesi hele hele kısa dönem içerisinde bu kısıtlamalar kaldırılırsa Çanakkale için çok büyük risk. Çanakkale olarak dışarıdan Çanakkale’ ye gelecek olan insanların sağlık sorunlarını çözmek için Gerekli altyapımızı zorlayacak ve yetmeyecek bir durum olabilir. Birde Çanakkale’ ye büyük oranda ortalama bir yaş grubu gelecek yani yaşlı ağırlıklı bir tatilci gelecek. Bu nedenle yerel nüfuzda riske girecek. Mayıs sonuna kadar bu büyükşehirler ile herhangi bir seyahat giriş çıkış sorunu yaşanmayacak. Bizim Çanakkale olarak Haziran ayında da buna dikkat etmemiz lazım. Bizim endişemiz  Çanakkale’ye dışarıdan, özelliklede büyük şehirlerden, yazlıkçı olarak tabir ettiğimiz vatandaşların sahillere akın etmesi. Birde kontrollü bir şekilde turizm sezonunun açılması ile sahillerde şezlongların arası gibi fiziksel temasın gibi dikkat edilmesi gereken kurallar var zaten sahilde denize girerken maske takılması gibi bir durumda söz konusu değil. Ayrıca sahillerde metrekareye düşen insan sayısı da denize girmek isteyenler güneşlenmek isteyenler nedeni ile de artacak. Bu nedenle sahiller riskli. Bu durumu bizler “hava ısındı hemen sahillere inelim“ gibi değerlendirmememiz lazım. Bizim önce şehir içindeki parklarımızda mesela Özgürlük Parkı, Kordon, Halkbahçesi gibi yerlerde sosyal mesafeyi koruyarak biraz insanların rahatlamasını sağlamamız lazım. Deniz kıyısı için sahiller şu an için vatandaşı rahatlatacak alanlar değil. şu an Koronavirüs ile ilgili veriler tam ve net olarak elimde değil ancak kabaca baktığımızda Çanakkale’ nin kıyıları özellikle Assos, Küçükkuyu sahillerinin açılmasının erken olduğunu düşünüyorum. Ancak Türkiye genelinde günlük Koronavirüs vaka sayısı 100’ün altına düşer o zaman yine önlemleri almaya devam ederek, küçük gruplar halinde böyle çok çok kalabalık olmadan yeni normalleşme sürecine geçebilir sahilleri kullanabiliriz.”

Tedbirleri En Az Altı Ay Daha Uygulamamız Lazım
Yıldırım değerlendirmesinin son bölümünde vaka sayısının 100 ‘ün altına inmesinde bile alınan tedbirlerin en az altı ay daha uygulanması gerektiğinin altını çizerek “Bir hatırlatma daha yapmak istiyorum Koronavirüs ile ilgili kişisel olarak aldığımız tedbirler ile en az 6 ay daha yaşamamız gerekiyor. Yani Eylül ve Ekimi de zaten fiziksel temastan uzak maske ile zaten geçirmemiz kesin bunu unutmayalım. Şu anki hedef Koronavirüs ile mücadelede elimizdeki kazanımı ve başarıyı sürdürmek olmalı. Çünkü özellikle yurt dışında ve Türkiye’de de örnekler var. Koronavirüs kendine bir fırsat bulursa hemen, mesela bir nişan töreni, bir düğünlerden çok hızlı bir şekilde yayılıyor.  Bu durum artık matematiksel bir veri. Dolayısı ile bunlara çok dikkat etmemiz gerekiyor. Özellikle burada vatandaşlarımıza büyük bir iş düşüyor. Vatandaşlar Koronavirüse karşı duyarlılıklarını ve tedbirleri elden bırakmamaları gerekiyor. Özellikle maske takılmasına devam edilmeli ve yolda sokakta maskesi biri görüldüğünde uyarılmalı. Maskesiz olanlara “ maskeniz nerde” diye sorulmalı. Dikkati elden bırakmamamız lazım. Koronavirüs sürecinde iyi bir sınav verdik, bunu heba etmeyelim. Bu arada yeri gelmişken tüm sağlık çalışanlarımıza, canla başla çalıştılar, çok büyük risk aldılar, aralarında Koronavirüs kaparak hasta olanlarda var. Bir kez da tüm sağlık çalışanlarına emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum.” dedi.

 Şerife Erdem