Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) aralık ayı enflasyon verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) geçen yılın ikinci yarısında yaklaşık yüzde 6,5 arttı. Böylece 6 aylık dönemde, geçen yılın ikinci yarısında toplu sözleşme kapsamında yapılan yüzde 5'lik zam aşıldı. Bu nedenle yaklaşık yüzde 1,5'lik enflasyon farkı ödenmesi durumu ortaya çıktı. Gelinen son noktada emekli ve memurların 6 aylık zaman diliminde %4 zam ödemesi gerçekleştirilirken Memurlar yapılan düşük  zam alan memurlar Çanakkale’de bordrolarını yakarak tepki gösterdi.
Kamu-Sen Çanakkale İl Temsilciliği üyeleri, sendika binası önünde mevcut ekonomik durumda hakkını alamayan emekçiler adına bordro yaktı. Daha sonra sendika adına bir açıklama yapan  Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi, Türk Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Resul Demirbaş “ 3 milyon kamu görevlisi ve 2 milyon emeklinin 2 yıl sürecek çileli geçim mücadelesi başlamıştı. Kamu görevlileri bugün, ağustos ayındaki toplu satış sözleşmesinden beri ifade ettiğimiz acı gerçekle yüz yüze kalmıştır. Buna göre memurlar ortalama 160 TL, emekliler ise 100 TL zamla 6 ay boyunca idare etmek zorunda kalacaklardır. TÜİK’in resmi rakamlarına göre geçtiğimiz yıl gıda fiyatları ortalama % 10,9; mutfak tüpü % 17,6, doğalgaz %22, elektrik % 18,3 zamlanmışken maaşlara %4 zam yapmak, adeta memur ve emeklilerle alay etmek demektir.

Masal Kabusa Dönüşmüştür
Ekonomi iyiye gidiyor masalının bittiğini belirterek memuru enflasyon canavarına teslim edildiğini belirten Resul Demirbaş “Ekonomi iyi yolda, istikrar sürüyor, enflasyon düşüyor masalı, çarşı pazardaki gerçek fiyatlarla kâbusa dönüşmüştür. Yetkililer hedef enflasyonu bilinçli olarak düşük göstererek memurlarımızı düşük ücret artışına mahkûm ederken, milletimizi zorunlu harcamalarında dahi enflasyon canavarına teslim etmektedir. İktidar 2019’daki ilk enflasyon hedefine göre maaşlara toplam %9,2 zam yapmıştır. 2019 yılında gerçekleşen resmi enflasyon ise %11,84 olmuştur. Buna göre memur maaşları enflasyonun gerisinden gelmektedir. Kaldı ki, bu oran TÜİK’in enflasyon sepetindeki, çoğunu halkın tüketmediği 418 madde 895 çeşit ürünün ortalama artışını göstermektedir. Milletimizin tüketmek zorunda olduğu gıda, temizlik, sağlık, ulaşım, haberleşme, ısınma, kira gibi ürünlerdeki fiyat artışları ise 2019’da gerçekleştiği ilan edilen, resmi enflasyonun kat be kat üzerindedir. Eğitim, sağlık, ulaşım gibi harcamalar enflasyonun üzerinde zamlanmıştır. Bir zamanlar fakirin yemeği olan kuru fasulye, pilav lüks gıda maddesi haline gelmiştir. Kırmızı etin yalnızca adı kalmıştır. Sebze, meyve el yakmaktadır. İlaca %46, giyime %33, gazeteye %28, dergiye %51 zam gelmiş memurun, emeklinin beli iyiden iyiye bükülmüştür. Ekmeğimiz bile %13,5 zamlanmıştır. Buna rağmen memurlara 2020 yılı için %4+4, 2021 için ise %3+3 zam yapılması öngörülmüş, adeta ekonomi ile maaş zamlarının ilişkisi tamamen kesilmiştir” dedi.

TÜİK’in Rakam Aldığı Yerleri Merak Ediyoruz
TÜİK’in rakamlarını merak ettiklerini de belirten Demirbaş “ TÜİK’in bu rakamları aldığı yerleri doğrusu merak ediyoruz. Eğer TÜİK’in rakamları gerçekse TÜÎK bir market açsın, hepimiz oradan alışveriş yapalım, bizim de enflasyonumuz TÜİK’in enflasyonu ile eşitlensin. Yeniden değerleme oranları %22,58 olarak belirlenirken memur maaşlarına %4+4 zam yapmak hangi vicdanla, hangi adalet anlayışıyla bağdaşır? Gerçekler ortadayken çocuk parası, aile yardımı, doğum, ölüm yardımları, ek ödemeler, ek dersler, fazla mesai ücretleri ve tazminatlara da ayrıca bir artış yapılmamıştır. Duruma bakıldığında bu yıl da maaşların eriyeceği, alım gücünün düşeceği açıktır.
 
Tiyatro İle Memurlar Devreden Çıkarılmış
Demirbaş “Toplu sözleşme tiyatrosuyla memurlarımız, 2021 yılı sonuna kadar devreden çıkarılmıştır. Memurların ekonomik ateşin ortasına atıldığı şu günlerde dahi malum konfederasyon memurların haklarını korumayı akıl edememekte, başını kuma gömmektedir. Bugün memurlarımız maaşlarını aldılar ve acı gerçekle yüzleştiler. Biz, Türkiye Kamu-Sen olarak sürekli gerçekleri dile getiriyor, maaş zamlarının yetersiz olduğunu, verilen sözlerin tutulmadığını ifade ediyor, acil çözüm bekleyen sorunlar için bir memur paketi hazırlanmasını istiyoruz. Malum konfederasyon ise durumdan hoşnut olacak ki, eriyen maaşlara, unutulan 3600 ek gösterge vaadine, yardımcı hizmetlilere, haksızlıkların kaynağı mülakata, sözleşmelilerin kadroya geçirilmesine, gelir vergisi mağduriyetine, bayram ikramiyesine ve emekli maaşlarına dair tek bir kelime etmiyor. Bugün, memurlar maaşlarını aldılar.  Yani takke düştü, kel göründü. Türkiye Kamu-Sen dün de meydanlardaydı; bugün de meydanlarda. Dün ne dediyse, bugün de aynısını söylüyor. Memurların haklarının budanmasına seyirci kalan hatta pasif tutumuyla üstü örtülü şekilde destek olan malum konfederasyon ve yetkililer, bugün neredeler? Bugün, hormonlu sendikalar, gerçekler karşısında saklanacak delik arıyorlar”

Memurun Karşısına Hangi Yüzle Çıkacaklar
Demirbaş konuşmasının devamında “Memur maaşına yapılan %4 zam ortalama maaşlara 160,6 lira zam demek. Bir yılda ailenin zorunlu harcamaları ortalama 730 lira, oransal olarak da %12,3 artmışken, %4 zamma yani 160 liraya tek kelime edemeyenler memurun karşısına ne yüzle çıkacaklar? Sözleşmeliyi, hizmetlileri yok sayanlar, vekil ebe, hemşire, imam ve aile sağlığı elemanlarına üvey evlat muamelesi yapıp kadroya geçirmeyenler, öğretmeni, akademisyeni, sağlık çalışanını, maliyeciyi, adliye çalışanını unutanlar, postacıya, ormancıya, belediye çalışanına, diyanet çalışanına kör bakanlar, emeklileri, ek gösterge sorunlarını, ek ödeme sorunlarını, fazla mesaileri, döner sermayeleri bir kenara bırakıp, tek bir konuyu dahi müzakere etmeden 1 ayı heba edenler bugün memurun karşısına ne yüzle çıkacaklar? Memurlardan aldıkları yetkiyi kötüye kullananlar, bugün memurun karşısına ne yüzle çıkacaklar? Kış soğuğunun bastırdığı günlerde oduna, kömüre, doğalgaza gelen zamları bile karşılamayan maaş artışına seyirci kalan bir eli yağda, bir eli balda tatlı su sendikacıları, soğuktan donan memurun karşısına ne yüzle çıkacaklar. Elbette, sendikacılığın yüz karaları bir deliğe gizlenecek ve Türkiye Kamu- Sen’in mücadele etmesini bekleyecek. Gördük ki, memur ve emeklilerin bir 730 günü daha heba olmuştur. Kamu çalışanları ve emekliler bu 2 yılı da bin bir güçlük içinde, biraz daha borç batağına saplanarak, kredi kartına yüklenerek, yediğinden, içtiğinden keserek, çocuğunun harçlığından kısarak, soğukta üşüyerek geçirmesinler. Geçtiğimiz yıl, bizleri %4+5’e mahkûm edenler, bu yıl da %4+4’e mahkûm ediyorlar. Memurları, emeklileri enflasyonun altında ezdiniz; biliniz ki, memurlar bir darbeyi daha kaldıramaz” dedi.
 
Şerife Erdem – İsmail Şen