90’ larda işletmeciliğini yaptığı Halk Plajında, olası faciaya yol açacak Mayını fark eden Kamalı, şimdilerde batık geminin, tehlikeli yükü ile mücadelede.

İddialarını CİMER’ e ulaştıran Çanakkaleli Ali Kamalı, Türkiye’nin Tatil Cenneti Bozcaada’ yı Cehenneme dönüştüreceğini savunduğu mesele için;
“21 yıllık batık, tuzlu suyun etkisiyle  parçalanmaya başladığında, iddiaya konu yük ne olacak..?” sorusuna yanıt aramaya başladı.    
Türk karasularında batan geminin taşıdığı yük arasında, Nükleer atık, Radyoaktif madde bulunduğu yönünde iddiaları, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na ulaştıran, “İddia doruysa, ölüm kapıda.” diyerek sesini yükselten Çanakkale Kent Konseyi, Çevre Meclisi Sarıçay Çalışma Gurubu Kolaylaştırıcısı Ali Kamalı; “Deniz Canlıları da büyük tehlike altında” dedi.

YA DOĞRUYSA..?

Çanakkale gündeminin tartışmalı iddiası, CİMER’ e taşındı. ‘Ya doğruysa?’ sorusunu akıllara getiren, düşünenin zihninde endişeyi anbean arttıran batık konteyner gemisinin yükünün araştırılması ve çevre felaketi yaşanmadan çözüm getirilmesi için mücadele başlatan Ali Kamalı, ”Ölüm kapıya dayanmadan, bu batıktan kurtulmak gerek” görüşünü savundu.
Kamalı; “Bu deniz kazası içeriği ve oluş şekliyle, Uluslar arası mahkemelerce yargı konusu olmalıdır. Atıklarını Türk karasularına bırakıp, deniz canlılarını da tehlikeye atmak, Çevre felaketi değil de nedir?” diye de sordu.
Bozcaada açıklarında, 26 Temmuz 1999’ da aynı şirkete ait diğer gemiyle çarpışıp batan, 3 bin 982 grostonluk, 104. 2 metre boyundaki ‘Pelmariner’ isimli geminin, Ölümcül yük taşıdığı iddialarının battığı günlerde de dile geldiğini anımsatan Kamalı,
“Yükü zerre kadar risk taşıyorsa, sessiz kalmamalıyız” dedi.

DERİN UYKU, YA SONLANIRSA?
Çanakkale kamuoyunun, 21 yıl önce Bozcaada açıklarında Türk karasuları içinde batan gemiye ilişkin ürküten iddiaya odaklandığını sözlerine ekleyen,  Çanakkale Kent Konseyi, Çevre Meclisi Sarıçay Çalışma Gurubu Kolaylaştırıcısı Ali Kamalı; “Deniz Canlıları da büyük tehlike altında. Bu dahi, sessiz kalmamamız için önemli bir neden” dedi.
Ölümcül yük taşıdığı ve olası bir sızma durumunda ölümcül vakalara yol açacağına dikkat çektiği iddiaları CİMER’e ulaştıran Kamalı, battığı yıllarda, yükü tartışma yaratan ve bir dizi inceleme ardından, iddianın asılsız olduğu algısını sağlayan açıklamalar gelen konunun,  araştırılması gerektiğini savundu.
Batan gemide, Radyoaktif atık yük bulunduğu yönünde, endişe verici bulguların olduğunu, bu konuda yapılan araştırmaların sonucunda ulaştıkları bilgilerin kendilerini ürküttüğünü tekrarlayan Kamalı;
“Batan gemiden, ölümcül nükleer atıkların çevreye yayılmaya devam ettiği varsayımı dahi, başta en yakın yerleşim yeri, tatil cenneti Bozcaada için cehennem demektir.
Ürkütücü iddialar, kazanın oluş şekli, aynı armatöre ait iki geminin, koca denizde çarpışıp birinin batması, akla komple teorileri getirmeye yetiyor.”  İfadelerini kullandı.
Üzerinden 21 yıl geçmesine karşın, o dönemki iddiaların halen akıllarda olduğunu belirten Kamalı,
“Dile gelen her iddia, o yıllarda yaşanılanlarla örtüşünce, endişemiz de arttı. Geminin battığı yıllarda, esrarengiz şekilde Geyikli sahillerinde radyoaktif bulgulara rastlanmıştı. Belki ilk sızıntı böyle yaşanmıştı” hatırlatması yaptı.

24 YIL ÖNCE, MAYIN AVI..
Ali Kamalı, 24 yıl önce Belediye Halk Plajının işletmeciliğini yaptığı günlerde, kıyıya 50 metre kadar uzaklıkta bulduğu patlamamış mayın ile, belki de olası bir faciayı önlemişti.
“Her şeyde bir hayır var. “ diyerek, Barbaros Halk Plajında fark edip, etkisiz hale getirilmesini sağladığı mayının aklına geldiğini söyledi. Kamalı; “Ölümcül yükü bulunduğu ve o halde battığı iddia edilen bu gemi halk sağlığı için büyük tehlike. Sessiz kalamazdım, iddiaları görmezden gelemezdim” diye konuştu.

Erdem Sürek