“Buranın suyu da biziz..
 Buranın vicdanı da..!”
Metalik maden karşıtı gösteri, elem ve mitinglerin adresinden, bu kez işsiz kalan gençler ses verdi.
“Dün de, bugün de, yarın da, ekmeğini kazanan ve bölüşenler bizdik. Biz olacağız…!”
Balaban’ da toplanıp, “Bizim davamız Ekmek Davası..” diyen onlarca genç;
“Biz buranın, bu basın açıklamasının yapıldığı yerlerin gerçek sahipleriyiz…!” vurgusuyla seslerini yükseltti.

“SAĞ’DAN, SOL’DAN TOPLAMA,
ÇADIR TİYATROSU..”

Kirazlı Balaban yöresinin gençleri adına konuşan Ceyhun Atmaca;”Protesto tiyatrosu ile kimileri rant kimileri de siyasi kazanımlar elde etmeye çalışmıştır.” dedi ve ekledi;
“ ‘Su ve Vicdan Nöbeti’ diyen yetkisiz kişi ve kurumlarca; vicdansızca, yargısızca ve bilgisizce infial yaratılmaya çalışılarak linç edildiğine şahit olduk.
Maden karşıtlarının hedefindeki Şirketin, Çevresel unsurlara, iş güvenliğine ve çalışanlarına verdiği önem ve değere bizler şahit olduk.
Bunun aksini iddia ederek ortaya konan bu protesto tiyatrosu ile kimileri rant kimileri de siyasi kazanımlar elde etmeye çalışmıştır.
Protestoların başladığı ilk günden itibaren sessizliğini koruyan, çalışanlarının bu ne olduğu belli olmayan güruh ile karşı karşıya gelmesini istemeyen şirketimiz defalarca bizleri sükunetimizi korumamız, her ne olursa olsun bu güruh ile çatışmamamız için bizleri uyarmıştır.
Yanlı ve yanlış algı oluşturmak için bir araya gelen sağdan soldan toplama çadır ekibinin nerdeyse her nefesini gündeme alan medya, her nedense bilimsel olarak bu işin nasıl yapılması gerektiği ile ilgilenmeyerek Doğu Biga Madenciliğe söz hakkı tanımamış ve firmayı adeta yalnızlaştırmıştır.
 Bu neticenin ortaya çıkması kaynaklı ekmeklerini ve geleceklerini kaybeden bizlerin en büyük vebalini üzerine almıştır.” İfadeleriyle dikkat çekti.

ÇADIR EYLEMCİLERİ İÇİN, İŞSİZ KALAN GENÇLER TARİF YAPTI;
“KİMİSİ RANT, KİMİSİ SİYASİ KAZANIM PEŞİNDE..!”


Aylardır süren, Metalik maden karşıtı gösterilen adresinden, bu kez bölgenin şimdilerde işsiz kalan gençleri ses verdi. ‘Çadır tiyatrosu’ diye isimlendirdikleri eylemcilere sesini yükselten işsiz kalmış gençler; “Ekmeklerini ve geleceklerini kaybeden bizlerin en büyük vebalini üzerine almıştır.” İfadeleriyle dikkat çekti.


BALABAN’DA EKMEK KAVGASI..
Metalik maden karşıtlarının hedefindeki Maden şirketinin, şimdilerde işsiz kalan eski çalışanları, Eylem, gösteri ve mitinglerin adrei balaban’da bir araya gelip, basın açıklaması yaptı.
İşsiz gençler adına açıklamayı okuyan Ceyhun Atmaca, dikkat çeken ifadesini, en son cümlesinde kullandı.
Atmaca, şöyle dedi; “Son olarak ifade etmek isteriz ki buranın suyu da biziz buranın vicdanı da biziz ve burada dün de bugün de yarın da ekmeğini kazanan ve bölüşenler bizdik biz olacağız.”
Eylem ve gösteriler, kurulan çadırlar, konser ve mitinglerin adresi Balaban’da toplanan işsiz gençler adına konuşan Ceyhun Atmaca “Biz kimiz?” diyerek başladığı özlerini şöyle sürdürdü;
“Biz burada doğmuş, burada büyümüş ve yarınlarını da her günü gibi burada yaşayacak olanlarız. Biz, belli belirsiz amaçlarla farklı yerlerden, farklı illerden otobüslerle buraya geçici süreliğine gelip ne için, kim için ve neyi protesto ettiklerini bilmeyenlerden değiliz. Biz bu bölgeyi bilmeyen, ekmeğini buradan kazanmayanlardan değiliz.  Biz buranın, bu basın açıklamasının yapıldığı yerlerin gerçek sahipleriyiz.
Bizler yıllardır kapımızın önündeki ekmek kapımızın işler hale gelmesini bekleyip en nihayetinde Nisan 2019 tarihi ile bu beklentilerimize kavuştuk derken; kim olduklarını ve ne için, neyi protesto ettiklerini anlamadığımız bir topluluğun burayı yanlı ve yanlış algı yaratarak durdurmaya çalıştıklarını gördük. Bu linç girişimi ile ekmeğimizin elimizden alınması ile karşı karşıya kaldık. Doğu Biga Madencilik firmasının ruhsat aşamasında ÇED aşamasında tüm yetkili kurumların onayını alarak başladığı projenin kendilerine “Su ve Vicdan Nöbeti” diyen yetkisiz kişi ve kurumlarca; vicdansızca, yargısızca ve bilgisizce infial yaratılmaya çalışılarak linç edildiğine şahit olduk. Faaliyete başladığı ilk günden beri projede görev yapan bizler DBM’nin çevresel unsurlara, iş güvenliğine ve çalışanlarına verdiği önem ve değere şahit olduk. Bunun aksini iddia ederek ortaya konan bu protesto tiyatrosu ile kimileri rant kimileri de siyasi kazanımlar elde etmeye çalışmıştır. Protestoların başladığı ilk günden itibaren sessizliğini koruyan, çalışanlarının bu ne olduğu belli olmayan güruh ile karşı karşıya gelmesini istemeyen şirketimiz defalarca bizleri sükunetimizi korumamız, her ne olursa olsun bu güruh ile çatışmamamız için bizleri uyarmıştır. Şirket de bu süreçte her ne kadar gerek basın gerekse internet üzerinden madenle ilgili çalışma şartlarını anlatmaya çalışsa da maalesef bu konuda sesini duyuramamıştır.

SAĞ’DAN SOL’DAN TOPLAMA ÇADIR EKİBİ..
Yanlı ve yanlış algı oluşturmak için bir araya gelen sağdan soldan toplama çadır ekibinin nerdeyse her nefesini gündeme alan medya her nedense bilimsel olarak bu işin nasıl yapılması gerektiği ile ilgilenmeyerek Doğu Biga Madenciliğe söz hakkı tanımamış ve firmayı adeta yalnızlaştırmıştır.
Bu neticenin ortaya çıkması kaynaklı ekmeklerini ve geleceklerini kaybeden bizlerin en büyük vebalini üzerine almıştır. DBM şirketi ise bu süreçte yıpranmasına ve yalnızlaştırılmaya çalışılmasına karşın çalışmaların durmuş olup olmamasını gözetmeksizin hiçbir çalışanın iş akdini fesih etmemiş ve maaşlarını 5 ay boyunca düzenli ödemiştir. Maalesef çalışanını bu kadar önemseyen ve muhafaza eden, çevre duyarlılığı tüm firmalara örnek olması gereken böyle bir şirketin devletçe korunması, gözetilmesi gerekirken 10.12.2019 tarihinde uzatılması gereken ruhsat uzatılmamış ve bu haksızlığa engel olunmamıştır. Şirket de nihayeti belli olmayan bu durumun neticesinde maalesef çalışanlarının iş akitlerini feshetmek zorunda bırakılmıştır. Buna rağmen hiç pir personelini mağdur etmemiştir.”

EKMEKSİZ BIRAKANLAR, ŞİMDİ SEYİRCİ..
Balaban’dan ses veren, metalik maden karşıtı gösterilerin hedefindeki Maden şirketini işsiz kalan gençleri, “Şimdi BİZ’ler bu duruma sebep olanlara ekmeğimizi elimizden alanlara alınmasına seyirci kalanlara ve buna sebep olanlara soruyoruz?
‘Türkiye’de işsizliğin bu kadar had safhaya çıktığı dönemde, ekonomik darboğazdan geçtiğimiz bu dönemde bu kadar işçiyi nerede ve nasıl istihdam edeceksiniz?
 Hangi şartlarda istihdam edeceksiniz? Yok sa bize de aynı haksızlığı yapıp vurdumduymaz halinize dönüp en büyük çevreci rolüne bürünüp geçici olduğunuz toprakları arkanıza bakmadan terk mi edeceksiniz?’
Bizler protestoların başından itibaren gerek nerden ne için geldiği belli olmayan gruplar gerekse diğer doğa savunucusu adı altında bizleri işinden edip ceplerini dolduran bu kişilerin artık bizlere ait bu topraklarda barınmasına ve protestolarına devam etmesine göz yummayacağız. Anayasanın 49. Maddesinde belirtildiği üzere çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.  Bu esasa dayanarak hükümetimizin bir an önce şirketimizin çalışma ruhsatını yenilemesini istiyoruz. Dolayısıyla bizler de bir an önce işlerimize dönüp ekmeğimizi kazanmak istiyoruz. Ayrıca unutmayın ki işten çıkarılan sadece 200’ü aşkın çalışan değil, onların aileleri ve gelecekleri ile dolaylı olarak buradan ekmek yiyen tüm Çanakkale piyasasında iş yapan her esnaftır.”

Cuma Deren  - Şerife Erdem