Belediye Meclisi’nde, Türkiye gündemine ve gündemin öne çıkan başlıklarına ilişkin söz alan Başkan Gökhan’ ın bir ifadesi şöyle oldu;
“Şehitler tepesi, garibanlar tepesi demek lazım.
Daha doğrusu gariban şehitler demek lazım.
Onun için başka ailelerin cebinden harcamayın”
CHP’ li Çanakkale Belediye Meclisi’nin Mart ayı oturumunda, ülke gündemine ilişkin konuşan Gökhan’ ın dile getirdiği kişisel tespitleri de çok dikkat çekiciydi;
“İşid’in hortlamasına da biz sebep olduk..”
”Suriye toprağında Atatürk’le mukayese etmek bile abesle iştigal.” diyerek, üslubunu sertleştiren Gökhan;
“Suriye toprağından biz toprak mı alacağız. Biz güvenliğimizi sağlamalıydık. Burada karşıdan gelebilecek olan tehlikelere kapılarımız kapatmalıydık. Bunu beceremedik. Niye beceremedik. Çünkü Suriye’de laik bir rejime karşı savaşan diğer unsurlara, dinci unsurlara destek olduk.
İşid’in hortlamasına da biz sebep olduk. Siz habire Süleyman Şah Türbesi diyorsunuz ama Musul Konsolosluğu’nu unutmayın. Orası da bizim toprağımız. Onu da unutmayın. Onu da terk ettik, geldik.
Bu noktada bilir bilmez, incelemeden olayın ne olduğunu bilmeden dezenformatik bilgilerle, televizyonda çıkmış, ne olduğu belli olmayan, uzman diye geçinen adamların dedikleriyle bir şeye karar vermeyin.
Olayların gerçekliği var. Onları incelemek lazım. Biraz da yurt dışı haberleri izlemek lazım.” diye konuştu.
----------------------------
GÖKHAN’DAN ÇARPICI SÖYLEM, ŞOK BENZETME;
“ŞEHİTLER TEPESİ, GARİBANLARIN TEPESİ”
-----------------------------
Çanakkale Belediye Meclisi’nde gündeme ilişkin söz alan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, dikkat çeken ifadelere imza attı
‘ŞEHİTLER TEPESİ’ GARİBANLAR TEPESİ DEMEK LAZIM
Meclis de gündem maddeleri görüşmesinden önce söz alıp, kullandığı ifadeleriyle dikkat çeken Başkan Gökhan, şehit olan askerlerin yoksul ailelerden çıktığını söyledi.
“Ben bir şeyi merak ediyorum. Şehit cenazeleri ailelerin evlerinin önüne geliyor. Bir bakıyorum boyasız, badanasız, çatısız, yolları yamuk evlerden çıkıyor şehit cenazeleri.
İşsizlikten dolayı profesyonel askerliği tercih etmiş gariban ailelerin çocukları.” Vurgusu yapan Gökhan;
“Ben hiç memur çocuğunun, ve ya bir başka çocuğun şehit olduğunu görmedim. Şimdi bedelli askerlik var. Adam parayı veriyor yırtıyor.
Yöneticilerin çocukları ne zaman, ne askerlik yapmış merak ediyorum. Ben şahsen 18 ay askerlik yaptım.
RAPOR ALIP, GİTMEME ŞANSIM VARDI..
Bide üstüne ihtiyat yaptım. Üstelik askerliğimi piyade olarak yaptım. Ben varlıklı ailenin çocuğuydum. Rapor alıp askere gitmeme şansım vardı. Ama vatan borcu diye askerliğimizi yaptık.
Herkes yapmak zorundaydı ama bu iş garibanlara kaldı. Şehitler tepesi garibanlar tepesi demek lazım. Daha doğrusu gariban şehitler demek lazım. Onun için başka ailelerin cebinden harcamayın” ifadelerini kullandı.
İŞİD’İN HORTLAMASINA DA BİZ SEBEP OLDUK
Mart Meclisi’nde, ülke gündemine ilişkin sözlerini sürdüren Gökhan, Suriye’deki Türkiye politikası hakkında da konuştu, ifadeleri hayli çarpıcı odu.
”Suriye toprağında Atatürk’le mukayese etmek bile abesle iştigal.” diyerek, üslubunu sertleştiren Gökhan;
“Suriye toprağından biz toprak mı alacağız. Biz güvenliğimizi sağlamalıydık. Burada karşıdan gelebilecek olan tehlikelere kapılarımız kapatmalıydık. Bunu beceremedik. Niye beceremedik. Çünkü Suriye’de laik bir rejime karşı savaşan diğer unsurlara, dinci unsurlara destek olduk.
İşid’in hortlamasına da biz sebep olduk. Siz habire Süleyman Şah Türbesi diyorsunuz ama Musul Konsolosluğu’nu unutmayın. Orası da bizim toprağımız. Onu da unutmayın. Onu da terk ettik, geldik. Bu noktada bilir bilmez, incelemeden olayın ne olduğunu bilmeden dezenformatik bilgilerle, televizyonda çıkmış, ne olduğu belli olmayan, uzman diye geçinen adamların dedikleriyle bir şeye karar vermeyin. Olayların gerçekliği var. Onları incelemek lazım. Biraz da yurt dışı haberleri izlemek lazım. Onlara da dikkat etmek lazım. Biz sadece bize sunulanı yutmaya çalışıyoruz. Başka gerçekler var. Biz orada bir Rusya gerçeğinin olduğunu bilmiyor muyduk?
Rusya’nın Esad’ın arkasında durduğunu bilmiyor muyduk? Biliyorduk. Adam ne diyor; ‘ben teröriste karşı savaşıyorum’ Terörist dediği kim biliyor musunuz? Sizin desteklediğiniz insanlar. OSÖ’cüler, Cihatçilar, İrfancılar. Bir birimizi kandırmayalım. Siz öyle inanmış olabilirsiniz. Bizim görüşümüz öyle değil. Bizim görüşümüz yanlış yola girdik. Yanlış düğme ilikledik.
Fetö’ cülük tekrar hortladı. Siz ne yaparsanız yapın biz bu mücadeleye devam edeceğiz. Burada Atatürkçüler, Cumhuriyetçiler vatanın bölünmez bütünlüğü için saçma sapan ideolojilere karşı direneceğiz” dedi.
KOMUTA KADEMESİ ANLAMINDA, ORDU ZAFİYETE UĞRADI…
Başkan Gökhan, sözlerini şöyle noktaladı; “Bütün meclis üyelerine bir şey sormak istiyorum. Şuan Kara Kuvvetleri Komutanı’nın adını kaç kişi biliyor burada.
Genel Kurmay Başkanı’nın adını kaç kişi biliyor burada.
Bazı şeyler televizyondan izleyip ya da liderlerinizin söylediği gibi algılayıp fikir yürütmeyelim.
Biraz inceleyelim. Ordu maalesef komuta kademesi anlamında bence zafiyete uğradı.
İdlib’teki komutanlar kim? Biliyor muyuz? Bilmiyoruz. Rütbeli olanlar. MİT mensuplarını söylemiyorum. Onlar olsa Barış Terkoğlu gibi bizi de alırlar.
Yetkin bir biçimde planlanan bir şey değil. Birden aniden verilen kararlarla yalan yanlış işler yapılıyor. Veya açıklanmıyor. Kamuoyunun aydınlatılması gerekiyor.
Bizim vatandaşlarımız oluyor. Hiç bir şeyi bilmiyoruz. Kişi biliyoruz. Onlar kişi değil, insan. Adetle alakası yok”
Gökhan’ ın bu sözlerine, AK parti kanadından, Gurup başkan vekili Esra Yüksel karşılık verdi. Yüksel;
“Orada terör odaklarını yerinde bertaraf edip, ülke sınırlarını korumak için varız. Güçlendirilmiş savunmamız ile birlikte çok başarılı bir hareket yapıyoruz. Bunu da bu emperyalist güçlerin aldıklar tavırlardan izliyoruz. Bakış açınızı değiştirmenizi talep ediyorum. İnşallah bir birimizi ikna ederiz”
ORADA TERÖR ÖRGÜTLERİ DESTEKLENİYOR
AK Partili Meclis üyesi Yüksel’ in bu ifadelerine, Başkan Ülgür Gökhan ise, hayli iddialı şu sözlerle karşılık verdi;
“Orada terör örgütüne karşı savaşılmıyor, tam tersine orada terör örgütleri destekleniyor.
Çünkü Rusya ve o şey terör örgütlerine karşı mücadele ediyor. Onun için bizi vuruyorlar. Sizin dediğiniz öteki taraf. Sizin dediğiniz öteki taraf PYD, PKK tarafı başka. Orda yok.
Suriye’de şuan bulunduğumuz yerde onlar yok. Bilmiyorsunuz. Olayı izlemiyorsunuz. PYD, PKK ayrı bir yerde”
Cuma Deren
